Öcalan olayında "ABD farkı"...

26 Şubat 1999


TÜRKİYE ile ilgili birçok konuda olduğu gibi, Öcalan olayında da, ABD'nin Avrupa'dan oldukça farklı bir politika izlediği görülüyor.
Tabii bu fark, önemli ölçüde, Türkiye'nin lehinde.
Washington'un, Öcalan'ın yakalanmasından sonra izlediği politikanın ana hatları şöyle özetlenebilir:
* Washington, Apo'yu terörist sayıyor. Ona (bazı Avrupalıların aksine) başka bir sıfat vermiyor. PKK'yı da bir terörist örgüt olarak sınıflandırıyor.
* ABD, terörizm ile mücadelede Türkiye ile sıkı işbirliği yapıyor. Bu çerçevede Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasına yardımcı olduğu açık.
* ABD baştan, Öcalan'ın Türkiye'de yargılanmasını savundu. Şimdi bu noktaya gelinmesinden memnun olan Washington, yargılamanın "adil ve şeffaf" olmasını istiyor.

Yazının Devamı

Yunanistan'a karşı önlemler...

25 Şubat 1999


CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel'in Filipinler'de Yunanistan'ın PKK ile ilintisi konusunda "tüm ilgililere" verdiği mesaj, aynı zamanda Türk diplomasisi için bir "start işareti" oldu.
Şimdi Ankara, bu doğrultuda yeni planlar ve girişimler içeren, geniş çapta bir atağın hazırlıklarını yapıyor.
Hedef Yunanistan'ın Apo olayı ile iyice yüzeye çıkan ve aslında yıllardır süregelen PKK'ya desteğini teşhir etmek, bunun dünyaca bilinmesini ve dost ülkelerin devreye girmesini sağlamak, Atina'yı kabahatini kabullenmeye, bölücülerle işbirliğine son vermeye ve Türkiye'ye karşı tavrını değiştirmeye sevketmektir.
Bunun için biri "dolaylı", diğeri "direkt", iki yol izlenecektir.
* * *
DOLAYLI YOL

Yazının Devamı

Avrupa ile ara açılıyor

24 Şubat 1999


APO olayının Türk dış politikasında etkisini en çok hissettireceği alanlardan biri - Yunanistan'dan hemen sonra - Avrupa ile ilişkiler olacak gibi görünüyor.
Ankara, Yunanistan'ın "PKK ilintisi"ni bütün çıplaklığı ile ortaya çıkardıktan sonra, Atina'ya karşı tutumunu sertleştirmiş, Simitis yönetiminin politikasını değiştirmemesi halinde "öz savunması"nın gerektirdiği önlemleri alacağı uyarısında bulunmuştur.
Bu yeni durumun Türkiye ile Yunanistan arasında ciddi bir krize yol açıp açmayacağı, önümüzdeki günlerde daha net belli olacak. Ankara'nın beklentisi, Avrupalı dostların, aynı zamanda AB içinde "ortak"ları olan Yunanistan'a "doğru yolu" göstermesidir.
Türk Dışişleri Bakanlığı'nın dünkü açıklamasında, AB'nin Yunanistan'dan, PKK'ya verdiği destekle ilgili "hesap sorması" isteniyor ve aksi halde, AB'nin inandırıcılığının büyük yara alacağı belirtiliyor.
Bu açıklamadan da anlaşıldığı gibi, Türkiye, AB'nin Yunanistan'ın PKK ile suç ortaklığı konusunda "suskun" kalmasından, buna karşılık Türk yargı sistemine "müdahale" etmesinden rahatsızdır. Verilen mesaj, bu davranışın, Türkiye - AB ilişkilerine de olumsuz

Yazının Devamı

Dış politikada sertleşme...

23 Şubat 1999


ABDULLAH Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilmesi olayının, uluslararası boyutlar alacağı ve Ankara'nın dış ilişkilerini etkileyeceği belli idi. Şimdi bunun ilk belirtileri görülmeye başladı. Soruşturma ve özellikle duruşmalar sırasında yeni bulgular ve gerçekler ortaya çıktıkça, herhalde bunun dış politikaya yansıması daha da hissedilecektir.
Olayın komşu ve diğer yakın ülkelerle ilişkilerini ne şekilde etkileyeceği incelendiğinde, görülen odur ki, Türkiye'nin dış politikasında zor ve sıkıntılı bir dönem başlıyor. Bu olayın dış ilişkilerde yeni anlaşmazlıklar hatta krizler ve gerginlikler yaratması riski oldukça yüksek. Bu nedenle bu kritik dönemde soğukkanlılığı ve itidali korumak ve ilişkileri tehlikeli şekilde zedeleyecek davranışlardan kaçınmak, büyük önem taşıyor...
* * *
APO olayı, Yunanistan'dan Avrupa ülkelerine, ABD'den Ortadoğu'ya kadar çeşitli devletlerle ilişkileri ve bölgesel dengeleri değişik şekillerde etkileyecektir. Bunları bu köşede tek tek ele alacağız.
Yunanistan ile başlayalım.
Geçen haftaki yorumlarımızda da belirttiğimiz gibi, Öcalan'ın yakalanmasından itibaren olup bitenler ve

Yazının Devamı

Yunan raporunda "son fasıl"...

20 Şubat 1999


DIŞİŞLERİ Bakanlığı geçen pazartesi günü Yunanistan'ın PKK terörü ile ilintisini açıklayan İngilizce bir rapor yayımlamak üzere idi ki, Apo'nun Türkiye'ye getirildiği haberi geldi. Bakanlık dünya kamuoyuna ve özellikle Batılı dostlarımıza önemli bilgi ve mesajlar içeren bu belgenin dağıtımını durdurdu. Bir yetkilinin deyişi ile, raporun içeriğini doğrulayan "son faslı ilave etmek" için...
Yunanistan'ın Kenya'da suçüstü yakalanışıyla ilgili bu son bölümü ile daha da zenginleşen rapor, önümüzdeki haftanın başında yayımlanacak.
Bu ibret verici belgeyi özellikle NATO'nun - ve AB'nin - iyice inceleyip gündeme getirecekleri umuluyor.
Evet, konu artık bu uluslararası kuruluşları ilgilendiren boyutlar almıştır. Düşünün: Bir NATO üyesi, bir müttefikini bölmeyi, zayıflatmayı amaçlayan ve üstelik acımasız bir terör kampanyası yürüten bir örgütü ve onun başını destekliyor. Bu ne biçim ittifak, ne biçim ortaklık, ne biçim dayanışma?
İyi ki Apo'nun yakalanmasına yol açan "son fasıl" bütün dünyanın gözü önünde cereyan etti de, Yunanistan'ın yıllardır PKK'ya verdiği desteğin içyüzü ve boyutları da iyice ortaya çıktı.
*

Yazının Devamı

Ucu kendilerine dokununca...

19 Şubat 1999


DÜNYANIN çeşitli yerlerinde PKK yanlılarının sürdürdüğü gösteri ve saldırıların dikkati çeken iki yönü var: Biri bu eylemlerin organizasyonu, diğeri de, ev sahibi ülkelerin ve özellikle bazı Avrupalıların tutumu ile ilgil.
Çok ilginç: Salı sabahı Başbakan Ecevit, Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirildiğini açıklarken, Avrupa'nın çeşitli kentlerinde, PKK yanlıları sokaklarda ve özellikle Yunan diplomatik misyonlarının önünde gösteriler düzenliyordu. Belli ki teşkilatın merkezinden bütün bu insanlara bir talimat gelmişti.Olayın garip yönü ise, gösterilerde ve saldırılarda başlıca hedef olarak Yunan elçilik ve konsolosluklarının seçilmiş olmasıdır. Demek ki, "merkez"den Avrupa'daki yandaşlara verilen talimat, Yunanistan'ın PKK'ya "kazık attığı" bilgisine veya varsayımına dayanıyor. Böylece Yunanistan'ın "ihaneti"ne karşılık veriliyor. Bu da Atina'da malum siyasal krize yol açıyor...
PKK yanlıları daha sonra, aldıkları yeni talimatla, saldırılarını Berlin'deki İsrail Başkonsolosluğu'na yöneltiyor, ama bu kez İsrail güvenlik görevlilerinin ateşi ile karşılaşıyor. PKK'lılar şimdi İsrail'i, Apo olayında Türkiye ile işbirliği

Yazının Devamı

Ders olsun...

18 Şubat 1999


ABDULLAH Öcalan'ın yakalanmasından en büyük darbeyi yiyen, PKK'dan hemen sonra, Yunanistan oldu.
Hangi akla hizmetse, Simitis hükümetinin, Apo'nun Türkiye'ye iadesini önlemek için giriştiği "Kenya tertibi" tam bir fiyasko ile sonuçlandı. Atina şimdi bunun ağır faturasını en az üç alanda ödüyor.
1) PKK Atina tarafından "ihanete uğradığı" gerekçesi ile Yunanistan'ı hedef alıyor. Şimdiye kadar PKK'yı dolaylı veya direkt olarak destekleyen Yunanistan artık Kürt militanları tarafından düşman sayılıyor. Yunan elçilikleri PKK yanlılarının saldırılarına uğruyor. Geçmişte PKK'ya sempatilerini sergileyen "Pasok" mensubu politikacılar dahi şimdi bu saldırılara sert tepki gösteriyorlar...
2) Yunanistan'ın Apo'ya kurtarma operasyonu, Atina ile Ankara arasındaki ilişkilere de bir darbe indiriyor. Kenya'da olup bitenlerin detayları ortaya çıktıkça, Yunan diplomasisinin bu işteki "muzır" rolü daha iyi anlaşılıyor. Yunanlılara kalsaydı - yani Türkiye fevkalade başarılı operasyonunu gerçekleştirmeseydi - Apo bugün gene bir yerlerde serbestçe dolaşıyor olacaktı... Atina'nın bile bile izlediği bu dostluktan uzak politikası elbet Türkiye

Yazının Devamı

Dış ilişkilere nasıl yansıyacak?

17 Şubat 1999


TÜRKİYE ne kadar sevinse ve övünse yeri vardır. Abdullah Öcalan'ın Kara Afrika'nın göbeğinden James Bond'vari veya Entebbe stili bir operasyonla Türkiye'ye getirilmesi gerçekten olağanüstü bir başarı.
Dış dünya da bunu Türkiye'nin zaferi olarak alkışlıyor. Bu vesile ile Türkiye'nin uluslararası platformdaki konumu ve ağırlığı ortaya çıkıyor.
Olayın Ankara'nın dış ilişkileri açısından anlamı ve olası etkileri konusunda da şu tespitleri yapmak mümkün:
* Türkiye, Suriye'yi Apo'yu kovmaya zorladıktan sonra aktif bir diplomasi ile hedefe ulaşmayı başarmış, yani PKK başının Türkiye'ye gelmesini sağlayabilmiştir. Bu arada Türkiye'nin zaman zaman bazı Avrupa ülkeleri ile (İtalya, Yunanistan ve Rusya gibi) sıkıntıları olmuştur. Ancak genelde Avrupa Apo'ya sığınma hakkı vermekten kaçınmış, Türkiye ile yakın temas halinde olmuş, onunla işbirliği de yapmıştır.
* Apo'nun yakalanmasında - resmen açıklanmamakla beraber - ABD'nin rol oynadığı anlaşılıyor. İlginçtir, daha 3 gün önce Öcalan'ın Kara Afrika'da - Kenya'nın da ismi zikredilerek - bulunduğuna ilişkin bazı haberler ABD basınında yer almıştı. ABD'nin Apo olayında daha işin

Yazının Devamı