Deprem felaketinden hemen sonra yabancı ülkelerden gelen yardımlar, Türkiye'nin dış ilişkilerinde, temel çıkarlarının ne yönde olduğu hakkında bir fikir veriyor.
Türkiye'ye bu zor anında yardım elini ilk uzatanlar, Batılı ve - Japonya gibi - gelişmiş ülkeler oldu. Bunun önemi sadece bu ülkelerin "ilk harekete geçenler" olması değil. Hatta yaptıkları yardımların, maddi değer olarak, miktarı da değil...Facianın daha ilk gününde, Başbakan Ecevit, Türkiye'nin özellikle arama - kurtarma çalışmaları alanında ihtiyaçlarından söz ettiği zaman, yabancı ülkelerin yardım elini uzatması için de bir çağrıda bulunmuştu. Aslında Başbakan, bu konuşmasını yaptığı ana kadar, bazı dost ülkelerden Ankara'ya bu yönde teklifler ulaştığını da açıklamıştı.
* * *
DÜN de belirttiğimiz gibi, keşke Türkiye bu alanda yabancı ülkelerin yardımına, ihtiyacına muhtaç olmasaydı da, kendi hazır organizasyonu ile, enkazın altında kalan depremzedelerin kurtarılmasını bizzat gerçekleştirebilseydi.
Ama bu şartlarda Türkiye'nin yabancı ülkelerden gelecek özel yetiştirilmiş ekiplere, onların beraberlerinde getirdiği teçhizata - ve hatta bu arada köpeklere - bel bağlaması bir zorunluktu.
İşte bu destek süratle Batı'dan geldi. Şimdi de, yaraların sarılmasında aynı desteğin devam edeceği anlaşılıyor. AB'den ABD'ye ve Dünya Bankası'na kadar çeşitli ülkeler ve kuruluşlar, deprem sonrası sorunların çözümlenmesi için, (kredi ve bağış şeklinde) çeşitli yardımlar yapmaya hazırlanıyorlar.* * *
TÜRKİYE'nin yakın bölgesinde, dost olarak bilinen ülkelerden bazısının ses vermemesi, bir kısmının ise dişe dokunur bir yardımda bulunmaması, oldukça anlamlıdır. Oysa, bu ülkelerin bir kısmı, sahip oldukları doğal kaynaklara göre, hiç de fakir sayılmazlar...
Bu olay da Türkiye'nin dış ilişkilerinde, daha çok önem ve öncelik vermesi gereken ülkelerin hangileri olduğunu ortaya koyuyor.
Deprem felaketinde dahi, tercih, maddi olanaklara ileri teknolojiye ve etkin bir organizasyona sahip olan ülkeler yönündedir.
Türkiye'nin yeri bu camiadadır. Zaman zaman bazı görüş ayrılıkları veya sürtüşmeler de olsa, temel çıkarları da bu ülkelerle aynı doğrultudadır.
Deprem faciası nedeni ile Batı basınında çıkan yazılar, orada da genel kanının, Türkiye'nin bu camianın bir parçası sayıldığını gösteriyor.
"El Pais"in dün yazdığı gibi, Avrupa şimdi Türkiye'ye olan yakınlığını bu acı olayda sergilemek ve Ankara'da son zamanlarda duyulan hoşnutsuzluğu gidermek için bir fırsat olarak kullanmaya çalışıyor...
* * *
BATI'nın olanaklarından yararlanmasını bilmek gerek.
Deprem gibi doğal afetlerden sonra, bir daha dış yardımlara ihtiyaç duyulmaması için, şimdi bir aksiyon planı hazırlanmalıdır.
Türkiye'nin özel yetiştirilmiş köpeklere, arama - kurtarma teçhizatına sahip olması zor bir iş değil. Bu olanakları ve modern yöntemleri, bu alanda deneyimli ülkelerle işbirliği yaparak elde etmek mümkün. Eminiz, onlar da Türkiye'ye bu alanda destek olmak isteyeceklerdir.
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr