‘Herkese kelepçe takacak değiliz’

3 Ağustos 2011

TBMM’deki Töre ve Namus Cinayetleri Komisyonu’ndaki çalışmasıyla göz dolduran, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’le sohbet imkanı bulduk.
Şahin, söze, “Geçenlerde düşündüm, hangi alanlardan sorumluyum diye, kadınlar, yaşlılar, engelliler...Baktım bir tek güçlü erkekler yok. Ama sorumluluğumu tam anlamıyla yerine getirmek için güçlü erkeklere de ihtiyacım var” diyerek başladı.
Kamuoyunda merak edilen konular malum; Çok tartışılan elektronik kelepçe düzenlemesi, kadına yönelik şiddet, cinayetler, çocuk mağdurlar.

Buton sistemi daha uygun görünüyor
Şahin’e ilk olarak erkeklerin elektronik kelepçeyle takibini içeren taslağı soruyoruz. Yanıtı şöyle:
“Biz elektronik kelepçe diye tasarıya bir ifade koymadık. Biz ‘teknik takip’ dedik. Her bireyin başına bir polis veremeyeceğinize göre teknik takip sistemiyle çözüm arıyoruz. İspanya’da ve Avusturya’da verilen mücadeleyi inceledim. Oralarda elektronik kelepçe bir model. Bizim herkese kelepçe falan taktığımız yok. Devlet bir mahkeme kararıyla uzaklaştırma vermiş ama birey o mahkeme kararına uymuyor, yaklaşmaması gereken haneye yaklaşıyorsa, o suçu işliyorsa, onu uyarıcı bir elektronik takip sistemidir. Ya da bir

Yazının Devamı

‘Bu şartlarda bu Şûra’ya giremem’

31 Temmuz 2011

Üç kuvvet komutanıyla birlikte emekliliğini isteyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in, TSK personeline “iç hattan” gönderdiği mesajdaki ifadeler, her ne kadar hükümet kanadından “bu bir restleşme ya da isyan değil” açıklamaları yapılsa da çok sıkıntılı bir ruh haline işaret ediyor.
Görev yaptığı süre boyunca sessiz kalmaya özen gösteren, bu tavrıyla da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirini kazanan Koşaner’in veda ederkenki gerekçeleri çok açık.
Bize ulaşan bilgilere göre Koşaner, önceki akşam üzeri karargahta, diğer komutanlara ve mesai arkadaşlarına seslenirken de aynı doğrultuda ifadeler kullanıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’la önceki gün gerçekleştirdiği görüşmenin ardından emeklilik kararını kesinleştiren Koşaner, saat 16:00’da Genelkurmay Başkanlığı karargahındaki bütün komutanları toplantıya çağırıyor. Bu toplantı öncesinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay ve geçtiğimiz yıl da istifa sinyalleri verdiği belirtilen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’le son bir istişare de bulunuyor. Koşaner, bu istişarenin hemen ardından, karargahtaki tüm mesai

Yazının Devamı

Telefon çözdü

12 Temmuz 2011

Tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemeleriyle başlayan yemin krizinin CHP ayağı dün itibariyle sona ermiş oldu.
Mutabakatta, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in hakem rolü üstlenmesinin önemi büyük. Bununla birlikte, CHP’nin “artık yemin etmeliyiz”e dönen politakası ile AK Parti’nin işi müzakere aşamasında yokuşa sürmemesi sonuç getirdi diyebiliriz.
Dün edindiğimiz bilgiler ışığında ilk toplantının yapıldığı cuma gününden dün öğle saatlerine kadar geçen süreçte yaşananları şöyle özetleyebiliriz:

Hafta sonu “kopmasın”
İlk toplantının yapıldığı cuma günü karşılıklı olarak genel ilkelerin konuşulmasının ardından, hafta sonu CHP İstanbul milletvekili Aydın Ayaydın’ın aktif olarak devrede bulunduğu kamuoyuna yansımayan bazı görüşmeler gerçekleşti. Bu yolla, bakan düzeyinde yapılan temaslarda mutabakat arayışının bir “kazaya kurban gitmemesi” için uzlaşma zemini diri tutuldu.

Yazının Devamı

BDP’yi tatmin etmek hükümetin işi değil

11 Temmuz 2011

İçinde BDP’nin olmadığı bir süreçte de adımlar atabildiklerini söyleyen Akdoğan “Bizim amacımız BDP’yi tatmin etmek değil. Gelmezse Meclis’e zorla mı getireceğiz” dedi


BDP’liler de bugün yemin etmediği takdirde, Meclis’teki yemin krizi çözülmüş olmayacak. Üstelik BDP’yle ilgili krizin aşılamaması, sadece yemine indirgenecek kadar geçici bir probleme işaret etmeyecek. Çünkü, hükümetin de Meclis’in de önünde, yeminden sonraki ana konu anayasa değişikliği ve Kürt meselesinin çözümü olacak.
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, dün Milliyet’te yayınlanan “Bizi dışlıyorlar” sitemi iktidar partisinde ne derece karşılık bulur? Başbakan Erdoğan tarafından okunan hükümet programında, “Kürt meselesi” ifadesinin kullanılması, gerçekten “Kürt sorununa dönüşü” mü ifade ediyor?
Bu konuları, Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden, AK Parti Ankara milletvekili Yalçın Akdoğan’la konuştuk. Demokratik açılımın mimarlarından biri olan, programın yazımında etkin rol oynadığını da bildiğim Akdoğan, “Hükümet programındaki ‘Kürt meselesi’ ifadesi. ‘Kürt sorunu yoktur’ söyleminden geri dönüş olarak yorumlanmalı mı” sorusuna şu yanıtı verdi:

Yazının Devamı

Erdoğan vize verdi, Çiçek buluşturdu

9 Temmuz 2011

Yemin krizinde çözüm kapısı büyük ölçüde aralandı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, daha koltuğa ısınamadan kucağında bulduğu krizi çözmek için yürüttüğü diplomasi sonuç vereceğe benziyor.
Önceki gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşen Çiçek’in, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la buluşmasında katettiği mesafe, önümüzdeki iki gün durumu tersine çeviren bir gelişme olmazsa CHP’lileri yemin için kürsüye taşıyacak gibi görünüyor.
Çiçek, CHP liderinin, “Meclis’i kilitlemek istemiyoruz. İki partinin yetkilileri bir araya gelsin. Ortak bir irade beyanı açıklansın, yemin etmeye hazırız” mesajını Erdoğan’a iletti. Erdoğan’ın da buna vize vermesiyle büyük mesafe katedildi. Çiçek’in Meclis’in kriz çözülmeden tatile girmemesi gerektiği yolundaki tavrı da etkili oldu.

‘Sizi uzlaşmak üzere bırakıyorum’
Dün, art arda görüşmelere sahne olan Meclis Başkanlığı makamındaki son toplantıda Ak Parti ile CHP heyetleri buluştu. Bu görüşmeden birkaç saat önce, CHP’li Aydın Ayaydın’ın, bakanlar Hayati Yazıcı, Nihat Ergün ve “15 Temmuz restini” çeken Ak Parti’li Mustafa Elitaş ile bir araya geldiğini, buradan çıkan havanın Başbakan’a iletildiğini de not edelim.
Aldığımız bilgilere

Yazının Devamı

Çözüm yolunu siz açmalısınız

8 Temmuz 2011

Ergenekon davasından tutuklu iki milletvekilinin mahkeme tarafından tahliye edilmemesiyle başlayan yemin krizinde en kritik görüşmelerden biri dün akşam üzeri Parlamento’da gerçekleşti.
TBMM Başkanı seçildiği günden bu yana sorunun çözümü için yoğun bir temas trafiği yürüten Cemil Çiçek ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün 1 saate yakın görüştü.
Bu görüşmeye kadar uzanan süreçte iki olumlu adıma dikkat çekmek gerekiyor. Bunlardan birincisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün kabineyi açıklarken yaptığı konuşma. Erdoğan, Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın CHP’lilere çektiği “15 Temmuz” restini düzelterek beklenmedik bir adım attı.
Kılıçdaroğlu’nun bu adıma yanıtının gecikmediğini hemen söylemeliyiz. CHP lideri, dün Çiçek ile randevu saatinin netleşmesinden kısa bir süre sonra parti genel merkezinde kabul ettiği gençlere, “Güvence verilirse yemin ederiz” dedi ve bu mesajını yazılı olarak da duyurdu.
Bu nedenle Çiçek-Kılıçdaroğlu görüşmesi krizdeki tansiyonun nispeten düştüğü bir ortamda gerçekleşti. Büyük bölümü başbaşa gerçekleşen görüşmede, Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesajlar samimi ifadeler içeriyor. Bize ulaşan bilgilere göre, Kılıçdaroğlu

Yazının Devamı

‘Çiçek çözer’ umudu

6 Temmuz 2011

Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın, milletvekili seçilmelerine karşın cezaevinden tahliye edilmemeleriyle başlayan, BDP destekli bağımsızların da 6 vekil için aynı gerekçeyle sürdürdüğü yemin krizinde gözler TBMM’nin yeni Başkanı Cemil Çiçek’e çevrildi.
Yemin krizi yaşanmasaydı, Köksal Toptan’ın Meclis Başkanı seçildiği güne benzer bir uzlaşma tablosu yansıtmaya aday olan parlamento, kriz gölgesinde dün 3. birleşimini yaptı.

Bugüne nasıl gelindi?
Türkiye, 28 Haziran’da milletvekillerinin yemin töreninden bu yana, AK Parti ile CHP ve bağımsızların karşılıklı restleşmesiyle geçen bir süreç yaşıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Çankaya Köşkü’nden baş başa görüşmesinin ardından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla buluşması, geride bıraktığız süreçte uzlaşma umudunu yeşerten ilk işaret oldu. Ancak, bu görüşmenin ardından, kamuoyuna yansıyan somut bir adım ne iktidar partisinden ne de ana muhalefetten geldi. Buna karşın, Gül’ün, sorunun çözümü için hem hukuken hem de siyaseten atılacak adımlar konusunda o günden beri bir zemin hazırlamaya çalıştığı, Cumhurbaşkanı’nın mutabakat arayışının TBMM’nin yeni Başkanı Çiçek’in

Yazının Devamı

Sorunu çözmek Çiçek’in sorumluluğu

5 Temmuz 2011

TBMM Başkanlığı seçimi nedeniyle dün, yemin töreninin ardından ikinci kez toplanan yeni Meclis’te, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “tükürdüklerini yalayacaklar” sözü yankılanıyordu.
İktidar partisi milletvekillerinin iddiası, Erdoğan’ın bu yaklaşımının de etkisiyle, CHP’nin yemin etmeme tavrının zaman içinde bir bumeranga dönüşeceği, seçmenine ve kamuoyuna boykotunu artık izah etmekte zorlanacağı yolundaydı. CHP kulisinde sohbet ettiğimiz milletvekillerinden biri de, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ı kastederek, seçmenin ve teşkilatın, parti politikasının iki kişi üzerinden yürütülmesinin doğru olmadığını söyleyerek homurdanmaya başladığını anlattı.
Öyle ya da böyle, sonuçta ana muhalefetin yasama faaliyetlerine katılamadığı bir TBMM çalışması yürütülemeyeceğine göre, bu sorun bir şekilde çözülecek. Bu noktada soru şu:
Hükümetin kurulmasının ardından güvenouyu sürecine kadar üç birleşim yapılacak. Sorun çözülüp, bu birleşimlerden birinde CHP yemin edebilecek mi? Yoksa Meclis tatile yemin krizini 1
Ekim’e taşıyarak mı çıkacak?
Bu sorunun yanıtı, Erdoğan’ın köprüleri atan son ifadesinden sonra dün Meclis Başkanlığı’na seçilen Cemil Çiçek’in izleyeceği yöntem ve

Yazının Devamı