Deniz Baykal’ın onuncu kez genel başkanlığa seçilmesi sürpriz değil.
CHP için asıl önemli olan yerel seçimler olacak.
Hep söyledim.
2002 öncesinde yeni kurulmuş bir parti olan AKP’nin tek başına iktidara gelmesi tesadüf değildi. Bu Refah Partisi’nin 1994’ten itibaren yerel seçimlerde gösterdiği başarının bir sonucuydu.
Refah hareketi yerel siyaset aracılığıyla genel siyaseti finanse etti.
Partinin kapatılması sonrasında kurulan AKP için de 2004’teki belediye seçimleri ayrı bir önem taşıdı.
Tek başına ikinci defa iktidar olmanın ardındaki
Gerçek olan şu ki... Bir kentin marka olabilmesi için uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapması gerekiyor.
EXPO bunlardan bir tanesiydi.
2020’ye talip olunup olunmayacağı kentin kararı olacaktır. Bunun için önümüzde epeyce zaman var.
EXPO hem bir devlet, hem bir kent projesi olduğuna göre İzmir’i yönetenlerle, Türkiye’yi yönetenler bir araya gelip ortak bir karar alabilirler. Ben yarışın kaybedilmesine rağmen kentin büyük bir tecrübe kazandığına inanıyorum.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, bir süredir kendine
En baştan belirtelim. Demokratik Sol Parti Genel Merkezi’ndeki ruh hali şöyle...
“80 il ayrı, İzmir ayrı...”
Genel Başkan Zeki Sezer, yakın çevresine şu mesajı veriyor.
“Yerel seçimler asıl İzmir’de olacak. Bu şehrin sembolik bir anlamı ve değeri olduğunu kimse inkar edemez. O yüzden özel taktikler ve stratejiler geliştirmeliyiz...” Aslında uzun zamandır benzer yorumları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da yapıyordu.
“İzmir’i istiyorum...” sözüne karşılık, Baykal “İzmir CHP’nin kalesidir, kimseye kaptırmayız...” diye yanıt veriyordu. İşte böyle bir atmosferde DSP Genel Merkezi’nden üç kişilik bir ekip görevlendirildi. Milletvekilleri Recai Birgün ve Harun Öztürk ile Genel Sekreter Yardımcısı Tufan Bural, Ankara’dan gelip bazı görüşmeler yaptılar. Kentin nabzını tutan kişilerle temas kurdular ve sonunda Erdal İzgi’yi arayıp buluştular. Erdal İzgi, Ahmet Piriştina’yla 1999 seçimlerine girip büyük başarı yakalamış çekirdek kadronun içinde
Dün kaldığım yerden devam ediyorum. Mert Arıkan ve arkadaşlarıyla bir sempozyum öncesi tanıştım. Benden kendilerini yönlendirmemi istemişlerdi. O projenin içinde olan birçok genç ya AISEC’le ya Rotary Değişim Programı’yla ya da Erasmus projeleriyle dünyanın farklı ülkelerindeki üniversitelere gittiler, bazıları da çalışma imkanı buldular. Mert de bu gençlerden bir tanesiydi.
İzmir aşığı her genç gibi gitmekte zorlandı ama şansına çıkan Hindistan’ı da değerlendirmek istedi.
Ben bu tür programların ve yurtdışında çalışma imkanlarının gençlerin
Bundan beş yıl önce Mert Arıkan ve arkadaşları yanıma geldiklerinde bir sempozyum için hazırlık yapıyorlardı.
Benimle Rotary ailesinden dolayı bağlantı kurmuşlardı.
Kendilerine yol göstermeye çalıştım, başarılı da oldular.
Bundan bir süre sonra Mert yanıma geldi ve “Hindistan’dan bir davet aldım. Satyam Bilişim Şirketi’nde çalışacağım” dedi.
Hindistan ilginç bir deneme olabilirdi.
Mert gitti, çok da mutlu oldu.
Bilişim ve yazılım sektöründe müthiş bir performans gösteren Hindistan’da tecrübe kazandı, dünyanın değişik ülkelerinden gelen kendisi gibi gençlerle tanışma imkanı buldu.
Hafta sonu Milliyet Gazetesi’nin bir etkinliği için İstanbul’dan Midilli’ye doğru Samsun gemisiyle yola çıktık. Reklamverenlerle gazetenin yöneticilerini, yazarlarını buluşturan bu gezi oldukça verimli geçti.
Türkiye’nin önemli markalarının yöneticilerinin katıldığı bu özel gezi gemide ve denizde geçince bol bol sohbet etme imkanı bulduk.
Konuklarımız bizlere hem gazetelerin hazırlanmasıyla ilgili, hem de Türkiye’nin geleceğiyle ilgili sorular sordular. Ben bu tür buluşmaların çok faydalı olduğuna
Yıllarca önünden geçerken içim sızladı. Tarihimize, geçmişimize, anılarımıza ihanet ettiğimizi düşündüm.
Sevgili dostum, çok değerli tarihçi Sabri Yetkin’in arşivine girip baktığımızda Latife Hanım’ın, Latife Hanım Köşkü’nün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha iyi anlıyordum.
Sevgili Sabri’nin zengin fotoğraf arşivindeki fotoğraflara baktıkça üzülmemek elde değildi.
Latife Hanım Köşkü, zamanında bahçe içinde çam ve palmiye ağaçları, süslü havuzu ve yel değirmeniyle tanınıyordu.
Oysa
Aynı iddiadayım. AKP’nin kapatma davası ne kadar önemliyse hafta sonu yapılacak CHP Kurultayı da o kadar önemli...
Türkiye son beş yılda büyüdüyse bunda en önemli etken ekonominin siyasetin önüne geçmiş olmasıydı.
Bir yandan ekonomik istikrar paketi, bir yandan Avrupa Birliği süreci, bir yandan da IMF ile devam eden program büyümeyi tetikledi. Buna global likidite bolluğu da eklenince kesintisiz bir büyüme performansı ortaya çıktı. Dikkat ederseniz; Cumhurbaşkanlığı sürecinden bu yana her şey tersine çevrildi.
AKP’nin inatlaşması, çoğulcu