BIE Genel Sekreteri Vicente G. Loscertales geçtiğimiz hafta EXPO 2015 İzmir’in Genel Sekreteri Tunç Soyer’i resmi bir program için Paris’e davet etti.
17 Nisan Perşembe günü yenilen öğle yemeğinde, Loscertales’in yardımcısı Laurence Toledo da vardı.
Bu davet aslında zorlu geçen yarıştan sonra bir durum değerlendirmesi toplantısı olarak kabul edilebilir.
Loscertales aslında en başından beri İzmir’in adaylığını güçlendiren argümanları öne çıkarmaya çalıştı, BIE’nin farklı coğrafyalarda bu organizasyonu yapması gerektiğini
Ahmet Piriştina, Grand Plaza Oteli’ni İzmir Ekonomi Üniversitesi için verirken de büyük tartışmalar yaşandı.
Yıllarca boş kalan, “satılsın mı yoksa kiraya mı verilsin” konuşmaları yapılırken; İzmir Ticaret Odası’nın üniversite projesi çıkınca Piriştina hiç düşünmeden oteli kiralayarak İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin kurulmasında çok önemli bir engelin aşılmasını sağlamıştı.
Bütün planlar gelecek eğitim yılına göre yapılırken, bu sefer o dönemin Balçova Belediyesi Meclis üyeleri şikayette bulunmuş, tadilat
87 yılıydı... En büyük parti olan ANAP, “erken seçim” kararı almıştı. 12 Eylül döneminde siyasi parti yöneticilerine getirilen yasaklara ilişkin referandumun hemen ardından yapılan bu seçimler oldukça renkli geçmişti.
87 seçimleri hem Demirel’in hem Türkeş ve Erbakan’ın hem de Baykal’ın yasaklarının sona erip 80 sonrası girdikleri ilk seçimdi.
Alelacele yapılan bu seçimler ANAP’ın durumunda bir değişiklik getirmedi.
ANAP yine birinci parti oldu.
Ama bu seçimler Türkiye’de seçim bölgelerinin tamamen iktidarda bulunan
Buca’daki patlamada hayatını kaybeden Atilla Eraslan’ın cenaze törenindeki fotoğrafları unutmam mümkün değil.
Baba yüreği el vermemiş ve oğlunun tabutundaki tozu cebinden çıkardığı mendiliyle temizlemişti.
Olay günündeki fotoğraflarla cenaze gününün fotoğraflarını karşılaştırdığımda anne-babanın iki gün içinde yıllarca yaşlandığını hepimiz fark ettik.
Bunun gibi çok olay yaşadı bu ülkenin insanları...
Teröre çok kurban verdik.
Hala da veriyoruz.
İddianamede savcı, üç sanık için ikişer kez ağırlaştırılmış
Son aylarda herkesin dilinde bir “istikrarsızlık” sözcüğü... Bunda küresel dalgalanmaların etkisi olduğu gibi içeride de önemli gelişmelerin olduğu bir gerçek...
Oysa Türkiye 22 Temmuz’da, yani sekiz ay önce genel seçime gitmiş ve önümüzdeki dört yılı yönetecek hükümetini seçmişti.
Peki...
Seçim sonraları hızlanan ekonomi politikaları, sosyal projeler yeterince yapılabildi mi?
Hayır...
Aksine AKP, ilk dönemde attığı olumlu adımları bir kenara bırakarak ve özellikle Avrupa Birliği sürecinden
Dün kaldığım yerden devam ediyorum. İddiam şu... AKP’ye açılan kapatma davası kadar CHP’nin hafta sonunda yapacağı kurultay da Türkiye’nin siyasi geleceğinde çok önemli bir yer tutuyor.
Neden mi?
Çünkü AKP’nin hem cumhurbaşkanlığı hem de türban yasa değişikliğinde MHP’yle anlaşması toplumda yeterince uzlaşma havası yaratmadı.
Eğer bir uzlaşma ikliminden söz edilecekse bunun tarifi AKP’nin ve CHP’nin el sıkışmasından geçiyor.
Bu mümkün mü?
Kolay değil ama halkın beklentilerini üst üste koyduğumuzda ve dünyadaki ekonomik gelişmeler dikkate
Bana göre AKP’nin kapatma davası kadar önemli bir olay daha var önümüzde...
O da Cumhuriyet Halk Partisi’nin önümüzdeki hafta yapacağı kurultay...
Gözüken o ki, Deniz Baykal bir kez daha CHP Genel Başkanlığı’na seçilecek.
Karşısına çıkan iki rakipten biri olan Oğuz Oyan geçtiğimiz günlerde adaylıktan çekildi.
Haluk Koç’un da aday olup olamayacağı henüz belli değil.
Tüzük gereği delegenin yüzde 20’sinin imzasını alamayabilir.
Türkiye’deki seçim barajının yüksek olduğunun tartışıldığı bugünlerde CHP’nin de adaylık barajının
Rotary, “İyilik yap, denize at” felsefesini benimseyen uluslararası bir organizasyon olduğu için, çoğu zaman hayata geçirdiği projeler, kısıtlı bir çevre tarafından biliniyor.
Oysa son yıllarda “bizim yardımımız daha iyi” edasıyla dolaşan ama sadaka kültürünü yaygınlaştıran gruplarla gerçek sosyal sorumluluk projelerini yürüten grupları ayırt etmemiz gerekiyor.
Benim hayat görüşüme göre iyilik yapanlar bunu hiçbir zaman reklam aracı yapmamalıdır.
Ama toplumun genelini ilgilendiren ve örnek olanlar da teşvik