İstanbul Allah'a emanet...

26 Ağustos 2000


      Kabus geri geldi... 5.8'lik sallantı nedeniyle herkes yine depremi konuşuyor. Ama sadece konuşuyor!!! O gün yine yaşadık. Anında telefonlar devre dışı kaldı, cep telefonları kilitlendi. Hani depreme karşı hazırlıklı olacaktık? Devlet önlemini almıştı? Önlem dedikleri, facianın öncesine değil sonrasına yönelik. Çadırkent yerleri, acil ulaşım yolları... Bunlar da gerekiyor ama; ya başımıza yıkılacak binalar!!!
      Hepimiz biliyoruz ki; kentin yüzde 70'i kaçak... Geri kalanı da yapı standardına uygun değil. Güçlendireceğim demek de yetmiyor. Çünkü ne zaman ne de dayanıklılık garantisi var... Ve vatandaş; genel bir aldırışsızlık - aymazlık içerisinde. Her şeyi devletten bekliyor. Devlet ise kendi havasında... Sonuçta; deprem kişilerin günlük yaşamında ve zihninde önemli yer tutuyor, ancak yapılan konuşmalar bilinçlenmeden çok günlük sohbet niteliği taşıyor...

Umurlarında değil
      İstanbul ve Deprem Çalışma Grubu'nu oluşturan 58 bilim adamı ve kuruluşun hazırladığı rapor bu gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. INFO Araştırma, Yayıncılık ve Ticaret Ltd'nin 2000

Yazının Devamı

Baraj tamam sulama yolda

23 Ağustos 2000


      Güneydoğu Anadolu Projesi'nin yüzde 44'ü bitti. Şu ana dek harcanan para 14 milyar dolar... Tamamlanması için daha 18 milyar dolar gerekiyor.
      GAP Türkiye yüzölçümü ve nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu ilgilendiren bir proje. Toprak, su ve insan kaynaklarını geliştirerek, topyekün sosyo - ekonomik kalkınmayı amaçlıyor. Ve 2010 yılında tamamlanması hedefleniyor. Ancak, ayrılan ödeneklerle hedefi yakalaması zor!..
      Başbakanlık GAP İdaresi Başkanı Olcay Ünver, baraj yatırımlarının yüzde 70'inin tamamlandığını söylüyor. GAP kapsamında 12 baraj inşaatı gerçekleştirilmiş, 6 hidroelektrik santral devreye girmiş. Ayrıca 2 baraj ve 2 hidro elektrik santral inşaatı da devam ediyor. Buna karşılık sulama işinin ancak yüzde 12'si bitmiş. Yani su var ama; işe yaramıyor. Çünkü suyu toprağa taşıyacak kanaletler yok.
      Buna rağmen bölgede sanayi yatırımlarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Örneğin 1995 - 1997 döneminde bugüne dek yapılan yatırımların yüzde 60'ı kadar işyeri açılmış. Organize sanayi bölgelerinde 342 fabrika, küçük sanayi

Yazının Devamı

Canavar değil katil...

22 Ağustos 2000


      Yollarda akan kan, suçu canavara yüklemekle kesilmez. Mevcut yasaya göre; alkollü, ehliyetsiz, uykusuz direksiyon başına geçsen, onlarca adam öldürsen idamı beş yıl!.. Maalesef o da paraya çevriliyor. Ve ölen öldüğüyle kalıyor.
      Oysa bunun planlayarak adam öldürmekten ne farkı var?.. Ha tabancayla adam vurmuşsun, ha bilinçli olarak alkol alıp direksiyona oturmuşsun. Sonuçta her ikisi de cinayet değil mi?.. TBMM Trafik Güvenliği Araştırma Komisyonu üyesi DSP'li Cahit Savaş Yazıcı da böyle düşünüyor. Yeni yasama döneminde ele alınacak Trafik Yasa Tasarısı'nda bu yönde değişiklik önereceklerini söylüyor. Yani onlarca adam öldüren artık canavar değil katil muamelesi görecek. Tabii, Meclis onaylarsa!!!

Önce vekil uymalı
      Kanı durdurmak için sadece yeni yasa çıkarmak yeter mi? Hayır. Önemli olan arkasında durmak, uygulamak. Bu nasıl olacak? Öncelikle yasayı yapan kurala uyacak. Ama nerdeee? Sanki yasa onları bağlamıyor... Yazıcı, şöyle diyor:
      "Milletvekili uymadığı gibi polis onlara ceza da kesemiyor. Çünkü kesse başı

Yazının Devamı

İstanbul'a deprem reçetesi

20 Ağustos 2000


      'Olası bir İstanbul depremi için önlemler tamam' sözü hiç de inandırıcı değil. Olabilecekleri bilim adamları açık açık söylüyor. Depremin 8 şiddetinde olacağını iddia edenler de var. Ve hepimiz biliyoruz ki; kentteki yapıların durumu berbat. Mevcut her 100 binadan 72'sinin yıkılması gerekiyor. Üstelik bunlar varlıklı nüfusa ait. Yoksul kesim, 'binam elden gider' mantığıyla kontrolden dahi kaçıyor. Sonuçta olası bir depremden 6 milyon kişinin etkilenmesi bekleniyor. Acilen de ilk etapta bir milyon kişinin başka yerlere nakli gerekiyor...
      Bunlar felaket tellallığı değil. Ekim 1999'dan bu yana çalışan 58 bilim adamının ortak görüşleri... İstanbul ve Deprem Çalışma Gurubu'nun tespitlerine göre; yapı stoğunun yüzde 80'i 5 katla 8 - 9 katlı betonarme ve hiçbir mühendislik - uzmanlığa uymayan inşaatlardan oluşuyor. Beton kalitesi de çok düşük. Grubun ev sahipliği ve de sözcülüğünü yapan Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, 'Çalışma; yeni kent dokusu, ekonomik, sosyal, hukuki konuları da içeriyor. Tespitler ve çözüm önerilerini rapor halinde hükümete, Cumhurbaşkanına ileteceğiz. Çok ciddi bulgular

Yazının Devamı

Meclis canavar avında

19 Ağustos 2000


      Trafik canavarıyla mücadelede etkin önlemler geliyor. İstanbul'da toplanan TBMM Trafik Güvenliği Komisyonu, sürücü ehliyetlerinin dört yılda bir yenilenmesi, otobüs şoförlerinin her altı ayda bir sağlık kontrolünden geçmesi, sürücü kurslarının yeniden düzenlenmesi konusunda görüş birliğine vardı. Özetle, yakında açıklanacak rapor çok kişinin tekerine çomak sokacak nitelikte!..
      Trafik felaketi yıllardır can alıyor. Her gün 35 - 40 kişi ölüyor. Son on yılda yitirdiğimiz insan sayısı 100 bine yakın. Yaralı ve sakat kalanlar da cabası. En acı olan da akan kana rağmen; yaşanan vurdumduymazlık... Çünkü, günü birlik yaşıyoruz. Günlük üzülüyor, günlük çözümler üretiyoruz.

      Komisyonda hüsran
      İşte komisyonun toplantısı. 'Trafik felaketine karşı ne yaparız' tartışılıyor, ilgilenen yok. Çünkü deprem felaketinin gölgesinde kaldı. Oysa amaç; iki felakete birlikte dikkat çekmekti. Komisyon Başkanı Ahmet Tan hüsrana uğradıklarını (dünkü köşesinde kendi de dile getirdi) söylüyor.
      Ahmet Tan, şöyle

Yazının Devamı

Uçak ambargosu...

16 Ağustos 2000


      Dünya sivil havacılığını yönlendiren uluslararası şirketler Türkiye'ye kiralık uçak vermiyor. Nedeni de mantar gibi bitip, paraların üzerine yatan (dürüst çalışanlar alınmasınlar) bazı özel havayolları.
      Sivil havacılıkta uzun süredir kriz yaşanıyor. Birçok şirketin elinde uçak yok, olan da altından kalkamadığını söylüyor. Ve de hükümetten destek istiyor. Gerçekten havayolu taşımacılığı pahalı bir iş. Uçak kirası, bakım gideri, sigorta bedeli, personel harcamaları oldukça yüksek. Bir örnek verelim, sadece akaryakıtın ton fiyatı Marmara depreminden sonra yaklaşık iki katına çıkmış. Durum böyleyken, yolcu taşıma ücretlerine bakıyorsunuz rakamlar arasında uçurumlar var. Rekabet nedeniyle fiyatların düşmesi iyi de, bu değirmenin suyu nereden geliyor?.. Bir yetkili şirketlerin çoğunun batmak amacıyla kurulduğunu iddia ediyor!..

Akıl almaz iddialar
      Şu ana kadar 35 civarında şirket kurulmuş. İddia o ki; bunun 30'a yakınını kurup batıranlar aynı kişiler. Sadece değişen firma adları. Sanki otobüs filosu... Madem zarardasın, ikinci - üçüncü kez niye deniyorsun?..

Yazının Devamı

GAP'ta son durum...

15 Ağustos 2000


      Antik kent Zeugma'da geri sayım devam ediyor. Sular altında kalacak ikinci bölgede çalışan arkeolog (yerli - yabancı) sayısı 103'e ulaştı. Sivil oluşum Zeugma Girişimi'nin arkeolog ordusu da çok yakında kazıya başlıyor. Uzmanların söylediğine göre; kazılar tamamlandığında bölge, çıkartılan mozaik ve fresklerle dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Tunus'u bile sollayacak. Keşke suya gömülen birinci bölge de kurtarılsaydı...
      Güneydoğu Anadolu'da ikinci hareketlilik de Hasankeyf'te yaşanıyor. Prof. Oluş Arık başkanlığındaki grup, Ilısu Baraj Gölü'nün altında kalacak kültür varlıklarını kurtarmaya yönelik çalışıyor. Bir yanda da henüz temeli atılmayan barajın yeri değiştirilemez mi tartışmaları yapılıyor. Ancak Başbakanlık GAP İdaresi Başkanı Olcay Ünver, böyle bir değişikliğin kesinlikle söz konusu olamayacağını söylüyor.

Kurtarılmayı bekleyenler
      Bölgede kurtarılacak yer o kadar çok ki!.. Aslında bir kültürel seferberlik gerekiyor. Bunun için projeler de hazır ama; yapacak ne para ne de teknik olanak mevcut. İşte bazıları:
      

Yazının Devamı

Ahtapotun başı Ankara'da!..

13 Ağustos 2000


      Hayali ihracatçı, kaçakçı, vergi yüzsüzü, SSK sülüğü, mafya (her ceşit bulunur!), hırsız müteahhit, avanta - rüşvet ne ararsan Türkiye'de mevcut... Kuzeyden güneye, doğudan batıya her köşeden pislik kokuları geliyor. Süren Paraşüt - Balina operasyonları göldeki damlacık. Yakalananlar ise göstermelik...Kimbilir arkalarında kimler var? Önemli olan onları ayıklayıp çıkarmak. Ne oldu Susurluk?..
      Okurumuz M. Salih Keskin, Türkiye'nin yolsuzluk haritasını çok merak ettiğini söylüyor. Kim etmiyor ki?.. Ahtapotun beyninin Ankara'da olduğunu iddia eden Keskin, şöyle diyor:
      "Bugün geldiğimiz nokta komiktir. Maşa olarak kullanılan ve tutuklanan bir holding patronu, ufak rüşvetler aldığı söylenen birkaç taşra gümrük müdürü ve memuru, telefon faturasını kaçakçıya ödeten birkaç yargıç, kaçakçılarla al takke ver külah bir vali... Ve 300 - 400 trilyonluk bir vurgunda tespit edilen 60 - 70 milyonluk rüşvetler!!!
      Peki bu vurgunun tüm aşamalarını planlayan, teşvik belgelerini, dahilde işleme izinlerini, gümrük olurlarını, mevzuat

Yazının Devamı