Türkiye’de neler yapılmaz

6 Aralık 2008

Pennsylvania
Ortadoğu ve Avrasya toplumları, kültürleri konulu bir çalışma çerçevesinde, “Irak Savaşı ve Türk-Amerikan İlişkileri”yle ilgili bir sunuş yapmak üzere geldiğim Pennsylvania Wilkes Üniversitesi’nde, önce İstanbul’a gitmeye hazırlanan bir grup Amerikalı öğrenciyle tanıştım.
Türkiye’den bir gazetecinin geleceğini öğrenince İstanbul hakkında bilgi almak istemişler.
Ben, soruları yanıtlamadan önce öğrencilerle birlikte İstanbul’a gelecek olan hocalarının ilginç uyarılarını dinledim.

Dört konuda konuşmayın
Öğrencilere rehberlik yapacak olan İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Mark Stine, Prof. Dr. Evene Estwick ve Tarih bölümünden Prof. Dr. Dennis Hupchick’in hazırladıkları bilgi notu için öğrencilerin hangi konularda konuşmamaları gerektiğine ilişkin uyarılar dikkat çekiciydi.

Yazının Devamı

Obama’nın umudu Keynesçi danışmanlarında

5 Aralık 2008

Beyaz Saray’ı devralmaya hazırlanan Barack Obama’nın yoğunlaşacağı ilk konu ekonomik kriz olacak. Kabinesini belirleyen Obama, sık sık ekonomi danışmanlarıyla bir araya gelerek, izleyeceği ekonomi ve maliye politikasını saptamaya çalışıyor. Bu arada, Amerika’nın önde gelen ekonomi profesörleri de ekonomik krizle ilgili olarak tartışmayı sürdürüyor.
Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu’nun, Amerika’da durgunluğun Aralık 2007’de başladığını resmen açıklamasından sonra gözler bu büronun üyesi olan ünlü ekonomi profesörlerine çevrildi.
Söz konusu büronun başkanlığını yürüten MIT’ten Prof. Dr. James Poterba, ekonomik krizin giderek derinleşeceği ve uzun sürebileceği uyarısında bulunurken, Amerikan ekonomisinde ilk kez krediler, mortgage sistemi ve finansal piyasaların aynı anda krizle karşılaştığı saptamasını yaptı. Prof. Dr. Poterba, bu krizin 1993’ten beri en yüksek işsizliğe neden olduğunu, işsizlik oranının yüzde 6.8’e çıktığını söyledi.
Aynı büronun üyesi olan Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Jeffrey Frankel de krizin uzun sürebileceği uyarısında bulunurken, “Eğer kriz 2009’da biterse şanslı oluruz” diyerek, karamsar bir ifade kullandı.
Obama’nın danışmanı olan ve Clinton

Yazının Devamı

Anneler heyecanlı, politikacılar tedirgin

4 Aralık 2008

NEW YORK
ABD Başkanı George Bush, Amerikan askerlerinin çekilmesi konusunda Irak hükümetiyle giderayak bir antlaşma yaptı. Irak hükümetinin kabul ettiği antlaşmayı Irak parlamentosu az farkla da olsa onayladı. Antlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Irak’ta halkoyundan da geçmesi gerekiyor.
Amerikan askerlerinin 2010 yılına kadar Irak’tan çekilmesini öngören bu antlaşma Amerika cephesinde tartışma yarattı. Çocukları Irak’ta asker olan anneler Bush’un giderayak yaptığı antlaşma nedeniyle heyecan içindeler. Onlar çocuklarının bir an önce dönmesini istiyorlar. Irak’tan gelen cenazelere Amerikan kamuoyunun tepkisi başkanlık seçimine de yansımıştı. Barack Obama’nın başarısında Irak’tan çekileceğini söylemesinin katkısı büyük.
Obama, bu söylemiyle oy topladı ama Başkan Bush, topal ördek konumunda olmasına rağmen hızlı davranarak bir çekilme antlaşması yaptı.

Antlaşmaya itirazlar
Asker aileleri heyecanlı ve memnun olsalar da hem Cumhuriyetçi, hem de Demokrat politikacılar ve bilim adamları, Bush’un yaptığı antlaşmaya itiraz ediyorlar. Amerika’da bu konudaki tartışmalar Kongre üyesi Bill Delahunt ile Berkeley Üniversitesi’nden hukuk profesörü Oona A. Hathaway’in Boston Globe’da

Yazının Devamı

Baykal: Anadolu Solu’ndan sapmadım

3 Aralık 2008

CHP lideri Deniz Baykal’a yöneltilen bir eleştiri de her seçim döneminde farklı bir sol anlayışıyla halkın önüne çıkmasıydı.
CHP’ye başörtülü, türbanlı ve çarşaflı kadınların katılmasından sonra başlayan tartışmalar içinde Baykal’ın 1990’ların başında, “Yeni Sol” yaklaşımını benimsediği, sonra “Anadolu Solu” adıyla yeni bir yaklaşıma yöneldiği, ancak her iki anlayışı da terk ettiği eleştirisi yapıldı.
CHP lideriyle yaptığımız görüşmede bu eleştirileri anımsatarak yanıtlarını sordum.

‘Yeni Sol’un arkasındayım
- Sol anlayışınızı sık sık değiştirdiğiniz eleştirisi yapılıyor. Örneğin, rahmetli İsmail Cem’le birlikte kaleme aldığınız “Yeni Sol” anlayışını terk ettiğiniz öne sürülüyor. Ne diyorsunuz?
- Haksız bir eleştiri. Ben Yeni Sol’u terk etmedim. Yeni Sol denilen anlayışı rahmetli İsmail Cem’le birlikte kaleme aldık. Ben bu anlayışın arkasındayım. Nedir Yeni Sol? Bu çalışmanın iki önemli yaklaşımı vardır. Birincisi ekonomiktir, diğeri de kültüreldir.

Yazının Devamı

Baykal: Tek parti zihniyetine mi dönelim?

2 Aralık 2008

CHP lideri Deniz Baykal’ın, partisine katılan başörtülü, türbanlı ve çarşaflı kadınlara rozet takmasıyla başlayan tartışma sürüyor. Baykal, oy almak için örtülü kesime doğru “açılım” yapmakla, laiklik başta olmak üzere parti ilkelerinden sapmakla suçlanıyor.
Baykal’a, dün yaptığımız görüşmede bu eleştirileri anımsattım ve yanıtlarını sordum.
‘Açılım demedim’
Aralarında çarşaflıların da bulunduğu kadınları partiye alarak parti ilkelerinden ödün vermekle suçlanıyorsunuz. Bu açılımın bir saptama olduğu eleştirisine ne diyorsunuz?
- Hiç ilgisi yok. Benim ağzımdan hiç ‘açılım’ sözcüğünü duydunuz mu? Ben hiç ‘açılım’ demedim. Açılım, planlı, programlı olur ve kesime ulaşmayı hedefler. Böyle bir şey yok. Ben, insani ve ahlaki bir davranışta bulundum. ‘Partinize gelmek istiyoruz, kıyafetimiz sorun olur mu’ diye sorunlara, ‘ne demek, başımızın üstünde yeriniz var’ dedim. Bu, demokratlığın gereği, insani ve ahlaki bir tutumdur. Parti ilkelerinden, temel politikalarından ödün vermek söz konusu bile olamaz.
‘Kıyafet kodu mu belirleyelim?’
Siz açılım değil diyorsunuz ama medya ‘açılım’ demekte ısrarlı. Örtülü kadınların özellikle seçildiği, seçime dönük şov yapıldığı eleştirisi var.

Yazının Devamı

Önlemler uzlaşmayla alınmalı

30 Kasım 2008

DİSK ve KESK'in öncülüğünde Ankara'da düzenlenen mitinge on binlerce kişi katıldı.
İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Karşı Emek, Barış ve Demokrasi mitinginde işçi ve memur liderleri konuştular.
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, kriz konusunda görüş ve önerilerini her yerde anlattıklarını, Başbakanlık'a ilettiklerini, ancak bir yanıt alamadıklarını vurguladı. Çelebi, hükümeti duyarsızlıkla suçladı ve mücadele edeceklerini söyledi.
Çelebi, ilk hedeflerinin zamları geri aldırmak olduğunu vurguladı.
KESK Başkanı Sami Evren ise hükümetin üzerinde durması gereken bilgiler verdi. Son bir yılda 250 bin kişinin işini kaybettiğini, 2008 yılının ilk 10 ayında 41 bin dükkânın kapandığını, 500 bin kişinin kredi kartı borcunu ödeyemediğini, 160 bin çekin karşılıksız çıktığını belirtti ve o da zamların geri alınmasını talep etti.

İş dünyasında durum

Yazının Devamı

Yalçındağ’ın fırtına uyarısı

29 Kasım 2008

ABD’de başlayan ekonomik krizin dalgaları Türkiye’ye ne zaman ulaşacak ve etkileri neler olacak?
Bu dalganın Türkiye’yi de vuracağı konusunda bir tereddüt yok. İş dünyası, sendikalar, esnaf örgütleri, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları bu konuda hemfikir.
Hükümet başlangıçta krizi pek önemsemeyen bir tutum içindeydi. Son günlerde ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da dahil ilgili bakanlar, krizin Türkiye’yi de etkileyeceğini ve bazı önlemler üzerinde çalıştıklarını söylemeye başladılar.
Önlem çalışmalarının iki boyutu var: Birincisi, IMF ile yeni bir anlaşma yapılması, ikincisi daralma ve durgunluğu giderecek bir paketin hazırlanması.
Hükümet önlem almakta geç kalmakla eleştiriliyor. Zaman kaybedildikçe krizin olumsuz etkilerinin daha da fazla olacağına dikkat çekildi.

‘Fırtına devam edecek’

Yazının Devamı

Açılım mı değil mi?

28 Kasım 2008

CHP lideri Deniz Baykal, ısrarla, “Açılım değil” diyor ama, başörtülü, türbanlı ve çarşaflı kadınlara rozet takması bir “açılım” olarak değerlendiriliyor. Baykal, neden açılım olmadığını şöyle izah ediyor:
“Bu planlanmış bir tören değildi. Bize başvuruda bulunmuşlar, ‘bizim kıyafetimiz bu’ demişler. ‘Sakıncası var mı’ diye sormuşlar. Biz de ‘ne demek, başımızın üstünde yeriniz var’ dedik. Gelmek isteyene birden, ‘hayır, siz gelmeyin, kıyafetinizi değiştirin gelin mi’ diyecektik?”
Baykal, bu yaklaşımıyla, partinin “Yeni bir açılım yapalım, partiye çarşaflı kadınları alalım” biçiminde bir kararının olmadığını söylüyor. Ancak, Baykal’ın çarşaflı kadına rozet takarken verdiği görüntü, “CHP açılım yaptı, çarşaf ve türban gerçeğini gördük, o kesime açılma kararı verdi” yorumlarının arkası kesilmedi.

Açılım nasıl olur?
Bu olaya yakından bakıldığında, ortada CHP’nin yeni bir açılımından söz etmek mümkün değil.
Bu görüntünün açılım olarak değerlendirilmesi için CHP’nin bazı temel politikalarını değiştirmesi gerekir. Bu da CHP gibi bir partinin aktığı yatağı değiştirmesi anlamına gelir.

Yazının Devamı