Afganistana doğru

16 Aralık 2004

Türkiye, şubat ayında, Afganistanda görev yapan ISAFın (Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü) komutasını ele alıyor... 2 yıl önce komuta yine bizdeydi. 200 yüz asker göndermiştik. Bu defa 2000 dolayında asker göndereceğiz. Birliğimizin görev alanının Kâbilin dışına taşabileceği, verilen haberler arasında...NATOnun 26 üyesi varken, ISAF komuta sırası, neden 2 yılda bir bize geliyor?Bunun, "Alavere dalavere, Türk Mehmet nöbete" özdeyişinden başka izah tarzı var mı?Bu soruların yanıtlarını merak ededuralım...Afganistanda durum giderek daha gerilimli bir hal alıyor.Toronto Star gazetesinde Eric Margolis, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzainin, dünyanın en pahalı devlet başkanı olduğunu anlatıyor... Diyor ki:"Afganistanda sadece Kâbili yöneten devlet başkanı Hamid Karzai, 200 Amerikalı muhafız ve 17 bin asker tarafından korunmaktadır. Karzaiyi ayakta tutmak, ABDye yılda 1.7 milyar dolara mal olmaktadır. Yabancı güçlerin süngüleri olmasa, Karzainin kukla rejimini ayakta tutmak kesinlikle mümkün olmayacaktır..."Karzainin koltuğuna destek olmak, Türkiyeye neye mal olacak? Göreceğiz... Afganistanda kaçırılan Türk mühendis ölü bulundu... Iraktan sonra belli ki, Afganistan da yurttaşlarımız

Yazının Devamı

Zafere hazırlık!

15 Aralık 2004

- AB Türkiyeye hayır derse, tarih onları affetmez...Yine böyle kararlı ve haşin bir ifade:- Hayır denirse, dünya mevcut duruma katlanmak zorunda kalır...Bu kararlı ve sert çıkışlar yurt sathında puan topluyor. Başbakan, bu tür puan alıcı demeçlerden sonra, Türkiyenin ne istediğini açıklıyor:- Net ve somut bir tarih istiyoruz...ABnin 17 Aralıkta somut bir tarih vereceği hemen hemen kesin. Peki Başbakan neden "Net ve somut tarih istiyoruz" diye üsteliyor?Belli ki tarih verildiği gün:- İstediğimizi söke söke aldık, diye hava atacak...Hatta o konuşmaya fırsat bulamadan, bizim medya, "Bastırdık, aldık" falan gibi fiyakalı manşetlerle Erdoğanı yağlayıp ballayacak...CHP Milletvekili Onur Öymen soruyor:- 17 Aralıkta bir tarih verilecek ama neyin tarihi verilecek. Türkiyeyi tam üyeliğe götürecek müzakerenin tarihi mi? İkinci sınıf ülke haline getirecek müzakere sürecinin tarihi mi? Tarih almak mesele değil. Mesele, bizi tam üyeliğe götürecek bir müzakere sürecini sağlamak. Onur Öymen olacağı söylüyor:"Halkın bu konuları yeterince bilmemesinden yararlanarak - tarih aldık - diye başarı sergileyecekler..." Başbakan Erdoğan, hayli gösterişli çıkışlar yapıyor. Mesela: Ankara, AB için Brüksele

Yazının Devamı

Haberin devamı

14 Aralık 2004

Ödül alan haber, "Roche skandalı"yla ilgiliydi.Rocheun ürettiği NeoRecormon adlı ilaç, bir ecza deposuna 88 milyon liraya satılırken, Başkent Üniversitesine 173, SSKya 230 milyon liradan veriliyordu.SSK, bu şekilde trilyonlarca lira zarara uğratılmıştı.Rocheun satışla ilgili müdürleri Veysi Mungan ve Gökhan Akdoğan, bu fiyat farklılığını yönetim kademelerine bildirmiş, durumun düzeltilmesini istemişlerdi.Önce durumun düzeltileceği bildirildi, sonra da Mungan ve Akdoğanın işlerine son verildi.Emine Alganın bu olayla ilgili haberi, yaz ortasında Vatanda yayımlandı. Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve SSK, kendi içlerinde soruşturma açtılar. Savcılık soruşturması da sürüyor.Aylardır süren bu soruşturmalar ne zaman sonuçlanacak, bilinmiyor!Tek bilinen, SSKnın soyulmasını önlemek için kendilerini ortaya atan Veysi Mungan ve Gökhan Akdoğanın bu yiğitliği, işsiz kalarak ödemiş oldukları.Emine Algan, geçen hafta sonu ödülünü alırken Veysi Mungan ve Gökhan Akdoğan da salonda onu alkışlayanlar arasındaydı... Hem Emine Alganı hem de bu iki yürekli adamı candan alkışlıyoruz. Ve açılan soruşturmaların tamamlanacağı günü merakla bekliyoruz! Sedat Simavi Ödülleri, geçen hafta sonu dağıtıldı;

Yazının Devamı

Semtine göre dua

12 Aralık 2004

Hayli esprili bir çalışma!.. Kitaptan kimi semtler için düşünülmüş kimi duaları aktaralım:"Allah kadınların yazarından da, azarından da, pazarından da korusun"Fatih semtinde yaşayanlar kadın yazarları fitne olarak kabul edermiş, o yüzden böyle bir dua çıkmış ortaya..."Allah ne kapı kulu ne de kapı kolu yapsın"Kimseye alet olmamayı dileyen bir dua... (Yenikapı)"Kepek sorunlarımla baş edebilme gücü ver Tanrım!"Nişantaşı duası... Çünkü bu semt insanı en büyük sorun olarak "kepek" illetini görmekte. "Harcanmadan harcamak nasip et Tanrım"Şişliden tüketime dayalı bir dua örneği... "Tanrım beni baştan yarat"Fiziğiyle sorun yaşayan kadınların yaptığı dua (Etiler)..."Triplex dairem, son model arabam var, Tanrım nolur mutluluk da senden olsun!" (Ortaköy duası)"Bana kalbimin yerini göster, ona dokunmak istiyorum Tanrım!" (Ortaköy)"Oğlun, torunun ÖSSden önce ASSyi kazanır inşallah!"Kartal semtinden dua... ASSden kasıt Ahiret Seçme Sınavı... "Ya Settar ayıplarımızı, yolsuzluklarımızı ve hırsızlıklarımız ört!"Yolsuzluğa bulaşmış bürokratların sıkça yaptığı dualardan (Çankaya duası)...- Tanrım, Cumhuriyetimizi ikinci ve üçüncü Cumhuriyetçilerden koru, laiklik ilkemizi bize bağışla! (Çankaya

Yazının Devamı

Michaud ve Chirac

11 Aralık 2004

Filozof Yves Michaud, Chiracın nutuklarını ele alıp inceledi ve "Chirac Dans Le Texte" (Stock Yayınları) adlı kocaman bir kitap oluşturdu. Michaud kitabında, Chiracın çok konuşan ama az iş yapan biri olduğunu anlatıyor. Peki Fransızlar neden ona oy veriyor? Yanıtını Mösyö Michauddan dinleyelim:- Fransızlar ona, bir aynada kendilerine bakar gibi bakıyorlar. Fransızlar da onun gibiler. Reformlar yapmak istiyorlar ama kendi durumlarında hiçbir değişikliğe gitmeden, hiçbir şeyi zorlamadan ve aslında hiçbir şeyi hiçbir biçimde değiştirmeden... Yani yerine sayarak reform yapmak. Yani reform yapacağım diyerek konuşmak ama hiçbir şey yapmamak... Bu meziyet, hem Fransız halkında mevcut hem, de Chiracta... Fransı Devlet Başkanı Jacques Chirac, ikide bir farklı şeyler söylüyor, zaman zaman kendisiyle bile ters düşüyor... Yalnız Türkiye konusunda değil. Hemenhemen her konuda aynı tavrı sergiliyor. İlkokul mezunları da ehliyet alabilecekmiş. Doğru karar... Çünkü bizim eğitim sisteminde ilkokul mezunu ile üniversite mezunu arasında büyük fark bulunmuyor.. Gül ile bira kokusu benzeşir... Bunu içkili bir vatandaş değil, Münih Teknik Üniversitesi hocalarından Doğal Yağları Araştırma Derneği

Yazının Devamı

Sinek küçük ama...

10 Aralık 2004

"Erdoğan, 9 hükümet eskiten, Antalyayı Alanyaya bağlayan 135 kilometrelik yolu açtı. 288 trilyon lira harcanan yolda Mercedes makam arabasını kullanan Erdoğan, bakanlar Zeki Ergezen, Abdülkadir Aksu ve Vali Alaattin Yükseli bir süre gezdirdi."Peki, ne mi var bunda? Söyleyelim. Başbakanın bu yaptığı resmen suç! Çünkü Taşıt Yasasına göre, Başbakan değil Cumhurbaşkanı da olsa hiçbir makam sahibi makam arabasını kendisi kullanamaz. Sadece şoförü kullanır.Haydi diyelim Başbakan yasayı bilmiyor. Ya yanındaki Vali ve İçişleri Bakanı? Yasa yapanlar, ülke yönetenler yasalara saygı göstermezse, başkalarının göstermesini nasıl beklerler? Dünkü Hürriyette bir fotoğraf... Başbakan Erdoğan makam arabasının direksiyonunda, altında şu yazı: Atatürk, 10 binin üzerinde kitap okumuş. Biz hâlâ kitap okumadan Atatürkün izinden gidilebileceğini ispata çalışıyoruz. Siyasi hayatta başarısızlığa uğrayan başbakanlar ne yapar? Bazıları ders vererek acılarını hafifletmeye çalışıyor... Örneğin Mesut Yılmaz, sık sık konferanslarda ders veriyor... İspanyanın eski Başbakanı Jose Maria Aznar da Amerikan üniversitelerinde ders veriyor... Ancak bu derslerin 5 - 10 dakikalık bölümleri İspanya televizyonlarında

Yazının Devamı

Yolculuk nereye?

9 Aralık 2004

Bir başka sütunda TMSF Başkanı Ahmet Ertürkün sözleri okunuyor:- 2001 Şubat krizi ilahi cezaydı..Halkın hortumlanan paralarını geri alacak diye beklediğimiz TMSF Başkanı da aklını çoktan ilahi güce teslim etmiş meğer...Din ticareti aldı yürüdü. İnsan sormadan edemiyor:- AB üyeliğine mi hazırlanıyoruz yoksa ABDnin ılımlı İslam projesine mi?Bu kafalarla uygarlık projesi ABye ortak olunur mu? Haber dün birinci sayfamızdaydı. Kırklarelinin bir mahallesinde doğalgaz boru döşeme tatbikatı yapılıyor. Tatbikat müftünün duasıyla başlıyor. Devletin valisi, belediye başkanı, milletvekili el açıp duaya katılıyor. Teknikle ilgili basit bir konuda bizimkiler Tanrının yardımına başvuruyor. Vatandaşa dinsel şov yapıyor. Eğitim ve öğretim alanında, 30 OECD ülkesi arasında sonuncu olmuşuz. Sıralama, din eğitimi konusunda yapılsa mutlaka birinci olurduk. Deniz Baykal Başbakan Erdoğanla birlikte 17 Aralık zirvesine neden gitmiyor?Baykalın yakın çevresiyle konuşuyoruz:- Çünkü ortak bir görüş tesis edilmiş değil, hükümetin kesin bir tavrı yok, diyorlar...- Hükümetin nasıl bir tavır almasını bekliyorsunuz?- Hükümet "Diğer ülkelerden farklı muameleye tabi tutulduğum takdirde masaya oturmam" şeklinde

Yazının Devamı

Sarıgül garantisi

8 Aralık 2004

- İleride sorun yaşamak istemem. Biliyorsun, Mustafa, bugün partili bir belediye başkanı olur, yarın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak ister, ardından da genel başkanlığını ister. Partide huzursuzluk yaratır.- Deniz Bey, Mustafa tüm bu konularda söz veriyor.- Nasıl bir söz bu?- Efendim, Mustafa partide sorun çıkarmayacağını ve sadece Şişlide kalacağını söylüyor. Bu konuda da garanti veriyor. Şişlinin dışında siyaset yapmak istemediğini söylüyor...Deniz Baykal, bu garantiyi yeterli saymış anlaşılan... Sarıgülü partiye almış. Bu arada Baykalın sözleri ilginç...Bir belediye başkanının, veya herhangi bir partilinin, parti içinde yükselmek istemesi kabahat mi? Bir partilinin genel başkanlığı istemesi demokratik hakkı değil midir? Galiba değil... Baykalın sözlerinden o anlaşılıyor. Gazeteci arkadaşımız Barış Yarkadaşın "Hepsi Yaralar Sonuncusu Öldürür" adlı kitabında, yaşadığımız günlere ilişkin ilginç yazılar yer alıyor. Örneğin... Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, 3 Kasım seçimleri sonrasında, CHPye girmeye niyetlenir. İşadamı Mustafa Özkan, bu transfere aracılık eder. Deniz Baykalla bizzat görüşür. Baykal der ki: Başbakan Erdoğan AKPlilere, "Herkesin gözü bizim

Yazının Devamı