Soruşturma gizlidir... Üstelik Ergenekon soruşturması üzerinde ayrıca gizlilik kararı var. Ancak AKP’li basın bu yasalara aldırmıyor. Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay hakkında üç gündür akla hayale gelmedik suçlamalar AKP’li medyada dalgalanıyor:
- Bilgisayarından darbe planları çıktı... Genelkurmay istihbarat raporu bulundu... Genelkurmay’dan aldığı bilgileri İsrail’e sızdırıyordu... vs..vs...
Yargıçlar muhtemel tahliye taleplerine karşı bu şekilde baskı altına alınıyor. İfadelerin basına yasa dışı ve yalan yanlış biçimde servis yapılmasına karşı yargı ve hükümet duyarsız. Ülkemizin “evrensel hukuk” diye mangalda kül bırakmayan “sahte demokrat” ları da tabii suskun...
Yargı kadar hastaneler ve doktorlar da baskı altında.
GATAkulli söylentileri malum... Bazı emekli albay veya generallerin aylardır haklarında iddianame hazırlanmadan hapiste tutulması çok olağan karşılanıyor ama hastalandıklarında GATA’ya yatırılmaları adeta hukuk cinayeti sayılıyor! Şüpheli olarak tutuklu bulunan Emekli Albay Arif Doğan’ın kızı Arzu Doğan, yaralı babasının üç gün boyunca hastane hastane dolaştırıldığını, hiçbir hastanenin kabul etmediğini anlatıyor... Hekimler ve hastaneler
Malum, THY’nin kaza sicili pek iyi değil... “www.planecrashinfo.com” adlı internet sitesi son 20 yılı ele alarak havayollarının kaza performansını incelemiş. THY, dünyada büyük şirketler sıralamasında 80. sırada yer alıyor. Kazasız belasız uçan havayolu sıralamasında ilk sıraları Amerikan şirketleri alıyor.
Peki ne olacak şimdi? THY uçaklarına titreyerek mi bineceğiz?
Yok canım...
Bir kere son kazanın henüz tam aydınlanmadığını, muhtemelen altimetre arızası sonucu meydana geldiğini hatırlatalım. (Aviation Week dergisi, son sayısında, Boeing Firmasının kazadan sonra tüm 737 serisi kullanıcılarına, altimetrelerinin bozulduğu durumlarda, otomatik pilot sistemlerini kullanmamalarını tavsiye ettiğini yazıyor)...
Ne diyorduk.. Evet kazalar... Kazaların çokluğu güvenliğin az olduğunu mu gösterir? Hayır... Yukarıdaki internet sitesinde deniyor ki:
“Geçmişte yaşanılan kazaların sayısı havayolunun güvenilirliğini göstermez. Güvenliği tayin eden pek çok faktör vardır; örneğin bakım ve işletme düzeyi, eğitim programları, filonun yaşı vs...”
Dünyada uçak kazaları toplam uçuş sayısına göre çok azdır. Bir yolcunun bir uçuşta can verme ihtimali, 8 milyonda 1’dir. İnsan her gün bir uçak
Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın kitaplarıyla ilgili birkaç satır yazmayı düşünüyorduk dün sabah... Cumhuriyet Yayınları Balbay’ın kitaplarını yeniden basmış, bir deste halinde göndermişti...
“Devlet ve İslam, Çin’in Uzun Yürüyüşü, Affedersin Lafontaine, İran Raporu, Heyecan Yaşlanmaz, 78’liler”...
Her biri pırıl pırıl, albenili kitaplar...
Derken sabah Balbay’ın tutuklandığı haberi geldi...
Bir biyonik adamdır Mustafa Balbay... Yazı yazar... Kitap yazar... Cumhuriyet’in Ankara işlerini yürütür. Yurdun dört bir yanına konferanslara gider.... Davet üzerine Atatürk konferansı vermek için Avustralya’ya gittiğine dahi tanık olduk... Pazar günleri ART te-levizyonunda Emin Çölaşan ile programa çıkar. Sevimli, sempatik, barışçı, demokrat bir dost...
Tutuklanmasına gösterilen gerekçe;
“Anayasal düzeni silahla değiştirmeye teşebbüs”...
İktisatçı CHP Milletvekili Prof. Esfender Korkmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında bankaların kredi kartı faizi yoluyla vatandaşın nasıl iliğini - kemiğini sömürdüğünü anlattı. Esfender Korkmaz dedi ki:
- Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na göre, banka ve kredi kartlarında en yüksek akdi ve gecikme faiz oranlarını üç ayda bir Merkez Bankası belirler. Türkiye’deki 21 bankadan 20’si kredi kartlarına Merkez Bankası’nın en son Temmuz 2008’de kabul ettiği en yüksek orandan faiz uyguluyorlar. (Bu oran) aylık yüzde 4.39, yıllık 52.68’dir.
Pekii siz paranızı bankaya yatırırsanız banka size yüzde kaç faiz veriyor?
Vadeli mevduata yıllık yüzde 12...
Banka sizin paranızı yüzde 12 ile kullanıyor ama siz onun parasını kullanırsanız sizden yüzde 52 faiz alıyor...
Esfender Hoca bu oranları makul bir düzeye çekmek için 8 ay önce yasa teklifi verdiğini, teklifin gündeme alınmasının 10 Şubat günü AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini ekledi. Yaşasın halkçı iktidar!
Hollanda’da düşen THY uçağının irtifa göstergesi arızalıymış.Artık önemli olan irtifa değil irtica göstergesi malum...Haldun Ertem
Medyaya ikaz...
Ergenekon savcılarına yardımcı olmak isteyen kalemler, şu günlerde hayli faal... Akıl üstüne akıl veriyorlar... Şu satırlar Cegiz Çandar'ın dünkü yazısından:
"2003 ve 2004 yıllarına ait 'Ay Işığı' ve 'Sarıkız' gibi tuhaf kod isimleriyle gün yüzüne çıkmış olan darbe girişimlerini hedef almayan bir Ergenekon dava süreci, ister istemez, bir noktada tıkanacaktır..."
Şu satırlar da Prof. Eser Karakaş'ın birkaç gün önceki Star'daki yazısından:
"Türkiye’de hâlâ ‘darbe günlüklerinin’ düzmece olduğunu düşünen süper zeka kaldı mı?"
* * *
Cevap: Biz kaldık... Çünkü Nokta'da yayımlanan darbe günlüklerinin düzmece olmadığına ilişkin ne bir kanıt ne bir mahkeme kararı var ortada. Cengiz'in yazdıklarına gelince... Artık çocuklar bile "hukuki yoldan elde edilmemiş kanıtların, kanıt sayılamayacağını" biliyor. Darbe günlükleri sırf o sebepten kanıt olamaz. Kaldı ki olsa ve gerçekliği ispatlansa bile o yıllarda orduda görevli olan generallerin darbe girişimlerini ancak askeri mahkeme yargılayabilir... Günlükler dava konusu yapılacak olsa bugün E. Oramiral Özden Örnek'in de soruşturuluyor olması gerekirdi...
* * *
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bu yılki raporunda Türkiye’ye yönelik sert eleştiriler yer almasına Tayyip Erdoğan’ın tepkisi ne olmuştu?
“Hillary Clinton geldiğinde, kendisine bu nasıl rapor diye soracağım.”
Hillary Clinton, cumartesi günü Türkiye’de olacak.
Peki Padişah pardon Başbakan Tayyip Erdoğan acaba hesap sorabilecek mi?
CHP Milletvekili Onur Öymen’in yanıtı.
- Raporda somut olaylara ilişkin eleştiriler var. Başbakan hangi birini yalanlayacak?
- Yani hesap soramaz öyle mi?
Cumhuriyet gazetesi pazar günü basına yönelik baskıları protesto amacıyla beyaz sayfalarla çıktı... Ve bir tek satırla:
“Biz susarsak kim konuşacak?”
Özgür basına baskılar görülmemiş boyutlara ulaştı...
Gazete almayın kampanyaları...
Doğan Grubu’na 826 milyonluk ceza...
Karamehmet Grubu’na karşı sindirme manevrası
Yazarlara karşı “Köpekleriyle yatarlar” hakareti...
Dün öğle saatleri... Arkadaşımız Fahrettin Fidan Ankara Güvenpark’tan geçerken, önemli bölümü türbanlı ve çarşaflı kadınlardan oluşan yaklaşık 200 kişilik kalabalığı görünce meraklanıyor. toplanmanın sebebini soruyor:
- Bugün 28 Şubat’ın yıldönümü, onu protesto ediyoruz.
Fahrettin, hanımları konuşturabilmek için işi biraz saflığa vuruyor;
- 28 Şubat mı? 28 Şubat’ta ne olmuştu ki?
Kadın arkasını dönüp sesleniyor.
- Ahmet Abi! Ahmet Abi! Bi dakika gelir misin buraya.
Kadınlar bir miktar geriye çekiliyor. Arkadaşımızın muhatabı artık “Ahmet Abi”dir.