Bir ilk: Instagram lansmanı

27 Temmuz 2013

Moda sektörü sonbaharı karşılamaya başladı bile. Dergilerin eylül sayıları yavaş yavaş raflardaki yerini alırken markaların 2013 Sonbahar-Kış koleksiyonları da belirmeye başladı. Koleksiyonlarla beraber, sektörün dinamolarından sayılan kampanyaları da tabii.
Kampanyalar yalnızca ilan olarak değerli değil elbette. Hangi ünlü fotoğrafçının hangi marka için hangi aktris veya top modeli görüntülediği kadar, koleksiyonun öne çıkan parçaları da moda dünyasının haberler sekmesindeki yerini alır. Moda markaları; özellikle de lüks segment oyuncuları kampanyalarını genelde ilk olarak moda dergilerinde yayınlar. Eylül ve mart gibi sezon açılış dergilerinin kalınlığı da bundandır.
Bu sonbahar sezonunda ise moda dünyası önemli bir ilki daha yaşadı. Ünlü Amerikan modaevi Oscar de la Renta, 2013 Sonbahar-Kış kampanyasını önde gelen moda dergilerinde değil, Instagram’da yayınladı. Yedi kareden oluşan çekimler, ilk olarak markanın 180 bin Instagram takipçisiyle buluştu.

Her kareye binlerce “like”
Oscar de la Renta, kampanyanın Instagram lansmanını günler öncesinde duyurmaya başlamıştı. Yeni sezon görsellerini ilk kez sosyal medya takipçilerinin görme şansına sahip olacağı markanın

Yazının Devamı

En önemli kıstas: İçerik

20 Temmuz 2013

Markalar online dünyayı keşfedeli çok oldu. Ardından sosyal medya geldi. Başlarda bu platformlarda nasıl hareket edeceklerini bilemeyen markalar zaman içinde stratejilerini de yavaş yavaş oturttu. Facebook, Twitter, Tumblr, Youtube, Instagram, Vine derken pazarlama yöntemleri de şekillendi. Müşterilerine artık bu kanallardan rahatça ve pazarlama bütçelerinde çok da açılmadan ulaşabiliyorlardı. Ama sosyal ağlarda büyük yüklenme oluştu. Başlarda sevdikleri markaların promosyon içerikli mesajlarına ses çıkarmayan müşteriler, sıkılmaya başladı. Sosyal medya ağları uçsuz bucaksız reklam akışlarına dönüşmüştü. Markalar için tek bir çözüm vardı. Ya yeni stratejiler bulacaklar ya da takipçi kaybedeceklerdi.
Ayrışma tam da bu noktada başladı. Akıllı markalar, promosyon mesajlarını azaltıp farklı içeriklere yönelmeyi tercih etti. Pazarlama uzmanları da altını çiziyordu: “Müşterileriniz için markanızın, ürünlerinizin, servislerinizin önemi yok. Onlar kendileriyle, kendi istekleri ve ihtiyaçlarıyla ilgileniyor. Size ilgi göstermeleri için onların ilgi duyacağı, heyecanlanacağı, sizinle iletişime girecekleri içerikler üretmelisiniz.”

Yüzde 70 içerik pazarlıyor
Forbes’un haberine

Yazının Devamı

Gelecek giyilebilir teknolojide

13 Temmuz 2013

Teknoloji dünyası, Yves Saint Laurent’ın CEO’su Paul Deneve’in Apple’a transferini konuşuyor. Daha önce Lanvin ve Nina Ricci’de çalışan Deneve, Apple’a geçerken “teknoloji sektöründeki yeni kariyer fırsatları”nın altını çiziyordu. Deneve’nin yalnızca bu açıklaması değil, transferi de çok iyi okunmalı aslında. Yalnızca Deneve’nin Silikon Vadisi’ni tercih etmesi değil, Apple’ın yeni yöneticisini niçin ünlü Fransız modaevinden seçtiği de merak konusu.Deneve, Apple’da perakende işleriyle uğraşmayacak. Özel projeler birimi için çalışacak. Bu da bugüne kadar iPod, iPhone ve iPad gibi ürünleriyle tüketici alışkanlıklarını değiştiren markanın büyük planları olduğunun göstergesi.
Keza Apple yöneticileri Mayıs ayında giyilebilir cihazlara ilgi duyduklarının altını çizmişti; Nike’ın FuelBand’i ve Google’ın gözlükleri gibi takılabilen, giyilebilen teknolojilere sıcak baktıklarını söylemişti. Bu açıklamalar, Apple’ın üretmekte olduğu iddia edilen iWatch saatiyle ilgili dedikoduları da artırmıştı.

Mega trend
Deneve’nin transferini teknoloji dünyası yakından takip ediyor ama aslında moda ve lüks sektörünün de bu konuyla ilgilenmesi şart. Çünkü yakın gelecekte, giyilebilir teknoloji

Yazının Devamı

Vitrinden alışveriş dönemi

6 Temmuz 2013

Ebay’le Kate Spade Saturday’in New York’ta başlattığı uygulama, geleceğin alışveriş trendlerine ışık tutuyor
Kocaman bir vitrin düşünün. Ve vitrine yerleştirilmiş 30 civarında da ürün. Kıyafetler, ayakkabılar, çantalar, takılar... Vitrinin hemen yanında kocaman bir iPad’e benzetebileceğiniz bir dokunmatik ekran mevcut. Ve bu ekran ile vitrinde beğendiğiniz ürünleri satın alabiliyorsunuz. Renk, beden gibi tercihlerinizi belirliyorsunuz önce. Ardından da cep telefonu numaranızı giriyor ve SMS’le konfirmasyon alıyorsunuz. Satın aldıklarınız bir saat içinde adresinize teslim ediliyor. Ödemeyi de kapıya gelen kuryeye PayPay aracılığıyla yapıyorsunuz. Online alışveriş devi eBay’in, Kate Spade Saturday mağazalarıyla yaptığı işbirliği, tam da böyle bir deneyim sunuyor. Yalnızca New York’ta denenen uygulama için şehrin dört farklı yerindeki mağazaların vitrinleri belirlenmiş. Biraz billboard’ları biraz da satış otomatlarını andıran vitrinler parlak sarı renkleriyle hemen dikkat çekiyor. Bir de önünden biri geçtiğinde ziller çalıp ışıklar çalarak daha da kendini belli etmeye çalışıyor.
Geçtiğimiz hafta Mudo’nun başlattığı mobil uygulama gibi, bu işbirliği de yakın geleceğin

Yazının Devamı

Kasa sırasını bitiren uygulama

29 Haziran 2013

Mudo’nun yeni ve iddialı mobil aplikasyonu, mağaza içinde kasa bekleme derdine son veriyor
Moda markaları için yalnızca sosyal medyada var olmak yetmiyor artık. Akıllı telefonların yaygınlığı nedeniyle mobil uygulamaya sahip olmak da şart. Başlarda daha çok mağaza lokasyonu, ürün katoloğu gibi özellikler bulunduran aplikasyonların içerikleri her geçen gün gelişiyor; müşterilerine yenilikçi çözümler sunan uygulamalarn sayısı artıyor.
Türk moda markaları da yavaş yavaş mobil aplikasyonlarını geliştiriyor. Mudo’nun bu hafta duyurduğu uygulama şimdiye kadar var olan versiyonların en iddialılarından. Mağaza içerisinde beğenilen ürünün barkodunun okutulmasıyla müşterilere online ve offline alışveriş deneyimini bir arada yaşatan proje, mağaza içinde kasada bekleme derdine son veriyor. Mudo yetkilileri, bu servisin Türkiye’de bir ilk olduğunu söylüyor.
Müşteriler mağazada satın almak istedikleri ürünün barkodunu akıllı telefonlarıyle okutarak renk ve beden seçimini gerçekleştirdikten sonra, ödeme işlemini telefon üzerinden mobil olarak gerçekleştirebiliyor. İstenen ürünün mağazada bulunup bulunmadığını da gösteren uygulama, ürünün mevcut olmadığı durumlarda da en yakındaki

Yazının Devamı

Instagram’a video geldi

22 Haziran 2013

Fotoğraf paylaşım platformu Instagram artık video çekimine de olanak veriyor. Vine’a alışmaya çalışan moda dünyası, bu yeniliği konuşuyor
***
Instagram, moda dünyası için ağırlığını korumaya devam ediyor. Farklı filtrelerle fotoğraf paylaşımına imkan veren platformu ayda 130 milyon kişi kullanıyor. Bunların arasında binlerce moda markası ve tasarımcı da var elbette. Açıldığından beri paylaşılan 16 milyar fotoğrafın hatırı sayılır bir bölümü modayla direkt ilgili. Her gün “beğenilen” bir milyar fotoğrafın arasında ürünler, moda çekimleri ve ilham veren karelerin sayısı da azımsanamayacak kadar fazla.
Instagram’ın hakimiyetine bir tek geçtiğimiz aylarda kullanıma çıkan Vine gölge düşürmüştü. Altı saniyelik videolar paylaşımını sağlayan uygulamanın Instagram’ın durağan içeriklerini geçersiz yapacağı iddia edilmiş, moda sektörü de hızla Vine’a geçiş yapmıştı. Ta ki bu haftaya; Instagram’ın video özelliği eklediğini açıklayana kadar. Bu özelliğe sahip olmak isteyen Instagram kullanıcılarının yapması gereken tek şey, yeni güncellemeyi indirmek. 15 saniyelik videolar çekmeye olanak sağlayan güncellemenin 13 adet farklı filtresi bulunuyor. Dilerseniz video’nuzun açılış karesini

Yazının Devamı

Fırsatçının sonu skandal

15 Haziran 2013

Gezi Parkı direnişiyle başlayan ve hızla tüm Türkiye’ye yayılan olaylarda, markalar da büyük bir sınav veriyor. Yalnızca parkın yerine yapılması planlanan AVM’de yer alma ihtimali olanlar değil; farklı sektörlerden tüm markalar, farklı nedenlerden dolayı teyakkuzda.
Sosyal medya kanalları bulunanlar nispeten daha şanslı. Haklarında konuşulanları, tepkileri, eleştirileri anında görüp kriz yönetimi yapma fırsatları var. Olmayanların manevra kabiliyeti ise yok denecek kadar düşük. Ortaya çıktığı yerde, derhal çözemedikleri takdirde sorunun hızla büyümesi işten bile değil.
***
En kötüsü ise, sosyal medya kanallarını doğru yönetemeyenler. Olayların en çok kızıştığı günlerde bir reklam ajansı, Twitter hesabından alakasız bir reklam kampanyası paylaştı mesela. Hemen tepki gördü; yaşananlara tepkisiz kalmanın yanı sıra bambaşka bir gündemle meşgul olmakla suçlandı.
***
Henüz Türkiye’den bir örnek çıkmadı ama moda markaları arasında da sosyal medya hesaplarını skandallara sebep olacak derecede kötü yönetenler olabiliyor. Kenneth Cole markası örneğin. Kenneth Cole, 2011 yılında Mısır’da çıkan ayaklanmalar üzerine Twitter hesabından “Kahire’de milyonlar ayaklanmış. Duyduğumuza

Yazının Devamı

Para yerine itibarı seçenler

8 Haziran 2013

31 Mayıs Cuma. Saat 04.30 civarı. İzmaritleri toplarken birazdan başımıza gelecekleri bilmiyoruz. Polisin uyarmadan oturanlara, uyuyanlara saldıracağını; bize sıkılan biber gazıyla beraber bir milletin uyanacağını.
Lakin birkaç saat boyunca binlerce insanla beraber gazımızı yedik, sonunda da evimizin yolunu tuttuk. Uyandığımızda artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Sadece Gezi Parkı yerine Topçu Kışlası yapılmasına karşı olanlar değil; özgürlükleri kısıtlananlar, ötekileştirilenler, ezilenler, güzel yarınlar görmek isteyenler...

Protestolardaki yaratıcı ve komik şeylerden biri de online alışveriş kulübü Markafoni’nin Direnfoni olarak yeniden yorumlanmasıydı.

Moda markaları arasında da bu durumu hızlı okuyanlar oldu. Sosyal medya, kriz durumlarında markalar için önemli bir kanal. Zira herkes tepkisini buradan hızla gösterdi. İlk adımı Boyner attı. Park yerine yapılması planlanan bir AVM’de yer almayacağını sosyal medya kanallarından şöyle duyuruyordu: “Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş olarak Gezi Parkı projesinde yer almayacağımızı tüm takipçilerimiz ve müşterilerimize saygıyla duyururuz.”
Takip edebildiğim kadarıyla Herry, Silk&Cashmere, Beta, YKM, Sarar, Twiggy ve

Yazının Devamı