Baharı doyasıya yaşamak istiyorsanız, atlayın arabanıza Bolu'ya kadar uzanan bir yolculuk yapın. Akşam eve döndüğünüzde öylesine farklı bir gün yaşamış olursunuz ki, uzun süre tadı damağınızda kalır...
Yoğun program nedeniyle, İstanbul çıkışından itibaren sanki doğal tabiat müzesini andıran bu yolculuğun tadını ben fazlasıyla çıkaramadım. Koşuşturma içerisinde herşeye sadece uzaktan bakmakla yetindim. O bile beton yığınları, trafik, telefon, faks, bilgisayar, kavganın, gürültünün, kısacası her türlü hengamenin içinde cebelleşen biz İstanbullar için bulunmaz bir fırsattı.
Eğer isterseniz Sapanca'da kalabirlir, yok biraz daha tadını çıkartayım derseniz Abant'a kadar uzanabilirsiniz. Yanınıza hiç birşey almanıza da gerek yok. Yol boyunca Hamburgerciden, kendin pişir kendin ye'ciye, salaş lokantalardan, en lüksüne kadar her türlüsünü bulabilirsiniz. Piknik yapıp, yeşilin derinliklerinde kaybolmak isteyenler için de herşey düşünülmüş...
Depremzede öğrencilerle söyleşi turumuz önce Bolu'daki tüm lise ve dengi okullardan