Çaba Gala’dan notlar

9 Mart 2013

Ayşegül Dinçkök’ten Hamdi Akın’a birçok isim işlerini güçlerini bırakıp Çaba Derneği için sahneye çıktı. Sonuç; tiyatroculara taş çıkardılar

Medeni cesaretlerine hayranım. İşlerini, unvanlarını bir kenara bırakıp sahneye çıkmalarına, bir yardım amacı uğruna oyunculuk yapmalarına ve en çok da bunu yaparken kendi kendilerine eğlenmelerine... Artık psikologlar bile hayatınızı renklendirmek için farklı şeyler yapın diyor. İşte farklı alanlardan ünlü isimler de ÇABA Derneği için hem bunu yapıyor hem de aynı zamanda gençlere destek oluyor, başkan Özlem Cankurtaran önderliğinde. Bir taşla birkaç kuş vuruluyor aslında. Hem eğleniyorlar, hem eğlendiriyorlar hem de sadece para değil zamanlarını da vererek derneğe katkıda bulunuyorlar. İlki geçen yıl yapılan ÇABA Gala’nın ikincisi bu yıl yenilenen Şişli Kent’te gerçekleşti. İşte ÇABA Gala 2’den notlar...
Gösteri ‘Umutlu Ev Kadınları’yla başlıyor. Çaba Derneği üyeleri, ‘Umutsuz Ev Kadınları’nın yıldızları kadar güzel ve süslü. Hep birlikte şarkılar söylüyorlar.
Gecenin en iyi performansı, yeni grup Pis’ton’a ait. Mithat Can Özer’in ne kadar iyi bir şarkıcı olduğunu bilmeyenler şaşırıyor. “Sezen Aksu’nun oğlu tabii, armut dibine

Yazının Devamı

Cenazede yine sınıfta kaldık

6 Mart 2013

Müslüm Gürses’e daha saygılı bir veda yakışmaz mıydı? Konserde jilet atmakla cenazede taşkınlık yapmak bir olabilir mi?

Teşvikiye Teşvikiye olalı böyle cenaze görmedi. Müslüm Gürses’in ne çok seveni varmış böyle. Eski hayranlarından onu geç keşfedenlere herkes bir araya geldi. Cenaze kalabalığının gürültüsünden camlar sarsıldı, Teşvikiye’deki görkemli cenazelere alışık olan mahalleli bile beline kadar camdan sarkıp kalabalığı merakla izledi.
Teşvikiye’nin alışık olduğu bir cenaze değildi. Sanki cenazede değil de, kokteylde gibi siyah gözlüklerin arkasında görünmediğini düşünüp bol bol fiskos yapıp kahkahalar patlatanlar neyse ki yoktu. Ama bu sefer de başka saygısızlar vardı. Her cenazede esas önemli olan saygılı olmak değil mi aslında?
Müslüm Gürses’e yakışan bir veda olmadı. Konserde jilet atmak başka, cenazede taşkınlık yapmak başka. Bırakın Müslüm Gürses’i, kimseye böyle keşmekeş içinde bir veda yakışmazdı. En azından ölümde daha saygılı olunamaz mıydı?

Bir yankesiciler eksikti!
Müslüm Gürses’in seçme şansı olsa Teşvikiye’yi seçer miydi, hiç sanmıyorum. Eşi Muhterem Nur’dan Sezen Aksu gibi dostlarına herkes caminin civarındaki kafelerde toplandı. Çünkü cami

Yazının Devamı

Bu da geçer

5 Mart 2013

Bir dönem takıtasarımcılığıfuryasıvardı, şimdiyse köşe yazarlığı. Bakalım bu furya daha ne kadar devam edecek?

Eskiden herkes takıtasarımcısıydı, şimdi herkes gazeteci oldu. Bazılarıköşe yazıyor, bazılarıröportaj yapıyor. Meğer herkes gazeteci olmak istiyormuş. Son zamanlarda bütün gazeteciler, dergiciler bunu konuşuyor. Bakalım bu furya daha ne kadar devam edecek diye tahminler yapılıyor. Eskiden okulu bitirip bir dergiye, bir gazeteye kapak atan her gençköşe yazmak isterdi, yöneticiler şaşırırdı. Artık herkes alıştı, kimse şaşırmıyor.

Falanca manken bir yazıyazıyor, “Türk basınında böyle cesur bir kaleme ihtiyaçvardı”diye eşdosttan destek yağıyor. Hayır, mankenlerin yazıyazmasına karşıdeğilim. Sadece basında herkesin, en usta kalemlerin bile, vazgeçilebilir olduğunu bilen biri olarak bu kadar tezahüratıtuhaf buluyorum. Bizde adettir, övgünün de suyu çıkarılır.

Başka bir manken, CHP kedisi Şero’yla tam sayfa röportaj yapıyor. Malum artık insanlarda konuşacak hal kalmadı. Mesaj vermek için kedilerden köpeklerden medet umuluyor. Artık yarıünlülerin bile birer köşesi var. Ee, bu durumda Ajda Pekkan’a laf edecek değiliz tabii.

Eğri oturalım doğru konuşalım,

Yazının Devamı

‘Geleceğin Mimarları’na sonsuz destek

4 Mart 2013

Melkan Tabanlıoğlu’ndan Gökhan Avcıoğlu’na, Hakan Ezer’den Mustafa Toner’e, Eren Yorulmazer’den Dara Kırmızıtoprak’a tam altı tanınmış mimar bir araya geldi ve bakın ortaya ne çıktı?

Türkiye’de de artık şirketler sosyal sorumluluk projelerine önem veriyor. Hatta vakıflar artık şirketlere özel projeler bile üretmeye başladı. Bu güzel haberleri Berrin Yoleri’den alıyorum. Berrin Yoleri ÇEV’den Koruncuk’a farklı vakıfların yönetimlerinde canla başla çalışıyor. Daha önce televizyon dizileriyle yaptığı işbirlikleriyle vakıflara destek sağlamıştı. Şimdi daha uzun soluklu projelerle süreklilik sağlamaya çalışıyor. Sırada yeni bir proje var, ‘Geleceğin Mimarları’.
Seranit Yapı Grubu’nun 20’inci yılı şerefine gerçekleştirilen ‘Geleceğin Mimarları’ projesi için Türkiye’nin önde gelen altı mimarı ve tanınmış isimler bir araya geldi. Kimler mi? Melkan Tabanlıoğlu, Mustafa Toner, Gökhan Avcıoğlu, Eren Yorulmazer, Hakan Ezer ve Dara Kırmızıtoprak. Bu altı mimar öğrencilerle birlikte projelere imza atıyor. Murat Tabanlıoğlu, Aliye Simavi, Bettina Machler, Derin Mermerci, Emre Toner ve Ruken Mızraklı da bu mimarlarla birlikte proje kapsamında üniversite öğrencilerinin eğitimine destek

Yazının Devamı

İstanbul gecelerine GQ Bar takviyesi

3 Mart 2013

GQ Bar’ın heyecanla beklenen açılış partisi nasıl geçti? En çok konuşulan, GQ Bar İstanbul’da tutar mı? Cevabı burada

Yeme-içme-eğlence işindeki herkesin içinde bir umut, ya Doğuş Grubu bizi de alırsa diye. Böyle bir dönemde son zamanların en merakla beklenen açılışının
GQ Bar açılışı olması kaçınılmaz. İlk defa bir derginin kulübü oluyor diye değil tabii. Ferit Şahenk yeme-içme sektöründeki bunca yatırımının ardından ilk defa kendi mekanını açıyor diye.
Açılış gecesi Etiler trafiği kilit. İçeri girer girmez karşıma ilk Meryem Uzerli çıkıyor, “Muhteşem Yüzyıl”ı bu hafta izleyenler anlar, final sahnesinden sonra koşarak kaçmak istiyorum oradan. O nasıl bir sahneydi öyle. Neyse ki Meryem Uzerli’nin yanında Can Ateş’i görünce içim rahatlıyor. Derken gecenin ev sahibi Mirgün Cabas ve Tuba Ünsal çiftini görüyorum.
Tuba Ünsal’a THY ile yaşadığı “overbooking” sorunu halloldu mu diye soruyorum. Bilet başına 600 avro veriyorlarmış ama bu tabii ki ne biletlerin parasını, ne aktarma uçuşun parasını ne de otel parasını karşılıyormuş. Bir de işin maddi boyutunun yanı sıra kızı Sare’nin hayal kırıklığı da üzmüş onu. “Sare evde iki gün bikiniyle dolaştı Maldivler’e tatile

Yazının Devamı

IFW’DE NE DEĞİŞTİ

2 Mart 2013

Paris Moda Haftası devam ediyor, İstanbul Moda Haftası’na, yeni ismiyle Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’aysa sayılı gün kaldı. İşte bu sezon moda haftamızdaki en büyük yenilikler

* İstanbul Moda Haftası, 12-16 Mart tarihlerinde, Antrepo 3’te gerçekleşecek. Bu sezon en büyük yenilik, organizasyonun New York, Berlin, Sydney, Zürih ve Moskova gibi şehirlerin moda haftalarını gerçekleştiren IMG Fashion’a emanet edilmesi oldu. Sırf bu bile sektörün gelişimi açısından başlı başına büyük önem taşıyor. Hedef, moda başkenti olmak kadar ulaşılmaz değil, daha gerçekçiler, önce bölgesel başarı istiyorlar.
* Geçen sezon ‘Vogue’ ve ‘GQ’ gibi ‘Conde Nast’ dergilerinin Türkiye’deki yayıncısı Doğuş Grubu’nun moda haftasının sponsorları arasında olması, rakip dergiler tarafından prostesto edilmişti. Bu sezon IMG ve Doğuş Grubu ortaklığının benzer bir soruna neden olmaması ve IMG desteğinin iyi bir gelişme olarak kabul edilmesi bekleniyor.
* Bu yıl New York Moda Haftası’na olduğu gibi bizim moda haftamıza da Mercedes Benz sponsor oldu ve hatta resmi isim Mercedes Benz Fashion Week İstanbul oldu. Daha bu görüşmeler devam ederken, iki moda tasarımcımız ve Mercedes Benz

Yazının Devamı

RÜZGAR RAHAT BIRAKILACAK MI?

27 Şubat 2013

Yıllar önce Bülent Ersoy’u bağrına basanlar şimdi Rüzgar Erkoçlar’a neden bu kadar tahammülsüz?

Rüzgar Erkoçlar’ın hikayesini hepimiz okuduk. Ayşe Arman her gazetecinin yapmak isteyeceği röportajı yaptı, çarşaf çarşaf fotoğraflar kullandı, arkasından da ekledi; “Rüzgar’ın tek dileği, rahat bırakılmak.” Keşke bu kadar kolay olsaydı her şey.
En başından belli, Ayşe Arman röportajından sonra gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Herkes hikayenin devamını merakla takip edecek. Rüzgar’ın aşk hayatı hiç istemese de didiklenecek. Böyle bir kararı vermenin ve hayata geçirmenin ne kadar zor olduğu ne yazık ki bir çırpıda unutulacak. Gerçi bu röportaj olmasaydı da Rüzgar rahat bırakılmazdı, konuşana kadar peşinde dolaşılırdı. Konuşsa da konuşmasa da hakkında haberler çıkardı.
Bunlar yetmiyormuş gibi bir de şimdi Rüzgar’ı tehdit edenler çıktı. Hatta sevgilisiyle birlikte evinden, şehirden uzaklaşmak zorunda kaldığı söyleniyor. Sosyal medyada kendisine ait olmayan hesaplar kuruldu. Bir de bunlarla mücadele edecek.
Yıllar önce Bülent Ersoy’un kararına saygı duymuş ve onu kendi istediği haliyle bağrına basmış ülkem şimdi Rüzgar Erkoçlar’ın kararına saygı duymuyor. Sırf bu kararı veren

Yazının Devamı

ÖDÜL GECESİNDEN GERİYE KALANLAR

26 Şubat 2013

Uykusuz geçen bir Oscar gecesinin ardından durum değerlendirmesi yapıyoruz. 85’inci Akademi Ödülleri ve favori bölümümüz kırmızı halıdan notlar

* En İyi Film ödülünü Jack Nicholson’la birlikte Michelle Obama, gümüş pullu elbisesi ve yeni kakülleri verdi. Daha önce siyasetle eğlenceyi birbirine karıştırmayan ABD’nin bu yıl Altın Küreler’e Bill Clinton’ı ve Oscarlar’a Michelle Obama’yı çıkarması ister istemez, acaba bizim törenleri izleyip de etkisinde mi kaldılar hissi yarattı. Ayrıca bu yıl Oscar adayı filmlerin tek ortak noktası Amerikan vatanseverliğiydi. Böyle bir yılda First Lady’ye ödül sundurmak fazla anlamlı değil mi? Hatta sırf bu yüzden Oscar’ın ‘Zero Dark Thirty’ye gitmesi beklendi ama kazanan ‘Argo’ oldu.
* MIchelle Obama’yı törene dahil etme fikrinin yapımcı Harvey Weinstein ve kızı Lily’den çıktığı söyleniyor. Eee,
Weinsteinlar Altın Portakal’ı izlemiş
olmasın?
* Ben Affleck, En İyi Yönetmen dalında aday olamasa da En İyi Film Ödülü’nü aldı. İran’a ve karısı Jennifer Garner’a aynı heyecanla teşekkür etti. Çekime izin vermeyen İran yerine İstanbul’da çektiği sahneleri de hatırlasaydı ya. Bu arada filmin yapımcısı George Clooney’yi konuşturmayarak Clooney

Yazının Devamı