Saraybosna Safarisi

4 Eylül 2022

Saraybosna 5 Nisan 1992’de Sırp askerleri tarafından kuşatıldı ve bu kuşatma 14 Aralık 1995’e kadar yani dört yıla yakın bir süre devam etti. Bu süre boyunca Sırp ordusu Saraybosna’da gerek keskin nişancılarla gerekse bombardımanlarla yüzlerce sivili katletti. 

Saraybosna savaştan bu yana çok değişti. Ama savaşın izleri hâlâ silinmemiş, açtığı yaralar iyileşememiş durumda. Çünkü anlatılmamış, açığa çıkmamış ve hesaplaşılmamış çok sayıda karanlık yüzü var bu savaşın. Bosna Hersek’te 9-13 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde gösterime girecek olan “Saraybosna Safarisi” belgeselinde anlatılanlar gibi. 

Miran Zupanic’in yönettiği Saraybosna Safarisi, özetle, Saraybosna kuşatması sırasında dünyanın dört bir yanından gelen zenginlerin para karşılığı nasıl insan öldürdüklerini anlatıyor. Bu kişiler önce Belgrad’a getirilmiş. Ardından da bazen helikopterle bazen de kara yoluyla Saraybosna’ya götürülmüşler; şehri

Yazının Devamı

Altını çizdiklerim -2

3 Temmuz 2022

Bu hafta İsmail Cem’in “Siyaset Yazıları” kitabına paralel Immanuel Wallerstein’ın “Bildiğimiz Dünyanın Sonu” kitabını tekrar karıştırdım. Tekrardan kastım da ikinci kere demek değil; yanlış anlaşılmasın, bu kitap da sık sık dönüp baktığım bir başucu kitabı oldu benim için neredeyse. Bendeki baskısı Nisan 2012 tarihli. Demek ki 10 yıldır bir şekilde hayatımda olan bir kitap. Kitap ABD’de 1999’da ilk baskısını yaparken bizde de pek gecikmeden Ekim 2000’de Metis tarafından yayımlanmış. 

Her okuyuşumda biraz daha etkilendiğim bu kitaptan bir iki paragrafı paylaşmak isterim. Bugünü anlamak konusunda bir hayli yardımcı olacağını umuyor ve tamamını okumanızı öneriyorum. 

“Yirmi birinci yüzyılın ilk yarısı, yirminci yüzyılda gördüğümüz her şeyden daha güç, daha düzen bozucu ama aynı zamanda daha açık olacak bence. Bunu hiçbirini burada tartışmayacağım üç öncülden yola çıkarak söylüyorum. Birinci öncül şu: Bütün sistemler gibi tarihsel sistemler de

Yazının Devamı

Altını çizdiğim yerler - 1

26 Haziran 2022

Bu hafta İsmail Cem’in TRT’de 500 Gün isimli kitabını okudum. Adı üzerinde; İsmail Cem’in TRT Genel Müdürlüğü’nde geçen 500 gününü anlatan bir anı kitabı bu. Bendeki kitap 1976 baskısı, Gelişim Yayınları’ndan çıkmış.

Ders kitabı okur gibi okudum. Kitapta birçok yerin altını çizdim. Bugün onlardan bir ikisini sizinle paylaşmak istedim. Kitapta verilen örnekler doğal olarak TRT ile ilgili ama siz onu hepimiz için, tüm televizyoncular için söylenmiş gibi düşünebilirsiniz.

“Televizyonu değerlendirirken, çok büyük bir kitleye hitap etmekte olunduğu unutulmamalıdır. Televizyon’da ve sivri konularda, eğer gerçekten değmiyorsa, öyle öncülüğe kalkışmanın hiç bir anlamı yoktur. Televizyonun işlevi temellere inebilmektir. Bir tiyatro eserinde yazarın her istediğini söyleyebilmesi ve bunun özgürce yayınlanması için, bir insan bütün yaşamını salt bu mücadeleye adayabilir; o ölçüde önemlidir bu. Ancak, eğer aynı sözleri

Yazının Devamı

Yaz sıcakları başlarken

19 Haziran 2022

Siyasetçiler geçen bu hafta boyunca Millet İttifakı’nın adayının kim olacağını, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Yargıtay kararı ile parti üyeliğinin düşürülmesini, DBP’li vekilin polise attığı yumruğu ve vekilliğinin düşürülmesi meselesini tartıştı. Elbette tartışma konuları bu kadarla sınırlı değildi. Ama ne burada saydıklarımızın ne de saymadıklarımızın aslında kendi başına bir önemi vardı. Çünkü tamamı tek bir konu çerçevesinde anlam kazanıyordu. O konu da seçim konusuydu. Kısacası siyaset -erken ya da zamanında- seçim havasına iyiden iyiye girmişti.

Vatandaşın gündeminde ise ilk sırada geçim sıkıntısı vardı. Mevcut durum içinde de bu sıkıntının ortadan kalkacağı ya da hafifleyeceğine dair bir işaret de maalesef göremiyorduk. Gerçi Cumhurbaşkanı bu hafta boyunca her konuşmasında muhakkak sıkıntının farkında olduklarını söylemiş, sorunları yine AK Parti’nin çözeceğini vurgulamıştı. Ama özellikle akaryakıta gelen zamlar bu açıklamaların etkisini bir hayli azaltmıştı.

Vatandaşın

Yazının Devamı

Arkasında ne var?

5 Haziran 2022

Daha haftanın ortasına gelmeden hafta başında neler olduğunu unutuyorum. Unutuyorum derken bir hafıza sorunum olduğundan değil, o kadar çok hatırlamaya değer olay üst üste yaşanıyor ki daha bir olay beyin tarafından işlenip kısa vadeli hafızadan uzun vadeliye atılmadan beynin proses etmesi gereken yeni bir olayla daha karşılaşıyorum. O bitmeden bir sonraki ve bir sonraki ve bir sonraki… 

Tuhaf tuhaf olayları üst üste yaşadık bu hafta da. 

Pazartesi günü neyse de salı ve çarşamba günü yaşananlar hele… Sokakta cinsel ilişkiye girenlerden bahsediyorum. Sadece Bebek sahilindeki görüntüler değil, İstanbul’un ve ülkenin farklı yerlerinden gelen farklı görüntüler vardı. Bir de soyunup kendini sokağa atanlar, Şener Şen’in başrolünde oynadığı “Çıplak Vatandaş” filmini getirdi akıllara. 

Bu görüntülerin birdenbire artmasının ve üst üste gelmesinin arkasında ne vardı peki? 

Haftanın önemli bir kısmı bu soruya yanıt arayarak geçti. Bir kesim bunun yeni bir polisiye birim, bir “ahlak polisi”

Yazının Devamı

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi

29 Mayıs 2022

27 Mayıs Cuma günü sabah saat 10.00’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un davetiyle düzenlenen ve çok farklı mecralardan 100’ün üzerinde gazeteci, televizyoncu ve dijital içerik üreticisinin katıldığı basın toplantısını izlemek üzere ben de İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaydım. 

İstanbul’un fetih yıl dönümünde (bugün) Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilk fidan dikimiyle startı verilecek olan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin tanıtım toplantısında Bakan Murat Kurum projeyle ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Hem TV hem de gazete haberlerinde bu ayrıntıları sıkça duyacağınız için burada tekrarlamayacağım. Ben, Bakan Kurum’un konuşmasından benim dikkatimi çekenlere ve bunların yine bana göre siyasetteki karşılıklarına odaklanacağım. 

Cumhurbaşkanı daha evvel yaptığı bir açıklamada pistlerin “belki” yıkılmayabileceğini söylemişti. Bakan Kurum, sunumu sırasında gösterdiği proje çizimleriyle havalimanının ilk yapılan pistinin ve ona bağlı yapıların faaliyetinin

Yazının Devamı

O tokada karşılık gelseydi…

22 Mayıs 2022

Türkiye’de, dünya çapında binlerce başarıya imza atabilecek milyonlarca genç kız ve kadın var. Onlardan bazılarının başarılarına bu hafta içinde tanık olduk. Mesela dünya kadınlar boks şampiyonasında Ayşe Çağırır, Buse Naz Çakıroğlu, Hatice Akbaş, Şennur Demir ve Busenaz Sürmeneli altın madalya alırken, Sema Çalışkan ve Elif Güneri bronz madalya elde etti.

Bu kadınların başarılarını herhangi bir Avrupalı ya da Amerikalı kadın sporcunun başarısıyla kıyaslamanız mümkün değil mesela. Daha evvel de yazmıştım; Batı’da tüm bir toplumsal yapı genç sporcuları desteklemek üzerine kuruluyken, burada önce aile, sonra okul, sonra eş, dost, akraba, ardından da geri kalan herkesi ikna etmeniz gerekiyor. Maalesef eğer bir futbolcu kadar büyük para kazanmıyorsa yaptığı spora “boş-beleş” bir iş gibi bakılıyor. Hele de kadın sporcular için durum çok daha zor. Onlar bir de gelenek ve erkek egemenliğiyle mücadele etmek zorunda kalıyor.

Gençliğimde bir süre boks, biraz kik boks, biraz da kendo çalıştım. Biraz diyorum

Yazının Devamı

Bitmeyen hafta

15 Mayıs 2022

Çok acayip bir haftayı geride bıraktık. Olaylar, gelişmeler, açıklamalar birbirini takip etti. Bir gündemden diğerine savrulduk durduk.  

Haftaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sığınmacılarla ilgili sözleriyle başladık. Cumhurbaşkanı, MÜSİAD’ın 32. kuruluş yıl dönümünde AKM’de düzenlenen törende, Afganistan, İran, Irak ve özellikle de Suriye vurgusuyla bu ülkelerden gelecek olanlara Türkiye’nin kapısının açık olduğunu… Yine özellikle Suriye’den gelenlerin zorla geri gönderilmeyeceği, kendi istekleriyle gitmeleri için teşvik edici olunacağını ama asla katillere teslim edilmeyeceğini açık bir şekilde dile getirdi. Geçen hafta ise 1 milyon Suriyelinin yeni bir plan çerçevesinde Suriye’deki güvenli alanlarda inşa edilecek briket kentlerde yaşamak üzere geri gönderileceği açıklanmıştı.  

İktidara gelmesi durumunda sığınmacıları en geç iki yıl içinde yine kendi istekleriyle geri göndereceğini söyleyen CHP’nin gündeminde ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun

Yazının Devamı