Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Öcalan davası başta olmak üzere, Türkiye'nin yüklü gündemi arasında, ilginç bir dış gelişme dikkatleri pek çekmedi.
Olay, Yunanistan Savunma Bakanı Akis Çohacopulos'un Tahran'a yaptığı ziyaretle ilgili.
Türkiye ile Yunanistan arasında - Cem - Papandreu buluşması ile - yeni bir yumuşama sürecine girildiği bir sırada, bu ziyaretin Türkiye ve bölge için anlamı ne olabilir?
* Yunanistan ile İran arasında son zamanlarda çeşitli düzeyde temaslar yoğunlaşıyor. Şimdi de ilk kez bir Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret etmiş bulunuyor. Batı ve özellikle ABD İran'ı yalnızlığa mahkum etmeye çalışırken, bir NATO üyesinin savunma bakanının İranlılarla oturup konuşması, oldukça anlamlı. İran açısından bu tabii ki çok sevindirici bir olay. Böylece Hatemi yönetimi "dışa açılış"ını bir de Atina yolu ile denemek fırsatını buluyor... Neyse bu "genel politika" hususu, daha çok Washington'u ve Batı'yı ilgilendirir. Yunanistan "çıkış"ını onlar değerlendirsinler...
* Bizi daha yakından ilgilendiren husus, Yunanistan'ın İran'la sadece siyasal değil, aynı zamanda askeri bir yakınlaşmaya gitme girişimidir. Çohacopulos Tahran'daki temaslarında İranlılarla askeri işbirliği konularını görüşmüştür. Bu konuşmaların esas amacının da ikili, hatta üçlü bir askeri işbirliği olduğu artık bir sır değil. O kadar değil ki, İran Cumhurbaşkanı da "Yunanistan'la askeri ve savunma alanındaki işbirliğimiz başka ülkelere yönelik değildir" demek zorunluğunu duymuştur. Kuşkusuz bu mesajın adresi de Ankara'dır...
* Çeşitli istihbarat kaynaklarına göre, bütün bu temasların esas amacı Yunanistan, İran ve Ermenistan arasında bir savunma işbirliği anlaşmasının gerçekleştirilmesidir. Bu, ikili anlaşmalarla da olsa, fiilen üçlü bir "eksen" ortaya çıkaracak olan bir politika...
* * *
İLGİNÇ olan nokta, söz konusu üç ülkenin Türkiye açısından "sorunlu komşular" olmasıdır. Her biri ile farklı anlaşmazlıklar bulunabilir, ama üçü ile de bir "PKK meselesi" var. Yani bu üç ülkenin de Türkiye'ye yönelik terörizme şimdiye kadar direkt ya da dolaylı verdiği destek sorunu var...
Atina'nın savunma işbirliği için Türkiye'nin bu iki komşusunu "partner" olarak seçmesinin de bir anlamı olsa gerek. Açıkçası amaç, Türkiye'yi çevrelemek, bir nevi kıskaç altına almaktır. Değil mi ki Türkiye, İsrail ile bir askeri işbirliği sürecine girmiştir, işte bu üç ülke de kendi aralarında anlaşarak buna karşılık verebilirler!..
Oysa, Türkiye'nin İsrail ile bu alanda giriştiği işbirliği, bu üç ülkeyi hedef almıyor. Bu konu defalarca Türk yetkililer tarafından tüm ilgililere anlatıldı. Tel Aviv ile işbirliğinin amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernleştirilmesini sağlamak. İki ülke, terörizm konusunda benzer görüşlere sahip. Güvenlik alanında temas halindedir. Bunun da Türkiye açısından yararlı sonuçları görüldü...
Yunanistan'ın İran ve Ermenistan ile bu alandaki işbirliğinden ne gibi pratik sonuçlar beklediği, merak konusudur. Atina'nın ve Erivan'ın, yanlarına İran'ı da alarak, askeri işbirliğine girişmesi, Türkiye'yi "kuşatma"nın dışında, başka ne gibi bir amaç güdebilir ki?
Bir Türk diplomatının dediği gibi, bunun Türkiye açısından bir "kıymeti harbiyesi" yok. Olsa olsa, bu ülkelerin neyin peşinde olduklarını ortaya koyan bir anlamı var...




Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr