PKK kalleşliği

29 Mayıs 2009

Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde uzaktan kumandalı mayınla dün de 6 erimiz şehit edildi, 8’i yaralandı.
PKK, sözde, hazirana kadar ateşkes ilan etmişti.
Bir yandan kendilerini barışçı gösteriyorlar bir yandan kalleşçe adam öldürmeye devam ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Gül haftalardır içeriği meçhul bir “tarihi fırsat”tan söz ediyor.
Terörle savaşın direncini kırıyor.
Örgüt ise ölüm saçmaya devam ediyor...
Bir devletin çizilmiş bir politikası olur. O politikayı kararlı şekilde uygulayarak sonuca gider.

Yazının Devamı

Hayın mayınlar...

28 Mayıs 2009

Hava Kuvvetleri’nden emekli olduktan sonra NATO’nun lojistik kuruluşu NAMSA’da 10 yıl süreyle görev yapan E. Tümgeneral İrfan Sarp, Güneydoğu’daki mayınların temizlenmesi konusunda diyor ki:
- NAMSA’daki görev alanlarımın içinde kara mayınlarının temizlenmesi ve imhası konusu da vardı. Bundan üç yıl önce Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi konusu yine TBMM’de görüşülmüştü. O zaman mayınların temizlenmesinin mutlaka NAMSA’nın proje yönetiminde yapılması gereği üzerinde durmuştum. Bugün de aynı düşüncedeyim...
* * *
Amatör gazeteci dostumuz Ersoy Öngün yaptığı internet taramasının sonuçlarını getirdi... Üç yıl önce Güneydoğu’da arazi temizleme işinde üç firmanın (Quadro, Redwing ve Mott) adı geçerken, tarım faaliyeti konusunda yalnız TAHAL’ın adı geçmiş...
TAHAL bir İsrail firması. Şu anda Güneydoğu’da Yaylak Ovası sulama projesini yürütüyor. Türkiye’de TASK ile ortak. Yüzde 33’lük ortaklığını

Yazının Devamı

Mayına basmak

27 Mayıs 2009

Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi için ihale açılmayacak mı?
Galiba açılmayacak. Deniz Baykal da o kanıda. Diyor ki:
“Belli ki birilerine söz verdiler şimdi onun için çırpınıp duruyorlar”
O birilerinin “İsrailliler” olması büyük olasılık taşıyor. Başbakan’ın:
“Geçmişte faşizan uygulamalar oldu, azınlıklar ülkeden kaçırıldı” sözleri de açıkça mayın temizleme işinin İsraillilere verilmesine karşı çıkanları susturmaya yönelik bir demagojiydi...
Eğer verilmiş söz olmasa Başbakan böyle bir çıkışı neden yapsın?
İhale konusunda İsrail’e söz verildiğinin ikinci belirtisi... İsrail Büyükelçisi Gabby Levy’nin Şanlıurfa’ya giderek “İsrail topraklarınıza el koymak istemiyor. İsrail buraya sadece iş yapmak için gelmek istiyor” diye lobi yapması...

Yazının Devamı

Mayınlı tasarı

26 Mayıs 2009

Güneydoğu sınırındaki mayınların temizlenmesiyle ilgili yasanın AKP’nin zorlamasıyla bu hafta çıkması bekleniyor.
CHP’li Onur Öymen:
- Laikliğe karşı yasalar dışında AKP’nin bugüne kadar çıkarmaya çalıştığı en vahim yasa budur, diyor...
Güneydoğu sınırlarımıza yaklaşık 900 bin mayın döşenmiş... Bunların 600 bini Suriye sınırında ... Nedense geri kalan 300 bin mayınla ilgili çalışma yapılmazken gündeme Suriye sınırındaki mayınlar alınmış durumda.
Ve bu mayınların temizliği işinin bir İsrail firmasına verileceği konuşuluyor.
Bu konudaki tahminler doğru olmalı ki.. Başbakan da İsrail’i korumaya aldı...
Geçmişte azınlıklara yönelik faşizan uygulamalara getirdi sözü...

Yazının Devamı

İmar açılımı(!)

24 Mayıs 2009

CHP İstanbul il Başkanı Gürsel Tekin açılım yapmayı seviyor... Seçim öncesinde Genel Başkanı Deniz Baykal’ı çarşaf açılımına ikna etmiş, ortalığı hayli dalgalandırmıştı. Tekin dün de imar affı açılımında bulundu!
İmara aykırı binaların affı için toplanacak paraların 10 milyar doları bulacağını ve IMF kredisine ihtiyaç kalmayacağını iddia ederek dedi ki:
“Projeye aykırı yapılan bu binaları belediye olarak yıkabiliyorsan buyur yık. Yok yıkamıyorsan çözüm; bir defalığa mahsus kendi arsası üzerinde projeye ve ruhsata aykırı olan yapıların belli bir harç ödemesi karşılığı ruhsata bağlanıp, affedilmesidir. İstanbul’un bu ayıptan kurtarılması için iktidara ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a çağrıda bulunuyorum...”
İstanbul’daki çarpık yapılaşmanın ana sebebi nedir? İmar afları... Adam nasıl olsa günün birinde imar affı çıkar diye kaçak binayı yapıp içine giriyor, yıllarca af bekliyor. Bugüne dek AKP’li belediyeler zaman zaman af çıkarıp külliyetli paralar

Yazının Devamı

Görev bitti mi?

22 Mayıs 2009

Türkan Saylan’ı şanına, şerefine,emeklerine layık bir törenle sonsuzluğa uğurladık.
Peki görev bitti mi?
Yoksa yeni mi başlıyor?
Genç okurumuz yazıyor:
“2 Mayıs’taki Fazıl Say konserine gittim. Türkan Saylan, ağır hastalığına rağmen konseri sonuna kadar sahneden tekerlekli sandalyede izledi. Konserin sonunda çok güzel bir konuşma yaptı, mealen hepimize, ‘Bugün çok güzeldi. Ama yarın daha çok çalışmalıyız’ dedi.
Son günlerdeki bir röportajında da “Yoruldum demeye hakkımız yok” diyordu.
Türkan Saylan, Cumhuriyet Türkiye’sinin yetiştirmeyi hedeflediği aydınlık neslin temsilcisiydi. Çok özel, çok kibar, çok narin ama aynı zamanda çok  yiğit ve güçlüydü.

Yazının Devamı

Kuru teşekkür!

21 Mayıs 2009

Sevgi Öğretmen bir not göndermiş... Diyor ki: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yaptırdığı yurtları ve okulları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladı. Başbakan ve bakanlar bu okulları ve yurtları kendileri yaptırmış gibi meydanlarda övünüyorlar. Dün bütün gün Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ÇYDD’ye bir teşekkür ve başsağlığı mesajı bekledim. Göremedim. 20 yıldır mensubu olduğum bakanlığın bu duyarsız tavrından mahcup oldum, utanç duydum...”
Son vasiyetinde bile “36 bin bursu 100 bine çıkarın, her köye okul, her kasabaya kız yurdu yapın” çağrısında bulunan o muhterem insana AKP hükümeti can düşmanı gibi davrandı. Diyelim ki Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu da öyle düşyündü. Ancak bakanlık adına bir teşekkür yayımlanamaz mıydı?
Türkan Saylan’ın sizi din sömürücüsü olarak görmesine kızabilirsiniz. İnsan olarak duygularınıza hakim olamayabilirsiniz. Ama... Bunlar devlet adına bir kuru teşekkür etmenize neden mani?
İstanbul Valisi ile Belediye Başkanı

Yazının Devamı

Yargıya rest...

20 Mayıs 2009

Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında yargılama kararı veriyor. Kararın mürekkebi kurumadan Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nden açıklama yapılıyor, yargı eleştiriliyor. Mesela şu cümleye bakın:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın, sanığı olmadığı ve yargılanmadığı bir davadan dolayı bazı çevrelerce şüpheli gibi gösterilmeye çalışılması kesinlikle iyi niyetle bağdaştırılamamaktadır.”
Hukukçu Noyan Özkan isyan ediyor
- Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklama, anayasanın hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkesine doğrudan darbe niteliği taşıyan somut bir hukuksuzluk ve keyfilik örneğidir.  Suç duyurusunda bulunacağım...
Başkaları yargılanırken “hukuka uyulsun”  çağrılarına kulak tıkayan, “Efendim yargıyı bırakın, rahat çalışsın” diye ahkâm kesenler yasanın ucu kendilerine dokununca aniden saldırıya geçiyor... Yargıya müdahale ne kelime, adeta emir veriyorlar.
Meclis Başkanı Toptan’ın “Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetle yargılanır” müdahalesi aynı ağırlıkta bir siyasi gaf.

Yazının Devamı