Bu sefer iyimserim

5 Ocak 2013

DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ile BDP Batman Milletvekili Ayla Akat’ın İmralı’yı ziyaretiyle birlikte, Kürt sorununun çözümünde yeni bir sayfa açıldı.
Görüşmenin ortaya çıkmasından itibaren her ne kadar taraflar ihtiyatlı bir iyimserlik sergileseler de, Türkiye’nin en öncelikli sorunu olan bu konuda yeni bir döneme girdik.
Ve yine, “Bizim ülkemizin koşulları farklı” dense de bunun adı tıpkı İRA, ETA örneklerinde olduğu gibi “Barış görüşmeleridir.” Yani, şiddeti durdurmak için şiddet emrini verenle masaya oturmaktır.
Bize ulaşan bilgiler, 2 saati bulmayan bu kritik görüşmenin alt yapısının uzun süredir hazırlandığını gösteriyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı ile son dönemde çok sık görüştüğü biliniyor. Türk ve Akat’ın İmralı’ya gidişine kadar geçen sürecin hazırlanmasında Fidan’ın merkezde olduğu ancak siyaset kurumunun da kimi aktörlerle devrede yer aldığı bir dönem geçirildiği belirtiliyor. BDP’lilerin son iki haftadır, dışarıya ortalığı bulandıracak tek bir mesaj vermemeleri de bundan.
Yine, Kürt siyasetinde “partiler üstü” bir konumda nitelendirilebilecek isimlerden biri olan Ahmet Türk’ün İmralı’ya gitmeden önce hükümet ve AK Parti kanadıyla bir seri görüşme

Yazının Devamı

Ateşkes ilanı yetmez PKK silah bırakmalı

29 Aralık 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı, AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’la söyleşimizin ikinci bölümünü, Türkiye’nin bir numaralı sorunu terör ve Kürt meselesine ayırdık.
Konu, Akdoğan’ın hem akademisyen olarak da en çok kafa yorduğu alanı oluşturuyor hem de hükümet politikalarının oluşmasında etkin olduğu meselelerin başında geliyor.
Akdoğan’a yönelttiğim sorular ve yanıtları şöyle:
Gelinen noktada artık PKK’nın eylemsizlik kararı almasının yetmeyeceğine, silah bırakma, Kuzey Irak’a çekilme gibi adımlar atılmasının gerekli olduğuna yönelik açıklamalar yapılıyor. Devletin örgütle bu yönde temasları oluyor mu?
- ‘Eylemsizlik, silahların susması’ gibi adımlar oyalamacadan öteye geçmiyor. Örgüt her kış mevsimine girerken zaten mecburen bu tür adımlar atıyor ve bunu siyasi bir hamle gibi takdim ediyor. Örgüt için kış mevsimi; zaman kazanma, toparlanma, en az zararla durumu idare etme dönemidir. Öcalan’ın açlık grevlerini bitiren müdahalesinden sonra böyle bir çağrı yapabileceği söylendi, bu da bir diyalog zemini gibi sunuldu. Oysa bugün atılacak tek dikkate değer adım ‘silahların bırakılması’ olabilir. Kandil’le böyle bir diyalog olduğunu sanmıyorum. Bu

Yazının Devamı

Derin devlet bitmeyebilir

28 Aralık 2012

Türkiye çok sıcak gündem maddelerini tartışıyor. ODTÜ’deki protesto gösterisiyle başlayan ve boyutlanan tartışma, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma mekanlarının böceklerle dinlenmesi, bugün yıldönümünü yaşadığımız Uludere olayı. Bütün bunların gölgesinde kalan terör sorununda geldiğimiz nokta.
Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı, Ankara Milletvekili Doç. Dr. Yalçın Akdoğan ile bu konuları konuştuk. Kürt meselesine ilişkin değerlendirmelerini yarın yayınlayacağız. Akdoğan’ın, sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

‘Yargıya müdahale olmaz’
Uludere olayının üzerinden bir yıl geçmesine karşın hiç mesafe katedilmemiş görüntüsü var. Hükümet, Kürt meselesinde birçok adım atarken, bu durum handikap değil mi?
- Hükümetin yapabileceği ne var? Hükümet, bu olayın arkasından; Başbakan Yardımcısı, Hanımefendi, bir heyet oluşturmuş, bölgenin acısını paylaştığımızı en yüksek düzeyde ortaya koymuş. Tazminat 1 veriliyorsa 5 verilmiş. Tazminat çıkarılmış. Bu da bir nevi devletin üzüntüsünü ifade eder. Sayın Başbakanımızın konuşmalarında çok ciddi üzüntü beyanları var ve olayın acısını paylaşıyor. Hükümet bunun ötesinde ne yapabilir? Yargıya müdahale edemez. Bu süreçler işliyor. İnsan

Yazının Devamı

‘Böcekler’ Aralık 2011’de bulundu

26 Aralık 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, evinin altındaki ofiste, böcek tabir edilen dinleme cihazı bulunduğunu açıklamasının ardından kopan fırtına uzun süre dinmeyeceğe benziyor.
Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’de derin devletin izlerinin tamamen yokedilemediği mesajından hareketle, bu ülkede hâlâ Başbakan’ın bile yasadışı biçimde dinlenebildiğine işaret ediliyor.
Her şeyden önce, sözkonusu dinleme cihazlarının kimler tarafından, hangi amaçla yerleştirilmiş olabileceği yolundaki çok geniş bir yelpazeyi dikkate almak, Başbakan’ın mahremine ulaşmayı hedefleyen, organize olduğu kesin bir girişimin amacına ulaşması halinde neler olabileceğini hesaba katmak gerekiyor.
Yasadışı telefon ve ortam dinlemeleri, gizli kamera kayıtları gibi; hepimizin, her zaman eleştirmesi gereken illegal faaliyetlerin, yakın geçmişimizde çok canlar yaktığı doğru. Ancak, olaya Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ının yasadışı olarak hem de birden fazla yerde dinlemeye ve doğal olarak izlemeye alınması yönüyle bakılması zorunlu.

Tarih Aralık 2011
Başbakan Erdoğan’ın açıklamasının ardından, birçoğu teyide muhtaç, yoğun bir haber bombardımanı yaşanıyor.

Yazının Devamı

‘Ölsem bunu konuşmam’

19 Aralık 2012

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in büyük kızı Zeynep Kısacıkoğlu ile küçük kızı Ebru Akbatur’un Ankara’da kalmak istemeleri nedeniyle, İstanbul’a taşınan Eximbank’taki görevlerine son verilmesi dün en çok konuşulan haberlerin başında yer aldı.
Zeynep Kısacıkoğlu, ODTÜ İşletme bölümü mezunu. 20 senedir Eximbank’ta çalışıyordu. İktisat tahsili yapan Ebru Akbatur ise 18 senedir. Her ikisi de iş hayatlarına Eximbank’ta başladılar ve öyle devam ettiler.
Zeynep Kısacıkoğlu, Eximbank’ın Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Kısacıkoğlu ile evli. Mustafa Kısacıkoğlu, 2007 Genel Seçimi’nde, CHP’den Ankara 1. Bölge milletvekili adayıydı. 7. sırada olduğu için seçilemedi. Ebru Akbatur’un eşi Hakan Akbatur ise uzun süre Bilkent Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. Şu anda serbest çalışıyor.
Bir hafta kadar önce merkezini İstanbul’a taşıyan Eximbank, çalışanlarına “İstanbul’a gidecek misiniz” mealinde bir soru soruyor.
Pozisyonu gereği İstanbul’a gitmek zorunda olanlar zaten büyük ölçüde gidiyor. Bunların içinde Zeynep hanımın eşi Mustafa bey de var. Çünkü Teftiş Kurulu Başkanı. Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan’ın dün internete yansıyan açıklamalarına göre,

Yazının Devamı

CHP’li Nazlıkaya vajina tartışmasını değerlendirdi: Arınç’ın bilinçaltı dışa vurmuş gibi

14 Aralık 2012

Meclis’te Bülent Arınç’la vajina tartışması yaşayan CHP’li Nazlıaka, Bu Başbakan Yardımcısı’nın kadınlarla ilgili zihniyetinin ve bilinçaltının bir dışavurumu” dedi

TBMM’de, bütçe görüşmeleri sırasında, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya “Ben mahçup bir insanım. Zarif bir hanımefendinin dönüp bana bakmasından sıkılabilirim” sözleriyle başlayan tartışmanın yankıları sürüyor.

Nazlıaka, aylar önce kürtaj tartışması sırasında sarfettiği, “Sayın Başbakan vajina bekçiliğini bıraksın” sözlerini ima ederek “Evli, çocuğu olan bir bayan milletvekili, kendisiyle ilgili organını nasıl böyle açıkça konuşabilir, nasıl yüzü kızarmaz, benim yüzüm kızardı” diyen Arınç’a haftaya dava açıyor. Dün Nazlıaka ile bu tartışmanın kendisi ve ailesi üzerindeki etkileri, Arınç’ın yaklaşımının nedenleri ve Türkiye’nin kadın meselesinde hangi değirmenlere karşı savaş verdiğini konuştuk.

Sözde değil özde utanacaksın

* Her şey kürtaja yasak girişimiyle başladı değil mi?
6 ay önce konu gündeme geldiğinde bir demeç verdim. ‘Sayın Başbakan vajina bekçiliğini bıraksın’ dedim. Bu açıklama karşılık buldu. Daha sonra kadın örgütlenmesiyle sahalara indik ve

Yazının Devamı

Sırrı Sakık’tan 1994 uyarısı: “Bizi aldıklarında binlerce genç PKK’ya katıldı”

8 Aralık 2012


Başbakan Erdoğan’ın, 9’u BDP’li 1’i bağımsız 10 vekilin dokunulmazlıklarının kaldırılacağı yolundaki açıklamasının ardından, başlangıçtaki söylem sertliğine pek de paralel olmayan bir süreç işliyor.
Ele alınacak dokunulmazlık dosyalarında kapsam mümkün olduğunca genişledi. AK Parti ve Meclis cephesinden yapılan açıklamalar da sürecin epey uzun süreceğini gösteriyor.
Konu, Karma Komisyon’un Başkanı Burhan Kuzu’nun yargıya gidecek dosyaları ayıklamaya çalıştığı bir aşamada.
Önümüzdeki hafta Meclis Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde, bu konuda kırıp dökecek bir dil kullanılacak mı hep beraber göreceğiz.
BDP cephesinde de dalgalı bir seyir var.
Dün olağanüstü toplanmasına karar verilen, yeni yol haritasının şekilleneceği BDP grubu, son dakikada ertelendi. Bunun yerine yarın için Diyarbakır’da bir MYK toplantısı öngörülüyor.

Yazının Devamı

Ankara: Suriye’nin ordusu dağılmamalı

5 Aralık 2012

Erdoğan’ın önceki gün Putin’le, Davutoğlu’nun Lavrov’la İstanbul’daki görüşmelerindeRus tarafına verilen mesajlar başkent kulislerine yansıdı. Ankara, Irak’taki deneyiminden hareketle Suriye’nin parçalanmasını, ordusunun ve devlet yapısının dağılmasını istemiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki buluşması sadece bölge ülkeleri değil tüm dünya tarafından büyük bir dikkatle izlendi.
Suriye konusunda karşı cephelerde yeralan Rusya ve Türkiye’nin İstanbul zirvesinin sürtüşmeli geçeceği beklentisi hakimdi. Ancak dışarıya yansıyan görüntü öyle olmadı.
Hatta Rus basını, Putin ile Erdağan’ın Suriye konusunda bir formül üzerinde uzlaştıklarını iddia edecek kadar iyimser bir tablo çizdi.
İstanbul Zirvesi’nin perde arkasından önemli bilgiler dün de Ankara’ya yansıdı.

Yazının Devamı