Tez
1 Eylül'de çürüyor. Tezi
California Jeoloji Enstitüsü çürütüyor. 1 Eylül tarihli internet kayıtlarında bunun kanıtı var.
17 Ağustos felaketiyle birlikte, halkta ve bilim adamları arasında büyük bir tartışma doğuyor.
"Depremi önceden bilmek mümkün mü, değil mi" sorusu, tartışmaların odağına oturuyor.
Bunlara bilimsel yanıt
1 Eylül'de California'dan geliyor.
Önceden
ne zaman olacak sorusuna net bir yanıt bulunamasa bile,
ihtimal hesaplarına dayanarak, belli bir sonuç elde edilebiliyor.
Amerikan Jeoloji Enstitüsü'nün internet kayıtlarına göre,
Kuzey Anadolu fay hattı ile California fay hattı arasında benzerlikler var. Fay hattının tipi, özellikleri, nereden nereye doğru uzandığına ilişkin bilgiler, iki fay arasındaki benzerlikleri sergiliyor. Benzerlikten yola çıkarak, anılan enstitü
depremin ne zaman olabileceğine dönük beklentilerle ilgili bir tablo yayımlıyor. Buna göre:
Kuzey Anadolu fay hattında tüm Eylül boyunca 6 şiddetinden düşük deprem olasılığı yüzde yirmi. 29 Şubat 2000'e kadar yine 6 şiddetinden düşük deprem olasılığı yüzde elli.Bu durumda Mart 2000'e kadar Marmara bölgesi sallanmaya devam edecek. Tahmin bu yönde.
17 Ağustos'tan itibaren yaşanan depremler ve dün, Amerikalıların tahminini doğruluyor.
Sallanmaya hazır olalım
Aynı enstitü
7 şiddetine kadar depremleri de tahmin ediyor:
Eylül boyunca 7 şiddetine kadar deprem ihtimali yüzde üç. Küçük bir yüzde olsa bile, Eylül'de biraz daha sarsıcı depremler beklenebilir. 7 şiddetine kadar depremlerin Mart 2000'e kadar sürme ihtimali ise, yüzde yedi.Bu tahmin bilimsel verilere dayanıyor. İlk deprem, 17 Ağustos'taki gibi, 5'in üzerinde ise,
çok sayıda artçı deprem birbirini aralıksız izliyor.
Hatta, bazen aylar ve yıllarca sürüyor.
Her şey bu kadar açık. Hükümet bunun farkında. Bu kez Başbakan Ecevit hiç zaman yitirmeden harekete geçiyor ve deprem bölgesindeki okulları tatil ediyor. Çok doğru.
İkinci karar,
halkı doğru bilgilendirmekten geçiyor.
"Panik yaşanır mı" kaygısı taşımadan, makul açıklamalarla halka doğru
bilgi vermek artık kaçınılmaz. Saklamak çok tehlikeli.
Üçüncüsü ise,
bundan sonraki yapılaşmanın öneminden geçiyor. Deprem bölgesine yapılacak evlerle ilgili karar gecikiyor.
Prefabrike ya da çadır tartışmasının artık sona ermesi gerek.
Sallanmaya hazır olalım!..
Yazara E-Posta:
ydogan@milliyet.com.tr