"Urumçi'ye buyrun"...

20 Nisan 2002

Urumçi, Çin'in Şincan - Türkiye'de daha yaygın adı ile Doğu Türkistan - eyaletinin başkentidir. Bu kentte - ve eyalette - nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Çin vatandaşı Uygurlar yaşıyorlar.Şincan'ın veya Doğu Türkistan'ın Çin'in huzursuz bir b"lgesi olduğu, Uygurlar arasında bağımsızlık isteyen unsurların zaman zaman başkaldırdığı, b"lgede çatışmaların cereyan ettiği ve genelde b"lge halkının baskılardan şikayet ettiği biliniyor.Çin makamlarına g"re Şincan'da "ayrılıkçı" güçler "ter"rist" eylemlere başvurmakta ve hükümeti gereken "nlemleri almaya zorlamaktadır.Bu ""nlemler" nedeni ile, Çin'in Şincan'da yabancıları pek g"rmek istemediği doğrudur. Ama Urumçi, sanıldığı gibi, yasak bir b"lge değildir. Çin Başbakanı'nın dünkü "davet"i, herhalde bu konudaki kuşkuları gidermeyi amaçlıyordu...* * * BAŞBAKAN Zhu'nun Türkiye ziyareti ile iki ülke arasında giderek gelişen ilişkiler çerçevesinde yeni "nemli bir adım atıldı. Gerçekten Türkiye ile Çin arasında ticaretten kültüre, turizmden teknolojiye kadar ilişkilerde "nemli bir gelişme var. Zhu'nun da dün belirttiği gibi ticaret hacmi 1.2 milyar doları buldu; yatırımdan müteahhitlik hizmetlerine kadar çeşitli yeni projeler hazırlanıyor;

Yazının Devamı

"Urumçi'ye buyrun"...

20 Nisan 2002


<#comment>Çin Başbakanı Zhu Rongji dün Türkiye ziyaretinin son gününde İstanbul'da Dış Ekonomik İlişkiler Derneği DEİK'in düzenlediği çalışma yemeğindeki konuşmasını, toplantıya katılan işadamlarını Çin'i ziyarete davet ederek bitirirken "Urumçi'ye de gelebilirsiniz" deyince bir alkış koptu. Bazı masalarda Çin liderinin Urumçi'den bu şekilde söz etmesinin hayret uyandırdığı, "gerçekten bu mümkün mü?" gibi soruların sorulduğu görüldü...
Urumçi, Çin'in Şincan - Türkiye'de daha yaygın adı ile Doğu Türkistan - eyaletinin başkentidir. Bu kentte - ve eyalette - nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Çin vatandaşı Uygurlar yaşıyorlar.
Şincan'ın veya Doğu Türkistan'ın Çin'in huzursuz bir bölgesi olduğu, Uygurlar arasında bağımsızlık isteyen unsurların zaman zaman başkaldırdığı, bölgede çatışmaların cereyan ettiği ve genelde bölge halkının baskılardan şikayet ettiği biliniyor.
Çin makamlarına göre Şincan'da "ayrılıkçı" güçler "terörist" eylemlere başvurmakta ve hükümeti gereken önlemleri almaya zorlamaktadır.
Bu "önlemler" nedeni ile, Çin'in Şincan'da yabancıları pek görmek istemediği doğrudur. Ama Urumçi, sanıldığı gibi, yasak bir bölge değildir. Çin Başbakanı'nın

Yazının Devamı

Pırıl pırıl gençler...

19 Nisan 2002

Bu "sahici" Birleşmiş Milletler değil, ama onun tıpatıp bir "kopyası".Gerçek BM'den farkı, tüm delegelerin hayatlarının henüz 20'lerinde üniversite "ğrencileri olması. Herhalde bir başka fark da, bu genç "amat"r delegelerin" esas BM'deki "profesyonel ağabeylerinden" (bilgi ve tecrübe bir yana) daha samimi, daha yapıcı olmaları...* * *TšRKİYE'den 21 "pırıl pırıl" genci geçenlerde yurttan binlerce kilometre uzaklıktaki Brezilya'da, diğer uluslara mensup yüzlerce "ğrenci ile bir araya getiren olay, "WorldMUN" - yani "Dünya Model BM" - adındaki programdır.Harvard šniversitesi'nin düzenlediği, Türkiye dahil çeşitli ülkelerin "nde gelen üniversitelerinin desteklediği bu programın amacı, yeni kuşağı, dünya meselelerini "ğrenmeye, birbirinin g"rüşlerini anlamaya, bunları tartışıp ç"züm aramaya teşvik etmektir. B"ylece gençlere düşüncelerini, kaygılarını, beklentilerini ifade etmek ve yarının dünyasına hazırlanmak fırsatı verilmektedir. Bundan "nceki toplantı geçen yıl İstanbul'da - hem de çok başarılı biçimde - yapılmıştı. Türk üniversiteleri ve gençleri, gerçekten bu uluslararası egzersize "nem veriyor.* * * EGZERSİZİN ilginç bir yanı da şudur: Gençler toplantılarda kendi

Yazının Devamı

Pırıl pırıl gençler...

19 Nisan 2002


<#comment>Kızlı erkekli, 21 "pırıl pırıl" Türk genci... Otuz beş ülkeden 602 "BM delegesi" arasında, Brezilya'nın Belo Horizonte kentinde, dünya sorunlarını ele alıyor. Çeşitli komitelerde ve kulislerde Afganistan'dan silahsızlanmaya, Ortadoğu'dan bölgesel gelişmeye kadar çeşitli meseleleri tartışıyor, bunlara çözüm arıyor, karar tasarıları hazırlıyor, bunları onaylatmaya çalışıyor...
Bu "sahici" Birleşmiş Milletler değil, ama onun tıpatıp bir "kopyası".Gerçek BM'den farkı, tüm delegelerin hayatlarının henüz 20'lerinde üniversite öğrencileri olması.Herhalde bir başka fark da, bu genç "amatör delegelerin" esas BM'deki "profesyonel ağabeylerinden" (bilgi ve tecrübe bir yana) daha samimi, daha yapıcı olmaları...
* * *
TÜRKİYE'den 21 "pırıl pırıl" genci geçenlerde yurttan binlerce kilometre uzaklıktaki Brezilya'da, diğer uluslara mensup yüzlerce öğrenci ile bir araya getiren olay, "WorldMUN" - yani "Dünya Model BM" - adındaki programdır.
Harvard Üniversitesi'nin düzenlediği, Türkiye dahil çeşitli ülkelerin önde gelen üniversitelerinin desteklediği bu programın amacı, yeni kuşağı, dünya meselelerini öğrenmeye, birbirinin görüşlerini anlamaya,

Yazının Devamı

Süper güç - süz...

18 Nisan 2002

Powell'ın dün sona eren gezisi bu açıdan değerlendirildiğinde, tam bir fiyasko ile sonuçlandığı s"ylenebilir. Başkan Bush'un çağrıları ve Şaron ile telefon g"rüşmelerinin de desteği ile tüm ikna yeteneğini kullanan Powell'ın çabaları boşa gitti. Şaron ısrarla "işimiz bitmeden çekilmeyiz" mesajını verdi. Batı Şeria'ya giren İsrail kuvvetleri Ramallah'tan Cenin'e kadar birçok Filistin kentini harabeye çevirdi. Filistin halkı aç, susuz kaldı. Cesetler toplanamadı, yaralılar hastanelere taşınamadı. Ter"rist olmasından şüphelenen 4 binden fazla Filistinli tutuklandı. Ve bu arada altyapısı yok edilen Filistin y"netiminin başı Yaser Arafat da, Ramallah'taki karargahının bodrumunda fiilen mahpus kaldı. Powell'ın (BM'nin, AB'nin ve Rusya'nın da desteği ile) bu trajik duruma son veremeden dün Washington'a eli boş d"nmesi, ABD'nin nasıl bir "süper güç" olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Doğrusu ABD'nin en azından Ortadoğu'da "süper güçsüz" olduğu ortada!..* * * POWELL dünkü basın toplantısında misyonunun istediği gibi başarıya ulaşamadığını kabul etti; ama Şaron'dan "nümüzdeki birkaç gün içinde kuvvetlerini geri çekeceğine dair s"z aldığını ve bundan sonra Zinni, Burns ve Tenet gibi

Yazının Devamı

Süper güç - süz...

18 Nisan 2002


<#comment>ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell 10 gün önce "Ortadoğu misyonu"na başladığı zaman, ilk hedefi İsrail'in Batı Şeria'daki saldırılarını durdurmak ve Başbakan Şaron'un kuvvetlerini derhal geri çekmesini sağlamaktı.
Powell'ın dün sona eren gezisi bu açıdan değerlendirildiğinde, tam bir fiyasko ile sonuçlandığı söylenebilir.Başkan Bush'un çağrıları ve Şaron ile telefon görüşmelerinin de desteği ile tüm ikna yeteneğini kullanan Powell'ın çabaları boşa gitti. Şaron ısrarla "işimiz bitmeden çekilmeyiz" mesajını verdi. Batı Şeria'ya giren İsrail kuvvetleri Ramallah'tan Cenin'e kadar birçok Filistin kentini harabeye çevirdi. Filistin halkı aç, susuz kaldı. Cesetler toplanamadı, yaralılar hastanelere taşınamadı. Terörist olmasından şüphelenen 4 binden fazla Filistinli tutuklandı. Ve bu arada altyapısı yok edilen Filistin yönetiminin başı Yaser Arafat da, Ramallah'taki karargahının bodrumunda fiilen mahpus kaldı.
Powell'ın (BM'nin, AB'nin ve Rusya'nın da desteği ile) bu trajik duruma son veremeden dün Washington'a eli boş dönmesi, ABD'nin nasıl bir "süper güç" olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Doğrusu ABD'nin en azından Ortadoğu'da "süper güçsüz" olduğu

Yazının Devamı

Tepkide "lçü...

17 Nisan 2002

Ancak bu tür etkinliklerin "lçüyü kaçırmaması, duygusallığın mantık veya gerçek çıkar sınırlarını zorlamaması da çok "nemli. Biz bu sütunda geçmişte Hollanda'dan Almanya'ya, İtalya'dan Fransa'ya kadar çeşitli "dost ve müttefik" ülkelere karşı haklı nedenlerle düzenlenen - ama bazen de "lçüsü kaçan - g"steriler için de aynı g"rüşü savunduk...Son günlerde Ortadoğu'daki gelişmeler karşısında, Türk kamuoyu büyük bir hassasiyet g"steriyor. Filistin'e destek g"sterilerinde Şaron'un politikalarının şiddetle kınanması, Batı Şeria'da cereyan eden trajedilerin protesto edilmesi ve Filistin halkı ile dayanışmanın sergilenmesi, haklı nedenlere dayanıyor.Ancak bu g"sterilerde "Revivo ülkene d"n" veya "Şimdi Hitleri daha iyi anlıyorum" gibi pankartların açılması, gerçekten "lçüyü kaçırıyor. Revivo, Türk halkının (sadece Fenerbahçelilerin değil) sevdiği ve güven duyduğu bir oyuncu... "Hitleri anlama" ifadesinin gerisindeki düşünce ise, Türkiye'nin zihniyetine, geleneklerine ve kültürüne hiç uymuyor...* * * BU tür g"sterilerin havası içinde, SP Genel Başkanı Recai Kutan'ın İsrail ile ilişkilerin derhal kesilmesini talep etmesine gelince; bunun Türkiye'nin çıkarlarına ne "lçüde hizmet edeceğini

Yazının Devamı

Tepkide ölçü...

17 Nisan 2002


<#comment>Türk kamuoyunun yabancı ülkelerin ulusal çıkarlarımıza ters düşen veya hoşa gitmeyen hareketlerine tepki göstermesi, doğal. Bu amaçla halkımızın duygu ve düşüncelerini gösterilerde sergilemesi de demokratik hakkı.
Ancak bu tür etkinliklerin ölçüyü kaçırmaması, duygusallığın mantık veya gerçek çıkar sınırlarını zorlamaması da çok önemli.Biz bu sütunda geçmişte Hollanda'dan Almanya'ya, İtalya'dan Fransa'ya kadar çeşitli "dost ve müttefik" ülkelere karşı haklı nedenlerle düzenlenen - ama bazen de ölçüsü kaçan - gösteriler için de aynı görüşü savunduk...
Son günlerde Ortadoğu'daki gelişmeler karşısında, Türk kamuoyu büyük bir hassasiyet gösteriyor. Filistin'e destek gösterilerinde Şaron'un politikalarının şiddetle kınanması, Batı Şeria'da cereyan eden trajedilerin protesto edilmesi ve Filistin halkı ile dayanışmanın sergilenmesi, haklı nedenlere dayanıyor.
Ancak bu gösterilerde "Revivo ülkene dön" veya "Şimdi Hitleri daha iyi anlıyorum" gibi pankartların açılması, gerçekten ölçüyü kaçırıyor. Revivo, Türk halkının (sadece Fenerbahçelilerin değil) sevdiği ve güven duyduğu bir oyuncu... "Hitleri anlama" ifadesinin gerisindeki düşünce ise, Türkiye'nin

Yazının Devamı