Davos'ta AB'nin ve Türkiye'nin adı yok

28 Ocak 2006

Bu yoğun ilgiye değecek bir sohbet mi oldu? Bence olmadı. Bill Gates ve Friedman gibi 'harika çocuklar', dünyanın değişmekte olduğunu kabul etmekle birlikte, hâlâ kendi düşünce çerçevelerinin doğru olduğuna inanıyor ve dünyadaki değişime de bu çerçeve içinden bakıyorlar. Çin'deki ve Hindistan'daki çarpıcı gelişmeyi, Batı'nın tetiklediği bir sürecin sonucu olarak görüyor ve küreselleşmenin insanlığa çıkış yolunu gösterdiğine inanıyorlar. Küreselleşmenin dünyanın dört bir yanında yaratmakta olduğu çok yönlü hoşnutsuzluğu, solun Latin Amerika'daki yükselişini, Fransa'da ve diğer Avrupa ülkelerinde yükselen tepkileri hiç hesaba katmadan konuştu Gates ve Friedman. Ufuk açmayan bir ufuk turu yaptılar bence. Dün sabah karanlığında Davos yollarına düşen insanların çoğunun ortak bir hedefi vardı. Başbakan Erdoğan'ında kaldığı Belvedere otelinde, saat 7'de başlayacak olan kahvaltılı oturumda, ABD'nin en zengin adamı Bill Gates ile The Worl Is Flat (Dünya Düzdür) kitabının yazarı Thomas Friedman yapacağı sohbeti dinlemeye gidiyordu bu insanlar. Dünyanın seçkinlerinin oluşturduğu 'Davos ahalisi', dondurucu ayazda, otelin giriş kapısında uzun kuyruklar oluşturarak içeri girme çabasındaydı.

Yazının Devamı

Intel Başkanı Barrett: Büyü öğretmenlerde

27 Ocak 2006

Dünyanın önde gelen mikroişlemci üreticisi Intel'in Yönetim Kurulu Başkanı Craig Barrett, Türkiye'nin dünyada en hızlı gelişen pazarlardan biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye'deki projelerine önem verdiklerini belirtti. Davos'ta özel bir görüşme yaptığımız Barrett, bilgisayar kullanımının ve hızlı internet erişiminin yaygınlaşmasının kendi başına bir hedef olamayacağını, asıl önemli olanın bu olanaklardan yararlanarak eğitimde atılım yapmak olduğunu vurguladı. Barrett'e göre "Büyü bilgisayarda değil, öğretmenlerde" Öğretmenleri bilgisayar kullanma ve internetten yararlanma konusunda iyi eğitebilen ülkelerin kalkınma yarışında da öne çıkacağını belirten Craig Barrett, Intel'in bu alandaki çabaları konusunda bilgi verdi. Türkiye gibi gelişen ülkelerde öğretmenlerin bilgisayar ve internet kullanımı konusunda eğitilmelerine büyük önem veren İntel'in desteklediği projelerde, 2000 yılından bu yana 35 ülkede 3 milyonun üzerinde öğretmen bu eğitimden yararlanmış. İntel, 2010 yılına kadar bu sayının 10 milyona yükselmesini hedefliyor.Bu proje çerçevesinde, Türkiye'de 40 saatlik eğitim gören öğretmen sayısının 30 bini bulduğu ve bu sayının 2006 sonunda 50 bini bulacağı belirtiliyor. İntel

Yazının Devamı

'Büyük Resim' puslu

26 Ocak 2006

"Davos ahalisi" diye tanımlanan siyasetçi ve devlet adamları, iş dünyasının liderleri, akademisyenler, sanatçılar ve medya mensupları, her yıl "büyük resmi" görebilmek ve geleceğe yönelik kestirimlerde bulunabilmek için burada toplanıyor. Bu yıl Davos'ta hava şimdilik güzel; güneşli bir havada karlı dağların çevrelediği bir ortamda, adım başı "Davos ahalisi"nin ünlü bir ismine rastlayarak oradan oraya koşuşmak her zaman yaşanamayacak bir deneyim. Davos 2006'da "Büyük Resim"in çizgilerini belirlemek, geleceğe dönük kestirimlerde bulunmak, önceki yıllarda olduğundan daha da zor galiba. Bu zorluk dünyada çok kapsamlı bir değişim ve dönüşümün yaşanmakta olmasından kaynaklanıyor. Bu sürecin ortaya çıkardığı önemli olgular arasında öncelikle tartışma gündemine gelenleri şöyle sıralamak mümkün: Çin ve Hindistan'ın yükselişiyle dünya ekonomisindeki ağırlık merkezinin Asya'ya doğru kayması.PricewaterhouseCoopers şirketinin araştırmasına göre, Çin ve Hindistan'ın yanı sıra Brezilya, Rusya, Türkiye, Meksika ve Endonezya'nın oluşturduğu E-7 grubunun, önümüzdeki uzun dönemde G-7 diye anılan zengin ülkelerin ekonomik büyüklüğünü yakalaması ve geçmesi bekleniyor.Küreselleşmenin sonucu olarak

Yazının Devamı

Zengin Batı'nın üstünlüğü bitiyor mu?

25 Ocak 2006

Davos'a doğru (2) Çin'in ve Hindistan'ın yükselişinin Davos gündeminin birinci sırasına gelip oturması, sonuçta dünyadaki güç dengelerini de etkileyecek büyük bir değişim sürecinin içinde bulunduğumuzu, belki de bu süreçte bir dönüm noktasına gelindiğini düşündürüyor. 19. yüzyılda sanayi devrimiyle zenginleşerek dünyanın hakimi haline gelen Batı'nın tartışılmaz üstünlüğünün tartışılır hale geldiği bir ortamda yapılıyor Davos 2006. Dünya Ekonomik Forumu'nun bugün Davos'ta başlayacak olan yıllık toplantısında ele alınacak konu başlıkları arasında birinci sırayı "Çin ve Hindistan'ın Yükselişi" alıyor. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi Asya'ya doğru kayarken bu çok önemli gelişmenin dünya ekonomisini ve küresel düzeni nasıl etkilediği ve etkileyeceği Batı'yı ve yılda bir toplanan Davos ahalisini giderek daha fazla meşgul ediyor. The Economist dergisinin, IMF verilerini ve satın alma gücü paritesine göre belirlenen kurları esas alarak yaptığı hesaplama, Japonya'yı da içeren zengin gelişmiş "birinci dünya" ülkelerinin dünya ekonomisindeki (dünya GSYİH'sındaki) payının 150 yıldan beri ilk kez yüzde 50'nin altına düştüğünü ortaya koyuyor. Başka bir ifadeyle, Soğuk Savaş döneminden

Yazının Devamı

Batı'nın yeni umudu Merkel

23 Ocak 2006

Davos'a doğru (1) Kendi tetiklediği küreselleşme sürecinde ve yeni bir dünya düzeni oluşturma çabalarında fena halde bocalayan Batı'nın yeni bir soluğa, yeni yüzlere, dünyaya mesaj verebilecek yeni liderlere çok ihtiyacı var aslında. Angela Merkel'in bu rolde ne kadar başarılı olabileceğini zaman içinde göreceğiz ama şu an için böyle bir fırsat yakalamış olduğu söylenebilir. Önümüzdeki çarşamba günü Davos'ta başlayacak olan Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantısı'nın açılış konuşmasını Almanya Başbakanı Angela Merkel yapacak. Davos 2006'nın Merkel'in mesajıyla açılmasının özel bir anlamı var bence. Almanya'nın ilk kadın başbakanı olan Merkel, George W.Bush, Tony Blair, Jacques Chirac ve Silvio Berlusconi gibi liderlerin bırakın dünyaya umut vermek, kendi ülkelerinde bile gözden düştüğü bir ortamda, Avrupa'nın ve Batı'nın yükselen yıldızı olarak hitap edecek Davos'ta toplanacak olan dünyanın seçkinlerine. Angela Merkel'i geçen yıl Davos'ta katıldığı bir oturumda izlemiş ve sade, gösterişsiz, açık sözlü tavrından etkilenmiştim. Doğu Almanya'da yetişen ve politikaya bilim dünyasından gelmiş olan Merkel, yüzünde bir maskeyle dolaşıp ihtiyaca göre maske ve söylem değiştiren,

Yazının Devamı

Farklı bir Demirel'le ufuk turu

22 Ocak 2006

Ahmet Demirel, iş hayatının büyük bölümünü geçirdiği Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nda Genel Müdür Yardımcısı iken emekli oldu. Dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeleri yakından izleyen, ve daha da önemlisi, analiz edebilen bir dostum. Sık görüşmüyoruz ama her karşılaştığımızda, aklımda yer eden bir şeyler söyler muhakkak. Geçenlerde çocukluğumuzun geçtiği Bebek'te rastlaşınca yıllardır ilk kez oturup baş başa sohbet etmek olanağını bulduk. Şu 2006 yılında hala "Baba"dan medet uman ve onu gündemde tutmaya çabalayanlar beni bağışlasın, bu yazı Süleyman Demirel ile ilgili değil. Siyaset sahnesinde ansızın belirdiği 1960'lardan bu yana, şu ya da bu şekilde kamuoyunun gündeminde kalmayı başaran Süleyman Demirel'in hikmeti kerametini 40 yıldır anlayamamış biri olarak, bir başka Demirel ile ufuk turu yapmayı daha anlamlı buldum, kendi hesabıma. Daha lafa girerken geçen ay yayınlanan Tepki Cephesi adlı kitabımı alıp okuduğunu ve kitap üzerine konuşmak istediğini söyleyince gizlice yaşamakta olduğum küçük mutluluğa katkıda bulundu Ahmet. Sıkça gittiğim kitapçılarda kitabımı ortalarda görememenin düş kırıklığını da yaşıyorum ama kitabın hedef kitlesi olabileceğini düşündüğüm çevreden

Yazının Devamı

Demirel antrenör, Türkiye şampiyon (!)

18 Ocak 2006

Süter'e göre son günlerde, "Demirel'i pek sevmeyen" kişiler bile Demirel'i ziyaret ediyor ve "teknik direktör" olarak duruma vaziyet etmesini istiyordu. Onları bu ziyaretleri yapmaya özendirenler ise "askerler, Amerikalılar ya da İsrailliler" olabilirdi.Biraz da "olsa olsa" mantığıyla üretilmiş görünen bu söylentilerin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bilmiyorum ama umutlarını Süleyman Demirel'in "teknik direktörlüğüne" bağlayan bir siyasi arayışın Türkiye'ye "böyyük" şampiyonluklar kazandıracağına hiç kuşkum yok (!). Bir süredir dillerde dolaşan ve kimi gazete köşelerine de yansıyan söylenti dün Akşam gazetesinin manşetine gelip oturmuştu: "Antrenör Demirel". Şakir Süter'in Türkiye'deki siyasi tabloyu değiştirme girişimlerini özetleyen yazı dizisinin dünkü bölümünde, baş organizatör olarak umut bağlanan kişinin Sayın Süleyman Demirel olduğu belirtiliyordu. Süleyman Demirel'in Ankara'daki evinin bahçesinde bulunan tavukların da itlafa yollandığı haberi, kuş gribinin Türkiye'deki yayılışıyla ilgili olarak ülkemizde bulunan Dünya Sağlık Örgütü heyetinin başkanı Guenael Rodier'in değerlendirmesiyle birlikte okunduğunda anlam kazanıyor bence. Türkiye'de özellikle kırsal alanda

Yazının Devamı

Trilyon dolarlık Irak fiyaskosu İran'ı azdırdı

16 Ocak 2006

ABD tarihini bilenlere göre ABD'nin gelmiş geçmiş en kötü başkanlarından biri olan George W.Bush'un hesaba kitaba dayanmayan yeni serüvenlere atılmayacağını kimse garanti edemez ama, Irak fiyaskosunun akıl almaz maliyeti, aklı başında birinin yeni serüvenlere atılmasının çok zor olduğunu ortaya koyuyor. ABD'nin Irak'a saldırmasına başından beri karşı çıkmış biri olarak beni en çok eğlendiren şey, "ABD'nin karşı konulmaz gücü" konusunda yapılan ukalalıklar. ABD'yi dev aynasında görüp her şeye kadir sanan ve "stratejist" diye geçinip komplo senaryoları üreten kimilerine göre, ABD'nin askeri ve mali gücü sınırsız, dilediği anda dilediği ülkeye saldırabilir. Nobel ödülü sahibi iktisatçı Joseph Stiglitz'in Harvard Üniversitesi'nden Linda Billes ile birlikte hazırladığı ilginç rapor, Bush'un Irak fiyaskosunun akıl almaz maliyetini gözler önüne seriyor. ABD'nin Irak savaşı için yaptığı fiili harcamaların yanı sıra bu savaş nedeniyle uğranan ekonomik kayıpları da ayrıntılı biçimde hesaplayan Stiglitz ve Billes'e göre, Irak serüveninin ABD'ye maliyeti 2 trilyon dolara yaklaşacak. Raporu değerlendiren Financial Times yazarı Martin Wolf'a göre bu akıl dışı savaşın toplam maliyetini bulmak

Yazının Devamı