İptale açık kapı

30 Ocak 2008

Yön Yeni düzenlemeler, başörtüsü-türban konusunun Anayasa Mahkemesi'nde iptal davasına konu olmasına açık kapı bırakıyor.Yeni düzenlemelerin inceliklerini ve hukuki yönden sorunlu yönlerini şöyle sıralayabiliriz: AKP ve MHP'nin anayasa ve YÖK Yasası'nda değişiklik önerileri, başörtüsü-türban konusunda son kararın Anayasa Mahkemesi'ne bırakıldığını gösteriyor. 1- Türban yasağı, Anayasa Mahkemesi'nin 1989 tarihli kararına dayanıyordu. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı karşısında türban serbestliğinin, ancak anayasa değişikliğiyle yapılabileceği savunuluyordu. Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliklerini içerik yönünden denetleyemeyeceği, sadece şekil yönünden denetleme yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle, düzenlemenin Anayasa'da yapılması isteniyordu. Böyle yapılsa bile Anayasa Mahkemesi'nin usulden hareketle içeriğe de bakabileceği görüşünü savunun anayasa hukukçuları olsa da bu tartışmanın önemi kalmadı. Çünkü, başörtüsü tarifi Anayasa'da değil YÖK Yasası'nda yapıldı.Düzenleme yasada yapıldığı için Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla iptal davasına konu edilmesinin yolu kesin olarak açılmış oldu. İptal davasına uygun düzenleme 2- YÖK Yasası'nın ek 17. maddesine getirilen hüküm, Anayasa

Yazının Devamı

Türban devrim yasalarına uygun mu?

29 Ocak 2008

Yön Buna karşın 42. maddeye konulan ifadede "Yükseköğretim" sınırlaması yer almadı. Sınırlamalar, kanuna dolayısıyla iktidarlara bırakılmış oldu.AKP ve MHP'nin üzerinde anlaştığı üniversitelerde kız öğrencilerin başlarını nasıl örteceklerine ilişkin tarif Anayasa Mahkemesi'nin 1989 tarihli kararı karşısında serbestlik sağlayabilir mi? Bu tanım laiklik, eşitlik ve devrim yasalarının korunması maddeleri karşısında aykırılık iddiasını ortadan kaldırabilir mi? Anayasa Mahkemesi'nin 1989 tarihli ünlü kararı, türbanı da Anayasa'nın 174. maddesiyle koruma altına aldığı devrim yasalarına aykırı buluyor.Anayasa Mahkemesi'nin Yükseköğretim Kanunu'na eklenen ve türbanı serbest bırakan yasa hükmünü iptal ederken dayandığı gerekçelerden birini "devrim yasalarına aykırılık" oluşturuyor. AKP ve MHP üniversitelerde türbanı serbest bırakacak Anayasa değişikliği konusunda anlaştılar. Ayrıca YÖK Kanunu'nun ek 17. maddesine hüküm getirerek üniversitelerde takılabilecek türbanı, başörtüsüne yakın bir şekilde tarif ettiler. Böylece üniversitelerde bir kıyafet tanımı yasayla yapılmış oldu. "Kılık kıyafet" MHP'nin isteği doğrultusunda Anayasa'ya girmedi. Anayasa Mahkemesi, söz konusu kararında

Yazının Devamı

Siyasal tercih olarak türban

27 Ocak 2008

Yön Bu düzenlemenin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı konusunda farklı görüşler var.Türbanın serbest olmasını savunanlar konuya "özgürlük" açısından baktıklarını söylüyorlar.Özellikle MHP, AKP'ye vermeyi taahhüt ettiği desteği böyle izah ediyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, ayrıca bu konunun AKP tarafından siyasi olarak istismar edilmesinin de önüne geçmeyi amaçladıklarını söyledi. MHP'den Mehmet Şandır da türbanı inancı gereği takanlar ile siyasi olarak takanlar arasında ayrım yapan bir açıklamada bulundu. Siyasi olarak takanları Allah'a havale ediyoruz, dedi. İnancı gereği takanlara üniversitede öğrenim hakkı tanımak istediklerini vurguladı.MHP lideri Bahçeli, türbanı bir siyasi simge olarak görmüyor. Öyle olsa bile ne olur, diyen Başbakan Erdoğan'a katılmadığını belirtti.AKP'nin duruşu ise daha farklı. Başbakan Erdoğan'ın, "öyle olsa bile" yaklaşımı türbanı siyasi simge olmasında bir sakınca görmediğinin ifadesi.Türbanın bir siyasi simge haline geldiği gerçektir. AKP de bunu saklamıyor.Ayrıca, AKP için sadece üniversitelerde değil kamu görevlerinde de takılmasına -şimdilik bir sınır koysa da- öz itibarıyla itirazı olmayacağı söylenebilir. AKP ve MHP sözcüklerde de uzlaşırlarsa,

Yazının Devamı

Türban atağının Güneydoğu boyutu

26 Ocak 2008

Yön İki parti Anayasa'nın 42. maddesine konulacak ifade konusunda çalışıyorlar.AKP'nin bu maddeye getirmek istediği "kılık-kıyafet" ifadesini MHP sakıncalı buluyor. Başka bir ifade arıyor. AKP ve MHP, türban konusundaki değişiklik metni için hafta başı yeniden bir araya gelecekler. MHP için bu neden sakıncalı?MHP lideri Devlet Bahçeli, böyle bir ifadenin uç noktalardaki akımlar tarafından istismar edilebileceğini söylemişti."Madem kıyafet serbest" denilerek:Çarşafla, peçeyle, sarıkla, mayoyla veya terör örgütünün milis kıyafetiyle, bir yasa dışı örgütün üniforma benzeri giysisiyle gelen öğrenciler olursa, "Ne olacak?" diye soruluyor.Bunları önlemek için "kamu düzeni", "ceza hukuku", "genel ahlak" gibi sınırlayıcı hükümler ile başı açık öğrencileri baskıdan koruyacak hükümlerin de yer alması, AKP için yeni anayasa taslağı hazırlayan Prof. Dr. Ergun Özbudun, Doç. Dr. Serap Yazıcı tarafından da öneriliyor. MHP'nin kaygıları Ancak, anayasayı ceza yasasına bağlamak veya kamu düzeni, genel ahlak gibi yoruma açık ölçüler getirmenin, ne kadar garantili olacağı da tartışmalı.Ayrıca MHP'yi düşündüren bir konu da türban serbestisinin liselerde ve kamu görevlilerine yaygınlaştırılmasının

Yazının Devamı

Teziç: Türban hükmü hile olur

25 Ocak 2008

Yön Türban yasağının, laiklikle bağlantısını kuran iki önemli karar var: Biri Anayasa Mahkemesi'nin, diğeri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı. İki mahkeme de üniversitelerde türban serbestliğinin laiklikle bağdaşmayacağı gerekçesine dayandılar.AKP, 42. maddeye, MHP de 10. maddeye bir hüküm koyarak, bu yasağın kaldırılmasını istiyor. İki parti bu maddelerin birinde veya ikisine konulacak hükümde anlaşırlarsa anayasa değişikliği yapılacak.AKP'ye danışmanlık yapan hukukçular ve bu arada anayasa taslak metni hazırlayan kurulun başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun, Anayasa Mahkemesi'nin kararı karşısında, yasağın ancak anayasada bir düzenlemeyle kalkabileceği görüşündeler. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliklerini sadece usul açısından denetleme yetkisinin bulunduğu, içerik açısından denetleme yetkisinin bulunmadığı savıyla da yeni hükmün iptale konu olamayacağı kanısındalar.Ancak bu görüşe katılmayan anayasa hukukçuları da var. Örneğin eski YÖK Başkanı ve anayasa hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, laiklik ilkesini düzenleyen 2. madde ve onu koruyan 4. madde karşısında, türban yasağının başka maddelerde yapılacak düzenlemelerle kaldırılamayacağı görüşünde.Başka maddelere

Yazının Devamı

Baykal'a göre gidiş din devletine doğru

24 Ocak 2008

Yön CNN Türk'te, dün Murat Yetkin'le birlikte konuk ettiğimiz Baykal'ın sert tutumu, rahmetli Bülent Ecevit'in, Merve Kavakçı'nın Meclis Genel Kurulu'na türbanla girmesi üzerine gösterdiği tepkiyi anımsattı.Baykal, AKP'nin üniversitelerde türbanı serbest bırakmak için anayasa değişikliğine yönelmesini, "din devletine, din toplumuna gidişin bir adımı" olarak tanımladı. Bu nedenle de sorunu "laik rejim" çerçevesinde ele almak gerektiğini savundu.CHP lideri, konuyu "özgürlük" sorunu, bir grup genç kızın üniversitede türbanlı olarak okuma sorunu olarak görmüyor. AKP'nin yeni bir rejim araşıyında olduğunu ve Türkiye'nin 80 yıllık laik yol haritasını değiştirmek isteği olarak tarif ediyor. CHP lideri Deniz Baykal, sözü hiç dolandırmadan, AKP'nin laik olmayan yeni bir rejim arayışına yöneldiğini söyledi. CHP lideri, üniversitelerde türbanı serbest bırakmaya dönük girişimleri, AKP'nin "laiklikle hesaplaşması" olarak niteledi. Baykal, üniversitelerde türban sorununu bir özgürlük sorunu olarak sunmanın bir "kandırmaca", "kamuoyunu aldatma" girişimi olduğunu söylüyor. Asıl amaç ise devleti ve toplumu din kurallarıyla yönetmek...CHP lideri, türban için Anayasa'ya hüküm koymanın, yeni anayasa

Yazının Devamı

Rektör Aras: Öz sermayemizi yitirdik

23 Ocak 2008

Yön Özellikle üniversite hastanelerinin itirazları ve taleplerine ilişkin çözüm arayışları henüz sonuç vermedi.Bazı üniversiteler hariç, çoğunluğunda mali sıkıntı yaşandığı ve bu nedenle ilaç ve malzeme ihalelerini yapamadıkları basına yansımıştı.Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri ise yeni uygulamaya geçiş için gerekli sürenin tanındığını, sorunun bazı üniversitelerin hazırlık yapmamış olmalarından kaynaklandığını belirtmişlerdi.Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, bu konuda bir açıklama gönderdi. Prof. Dr. Aras, Ankara Tıp Fakültesi dahil üniversite hastanelerinin iki nedenden dolayı sıkıntı çektiklerini bildirdi. Yatan hastalar için kullanılacak ilaç ve tıbbi malzemelerin hastaneler tarafından temin edilmesine yönelik uygulamaya ilişkin sorunlar devam ediyor. Prof. Dr. Aras'ın verdiği bilgiler şöyle:"Üniversite hastanelerinin içinde bulunduğu durum iki ana nedenden kaynaklanmaktadır. Bunlardan birincisi, tıbbi-cerrahi uygulama ücretlerinin her koşulda hiçbir artı değer yaratmayacak şekilde düşürülmesi, ikincisi ise ödeme kurumlarının hiçbir zaman düzenli ödeme yapmamalarıdır. Açıklanan iki neden dolayısıyla üniversite hastaneleri zaten yetersiz olan öz

Yazının Devamı

Erdoğan'ın türban çıkışının nedenleri

22 Ocak 2008

Yön 5 yıldır tek başına iktidar olan Erdoğan, türban konusundaki anayasa değişikliği girişimini neden şimdi yapıyor? Başbakan daha önce bu konudaki taleplere ve eleştirilere karşı, "Sabırlı olun, zamanını bekleyin" anlamında yanıtlar verirdi."Neden şimdi?" sorusunun yanıtları da bu yaklaşımda gizli. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılması için düğmeye bastı. Başbakan, bu konuda kararlı görünüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Danıştay Başkanlar Kurulu'nun yaptığı açıklamalara karşı kullandığı sert üslup da bunu gösteriyor. Başbakan Erdoğan'ın zamanlaması konusunda dört önemli neden sayabiliriz:1- Cumhurbaşkanın değişmesi,2- YÖK Başkanı'nın değişmesi,3- Yüzde 47'lik oy desteği4- Yerel seçimlerin yaklaşması.AKP iktidarının türban konusunda atacağı adımlar için engel olarak gördüğü iki isim 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'ti. Sezer ve Teziç, Anayasa Mahkemesi'nin kararını esas alarak, türbanla ilgili bir düzenleme yapılmayacağı görüşünü taşıyorlardı. Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili kararını Anayasa'nın laiklikle ilgili 2. maddesine dayandırmıştı. Dört neden Başbakan Erdoğan, bu

Yazının Devamı