Kosova'da ateşkesin yürürlüğe girdiği günkü yorumumuzda savaşı kazanmanın nispeten kolay gerçekleştiğini, ancak barışı kazanmanın çok zor olacağını belirtmiştik.
Yazıda, müttefiklerin ve yeni oluşan uluslararası barış gücünün karşılaşacağı sorunların bir listesini de çıkarmıştık. Ancak bu listede, önemli bir pürüz yer almıyordu: Bir Rus askeri birliğinin NATO'yu atlatarak Kosova'ya girip Priştine Havaalanı'na yerleşmesi! Doğrusu varılan "barış anlaşması"nın mürekkebi kurumadan Rusların böyle bir oldu - bitti yaratacağını hiç kimse tahmin etmemişti...
* * *
BU nasıl oldu biliyor musunuz? Kosova'dan Yugoslav kuvvetlerinin geri çekilmeye başlamasından hemen sonra, NATO birliklerinin, Priştine ve diğer bölgelerde konuşlanmak üzere harekete geçeceği kararlaştırılmıştı. Bu iş, cumartesi şafak vakti gerçekleşecekti. ABD önce kendi birliğinin girmesini istemiş, hazır bekleyen İngiliz ve Fransız kuvvetleri bu "onuru" Amerikalılara bırakmak için, 24 saat beklemeye razı olmuştu.
İşte bu 24 saat içinde ne oldu ise oldu: Ruslar, ani bir atak ile, Kosova'ya girip Priştine Havaalanı'na yerleşiverdiler. Böylece ABD'nin ve müttefiklerin bütün "fiyakası" bozulmuş oldu! Yalnız bu kadarla bitse gene iyi. Bu olay, daha işin başında, "barışı kurma" işlevini altüst etti, Batılılarla Rusların arasını açtı... Daha da kötüsü, bu durum ilerisi için iki konuda ciddi kaygılar yarattı...
Birincisi, Rusya'nın Kosova'da (ve Balkanlar'da) artık kendi ulusal politikasını gütmek ve bölgede bir nüfuz alanına sahip olmak niyetidir ki, bu Moskova ile Batı'yı karşı karşıya getirebilir...
İkincisi de, NATO birlikleri ile Rus kuvvetleri arasındaki "sorumluluk alanları"nın, zamanla "fiili taksim"e yol açması olasılığıdır...
* * *
KOSOVA'da barışı kurmak ve korumak misyonunu üstlenen uluslararası güce bağlı birlikler kendilerine ayrılan "sorumluluk bölgeleri"nde belki de yıllarca kalacaklardır.
Rusya bunu, Balkanlar'da bir nevi köprü başı kurmak için bir fırsat olarak görüyor. Doğrusu Batılılar da kendi çıkarları lehinde benzer hesaplar yapıyorlar.
Eğer bu, Batı ile Rusya'yı karşı karşıya getirecekse (ki şimdiden böyle bir risk görünüyor) Kosova'da, yani Balkanlar'da "yeni bir Soğuk Savaş" havası esmeye başlayacaktır. Bölge, yeni sürtüşmelerin ve gerginliklerin odak noktası haline gelecektir.
* * *
KOSOVA'nın siyasal statüsü için öngörülen çözüm, bölgenin Yugoslavya Federasyonu içinde, geniş bir özerkliğe sahip olmasıdır.
Ne var ki, daha şimdiden bunun gerçekleşemeyeceği, Kosova'nın bölüneceği, kuzeydeki Sırp bölgesinin Sırbistan'a bağlanacağı, güneydeki Arnavut bölgesinin ise sonunda bağımsızlığını ilan edeceği düşünülüyor. Rusya böyle bir "taksim"den yana. ABD ve Batı şimdilik değil. Ama olaylar "fiili taksim"i pekiştirirse, Batı, stratejisini değiştirebilir. Bu sefer de, kimbilir, bu olay Makedonya'daki Arnavutları da "büyük Arnavutluk" ülküsü ile ayağa kaldırabilir.
Bunlar karamsar senaryolar. Ama şu sırada gördüğümüz manzara, bu kaygıları yaratıyor doğrusu. Bunun önlenmesi, Kosova'da "barış"ı sağlama sürecinin bir "Soğuk Savaş"a dönüşmemesine bağlıdır...
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr