Fay hattına imar

19 Ağustos 2017

Önceki gün, 17 bin canımızı kaybettiğimiz, büyük acılar yaşadığımız Marmara depreminin 18. yıldönümüydü.

Peki bu kadar zamanda ne değişti? Birkaç örnekle bakalım...

Örneğin, İnşaat Mühendisleri Odası’nın raporuna göre, İzmir’deki depreme dayanıksız okulların sadece yüzde 15’i güçlendirildi.

Bir başka çarpıcı örnek de, devleti yönetecek kadroların yetiştiği üniversitelerden verelim.Üniversite-lerimizin Kamu Yönetimi bölümlerinin hiçbirinde ‘Afet Yönetimi’ dersi yok.

Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’ne 2006 yılında konmuş ama 2010 yılında kaldırılmış.

En çok vali ve kaymakamlar, kamu yönetimi bölümlerinden çıkıyor. Göreve başladıklarında devlet yönetimiyle ilgili pek çok şeyi öğrenmiş oluyorlar. Afet yönetimi hariç...

***

En vahim örnek ise planlama konusunda yaşanıyor.

Yazının Devamı

Radyasyonlu atığa ÇED izni

14 Ağustos 2017

Önce 2007 yılında ortaya çıkan olayı hatırlatalım...

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) raporuyla Gaziemir’de Akçay Caddesi üzerindeki fabrikada radyasyonlu atıkların gömülü olduğu bir alan tespit edildi. Radyasyon, fabrikanın nükleer santrallerde kullanılan çubukları eritmesiyle oluşmuştu.

Fabrikada ‘radyoaktif kaynak’ olduğu ve bu malzemelerin Türkiye’de bulunmadığı belirtildi.

Radyasyonun ‘Europium 152’ adı verilen bir malzemeden bulaşmış olabileceği, bu malzemenin nükleer santrallerde kullanıldığı ve Türkiye’ye getirilmesinin de yasak olduğu ifade edildi.

TAEK yazısında, fabrikada yapılan ölçümlerde depolama sahasında, fırın bölgesinde ve kapalı istif sahasında radyoaktif madde bulaşmış atık tespit edildiği bildirildi.

Radyasyonlu atıkların bulunduğu yerlerin acil olarak karantina altına alınması gerektiği vurgulandı.

Tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin edildi. Toprak altına gömülen miktarı ise kimse bilmiyordu.

Bakanlığın açıkladığı verilerden, olayın vahameti daha da iyi anlaşıldı.

Yazının Devamı

İzmir’e 200 bin dönüm yeşil

12 Ağustos 2017

Geçen haftalarda İzmir’de kamu arazileri satışlarını gündeme getirmiştim.

Bu satışlar son yıllarda öyle hızlandı ki, kullanılabilir durumdaki kamu arazilerinin büyüklüğü özel arazilerinin çok gerisinde kaldı.

İzmir’in yüzölçümü 12 bin 12 kilometrekare.

Yani kentteki toprakların tamamı bu kadar.

Bu arazilerin kamuda kalan bölümü 6 bin 630 kilometrekare.

Bu da tüm toprakların yüzde 55’ini oluşturuyor.

Dağları, yolları, denizleri çıkardığınızda kalan kısım yüzde 20’yi bile bulmuyor.

***

Yazının Devamı

Çevre için ders gibi bilirkişi raporu

5 Ağustos 2017

İzmir 1. İdare Mahkemesi’nde görülen davada bilirkişi çevre konusunda okullarda ders olarak okutulacak bir karar verdi.
Önce olayı hatırlatalım: Aliağa’da sanki az kirletici unsur varmış gibi yeni bir termik santral yapılmak isteniyor.
İzdemir Termik Santrali’ne karşı açılan davalar devam ederken inşaat çalışmaları tamamlandı.
Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese izni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı ve ruhsatsız çalışmaya devam etti.
16 Aralık 2016’da mahkeme, Çevre Müdürlüğü’nün verdiği ÇED iznini de iptal etti.

Ama, Bakanlığa 21.02.2017’de tebliğ edilen ve yasal süreç kapsamında kapatılması gereken tesisle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir ÇED süreci başlattı.

Yazının Devamı

Doğal olmayan işler

31 Temmuz 2017

Geçen hafta sonu İstanbul’da meydana gelen sel baskınları, şehirleşme yanlışlarının nelere yol açacağını bir kez daha gösterdi.

Yağmurun az ya da çok yağması doğal bir olay.

Doğal olmayan, bilim ve doğa kuralları hiçe sayılarak alınan kararlar...

İzmir’de de durum çok farklı değil.

Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, İzmir’de maden arama ve işletme amaçlı faaliyetlere yönelik olarak Orman Kanunu’nun 16. maddesi hükmü gereğince bin 839 hektar alanda verilmiş ve devam eden izin bulunuyor.

Yani İzmir’de (1 milyon 839 bin metrekare orman alanı) taş ocağı ve maden arama izinleriyle geçmiş yıllarda yok edildi.

***

Dahası da var. İzmir 1 ve 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları, İzmir genelinde pek çok değişik yerde sit derecelerini değiştirme kararı aldı. Bu kararla da binlerce hektar orman alanında yapılaşmanın önü açıldı.

Yazının Devamı

Rant planı ve satış

29 Temmuz 2017

15 Temmuz tarihli “Plan Yetkisi” başlıklı yazımda, Türkiye’de başka hiçbir konuda planlama konusunda olduğu kadar yetki karmaşası yaşanmadığını belirterek konuya dikkat çekmiştim.

Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yanı sıra valilikler, Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Özelleştirme İdaresi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Milli Emlak Dairesi, Kalkınma Bakanlığı, TCDD ve Karayolları Bölge Müdürlükleri ve kalkınma ajanslarının da plan yetkisi bulunduğunu hatırlatmıştım.

Çeşitli kurumlarca İzmir’in değişik noktalarında yapılan plan değişik-liklerini vurgulayıp İzmir’de 1400 dönüm alanın imara açıldığını ifade etmiştim.

***

Bu kurumlardan TOKİ’nin Hacılar-kırı’nda yaptığı imar değişikliği ile ilgili önemli bir gelişme var. Önce olayı hatırlatalım.

Hacılarkırı’nda 136 bin metrekarelik (136 dönüm) alan Askeri Bölge’den çıkarılarak Maliye Bakanlığı’na verildi.

aliye Bakanlığı da bu alanı TOKİ’ye devretti.

TOKİ de yine kendi yetkisini kullanarak bu arazinin imar planını değiştirdi.

Yazının Devamı

İzmir’i taş ocağına çeviren kararlar

24 Temmuz 2017

Çevre kirliliği büyük kentlerin en önde gelen sorunu. İzmir’de de durum farklı değil.

Bir nefes temiz hava bile artık yavaş yavaş lüks hale geliyor.

Hal böyleyken, havayı en çok kirleten unsurlardan olan taş ocaklarına her geçen gün yenileri ekleniyor.

Son yıllarda İzmir’deki taş ocaklarına verilen izin sayısında büyük artış var. Çevre İl Müdürlüğü, sadece son iki yılda 50’nin üzerinde yeni taş ocağına ruhsat verdi.

Andazit, bazalt, kil ve kalker ocağı ile kırma ve eleme tesisleri şeklinde verilen bu izinler, İzmir’i adeta bir taş ocağı kentine çevirdi.

Aliağa ‘dan, Torbalı’ya, Bergama’dan Buca’ya, Menemen’den Karaburun’a kadar taş ocağı ruhsatı verilmeyen ilçe kalmadı.

***

Dünyanın gıpta ile baktığı Çeşme’de bile taş ocakları Çevre İl Müdürlğü’nün izni ile çalışıyor.

Yazının Devamı

Kamuya yok satışa var

22 Temmuz 2017

Yüksek bir yere çıkın, ya da Körfez Vapuru’na binip denizin ortasından İzmir’e bir bakın.
Bırakın yeşil alanı, boşluk görmeniz bile zor.
Bütün büyük kentlerde olduğu gibi İzmir’de de yoğun yapılaşma büyük sorun.
100 metrekarelik bir park yapmak için bile yer yok.
Hal böyleyken, sayıları gittikçe azalan kamu arazilerimizi gözümüz gibi korumamız gerekirken, anlaşılmaz bir şekilde tam tersi oluyor.
İzmir’deki kamu arazisi satışları dur durak bilmiyor.

Yazının Devamı