İstatistiklere göre son 5 yılda yaklaşık 14 bin çocuk kayboldu. Halen 1449 çocuğu arıyor Emniyet güçleri; kayıp çocuklar için jandarma özel birim de kurdu.
Kaza sonucu ölen çocuklarımız da var.
Bunlardan anneleri tarafından evde yalnız bırakılan ve yanan küçük yaşlardaki kardeşler de mevcut. Sokakta oynarken yemek dağıtan kamyonun altında kalıp ölen 2 yaşındaki Behlül Uğraş gibi küçücükler de var.
Geçen günlerde kuyuya düşüp ölen küçük İhsan’ın hikâyesi vardı.
Kuyunun üstü o öldükten sonra kapatıldı.
Benzeri çok...
* * *
“Başbakan Erdoğan’ın “niyeti” ne?
İşte buna bakmak lazım.
Daha iyi bir demokrasi mi istiyor?
Bazı ipuçları “niyeti”ni ortaya çıkarabilir. İpuçlarının ortaya koyduğu “niyet”.
Tayyip Erdoğan Türkiye’ye tek başına hâkim olmak istiyor. Sözü geçen “tek adam” olmak istiyor.
Yani “başkan” olmak, parlamenter rejime veda etmek istiyor.
***
Bu köşede geçen yazımın başlığı “Cumhurbaşkanı, Tayyip Erdoğan”dı.
“Temenni değil, tahmin”di bu.
Seçimden önce de AKP’nin bu seçimde oy kaybetmeyip, galip çıkacağını tahmin etmiştim.
Tuttu.
Çünkü birçoğu gibi atmıyoruz. Bütün TV’leri gece gündüz izliyoruz. Günde 22 gazeteyi evirip çeviriyoruz. Bu, 50 yıldır böyle devam ediyor.
Temennimizi tahmin diye yutturmaya kalkmıyoruz.
AKP’nin iktidar olmasını zararlı bulabilirsiniz, bunu seçimden önce ifade edin, seçimden sonra halkı aldatmak istemeyin.
Seçim bitti ama sarhoşluğu devam ediyor.
Bu seçim, biz beğenmesek de, AKP’nin vatandaşın çoğunun itimadını kaybetmediğini gösterdi.
Belki de seçim vatandaşın, seçmenin AKP’ye olan itimadı değil de, Başbakan Erdoğan’a olan güvenini yitirmediğini belli etti.
Oysa aksini tahmin edenler, hatta iddia edenler çoktu...
Bunların arasında “bilgiç meslektaşlarımız” da vardı.
Ama muhalif olmak doğru olandan uzaklaşmayı gerektirmez. CHP’li olmak veya ona oy verecek olmak doğru bildiğini söylemekten insanı alıkoymamalı. İnsan başka türlü “insan” olamaz.
***
Erdoğan kazandı. Evet seçimin sonuçları alındı ve AKP’nin oyunu geçen yerel seçimlere göre artırdığı görüldü.
Eğer oyu geçen yerel seçime göre düşse idi AKP bu seçimi kaybetti diyecektim. Zaten doğrusu da oydu.
Bu seçimin resmi adı “yerel seçim” oysa halk buna referandum gözüyle bakıyordu.
AKP oyunu artıracak mı, azaltacak mı? Buna göre karar verilecekti.
Artırdı ve bize göre bu “seçimi kazandı”.
***
Şimdi ne olacak?
“Türkiye’nin bölünme gibi bir sorunu yoktur”.
Bunu Başbakan ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan söyledi.
Aylar önce, 25 dakika süren, demokratikleşme paketini açıklarken Başbakan böyle konuştu.
Evet, Türkiye’de etnik bölünme olmadı ama insancıl bölünme oldu. 76 milyon ikiye bölündü.
2 grup birbirine düşman edildi.
Ve bunu önce Başbakan Erdoğan yaptı...
Yani Türkiye’de bölünme diye bir sorun vardır ve bu çok tehlikeli bir hal aldı.
Tayyip Erdoğan “Sandık” diyor. Sandıktan o çıkıyor.
Tek başına iktidar oluyor.
Ama Türkiye birbirine giriyor.
Ülke kan revan içinde.
Bu ne biçim tek başına iktidar?
Kuvveti huzursuzlukta mı?
* * *
İktidar ne yaparsa mübah, başkası ne yaparsa günah.
Böyle şey olur mu?
“Olur” denirse, ülkede diktatörlük özlemi var demektir.
Başka ispat vasıtalarına lüzum yok. Gizli telefon konuşmaları bile, tek başına, bunu gösteriyor.
Başbakan bakanlara bile olmayacak emirler veriyor, hâkimlere etki istiyor.
Ekonomik emirlerle, ihalelere müdahale edebiliyor.
Ama bazı gizli telefon dinlemeleri yapılabilmesi idaredeki zaafları da göstermiş oluyor.