İSTANBUL MODA BAŞKENTi OLUR MU?

7 Aralık 2009

Sınırsız lüks tüketim ve inanılmaz fırsatlar var İstanbul’da. Sanat nasıl yatırım aracı olarak görülebiliyorsa, kadınlar için de moda öyle bir yatırım aracı işte. Bazen gördüğünüz bir parçaya vurulup bir aylık kiranızı, hatta maaşınızı gözden çıkarabiliyorsunuz. ‘Vintage olacak, ileride çok değerlenecek’ diye kendi kendinizi ikna ediyorsunuz. Tabii bunda kredi kartlarına uygulanan taksitlerin de payı çok.

Ulaşılmazlık cezbediyor
En cool kadını bile delirtebilecek bir marka Hermès. İstanbul’un ilk Hermes mağazasının açılışı var bu akşam. Hermès’in Kelly ve Birkin çantalarını sağır sultan bile duydu. Özellikle Birkin’leri mağazaya gidip parayı bastırıp alamıyorsunuz. Ya sipariş verip bekliyorsunuz ya da ‘Çok yoğunuz, sipariş alamıyoruz’ cevabıyla karşılaşıyorsunuz. Birkin’lerin en ucuzunun 5 bin euro’dan başladığını ve bu fiyatın (pırlantalı modellerde) 100 bin euro’ya kadar çıkabildiğini de hatırlatayım.
Hermès inanılmaz bir algı satıyor. Olay, kaliteli deri ve el işçiliğinden ibaret değil tabii. Her aşkta olduğu gibi bunda da kadınları cezbeden gizem ve ulaşılmazlık. Karşılığını verseniz de istediğiniz an elde edemiyorsunuz. Böylece daha çok arzuluyorsunuz.

Moda ajandası
Bu

Yazının Devamı

SEZEN AKSU’YU NE DUYGULANDIRDI?

5 Aralık 2009



Çağdaş Eğitim Vakfı’nın (ÇEV) genç yetenekler projesi kapsamındaki konser izleyen herkesi büyüledi. Bu geceden elde edilen gelir dünyanın en iyi müzik okulu Berklee College of Music’teki Türk öğrenciler yararına kullanılacak. Berklee yönetimi geçen hafta İstanbul’da seçmeler yaptı, önceki akşam da öğrencilerinin konserindeydi. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eliğindeki konserin konuk sanatçıları Sezen Aksu ve Burak Kut’tu.
- Konserin sunucusu Burcu Esmersoy’du. Gecenin kahramanlarını tanıttıktan sonra ÇEV için fuayede bağış yapılabileceğini belirtti. ÇEV Başkanı Prof. Dr. Ahmet Altınel ve Genç Yetenekler Projesi Koordinatörü Berrin Yoleri’yi sahneye davet etti.
- Ahmet Altınel ve Berrin Yoleri kısa konuşmalar yaptı. Berrin Yoleri, Fazıl Say ve Cihat Aşkın ile gençler için projeler planladıklarını anlattı. ‘Gece gündüz beni Amerika’dan defalarca arayan, geceleri uyutmayan Emir Çerman gecenin asıl mimarı’ deyince salonda büyük bir alkış koptu.
- Sahneye çıkan Berklee College of Music Başkan Yardımcısı David McKay Türkçe ‘iyi akşamlar’ diyerek konuşmasına başladı. Arif Mardin’in Quincy Jones sayesinde Berklee College of Music ile tanışmasını ve bu sayede Berklee’de

Yazının Devamı

ÇOCUKLARI EN MUTLU EDEN YER

30 Kasım 2009




Cumartesi günü yine kıştan eser yoktu. Biz de kendimizi Polonezköy’e attık. Amaç mangal yapmak değil. Daha önemli bir görevimiz var. Dört buçuk yaşındaki Sinan ve üç yaşındaki Kaan kitaplarda resmedilen hayvanları görmek istiyor. Malum, yeni nesil iPhone’daki oyunlardan tanıyor hayvanları. Onlar için teknolojiye ulaşması ne kadar kolaysa, hayvanlar da o kadar ulaşılmaz. Uzun bir araştırma sonucu önce Darıca Hayvanat Bahçesi’ni ziyaret ettiler. Ama Darıca onları kesmedi. Üstelik daha çok küçük olmalarına rağmen hayvanat bahçesine karşılar. Onların asıl isteği hayvanları doğal ortamlarında görmek. Buna en yakın olabilecek şey de bir çiftliğe gitmek. Çocuk deyip geçmeyin. Bu kadar da bilinçliler işte.

Piknik Park’ta büyüleniyorlar
“Polonezköy Country Club’da bir hayvan çiftliği var. Adı Piknik Park. Oraya gidelim” denildiğinde itiraf etmeliyim ki hiç hevesli değildim. Önce, "Birkaç hayvan görmek için o kadar yol gidilir mi?" dedim. Sonra da "Çocuklar en çok yılan görmek istiyorlar. Polonezköy’deki çiflikte yılan ne arar?" dedim. Hem bu çocukların hayvan bilgisi beni aşıyor, köpekbalıklarının ve balinaların bile her türünü biliyorlar. Polonezköy’deki küçük çiftlik onları keser

Yazının Devamı

ETİLER, BEYOĞLU'NU BOZAR MI?

28 Kasım 2009

Mısır Apartmanı’ndaki 360’ın açıldığı ilk zamanlar, İstiklal Caddesi şoförlü arabalardan geçilmiyordu. Araba fotoğrafları gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanıyordu. Başlıklar hep aynıydı: ‘Sosyete Beyoğlu’da’.
O zamanlar 'yuh' demiştim, caddenin trafiğe kapalı olması bile onları durduramıyor. Oysa şimdi farklı düşünüyorum.
"Etiler kalabalığı Beyoğlu’na gelirse böyle olur" diyorlardı. Sonradan gelenler Beyoğlu’nun tarihi dokusuna aykırı bulunuyordu. Beyoğlu ahalisi de onlara karşıydı. Tek neden tarihi dokunun bozulması değildi tabii. Dengelerin bozulmasından korkuluyordu. Talep artıkça fiyatlar da artacaktı.
Sonra ne oldu? 360’ın açılış tantanası bitti. Her şey çok kısa sürede normale döndü. 360 ve ‘Etiler kalabalığını Beyoğlu’na çeken’ diğer mekanlar hala iyi iş yapıyor. Ama kimse onlar için 'Beyoğlu’nu bozdu' diyebilir mi?
Şimdi aynı şeyler, açılışıyla çok ses getiren yeni mekanlar için söyleniyor. Özellikle Public ve 11.11’in açılışlarının aynı zamana denk gelmesi tepkileri daha da artırdı.

Beyoğlu, Bebek gibi olur mu?
En çok tartışılan, Tünel’de vale ve koruma olur mu? Neden olmasın ki? Her vale ve koruma olan yerde silahlar patlamaz. Lucca’da bir kez oldu diye her yerde

Yazının Devamı

Bu mekanlar çok konuşuluyor

23 Kasım 2009



Hafta sonunun en şaşırtıcı keşfi Da Vittorio. Evet, daha önce Papermoon, Bice ve W’da çalışan İtalyan şefin sonunda kendi yerini açtığını biliyordum. Ama doğrusu böyle bir kalabalık beklemiyordum. Da Vittorio, Tepebaşı’ndaki Ansen 130 Suites’in girişinde. Önünde kaldırıma atılmış iki masa var. Rezervasyonsuz gitmemize rağmen Vittorio bizi güzel bir masaya oturtuyor. Yine de bir dahaki sefere rezervasyon yaptırılacak.

Da VIttorIa’da kimler var?
Bir yanımızda 11.11’in mimarı Emir Uras, diğer yanımızda Çukurcuma’daki A la Turca’nın sahibi, antikacı Erkal Aksoy. Arka masada Artsümer Gallery ile tanıdığım Aslı Sümer, diğer tarafta Numarine teknelerinin patronu Ömer Malaz. Bu kadar küçük bir mekanda aynı anda bu kadar tanıdık görmek olacak şey değil. Belli ki Da Vittorio açılır açılmaz popüler olmuş.
Benim en çok hoşuma giden Vittorio’nun tek tek her masayla ilgilenmesi. Bir de Ansen bir apart otel. Burada kalan yabancı müşteriler ellerinde torbalarla odalarına çıkmak için restoranın içinden geçiyor. Bu manzara çok eğlenceli. Kendinizi İstanbul’da değil de, uzak bir yerlerde tatilde gibi hissediyorsunuz.

ARTILAR EKSİLER

Yazının Devamı

MÜJDEMi iSTERiM, CAHiDE GERi DÖNÜYOR

21 Kasım 2009



En çok eğlendiğim İstanbul gecelerini düşününce hep aklıma Cahide geliyor. Cahide’nin ilk yerini daha açılmadan Gügü (Gülsün Sami) ve Tolga (Sezgin) gezdirmişti bana. Daha o zaman bayılmıştım. Bir ara Cahide’ye her gece üst üste gittiğim de oldu. Hatta o zaman Cahide’yi Cahide yapanlardan Gügü, “Sana buraya bir yatak atacağım, burada kal bari” diye takılıyordu bana. O zamanlar Cahide herkes tarafından keşfedilmemişti. Daha küçük ve samimiydi. Sonra Cahide büyüdü ama büyürken de samimi kalmayı başardı. Bir fenomen oldu. Oysa Demet Akalın’ın şarkılarını dinlemek gibi suçluluk veren bir zevk de olabilirdi. Ama nedense olmadı. Kimse Cahide’de masaların üstüne çıkmaktan utanmadı. Aksine herkes burada olduğu gibiydi. Sonra birdenbire herkesin karşı çıkmasına rağmen İzzet Çapa Cahide’yi kapattı. Nedeni de “Her kadın gibi Cahide’nin de tazelenmeye ihtiyacı var’”diye açıkladı.

Son dakika
Dün akşam Joke College’da bir yandan duvardaki yeşil çim ve tavandaki duvar kağıdı gibi eğlenceli detayları incelerken, müjdeyi aldım.
Joke College’a sırf içinizi açan dekoru görmek için de gidebilirsiniz. Hiç dekor olmasa da sırf yemekler için de kesinlikle gelebilirim hissine kapılıyorsunuz.

Yazının Devamı

SEZEN AKSU’NUN ‘HAZIR OL’DA DURACAĞI PROJE

16 Kasım 2009



Aralık ayının üçüncü günü. Bu tarihi not edin. Çünkü o gece Lütfi Kırdar’da müthiş bir geceye tanıklık edebilirsiniz. Sezen Aksu ve Burak Kut Berklee College of Music’de burslu eğitim gören dört Türk öğrencinin bestelerini ve düzenlemelerini İstanbul Devlet Senfoni orkestrası eşliğinde seslendirecek.
Berklee College of Music hiç tartışmasız dünyanın en iyi müzik okulu. Buraya kabul edilmek zaten başlı başına bir şey. Bir de üstüne burs almak çok çok daha zor.
Emir Çerman, Bulut Gülen, Burak Beşir ve Ekin Cengizhan bu okulda burs almaya hak kazanacak kadar yetenekli. İşte 3 Aralık’taki konserde onların eserlerini ve düzenlemelerini dinleme fırsatınız olacak. Orkestrayı tanınmış kompozitör Tibor Pustzai yönetecek. Konsere Berklee College of Music Başkan Yardımcısı David Mckay de katılacak.
Gecenin mimarı ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Üyesi Berrin Yoleri sayesinde ‘İstanbul İstanbul Olalı’nın yeni düzenlemesini dinleme fırsatım oldu. Dinlerken tüylerim diken diken oldu.
Konserin amacı Berklee College of Music’de burslu okuyan 4 Türk öğrencinin ve yeni burs alacak 30 öğrencinin eğitimine destek olmak.

DÜŞÜNMEDEN DESTEKLEDİ

Yazının Devamı

Sezen Aksu Bahamalar’da

29 Ekim 2009

ABD’de uzun ve zorlu bir sürecin ardından iyi haberler geldi. Biz de iki gecelik bir Bahamalar gezisiyle kutlama yaptık. Nassau’dayım. Dubai’de de şubesi açılan meşhur otel Atlantis’i geziyorum. Su parkı, yunuslar, alışveriş merkezi, marina, kumarhane gibi her zevke uygun bir aktivite olanağı var. Ama asıl restoranlar konusunda çok iddialılar.
Robert de Niro’nun da ortağı olduğu ünlü Japon restoranı Nobu’ya gidiyorum. Tam miso soslu black cod fish’i (siyah morina balığı) didiklerken birdenbire karşıma Sezen Aksu çıkıyor.

Nobu’da her gece Sezen var
Önce tanıdık bir ses duyuyorum. Galiba uzun zamandır yurtdışında kalmanın etkisi diyorum. Çünkü duyduğum her konuşma, her şarkı bana Türkçe gibi geliyor. Ondandır diyorum. Sonra sözler ve müzik de tanıdık geliyor.
“Bu şehrin meydanlarında / Garında / Sensizlik bir türlü/ Yakamı bırakmıyor /dudaklarında, kahvelerde
Büyük, küçük yalanların /dönüp vuruyor /vuruyor beni yerden yere...”

Yazının Devamı