17.05.2009 - 16:17 | Son Güncellenme:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa İl Teşkilatı'nın 3. Olağan Kongresi'ne katılmak üzere bugün saat 12.30'da helikopterle Bursa'ya geldi. Helikopter ile Atatürk Stadı'na inen Erdoğan'ı burada, Devlet Bakanlarından Faruk Çelik ve Egemen Bağış, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile milletvekilleri karşıladı. Programında değişiklik yapan Başbakan Erdoğan, genel kurul sonrası gitmesi gereken Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyeleri'ne ziyareti önceliğe aldı. Valilikte 20 dakika kalan Erdoğan daha sonra 100 metre mesafesindeki Büyükşehir Belediyesi'ne caddede yürüyüp, alt geçitten geçerek gitti. Bu sırada Erdoğan'ın güvenliği, özel eğitimli köpeklerinde yer aldığı geniş çaplı önlemlerle alındı. Yolda vatandaşlarla tokalaşan Erdoğan, ziyaretlerinin ardından makam otomobiliyle partisinin Atatürk Spor Salonu'nda yapılan olağan genel kuruluna katıldı.
Burada yaptığı konuşmaya partilileri selamlayarak başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi 6,5 yılda nereden nereye getirdiklerinin hiç bir zaman unutulmaması gerektiğini belirtti. Ak Parti Hükümetinin, Türkiye'nin çözülemez denilen sorunlarına nasıl çözüm bulduğunu millete hatırlatmak gerektiğini ifade eden Erdoğan "Hafızai beşer nisyan ile malüldür. İnsanoğlu unutur. Öyleyse sürekli anlatmamız gerekiyor" dedi. İktidara geldikleri günden sonra hukuk ve demokrasi ile büyüyeceklerini söylediklerini açıklayan Erdoğan, "Bizden öncekiler gibi göz yummadık. 'Demokrasiye yönelik tehditler karşısında başımızı öne eymeyeceğiz' dedik. Hamdolsun eğmedik. Milletimizden aldığımız yetkiyi yine miletimiz için kullanmaktan asla tereddüt etmedik. Cesaret eksikliği göstermedik. Elimizi taşın altına koymumız gerekiyordu. Koyduk. Reformaları yapmamız gerekiyordu. Yaptık. Açılımlar vardı bunları cesaretle yaptık. Yapıyoruz. 2002 yılında iktidara geldik. 2 yılda Kopenhag kriterlerini sağlayıp AB ile katılım müzakerelerine 2005 te başladık. Polanya'da söyledim. AB sürecinde üzerimize düşeni yerine getiriyoruz" şeklinde konuştu.
"GÜVENİLİRLİKLERİNİ YİTİRİYORLAR"
AB üyeliği sürecini yerine getirme için reformları belirlenen takvim çerçevesinde sürdürdüklerini anlatan Başbakan Erdoğan, "Bazı Avrupalı dostlarımız hala bizleri anlamamakta direniyor. Türkiye üzerinden siyaset yaparak, kendi ülkesindeki halka mesaj veriyor. Bu çirkin, dürüst değil. Dürüst bir politikacıya yakışır değil. Fransa'ya bakıyorsun. Kendi yaptıkları ve yapacaklarından değil, mesajını Türkiye üzerinden veriyor. Almanya aynı. 700 bin Türk var. Bu Türklere karşı Türkiye üzerinden mesaj veriyor. Bunlar çirkin. Dürüst davranış değil. Orada yaptıkları, bizimle birarada olduklarıyla uyumlu değil. Bize farklı, onlara farklı. Bu anlayış tutmaz. Bunu bir kez karşı tarafa tutturursun, belki iki defa. Sonra bitersin. Çünkü biz bu makamlarda kalıcı değiliz. Kimler geldi, kimler geçti. Öyleyse biz 'Bu iş ciddi olsun' diyerek bu yıl başında AB müzakerelerindeki kararlılığımızı ortaya koymak için ilgili bakanlık oluşturduk. Fakat onar bize AB müktesebatı içinde olmayan şeyleri önümüze koymaya başladılar. Türkiye'nin önüne yeni yeni engeller koymaya başladılar. Bu dürüstlük edğil. Dün bunlar yoktu. Güvenilirliklerini yitiriyorlar. Önemli değil. Biz siyasettin zorluklarını biliyoruz. Biz Ferhat gibi yürüyoruz. Dağları dele dele yürüyoruz. bizim gösterdiğimiz samimiyeti malesef bazı ülkelerde göremiyoruz. İnanıyorum ki bunu göreceğiz. Türkiye'nin Avrupada iç malzemesi yapılmasını kaygıyla izliyoruz. Derhal son verilmesini arzuluyoruz" diye konuştu.
"İYOT GİBİ AÇIKTA KALDILAR"
Türkiye-Azerbaycan arasında yapay bir sıkıntı oluşturulmaya çalışlıdığını ifade eden Başbaka Erdoğan, "Bir başka yapay sıkıntıyı Türkiye Azerbaycan ilişkilerinde yaşadık. Yalan haberler yüzünden iki kardeş ülkenin arasını açmaya çalışanlar oldu. İçerde ve dışarda oldu. Bu yalan haberler üzerine Azerbeycan'dan bir çok milletvekili bizleri arayıp 'Ne olur başbakanım Azerbaycan'a gelin. Yanlış enformatik haberler var. Bizi zorda koydular. Ne olur gelin' dediler. Biz de 'Peki' dedim. Salı ve Çarşamba günü Azerbaycandaki gardaşlarımla görüştük. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev gardaşımla uzun uzun görüştüm. İkili ilişkilerimizi, bölgeye yönelik, dünyaya yönelik ilişkileri görüştük, vesselam. Bizi birbirimize düşünmek isteyen, kardeşliğimiz gölgelemek isteyenler uğraşmasınlar. Bu ziyaretimizle bu ortaya çıktı. İyot gibi açıkta kaldılar. Bakıyorsun adam hayatında Azerbaycan'ın yolunu bilmiyor. Kaç kez Azerbaycana gittin, görüşme yaptın? Yok. Türkiye enerjisini içi boş tartışmalara heba etmesin. Kıbrıs konusunda çözümsüzlük dediler. Adımlar attık. Mesafeler aldık. Kıbrıs'ı verdi, dediler. 'Neyi verdik ' dedik. Şu anda yapılan Güney Kıbrıs Başkanı ile Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanının konuşmaları var. Bundan daha kolay ne olabilir. Konuşmadan sorun halledilebilir mi? Ya konuşacaksınz. Ya savaşacaksınız. Savaştan yana mı olacaksın yoksa diplomasi ile mi işleri çözeceğiz. Mesele burada. Güçlü diplomasi diyoruz, biz" dedi.
"İFTİRA ATIYORLAR. YAZIKLAR OLSUN"
18 yıldır Azerbaycan, Ermenistan konusunda Amerika Rusya ve Fransa'nın çözüm için uğraşlar verdiğini ancak bir sonuç alınamadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Hükümet olarak Azerbaycan ve Erminastan'ın biraraya gelmesine öncülük ettiklerini vurguladı. Erdoğan şunları söyledi:
"Azerbaycan ile Ermenistan'ı bir araya getirelim dedik. Çünkü kararı vercek onlar. Canı yanan onlar. Mutluluğu paylaşacak onlar. Bir an önce netice alınsın istiyoruz. 'Türkiye el altından Ermenilerle gizli gizli iş bağlıyor' diyorlar. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun. Koca koca genel başkanlar bu lafları ediyor. Bu ülkenin Başbakanı bunu söylemediği halde, kaç kez çok açık ve net bazı şeyleri söylediğimiz halde. Bu sebep, netice işidir. Kaç kez söyledim. Bizim sınırlarımız dağlık Karabağ, Yukarı Karabağ'ın işgaliyle bizim sınırlar kapatıldı. Orası açıldığında kapılarda açılır. Bu kadar açıktır. Bunu söylediğimiz zaman bu beyler bunu sağa sola çekiyor. Baykalı da Bahçeli de. Ayıp oluyor. Dürüst davranın. İftira ile bu işler olmaz. Bugüne kadar AK Parti iktidarı bunu sattı diyin ve belge ile gelin. Yok. Hiçbirini ispat edememiştir. İftira at, tutmazsa iz bırakır. Sadece gazete yazılanlarla bu iş olmaz. Medyada söylenenle bu iş olmaz. Çünkü medyanında bir çok konularda bir çok yerlerde değişik pazarları var. Azerbaycan'da olduğu gibi. Oradan ortalık karıştırmaya başladı. Alıntılar yapıldı"
SEÇİMDE OYLARIMIZDA KISMİ DÜŞÜŞ VAR
"Seçimlerde oylarımızda kısmi düşüş var" diyen Başbakan Erdoğan, buna rağmen büyükşehir, şehir, ilçe belediyelerinin yarısına yakınının partilerine ait olduğunu, belediye ve il genel meclislerinde en fazla kadın ve genç üyelerin ise AKP'den seçildiğini söyledi.
AKP'NİN ANAYASASI OLSUN İDDİAMIZ YOK
Anayasa çalışmalarına temas eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Yeni anayasa diyoruz. Ağızlarını açtıklarını ilk sözleri 'karşıyız' oluyor. Bu AKP'nin anayasası olsun diye iddiamız yok. Gelin çalışalım beraber çalışıp ortak eser koyalım. Eksik var diyorlar. Beraber çalışalım deyince siz yapın bize gönderin konuşuruz. Hiç yokuz diyenler var. Acayip garip bir yapı içersindeler. Mütabakat ve uzlaşma deyince 'Biz uzlaşmadan yanayız' hadi uzlaşalım deyince ortada yoklar. Terörle mücadele diyoruz. Ağza alınmayacak kelimelerle 'Hıyanet' kelimesini dahi telafauz ederek karşı çıkıyor. Muhalefet etmek bu mudur? Muhalefet partisi olmak bu mudur. Türkiye'nin kronik meselelerinden yararlanan, proje ve çözüm üretmeyeceksin. Ortaya konulan her öneriyi tartışmayı daha başlamadan ön yargı ile kestirip atacaksın. Buradan Türkiye'ye bir fayda sağlanır mı? Bursa'dan bir kez daha çağrıda bulunuyor. Siyasetin tüm aktörlerini, sivil toplum örgütlerini, akademisyeni, yazarlarını ülkenin kronik meselelerini akıl ve soğuk kanlılıkla tartışmaya davet ediyorum. İnceleyip tahlil ederek ortak akıl ile aklı selim ile bu meselenin üzerine gidelim. Mutabakat zemininde konuşarak, diyalog ile birbirimizi anlayarak yapalım. İstismar siyasetine sarılanlar. Bugün de gelecekte de kaybetmeye mecburdur. Tarihi fırsatları değerlendiremeyenler tarihte mahkum olurlar. Bizim hiç bir kompleksimiz, ön yargımız yok. Türkiye'nin ilerlemesi yönünde önemli sorun varsa bunları çözüme bağlayıp yürüyüşümüze devam edelim" diye konuştu.
KRİZ TEĞET GEÇECEK DEDİM, DALGA GEÇENLER OLDU
Finans krizine değinen Erdoğan "Bu bizi teğet geçecek' dedim. Dalga geçenler oldu. İspatı ortada enflasyon yüzde 30'du, şimdi yüzde 6. Hem de krize rağmen. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü şimdi yüzde 11 oldu. Bunların yanında ihracatta 132 milyar doları yakaladık. Bu krize rağmen. Evellallah 100 milyar doların üzerinde olacağız. Türkiye güvenli liman olmaya devam ediyor. İstikrar var. Bunu aynı kararlıkla devam ettireceğiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın" dedi.
Yaşanan krize rağmen hükümetleri döneminde hiç bir bankanın batmadığını, aksine geçmiş dönenmde batan bankaların ödemelerini kendilerininyaptığını açıklayan Erdoğan, sanayic ve işadamlarını yıtırama davet etti
Erdoğan konuşmasını, Adalet ve Kalkınma Partisi olan partilerinin gerçek açılımının bazı medya ve kişiler tarafından kasıtlı olarak AKP denmesinden yakındı.
Konuşmasının ardından partililere karanfil dağıtan Erdoğan helikopter ile İstanbul'a döndü.
BENZİNİ BİTEN OTOMOBİL POLİSE HAREKETLİ ANLAR YAŞATTI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın taşıyan helikopterin indiği Bursa Atatürk Stadı'nın hemen yakınında bulunan Çekirge Caddesi'ne park edilen 16 ZG 984 plakalı otomobil, polise hareketli dakikalar yaşattı. Yapılan anonsa rağmen sürücüye ulaşamayan polis haber merkezini uyardı. Çevrede güvenlik önlemi almasını isteyen haber merkezi aracı çektirirken, elindeki iki pet şişe ile gelen sürücü, "Benzini bittiği için otomobili buraya zorunlu park ettim" dedi. Sürücü daha sonra çekiciye yüklenen otomobili ile stadyum önünden ayrıldı.
Kanal D ekranlarında yayınlanan ve büyük beğeni toplayan Yargı dizisinde canlandırdığı “Ceylin” karakteriyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan başarılı oyuncu Pınar Deniz, anne olmanın mutluluğunu yaşıyor.