Rusya'nın Kuzey Kafkasya'daki açmazı, günümüzde birçok ülkenin karşılaştığı sorun doğrultusundadır.
Mesele şudur: Ayrılıkçılığa karşı nasıl davranmalı?Bunun iki yolu var: Birincisi, merkezi otoriteye karşı baş kaldıranlarla uzlaşmayı ve soruna barışçı bir çözüm bulmayı denemek. İkincisi ise, hareketi kuvvetle bastırarak bölgede otoriteyi sürdürmeye çalışmak...
Rusya, Çeçenistan'dan sonra şimdi Dağıstan'da da, bu ikinci şıkkı yeğliyor.
Rus kuvvetlerinin dün Dağıstan'da, bağımsızlık ilan eden ve dağlarda çetin bir savaş veren Şamil Basayev'in önderliğindeki mücahitlere karşı topyekün saldırıya geçmesi, Moskova'nın bu özerk bölgenin de, Çeçinistan gibi kontrol dışına çıkmasına izin vermek niyetinde olmadığını gösteriyor...
* * *
RUSYA Federasyonu'nda olduğu gibi, dünyanın birçok yerinde de bugün ayrılıkçı hareketler ve buna bağlı şiddet eylemleri cereyan ediyor.
Dış görünüşteki benzerliklere rağmen, kuşkusuz bunlar arasında - nedenleri ve mahiyetleri itibariyle - önemli farklar var. Dağıstan'daki olay, örneğin Kuzey İrlanda'daki veya Kosova'daki ya da Keşmir'deki durumdan farklıdır.
Kuzey Kafkasya'daki olaylar, ta Çar "Deli" Petro zamanına kadar gider. Bu bölgedeki Müslüman halk, Rus hegemonyasının altına girmek istemez. Gerçi etnik bakımdan bu halk kitleleri, kendi aralarında bölünmüştür, hatta zaman zaman araları açılmıştır. Bugün bölgede İnguşlardan Osetyalılara, Karaçaylılardan Çeçenlere kadar birçok ulusal gruplar yaşamaktadır. Ancak, ortak özellikleri, tarih boyunca olduğu gibi bugün de hepsinin Rus hakimiyetine karşı olmasıdır. Stalin döneminde bu insanlar ağır baskılara ve zoraki göçe maruz kalmışlardır. Uzun yıllar sindirilen Kuzey Kafkasya halkları, SSCB'nin dağılmasından sonra, Rusya Federasyonu içinde, kendilerine tanınan özerklik sayesinde, ilk kez seslerini duyarmaya başlamışlardır.
Ne var ki, Çeçenistan'ın 1994 - 96 ayaklanması sonunda bağımsızlığını ilan edip Moskova'dan fiilen kopması, Rus liderleri için büyük bir şok olmuştur.
Yeltsin yönetimi şimdi bu şoku ikinci kez yaşamamak için adeta çırpınıyor. Ama doğrusu Çeçenistan'daki pek farklı olmayan stratejisi ile, nereye varacağı da belli değil...* * *
RUS liderlerinin bu işi kuvvetle halletmek istemelerinin çeşitli nedenleri var.
Bir kere, Kuzey Kafkasya, Rusya için stratejik ve ekonomik büyük değer taşıyor: Rusya'nın Kafkasya'daki - ve bir bakıma Avrasya'daki - sınırı buradan geçer. Bölge Hazar petrol ve gaz yolu üzerindedir...
Asıl önemli neden, Rusya Federasyonu'nun, SSCB gibi, parçalanması konusunda duyulan endişedir. Dün Çeçenistan'dı. Bugün Dağıstan. Yarın Kuzey Kafkasya'daki ve hatta Federasyon'un diğer bölgelerindeki özerk bölgeler de (Tataristan gibi) ayrılmak isteyebilirler...
İşte Moskova'nın, işi sıkı tutmak istemesi, asıl bu "domino etkisi" korkusundan kaynaklanıyor.
Peki, bu çözümle önlenebilecek mi? Nasıl? Ne pahasına?
Bu, benzer durumlarla karşılaşan başka ülkeler için de ilginç bir deneyim olacak...
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr