Yine, tüp geçit

2 Ekim 1999


       Boğaz'a yapılması planlanan tüp geçit, 17 Ağustos depreminin ışığında yeniden tartışılsın dedik.
       Yankılar geldi.
       Bunlardan biri Boğaziçi Üniversitesi'nden Sayın Prof. Dr. Semih S. Tezcan'dandı.
       Prof. Tezcan, "Boğaz'da yapılması gerçekleşme yoluna giren tüp geçit konusunda en önemli sakıncanın, yerinin yanlış seçilmiş olmasından kaynaklandığını" belirtiyordu.
       Eski bakan, İstanbul milletvekili Sayın Bülent Akarcalı da diğer bazı açılardan Boğaz'a tüp geçit konusundaki endişelerini belirtti.
       Akarcalı özetle şöyle diyor:

Yazının Devamı

Ecevit'in gezisinin artıları, eksileri

1 Ekim 1999


       Başbakan Ececit'in ABD gezisinden ne çıktı?
       Giderken çok şey umut ediliyordu.
       Onlar gerçekleşti mi?
       Gidiş arifesinde biz en önemli konunun Kıbrıs, dolayısıyla Türk - Yunan ilişkileri olacağını tahmin ediyorduk.
       Şimdi objektif gözle bakınca görülüyor ki, ABD gezisi aşırı beklenti sahiplerinin umduğu kadar başarılı sayılamaz.
       Buna belki de beklenti çıtasının yükseğe konulması neden olmuştur.

Yazının Devamı

Komşunun tavuğu...

30 Eylül 1999


       ACIMASIZCA eleştiriyi severiz. Açıklarımızı yakalarsak kaçırmayız.
       Son depremde de böyle oldu.
       Bol bol eleştiri.
       Tabii eleştirilerin çoğu haklıydı ama şunu da unutmayalım ki, bu felaket orta boy bir Avrupa ülkesi toprakları büyüklüğünde bir kara parçasında, 20 milyon kadar insanımızı etkiledi. Etkilenen alan Türkiye'nin sanayiinin, ticaretinin, üretiminin, kazancının, eğitiminin kalbi olan bir yerdi.
       Bu gelişmişlik oranına paralel olarak o alandaki yıkımın etkisi de, yankısı da büyük oldu.
       * * *

Yazının Devamı

Güçlüler dışarda güçsüzler içerde

29 Eylül 1999


      "Dokuz ayda 299 çete yakalandı."
       Üçüncü binyıla girerken Türkiye'yi bundan daha iyi anlatan bir cümle olamaz.
       Türkiye'de iyi şeyler de olmuyor mu?
       Tabii oluyor.
       Ama 700 yıllık bir imparatorluk, 70 yıllık bir Cumhuriyet'in geldiği noktada tabii ki gelişmeler, olumlu şeyler olmalı, ama normalin anormal kadar önemi ve ilgi çekiciliği olur mu?
       Normal olmayan; Türkiye gibi çağdaş olma iddiasındaki bir ülkede, 299 çetenin bulunmasıdır. Tabii bunlar saptananlar ve yakalananlar. Ya yakalanmayanlar?..

Yazının Devamı

Ecevit, Ford'dan sonra Clinton'la

28 Eylül 1999


       Ecevit 23 yıl sonra Beyaz Saray'da...
       O gün Başkan Ford vardı, bugün Clinton. Ve Ecevit bugün Clinton'la baş başa görüşüyor.
       23 yılda ABD'de beş başkan değişti; Ford, Carter, Reagan, Bush gitti Clinton geldi, ama Türkiye ile ABD arasında ön sıralardaki konular aşağı yukarı aynı kaldı.
       Kıbrıs ve Türk - Yunan ilişkileri...
       23 yıl önce 1976 Temmuz'unun son günlerinde ABD üniversitelerinin davetlisi olarak CHP Genel Başkanı Ecevit önce New York'a gitti.
       Ecevit'in yanında yine Rahşan Ecevit vardı.

Yazının Devamı

Yargıda reform!..

26 Eylül 1999


       Yargı hasta. Hem de uzun süredir. Örneğin; 1998'de DGM Hakimi Köksal Şengün anlatıyordu:
      "İstanbul DGM'de görev yaparken hayatımda hiç görmediğim biçimde İzmir'e geçici görevle gönderildim.
       İzmir'de önemli bir dosyaya bakmış değilim. Oradaki görevim 2 - 3 gün sürdü. Sonra geri döndüm. İstanbul'a döndüğümde meslektaşlarım, Ahmet Özbey isimli uyuşturucu kaçakçısının duruşmasına girmemin önlenmesi için İzmir'e yollandığımı söylediler. Onlara hak verdim, ben yokken Özbey'in duruşması yapılmış ve tahliye edilmişti."
       Yine yıl 1998 ve İstanbul Baro Başkanı Yücel Sayman'ın söyledikleri:
      "Özellikle kara para ve uyuşturucu davalarında büyük paralar dönüyor... Artık davası olanlar avukata, 'hakim, savcı tanıdığın var mı' diye soruyor."
       Hep aynı şeylerin yazılıp çizildiğini, durumun eleştirildiğini göstermek için eskileri tekrarladım.

Yazının Devamı

Bilimin kararsızlığı

25 Eylül 1999


       17 Ağustos depremi her kesimin açığını, iç yüzünü ortaya çıkarttı.
       Görüldü ki, bir felaket halinde devlet hemen organize olamıyor. Böyle bir refleksi yok. Önceden hazırlanmış, ihtiyaç halinde hemen yürürlüğe konacak planları yok.
      "Hantal devlet" sözü bunun için doğru.
       Devlete bağlı sayılabilecek kuruluşların da yetersiz olduğu görüldü.
       Kızılay gibi, Sivil Savunma gibi...
       Bu nedenlerle de sivil toplum örgütleri öne çıktı, önem kazandı. Dışarıdan gelen yardımlarda bile devletin değil bu sivil toplum örgütlerinin muhatap alınması ilginç oldu.

Yazının Devamı

Tüp geçidin püf noktası

24 Eylül 1999


       Boğaz'a yapılması planlanan tüp geçit, 17 Ağustos depreminin ışığında yeniden tartışılsın, dedik.
       Yankılar geldi...
       Bunlardan biri Boğaziçi Üniversitesi'nden Sayın Prof. Dr. Semih S. Tezcan'dan.
       Prof. Tezcan; "Boğazda yapılması gerçekleşme yoluna giren tüp geçit konusunda en önemli sakıncanın, yerinin yanlış seçilmiş olmasından kaynaklandığını" belirtiyor.
       Tezcan'ın görüşleri özetle şöyle:
      "Eğer, üç milyar doları ve on yıl kadar sürecek bir inşaat çabasını çöpe atmak istemiyorsak, Söğütlüçeşme - Üsküdar - Sarayburnu - Yenikapı arasındaki bu yanlış güzergahlı güney tüp geçidinden derhal vazgeçmeliyiz.

Yazının Devamı