22.09.2009 - 18:45 | Son Güncellenme:
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, birçok kişinin "DSP’nin, Ecevit’in çizgisinden çıktığını" söylediğini belirterek, "Bunu diyenlere yanıtım şudur: Demokratik Sol Parti’nin ikinci adı ’Ecevit’in partisi’dir" dedi.
Türker, Mecidiyeköy’deki DSP İstanbul İl Başkanlığında partililerle bayramlaştı. Burada bir konuşma yapan Türker, partilerine vatandaşların yoğun ilgi göstermeye başladığını, 10 gün önce verdikleri iftar yemeğine katılımın beklenenden daha fazla olduğunu söyledi. Partilerine gösterilen ilgiye bakarak 1999 yılındaki ivmeyi yakalayacaklarını gördüğünü ifade eden Türker, ancak daha fazla çalışmaları gerektiğini kaydetti.
Başarının ancak bu şekilde gelebileceğini ifade eden Türker, önümüzdeki dönemde partiye destek veren vatandaşlarla birlikte iktidara yürüyüş başlatacaklarını ifade etti. Türker, bunu gerçekleştirebilecek güçte olduklarını belirtti.
"DSP’nin yeni yolu artık lider partisi değildir. Partimiz artık bir kadro ve güç partisi olacaktır" diyen Türker, parti liderlerinin tek başına bir şey ifade etmediğini, liderlerin, kadrosuyla örgütüyle birlikte var olduğunu söyledi.
Türker, demokratik sol hareketi başlatan, kuran, kuramını geliştiren Bülent Ecevit’i de andığını belirterek şunları kaydetti:
"Onun yolunda yürümeye devam edeceğiz. Her bir demokratik solcu benim yönetimimde birer Ecevit olacak. Tabii yalnız rahmetlinin bize bıraktığı fikirlerle, miraslarla yetinmeyeceğiz. Hep birlikte çağımızın gerektirdiği yeni fikirleri, yeni eylem ve düşünceleri birlikte üreteceğiz, bunlardan gerçekleştirebildiklerimizi, gerçekleştireceğiz. Bunları rahmetli Ecevit’in fikirlerine katarak gelecek nesillere miras bırakacağız."
"ECEVİT’İN ÇİZGİSİNDEN ÇIKTI" ELEŞTİRİSİ
Türker, yaklaşık 4 ay önce yapılan kongrede genel başkan seçildiğini, ilk iş olarak da arkadaşlarıyla önlerindeki seçenekleri değerlendirmek amacıyla toplandıklarını söyledi. Yaptıkları değerlendirmede, birlik ve beraberliklerini kaybetmeleri durumunda yok olacaklarını gördüklerini söyleyen Türker, partiden ayrılan herkesi, Zeki Sezer’i göreve davet ettiğini dile getirdi.
Birçok kişinin "Bu parti Ecevit’in çizgisinden çıktı" eleştirisinde bulunduğunu belirten Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ecevit’in, bakan yaptığı adam ben değil miydim? Ecevit’in İstanbul Büyükşehir adaylığına uygun gördüğü aday ben değil miydim? Onun adına IMF’ye gidip, kavga eden ben değil miydim? Bugün parti yönetiminde olan arkadaşlarımız bu kavganın içinde değiller miydi? Bir insan bir gecede gömlek çıkarır gibi, kavga ettiği şeye ’oldu bitti’, ’paydos’ diyebilir mi? Deseydik zaten ne işimiz vardı burada?
Onun için bunu diyenlere yanıtım şudur; Demokratik Sol Parti’nin ikinci adı ’Ecevit’in partisi’dir. Allah hepimize Ecevit’in bize hakkını helal etmesini nasip etsin. Çünkü hepimizin üzerinde hakkı var. Bu hak kendisinin yolunda gitmektir. Kendisinin yolu nedir? Halkçılık, demokratik devrimcilik, haksızlığa karşı duruş sergilemek... Bunlar bizim yolumuz olacak. Demokratik Sol Parti’yi artık iki kelime arasına sıkıştırmayacağız."
KIBRIS KONUSU
Türker, bayramdan 4 gün önce Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi’nde bir toplantı düzenlendiğini, arife günü ise Rum yetkililerce, söyledikleri yapılmadığı takdirde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine engel olunacağı şeklinde açıklamalar yapıldığını ifade etti.
Rumların, KKTC’deki Türk iş adamı, öğretim üyesi ve askerlerin adadan çıkmasını istediklerini kaydeden Türker, şöyle konuştu:
"Bunları duydum 3 gün bekledim. Türkiye’nin çıkarlarını, güvenliğini düşünerek kimseden ses çıkmadı. Rum liderin söyledikleri, ’Londra ve Zürih Anlaşmaları’nı suya batırıp suyunu için’ demektir. Çünkü bu anlaşmalara göre, Türkiye’nin garantörlüğü söz konusudur. Biz, hem oradaki soydaşlarımızın güvenliğini, hem de kendi güvenliğimizi garanti edeceğiz. Burnumuzun dibindeki Rumlara cevap bile veremiyoruz. Ben, burada Demokratik Sol hareket adına diyorum ki; Londra ve Zürih Anlaşmaları’nın hiçbirinde kazanılmış haktan vazgeçmeyeceğiz."
Masum Türker, konuşmasında ayrıca Orhan Birgit, Hikmet Sami Türk ve Uluç Gürkan’ın partinin merkez danışma kurulu üyeliklerine getirildiğini sözlerine ekledi.
Kanal D ekranlarında yayınlanan ve büyük beğeni toplayan Yargı dizisinde canlandırdığı “Ceylin” karakteriyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan başarılı oyuncu Pınar Deniz, anne olmanın mutluluğunu yaşıyor.