Yıllardır Yunanistan'da "sokaktaki adam"dan dinlediğimiz bir söz vardır: "Türk ve Yunan halkları birbirlerine düşman değil. Kriz yaratanlar politikacılardır..."
Deprem felaketinden sonra Yunan halkının gösterdiği olağanüstü sıcak ilgi ve yakınlık, bu düşüncenin doğruluğunu kanıtlamış bulunuyor.Yunanistan'da basit vatandaştan işadamına, aydınlardan çeşitli sivil toplum kuruluşlarına kadar, halkın çeşitli kesimlerinin bu olayda sergilediği tutum, açıkçası sadece bizleri değil, Atina'da devlet yetkililerini dahi şaşırtmıştır.
* * *
DEPREMİN cereyan ettiği saatten itibaren Türkiye'ye ve afetzedelere yardım elini ilk uzatanlar arasında Yunanistan'ın bulunması ayrı bir anlam taşıyor: O da, gerçekten Yunan halkının, yıllardan beri süregelen kışkırtmalara ve gerginliklere rağmen, Türkler için kötülük istemediği, onlarla yardımlaşmaya ve dostça ilişkiler kurmaya hazır olduğudur.Depremden birkaç saat sonra, Yunan hükümeti kurtarma ekibini ve yangın söndürme uçağını derhal göndermek üzere harekete geçti. Yunanlılar da deprem bölgesinde yaşadıkları için bu tür felaketlere karşı bizden çok daha hazır durumdalar.
Fakat bunda ilginç olan husus, Simitis hükümetinin yardım kararını uygulamaya koyarken, Yunan halkının belki de şimdiye kadar görülmemiş bir yardım ve dayanışma hareketi göstermiş olmasıdır. O günden beri bu kampanya devam ediyor, hatta ilgi daha da artıyor.O kadar ki, genelde Türkiye'ye pek sıcak bakmayan bir kısım Yunan medyası dahi, bu kervana katılmış bulunuyor. Örneğin geçmişte devamlı Türk karşıtı yayın yapan Sky - TV yardım çağrılarının nerede ise öncülüğünü yapıyor. Yunan Kilisesi'nin bazı mensupları sadece maddi yardım kampanyasına katılmakla kalmıyor, depremzede Türk öğrencilerine derslerine Yunanistan'daki okullarda devam etme önerisinde bulunuyor. Yunan işadamları, zarar gören Türk fabrikalarının faaliyetlerini aksamadan sürdürmeleri için, kendi tesislerinin kapılarını açıyorlar...
Yunan halkı bu olayda Türkiye'nin "kara gün dostu" olarak ortaya çıkmıştır. Yunan insanının şimdi Türkiye'de farklı bir imajı vardır. Tıpkı Yunanistan'da Türk insanı hakkında olduğu gibi...* * *
BU deprem, Türkiye'nin içinde ve dışında çok şeyi değiştireceğe benziyor. Bu değişikliklerden biri de, Türk - Yunan ilişkileri olabilir.
Deprem gerçekten Türk - Yunan güvensizliğini ve anlaşmazlığını gömecek mi?Eğer politikacılar, yöneticiler, kamuoyunu oluşturanlar, bu olaydan gereken dersi çıkarırlarsa, bu pekala mümkündür.
Kuşkusuz her iki tarafta da, daima negatif düşünecek olanlar ve şüpheciler olacaktır.
Ama şimdi bu olay, bunları "by pass" etmek ve halktan gelen iyi niyet ve yakınlık duygularından cesaret alarak ilişkilere yeni bir şekil vermek için büyük bir fırsattır.
Kimse artık "halk öyle istiyor" deyip "gerginlik politikaları" izlemesin. Kimse gene aynı yüzeysel argümana sığınıp kışkırtıcı sözlerle veya yazılarla "reyting" yapmaya kalkışmasın.
Halkın istediği, bu olayda yeterice belli olmuştur. Yöneticiler ve diğerleri bunu kaale alsınlar yeter...
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr