DTP‘nin kapatılması ve AİHM

4 Ocak 2010

Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatma kararı 11 Aralık günü açıklandı. Gerekçeli karar ise 31 Aralık günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Başka bir deyişle, bir siyasal partinin kapatılması gibi önemli bir konuda, Türkiye ve DTP, 20 gün boyunca kapatılma nedenlerini bilmeden karar hakkında konuştu, yorum yaptı, toplumda bir gerilim doğdu. Anayasa Mahkemesi’nin, gerekçesi hazır olduktan sonra kararı açıklaması gerek hukuksal açıdan, gerek kamuoyunun sağlıklı bir değerlendirme yapması açısından daha doğru olurdu.
Anayasa Mahkemesi kararı, ayrıntılı bir incelemeye dayanıyor. Kararda uluslararası metinlerin ve özellikle AİHM kararlarındaki ilkelerin göz önünde bulundurulması olumlu bir unsur.
DTP’nin kapatılma nedeni, “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerin odak noktası” haline gelmesi. Oysa kararın gerekçesinin ağırlık noktası DTP’nin terörü desteklemesi ve PKK ile ilişki içinde olması. Kanıtlar da bu yönde.
Devletin bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerle terör örgütünü desteklemek farklı şeyler. Bir siyasal parti teröre başvurmadan da devletin bölünmez bütünlüğünü bozmayı isteyebileceği gibi, terör eylemlerinin amacı da devletin bölünmez

Yazının Devamı

Sokrat’ın Türkiye’deki yılbaşı tatili

1 Ocak 2010

Sokrat M.Ö. 5. yüzyılda Atina’da yaşamış önemli bir düşünür. Karşısındakiyle tartışarak, diyalektik yöntemle gerçeğe ulaşmaya çalışıyor. Tartışmanın amacı, karşı tarafa üstünlük sağlamak değil. İnsan olmanın doğurduğu sorunlar karşısında ortak bir anlayışa varmak. Sokrat, kurulu düzene baş eğmeyen, bir grup ya da cemaatin üyesi olmayı reddeden, her zaman sürünün dışında kalan, bağımsız bir birey olmayı yeğleyen bir düşünür. Hiç ilgisi olmadığı halde, bir darbe girişimine karışmakla suçlanır. Yargılama sonucunda ölüme mahkûm olur. Kaçmayı kabul etmeyerek zehir içer ve yaşamına son verir.
Sokrat, öğrencisi Alkibiades ile yılbaşı tatilini geçirmek amacıyla Türkiye’ye gelseydi ikisi arasında şöyle bir konuşma geçebilirdi:
Sokrat: Alkibiades, bu ülkede insanlar sürekli tartışıyorlar. Bu onları iyiye, doğruya, gerçeğe yaklaştırıyor mu?
Alkibiades: Hayır Sokrat, bu ülkede böyle bir alışkanlık yok. Burada insanlar birbirleriyle konuşmazlar. Birbirlerine konuşurlar. Düşünceler birbirlerine değmeden geçip gider. Amaç iyiyi, doğruyu bulmak değil. Önemli olan, tartışmadan üstün çıkmak.
S: Gerçeğe doğru yönelmedikçe bu tartışmaların ne anlamı var?
A: Bu ülkede herkes bir grubun, bir

Yazının Devamı

Hukuk devletinin korunması

28 Aralık 2009

Erzincan’da Cumhuriyet Başsavcısı iki dinsel cemaatle ilgili iki ayrı soruşturma başlatıyor. 16 kişiyi gözaltına alıyor. Gazete haberlerine göre, bir Başbakan Yardımcısı, başsavcıya telefon ederek bu kişilerin serbest bırakılmasını istiyor. Başsavcı bunu kabul etmeyip 16 kişiyi tutuklatınca başı derde giriyor. Önce soruşturma dosyası Erzurum Özel Yetkili Savcısı’na gönderiliyor. Sonra, Adalet Bakanlığı Müfettişleri Erzincan Savcısı için soruşturma başlatıyor ve başsavcı hakkında 26 yıla kadar hapis istemiyle dava açılıyor.
İddianamede adliye lojmanları bahçesine yapı izni almadan kameriye yaptırarak “yargı camiasının saygınlığına ve tarafsızlığına gölge düşürmek”, yıllık izinden döndükten sonra 22 Eylül Pazartesi günü yerine 20 Eylül Cumartesi günü işe başlamış gibi göstermek gibi vahim(!) suçlamalar var. İddianamenin ihbar edenler bölümünde ihbarcıların gerçek adları ve adresleri yok. Oysa yasa, yargıç ve savcılar hakkındaki şikâyetlerde, başvuru sahibinin adı, soyadı, iş ve ikamet adresleri, TC kimlik numarası bulunmazsa işleme konulmamasını öngörüyor.

Yargı bağımsızlığı
Yargı üzerindeki baskıyı gösteren tek olay bu değil. Adalet Bakanlığı müfettişleri aracılığıyla yargı

Yazının Devamı

Heybeliada okulunun açılması üzerine

25 Aralık 2009

Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’un bir Amerikan gazetesiyle yaptığı söyleşi, arkasından gazetelerde yayımlanan, Sn. Başbakan’la yaptığı görüşme, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması sorununu yeniden gündeme getirdi. Anlaşılan o ki, hükümetin bu konudaki hareketsizliğinin en büyük nedeni karşılıklılık sorunu. Gazetelerin yazdığına göre, Bartholomeos’un ruhban okulunun açılması isteğine, Sn. Başbakan “Peki ama Atina’da cami yok” diye karşılık vermiş.
Ruhban okulunun açılması konusunda karşılıklılık ilkesi ne denli geçerli? Karşılıklılık, uluslararası hukukun bir ilkesi. Daha çok karşılıklı yükümlülükler doğuran ikili anlaşmalarda yer alıyor. Örneğin, diplomatların karşılıklı olarak korunması, iki devletin vatandaşlarına vize alma zorunluluğu getirilmesi gibi.
Lozan Antlaşması’nın 45. maddesi bu “Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklara tanınan haklar, aynı şekilde Yunanistan tarafından ülkesinde yaşayan Müslüman azınlığa tanınacaktır” diyor. Tanınan haklar arasında Türkiye’deki gayrimüslim azınlığın dinlerini icra etmeleri için dinsel kurumlar açmaları da (madde 40) var. Ayrıca, Türkiye gayrimüslim azınlığın kilise, sinagog, mezarlık ve diğer dinsel kurumlarını korumayı üstleniyor.

Yazının Devamı

DEMOKRASİYE SIKILAN LİMON

21 Aralık 2009

Gelin, son günlerin moda deyimiyle, biraz “empati” yapalım. Tekelin tutun fabrikalarında çalışan bir işçisiniz. Elinize yaklaşık 1300 TL geçiyor. Ailenizi kıt kanaat geçindiriyorsunuz. Günlerden bir gün devlet sigara fabrikalarını özelleştirmeye karar veriyor. Çalıştığınız fabrikayı özel bir şirkete satıyor. Şirket, sizin de çalıştığınız dört fabrikayı kapatıyor. Artık işçi değilsiniz. 657 Devlet Memurları Yasası’na tabi, geçici sözleşmeli personelsiniz. 600 TL maaşla 10 ay çalışacaksınız. Sendika üyeliği, kıdem tazminatı gibi haklarınız olmayacak. Sözleşmeniz bir yıllık. Yenilenmezse işsizsiniz. Başka bir deyişle, bir kamu tüzel kişisi olan Tekel ile yaptığınız iş akdi, devletin tek yanlı bir kararı sonucu, size sormadan değiştiriliyor. 600TL ile ailenizi nasıl geçindireceksiniz? Çalışmadığınız iki ay ne olacak? Bunu düşünen yok.
Bıçak kemiğe dayanmış. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok. “Bari Ankara’ya gideyim, aynı durumdaki arkadaşlarımla birlikte toplanıp Hükümet’e durumumuzu anlatmaya çalısalım. Belki sesimizi duyurur, bir çare bulunmasını sağlarız” diye düşünüyorsunuz. Kendinizi yola vurup Ankara’ya geliyorsunuz. Gelin görün ki, Ankara’da sizi bekleyen çözüm değil, dayak.

Yazının Devamı

Solda yeni parti arayışları

18 Aralık 2009

Türkiye bir süredir yeni bir sosyal demokrat parti arayışı içinde. Bu arayış son zamanlarda hızlandı. Bütün bu arayışların iki nedeni var: Türkiye’deki muhalefet boşluğu ve soldaki boşluk.
Türkiye’de yeni bir sosyal demokrat parti kurulması çabaları, Batı’da sosyal demokrasinin, bazı istisnalar dışında, gerilediği bir döneme rastlıyor.
Sosyal demokrasinin içinde bulunduğu krizin birkaç nedeni var:
a) Küreselleşme ve uluslararası sermayenin sosyal ve ekonomik hakların devlet tarafından daha az korunduğu ülkelere kaydığı yolundaki genel kanı. Bu etken sosyal demokrat partileri, devletin rolü üzerinde düşünmeye yöneltiyor. Öte yandan, küreselleşmenin doğurduğu yoksulluk ve eşitsizliklerin sosyal politikalara duyulan gereksinimi artırdığı da bir gerçek.
b) Soğuk Savaş’ın sona ermesi liberalizmin bir zaferi olarak görüldü. Sosyal demokrat partilerin ancak neoliberal bir elbise giydikleri takdirde iktidara gelme şansına sahip oldukları ileri sürüldü. İngiltere’de Blair’in “üçüncü yol” görüşüyle iktidara gelmesi buna örnek olarak gösterildi.
c) Türkiye’deki sosyal demokrasi, 12 Eylül’de büyük bir darbe yedi. Ondan sonra toparlanamadı.
Türkiye’nin siyasal, toplumsal, ekonomik

Yazının Devamı

İşçi ölümlerinin sorumlusu kim?

14 Aralık 2009

Geçtiğimiz perşembe günü Bursa’da Bukkoy Madencilik İşletmesi’ne ait kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında 19 işçi yaşamını yitirdi. Daha önce de aynı kömür ocağında patlama olmuş, 4 işçi ölmüştü. Sadece Zonguldak kömür ocaklarında ölen işçilerin sayısı 3500’ün üstünde.
Türkiye böyle bir ülkedir işte. Maden ocakları patlar, işçiler ölür, arkalarında gözü yaşlı eşler, yetim çocuklar bırakır. Yaşam devam eder, hiçbir şey değişmez. Bir süre sonra yeniden bir maden ocağı patlar. Yeni işçi cesetleri toprağın altından çıkarılır.
Ölen işçilerden Mehmet Bambal’ın 6 yaşındaki kızı Beyzanur, “Bana kim şeker getirecek?” diye soruyor.
Bu yetim çocuklar ne olacak? Onları nasıl bir yaşam bekliyor? Ölen işçilerin, yalnız yaşama mahkûm edilen genç kadınların hesabını kim verecek? Şimdiye dek asgari ücretle geçinmeye çalışan bu aileler bundan böyle nasıl geçinecekler? İnsan yaşamının fiyatı ne?

Kaza değil ihmal...
Bu olaylar doğal afet değil. Her kaza belirli bir ihmalin sonucu. Bursa’daki patlamanın nedeninin dinamit patlatılması sırasında gaz birikiminin kontrol edilmemesi ve havalandırma eksikliği olduğu sanılıyor. Oysa söz konusu işletme mayıs ayında denetlenmiş,

Yazının Devamı

Siyasi partilerin kapatılması

11 Aralık 2009

İlke olarak siyasal partiler kapatılmamalı. Siyasal partiler demokrasinin temel direği. Çoğulcu bir demokrasinin vazgeçilmez unsuru. Bir siyasal partinin kapatılması, hem siyasal parti kurma özgürlüğünü hem de seçme ve seçilme hakkını zedeler.
Türkiye, Anayasa Mahkemesi’nin yeni bir siyasal parti kapatma kararının beklentisi içinde. DTP kapatılırsa, büyük bir olasılıkla sorun AİHM’ye gidecek. O nedenle, AİHM’nin bu konudaki içtihadına göz atmak yararlı olabilir.
AİHM’nin inceleme konusu Anayasa Mahkemesi’nin kararı olacak. Kararın sağlam, inandırıcı gerekçelere dayanıp dayanmadığına, demokrasinin temel ilkelerine, AİHM kararlarında yer alan esaslara uygun olup olmadığına bakacak.
AİHM kararlarına egemen olan temel ilke şu: Bir siyasal parti, yasaların ya da anayasanın değiştirilmesini önerebilir. Bunu yaparken iki koşul aranır: Birincisi, başvuracağı araçların yasal ve demokratik olması. İkincisi, önerilen değişiklik demokrasinin temel ilkelerine uygun olmalı. (Refah Partisi kararı, 13.02.2003)
Araçların demokratik olması, şiddete teşvik etmemek ve terörizmi desteklememek anlamına geliyor. Herri Batasuna/İspanya (30.06.2009) kararının konusu bu.
Herri Batasuna Partisi’nin

Yazının Devamı