AKP’liler partinin kapatılmasını istiyor

26 Haziran 2008

Baş­ba­kan ha­va­day­ken ga­ze­te­ci­le­re iti­raf et­miş­ti.
“Oyu­muz yüz­de 30’un al­tı­na in­di” di­ye.
Eko­no­mi­de­ki sı­kın­tı­lar su yü­zü­ne çık­ma­ya baş­la­mış­tı ki; e-muh­tı­ra gel­di.
Son­ra apar to­par se­çim­le­re gi­dil­di.
Se­çim ge­zi­si­ne çı­kıp İz­mir’e gel­di­ğim­de çev­re­de­ki­le­re şöy­le de­miş­tim.
“Bu se­çi­min ga­li­bi bel­li... ANAP-DYP bir­leş­me­si ol­ma­yın­ca, mer­kez sağ­da hiç­bir al­ter­na­tif kal­ma­dı. AKP mağ­dur ede­bi­ya­tı­nı yi­ne uy­gu­lu­yor. Bu stra­te­ji de Ana­do­lu’da tut­muş du­rum­da...”
Ba­zı­la­rı yüz­de 47’ye şa­şır­mış ola­bi­lir.

Yazının Devamı

Medya mı çarpıtıyor

25 Haziran 2008

Si­ze çok ör­nek sa­ya­bi­li­rim de...  Son bir ay­dır ko­nu­şu­lan­la­ra, tar­tı­şı­lan­la­ra şöy­le bir ba­ka­lım.
Ön­ce Fa­tih Al­tay­lı’nın ha­zır­la­dı­ğı “Te­ke Tek” prog­ra­mı­na ka­tı­lan iki genç kı­zı­mız şöy­le bir açık­la­ma­da bu­lu­nu­yor.
“Ata­türk’ü de­ğil, Hu­mey­ni’yi se­vi­yo­rum...”
Bu­nu söy­le­yen Ka­na­da’ya il­ti­ca et­miş, ye­di yıl son­ra Tür­ki­ye’ye ge­ri dö­nüş ya­pan Nu­ray Ca­nan Be­zir­gan...
Da­ha da ile­ri gi­de­rek İn­gi­liz hi­ma­ye­sin­de ya­şa­ma­yı ter­cih ede­bi­le­ce­ği­ni söy­lü­yor.
Hü­kü­met ka­na­dın­dan tek bir ses çık­mı­yor.
“Nu­ray Ca­nan Be­zir­gan, bir

Yazının Devamı

Her enerji yatırımı çevreye zarar mı verir?

24 Haziran 2008

Ya­ta­ğan Ter­mik San­tra­li 1981 yı­lın­da ku­rul­du. San­tra­le ilk de­fa 1989’da git­tim, son­ra­sın­da da de­ği­şik ve­si­le­ler­le zi­ya­ret­te bu­lun­dum.
Her de­fa­sın­da de­sül­fri­zas­yo­nu­nun ya­ni ba­ca ga­zı arıt­ma te­si­si­nin çok ya­kın­da ku­ru­la­ca­ğı söy­len­di.
Ama ba­kan­la­rın, bü­rok­rat­la­rın bu söz­le­ri­ni tut­ma­la­rı epey­ce za­man al­dı.
Er­sin Fa­ral­ya­lı’nın Ener­ji Ba­kan­lı­ğı yap­tı­ğı dö­nem­de ka­la­ba­lık bir grup­la in­ce­le­me ge­zi­si yap­mış­tık; son­ra­sın­da ça­lış­ma­lar hız­lan­dı ve pro­je onay­lan­dı.
Yi­ne de bü­rok­ra­si, Tür­ki­ye’nin ya­şa­dı­ğı eko­no­mik ve si­ya­si çal­kan­tı­lar

Yazının Devamı

Her si­ya­si par­ti ken­di ya­la­nı­nı yu­tar­ken ölür

22 Haziran 2008

Her za­man ya­zı­yo­rum. Tür­ki­ye’nin dü­zel­me­si için si­ya­se­tin dü­zel­me­si ge­re­kir. Si­ya­set­te etik, si­ya­set­te dil, si­ya­set­te uz­laş­ma kül­tü­rü ol­gun­laş­ma­dı­ğı sü­re­ce de­ği­şi­min ya­ka­la­na­bi­le­ce­ği­ne inan­mı­yo­rum. 22 Tem­muz se­çim­le­ri ön­ce­sin­de Gü­ney­do­ğu’nun ta­ma­mı­nı gez­miş­tim. Ön­ce­sin­de de çe­şit­li ve­si­le­ler­le Do­ğu Ana­do­lu’ya, Ka­ra­de­niz’e git­miş­tim. Ege Böl­ge­si her an göz hap­si­miz al­tın­da... Ça­nak­ka­le’ye, Uşak’a, De­niz­li’ye top­lan­tı­la­ra ka­tıl­mak için de­fa­lar­ca gi­di­yo­ruz. Fo­toğ­raf de­ğiş­mi­yor.
İn­sa­nı­mı­

Yazının Devamı

Evet, akıl tutulması var

21 Haziran 2008

İs­tis­na­sız tüm par­ti­le­rin yet­ki­li­le­riy­le, il baş­kan­la­rıy­la, mil­let­ve­kil­le­riy­le, üst yö­ne­ti­miy­le otu­rup ko­nu­şu­yo­ruz. Ken­di­le­ri ka­bul et­mi­yor­lar ama... TÜ­Sİ­AD Yük­sek İs­ti­şa­re Kon­se­yi Baş­ka­nı Mus­ta­fa Koç’un “Akıl tu­tul­ma­sı...” yo­ru­mu he­men hep­si için ge­çer­li di­ye dü­şü­nü­yo­rum.
Her par­ti­nin olay­la­rı ken­di­ne gö­re yo­rum­la­ma­sı nor­mal gö­rü­le­bi­lir; an­cak Tür­ki­ye’de ya­şa­nan si­ya­si sü­re­ci böy­le yo­rum­la­mak ne ka­dar doğ­ru­dur?
Bun­dan bir sü­re ön­ce “İz­mir için si­vil bir dil oluş­tur­mak ge­re­ki­yor” di­ye yaz­mış­tım. Ak­lın

Yazının Devamı

Göztepeliler bu hülleyi kabul eder mi?

20 Haziran 2008

Baş­ba­kan grup top­lan­tı­sın­da bi­le me­saj­la­rı­nı fut­bo­la da­yan­dı­ra­rak ve­ri­yor.
“De­mek ki ba­şa­rı için sa­de­ce 90 da­ki­ka ye­ter­li de­ğil, son ne­fe­se ka­dar bu işi sür­dür­mek ge­re­ki­yor...”
Mil­li Ta­kım’ın Çek Cum­hu­ri­ye­ti kar­şı­sın­da al­dı­ğı ga­li­bi­ye­te şap­ka çı­kar­ma­mak el­de de­ğil.
Bel­ki Fa­tih Te­rim gi­bi dü­şün­mü­yo­rum ama in­san ha­ya­tın­da mu­ci­ze­le­rin de ol­du­ğu­nu ka­bul edi­yo­rum.
Ya­ni Fa­tih Te­rim’in “Mu­ci­ze­le­ri ya­rat­mak za­man alır...” sö­zü­ne de­ğil de; Kon­füç­yüs’ün “Hiç kim­se ba­şa­rı mer­di­ve­ni­ne el­le­ri ce­bin­de

Yazının Devamı

En güzel enstrüman insan sesidir

19 Haziran 2008

Avni Anıl ile aynı gazetede yazı yazmak, onunla sohbet etmek müthiş bir ayrıcalıktı. Kendi arşivime girip Avni abiyle yaptığımız ve o dönem yayınladığımız röportajlardan sizin için bir derleme yaptım.
* * *
“Müzik ve tiyatro koluna halkevinde girdim. Halkevlerinin sanata katkısı çok olmuştur.
Ben musiki adına her şeyi orada öğrendim. Maddi durum itibarıyla kitap alma şansımız yoktu, kitapları orada okudum. En büyük üzüntüm halkevlerinin kapatılmasıydı. Münir Özkul gibi dehalar oradan yetişmiştir...”
“1952 yılının yazında bizi İzmir’e gönderdiler. O yılki Uluslararası İzmir Fuarı’nda görev aldık. Birçok olaya müdahale ettik. Kapkaççıları, üçkağıtçıları, kadın ve kızlara söz atan tacizcileri yakaladık. Enstitüde iki yıl daha okunup komiser, müdür olunuyordu. Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Gönlümü emniyette bırakıp musikiye gittim. İki yıllık polislik serüvenim sona erdi. 1954 yılında kadrom, Başbakanlık Basın Yayın Umum Müdürlüğü’ne aktarıldı.

Yazının Devamı

Avni Anıl’ı uğurladık

18 Haziran 2008

1998’in 22 Ni­san’ı Nec­det Ka­rar’la bir­lik­te (Cho­pin Nec­det) Av­ni Anıl’ı ara­dık.
Nec­det abi müt­hiş bir mü­zik ada­mıy­dı. Hoş soh­bet­ti, şa­ka­laş­sın se­ver­di.
“Av­ni Anıl’ın 23 Ni­san yaş­gü­nü­dür, da­vet edip bir pas­ta ke­se­lim. Bir de şa­ka ya­pa­lım...” de­di.
Ka­bul et­tim.
Av­ni abi­yi ga­ze­te­ye da­vet et­tik.
Pas­ta­yı gö­rün­ce sür­priz yap­tı­ğı­mı­zı an­la­dı, bu jes­te de çok se­vin­di.
Ama Nec­det abi, pas­ta­yı kes­tik­ten ve bir di­lim al­dık­tan son­ra asıl bom­ba­yı pat­lat­tı:

Yazının Devamı