Ne o Türkiye!

1 Ocak 2015

Dün öğle saatleri... CNN Türk’te, kar yüzünden yolda şehirlerarası yollarda mahsur kalmış yurttaşlarla telefon bağlantısı kurulmuş, neler yaşadıkları soruluyor. Balıkesir - İzmir karayolunda 15 saattir beklediğini söyleyen yurttaş yolu açma konusunda hiçbir çalışma yapılmadığını anlatırken burnundan soluyor. Yeni Türkiye diyorlar, bu nasıl yeni Türkiye, diyor. CNN Türk sunucusu bakıyor ki müdahale etmezse yurttaş kanalı da sıkıntıya sokacak laflar edecek... Profesyonelce yurttaşın sözünü kesiyor. Bu kez telefon bağlantısı yapılan İstanbul’dan İzmir’e giderken Edremit’e 40 kilometre kala yolda mahsur kalan eski sunucu, yeni oyuncu Müge Oruçkaptan. Ama şanssızlık bu ya! Oruçkaptan, az önce konuşan yurttaştan daha sinirli... O da yolda hiçbir çalışma yapılmadığını söyledikten sonra;
- Yeni Türkiye diyorlar! Hani, nerede o yeni Türkiye? Saatlerdir buradayız, daha ne kadar kalacağımız belli değil, çünkü bilgi verecek bir tek yetkili yok. İzmir’de programım var, belki de yetişemeyeceğim. Polisler, açık diye bizi bu yola yöneltti. Yalan söylemişler, artık polise de güvenmiyorum.
Ülkeyi yönetenlerin başarı hikâyesi gibi takdim ettikleri “Yeni Türkiye”nin yurttaş gözündeki anlamı

Yazının Devamı

Yılın şeyleri...

31 Aralık 2014

Açık Pencere ekibi yeni yılınızı candan kutlayarak sunar:
- TRT: Yılın (uydu) kanalı!
- Devlet Bahçeli: Yılın sanalı.
- “Saati kendi paramla aldım”: Yılın yalanı.
- Başta zeytinlikler olmak üzere çevre: Yılın talanı.
- TR 705: Yılın elemanı.
- IŞİD ve Boko Haram: Yılın el’aman’ı.

Yazının Devamı

CHP’nin travması

30 Aralık 2014

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve Grup Başkanvekili Levent Gök, facianın yıldönümünde Uludere’ye gitmişler. Ulusal Kanal’da Sezgin Tanrıkulu’nun halka hitaben yaptığı konuşmayı izledik. Diyor ki:
“Bir cumhuriyet kendi uçaklarıyla, en ağır silahlarıyla, kendi yurttaşlarını bombaladı. Bu cumhuriyetin en ağır travmalarından biri burada yaşandı. Yaşamaya da devam ediyor...”
Uludere’de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan acı olayı Sezgin Bey, ne iktidar, ne hükümet, ne AKP... Doğrudan Cumhuriyet’in üzerine atıyor. Halkı Cumhuriyet’e karşı kışkırtıyor.
Ve bu kışkırtmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla yapıyor.
Tanrıkulu geçenlerde de televizyon programında Dersim için özür dileyerek o dönemin devlet adamlarını suçlu gösterdi...
Bu zat hakkında aynı partinin milletvekili Dilek Akagün Yılmaz:
- Tanrıkulu CIA’nın gölgesi olarak bilinen Stratfor adlı istihbarat kuruluşunda TR - 705 koduyla kayıtlı ajandır. O kuruluşa Türkiye hakkında bilgiler aktarmaktadır, şeklinde şikâyette bulunmuş... Tanrıkulu ile CIA ilişkilerinin incelenmesini istemiş... Disiplin kurulu Akagün Yılmaz’a ceza verirken Tanrıkulu’nun CIA ilişkilerini pas geçmişti.

Yazının Devamı

FREUD...

28 Aralık 2014

Psikanalizin babası Sigmund Freud’un kimi aforizmaları “Mutlu Olma İhtimalimiz” adlı kitapçıkta yer aldı. Mesela:
- İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar.
- En az ahlak kadar ahlaksızlık da dinde her zaman kendine yer bulmuştur.
- Kadın erkeği yumuşatmalı ama asla zayıflatmamalıdır.
- İsmini unuttuğunuz kişi hakkında muhakkak olumsuz bir düşünceniz vardır.
- Medeniyetin ilk şartı adalettir.
- Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz.

Yazının Devamı

Kubilay’lar...

27 Aralık 2014

Kubilay’ı anma konuşmasında Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan Mehmet Emin dün tahliye edildi. Annesi Nazmiye Gök diyor ki:
“Benim çocuğum hırsızlık yapmadı, kimsenin namusuna göz dikmedi. Yüz kızartıcı bir suçu yok. Çok heyecanlı, kendi düşüncelerini savunan bir çocuk. Çocuğu okuldan alıp karga tulumba götürecek bir şey yapmadı. Çocuk, Konya Kapalı Cezaevi’nde. Geceyi orada geçirdi. Tutuklama kararının memleketin yüz karası olduğunu düşünüyorum. Çünkü çocuk o daha...”
Anne Nazmiye Gök devam ediyor:
“Babası Mehmet A.’dan ayrıldığımda oğlum 2 yaşındaydı. İkinci evliliğimi yaptım. Mesleğim aşçılık. Ancak 2 aydır işsizim. Kirada oturuyoruz. Oğlum, geçen yaz boş kalmamak adına 3 ay bir kafede garson olarak çalıştı. Hareketli, cesur bir çocuk. Her konuda kendisine çok güvenirim. Oğlum okul dışındaki zamanlarını genelde kitap okuyarak geçiriyor. Hiçbir kötü alışkanlığı olan bir çocuk değildir.”
Anne sağlam kadın... Oğlunun arkasında duruyor... Aynı zamanda halkın yaşadığı zorluklardan kendi payına düşeni de bizlere aktarıyor. Oğlu Mehmet Emin meydanda yaptığı konuşmada laikliği savunuyor, Cumhuriyet düşmanlığını kınıyor, “Hepimiz Kubilay’ız” diyor. Ülkede

Yazının Devamı

Çocukları seviniz

26 Aralık 2014

Konya’da Kubilay’ı anma töreninde konuşan 16 yaşındaki Mehmet Emin Altunses, polislerce okulundan alınıp tutuklandı. Sebebi, yaptığı konuşmada “Erdoğan Cumhurbaşkanı değil Kaçak Saray’ın hırsızıdır” demesi.
Sözlerde hakaret olabilir ama tutuklama da yasalara aykırı. Anlaşılan yargı da ağır baskı altında. En güzel sözü Mehmet Emin’in annesi söyledi:
“Siz önce çocukların neden sokağa döküldüğünü araştırın”
Mehmet Emin’in yaptığı konuşmayı oradaki birkaç kişi duymuştu. Çocuk deyip geçebilirdiniz. Tutuklanmasıyla mesajı milyonlara ulaştı. Olmayan demokrasimiz dünya basınına yeniden konu oldu. İktidar 16 yaşında çocukla güç denemesine girişmemeliydi.Nitekim kaybetti.

Falsafa günleri...

Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemi elinde tutma manevralarını sürdürüyor. Önceki gün de gündemi TÜBİTAK’taki şu sözleriyle toparladı:
“Türkçenin mevcut kelime hazinesiyle felsefe yapamazsınız. Ya Osmanlıca ya da İngilizce kullanmanız lazım.”

Yazının Devamı

Laikliğin değeri!

25 Aralık 2014

Kadınlar kürtaj yaptırmasın.
Kadınlar sezaryenle doğum yaptırmasın.
Kadınlar doğum kontrol yöntemlerine başvurmasın.
Kadınlar yüksek sesle gülmesin.
Hamileler sokağa çıkmasın.
Kız, erkek aynı dairede kalmasın.
Okullarda kızlarla erkekler bir arada okumasın.

Yazının Devamı

Yine kadınlar!

24 Aralık 2014

Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemi bu defa da “Doğum kontrolu ihanettir” sözleriyle işgal etti. Ankara Barosu dün yayımladığı bildiride dedi ki:
“Ülkede bu kadar çözüm bekleyen sorun varken, kadının her fırsatta böyle olumsuz ve suçlayıcı ifadelerle dile getirilmesi, kadın üzerindeki baskı ve şiddetin, daha da artmasına yol açacaktır. Bu sözlerle, doğum kontrolü yapmak isteyen kadınlara, engel olmak isteyen erkeklerin sayısı daha da artacaktır. Kadınların, hak ve özgürlüğünü kısıtlayan bu tür söylemler, getirildiği söylenen ileri demokrasiyi de baltalayacaktır.
Toplum hayatında slogan; “bakabileceğin, iyi eğitimli ve erdemli olarak yetiştirebileceğin kadar çocuk sahibi olmak” olmalıdır.”
Türkiye yıllardır nüfus kontrolü uyguluyor... Çünkü kontrolsüz artan nüfusun ne kendine ne ülkeye bir faydası var. Türkiye şu anda Avrupa’da ikinci büyük nüfusa sahip. Ama 4 milyonluk Norveç kadar sanatçı, sporcu, bilim adamı çıkaramıyoruz. Çocuklara ne okul ne iş bulabiliyoruz. Kuru kalabalıktan ibaret bir nüfusun kimseye faydası yok.
Yazar Ali Tezel, twitter’dan geçtiği mesajda Cumhurbaşkanı’nın evli üç çocuğunun toplam 4 çocuğa sahip olduğunu hatırlatıyor... Demek Erdoğan’ın çocukları

Yazının Devamı