Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


KUDÜS


Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in İsrail'deki "çalışma ziyareti"nin dünkü yoğun programı, Türk - İsrail ilişkilerinin "pratiği" ile ilgili idi. Demirel, kendisine eşlik eden İsrail Cumhurbaşkanı Ezer Weizman ile birlikte ülkenin çeşitli yerlerini gezerken, gelişen Türk - İsrail işbirliğini "aksiyon" halinde gördü...
Demirel'in ilk katıldığı etkinlik, Aşdot Limanı'nda idi. Burada Kalkavan grubuna bir "Türkon" firmasının, Türkiye - İsrail - ABD deniz ulaşımı hattının hizmete açılması münasebeti ile bir tören yapıldı. Türk - İsrail bayrakları ile donatılan limanda, "Mukaddes Kalkavan" şilebi konteynerleri yüklerken, Demirel ve Weizman bu olayı iki ülke arasındaki ekonomik ortaklığın bir göstergesi olarak selamladılar.
Türk bandıralı gemiler artık Aşdot'tan itibaren Türkiye ve ABD limanlarını kapsayan bu yeni "üçlü hat"ta düzenli ve tarifeli şekilde (ayda 5 sefer) mal taşıyacak. İlk seferi gerçekleştirecek Türk yapımı şilebin bir buçuk yıl önce indirilişinin bizzat Demirel tarafından yapılmış olması da - Cumhurbaşkanı'nı mutlu eden - güzel bir rastlantı...
* * *
DEMİREL gün boyunca buna benzer başka etkinliklere de katıldı. Tel Aviv'in Ben - Gurion Havaalanı'nda 67 milyon dolarlık yeni terminal binasının yapımını üstlenen "Ceylan İnşaat" firmasının düzenlediği törende hazır bulunan Türk ve İsrail Cumhurbaşkanları, Türk Hava Kuvvetleri'nin F - 4 uçaklarının modernizasyonunu yapan İsrail Havacılık Endüstrisi İAİ'nin tesislerini gezdiler ve 600 milyon dolarlık bu önemli anlaşmaya göre halen İsrail'de bulunan F - 4'lerin önünde fotoğraf çektirdiler.
Cumhurbaşkanı, Aşkelon kentine giderek burada İsrail'in kalburüstü ekonomistlerinin ve işadamlarının katıldığı bir konferansta konuştu. Demirel, Türkiye ve İsrail'in turizmden GAP projesine, Orta Asya'da ortak girişimlerden su potansiyelinin birlikte değerlendirilmesine kadar mevcut olanakları anlattı. Weizman da işadamlarına bu imkanlardan yararlanmaları için çağrıda bulundu.
Bu konular Demirel'le birlikte İsrail'e gelen Dışişleri ve çeşitli kurumların yetkililerinin İsrailli muhatapları ile yaptıkları görüşmelerde de etraflıca ele alındı. Ve de somut sonuçlara varıldı...
* * *
Resmi görüşmelerde varılan mutabakata göre, iki ülke arasında bir "ekonomik işbirliği mekanizması" kurulacak. Türk ve İsrail yetkilileri (müsteşar yardımcıları) düzenli bir şekilde bir araya gelerek, ticareti ve ekonomik işbirliğini geliştirmeye yönelik fikirler ve projeler üzerinde çalışacaklar...
İki ülke arasındaki ticaret hacmi şimdi 800 milyon doları bulmuş durumda. Bunun önümüzdeki 3 yıl içinde 2 milyara çıkarılması planlanıyor. Özellikle geçenlerde imzalanan serbest ticaret anlaşması ve Türk sanayicilerinin İsrail yoluyla ABD'ye gümrüksüz mal ihraç etme imkanını elde etmesi ile, İsrail gerçekten Türkiye'nin önemli bir "ekonomik partneri" oluyor...
Manavgat suyunun İsrail'e satılması konusu, Demirel - Weizman görüşmesinde ve heyetler arasındaki müzakerelerde ciddiyetle ele alındı. Bu konuda incelemeleri yapacak bir "ortak komite"nin kurulmasına karar verildi. Eğer fiyatta anlaşma sağlanırsa, Türkiye, Akdeniz'e dökülen suyun bir kısmını İsrail'e satmakla, önemli bir gelir elde edebilecek...
Turizmde, 2000 yılında İsrail'de beklenen 4 milyon yabancı ziyaretçinin bir kısmının Türkiye'ye de gelmesini sağlamak için ortak çalışmalar yapılacak... GAP alanında, İsrail'in (sulamadan tarımsal üretime kadar) ileri teknolojisinden daha çok yararlanmanın pratik yolları gene birlikte araştırılacak... Bu arada Bakü - Ceyhan petrol ve gaz hattının kurulmasına İsrail'in katkıları da etüd edilecek...
* * *
DEMİREL'in İsrail gezisi gerçekten "çalışma ziyareti" sıfatını hak etti. Bu çalışmanın bir unsurunu "siyasi" istişareler oluşturmakla beraber, esas ağırlık noktası, "ekonomik" işbirliği konuları oldu.
Günümüzde - ve de bölgemizde - ilişkilere pratik bir değer ve ivme kazandıran da ekonomik işbirliğidir.
Barak hükümetine "Bölgesel Kalkınma Bakanı" olarak giren, Şimon Peres'e göre, Ortadoğu'da gerçek barış ve huzuru gerçekleştirmenin yolu ekonomik işbirliğinden geçer. Peres, 21. yüzyılda Ortadoğu'da (Avrupa ortak pazarına benzer) bir ortaklık vizyonunun sahibidir. Demirel ve Cem ile görüşen Peres bu amaçla Barak'ın ilk kez hükümet içinde kurduğu bu yeni bakanlığın başına getirilmiştir.
Türkiye ve İsrail bu vizyonun gerçekleşmesi için de beraber çalışmak arzusundadır. Demirel'in dün Aşkelon'da dediği gibi, Türkiye ve İsrail artık "Ortadoğu'nun ekonomik yaşamında iki esas aktör" konumundadırlar...



Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr