Kutan'ın yaklaşımı

11 Şubat 1999


"YOK" diyor, Fazilet lideri Recai Kutan, "Sayın Demirel'in sözlerinin muhatabı biz değiliz."Cumhurbaşkanı'nın, "Askerle kavga, yapılacak son iştir. Yapan, oy kaybeder. Devlet, orduyu koruyamazsa bir yerde ordu kendi kendini korur, o muhtıradır" biçimindeki sözleri için Kutan, dünkü sohbetimizde şu değerlendirmeyi yapıyor:
- Doğrusu Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözlerini izahta zorluk çekiyorum. Bu üslubunu yadırgıyorum. Cumhurbaşkanı, ülkenin huzuru, güvenliği, morali için elbette görüşlerini açıklar, ama herhalde böyle bir üslupla değil.
FP lideri, Demirel'in özellikle orduyla ilgili sözlerini "üzerlerine almadıkları"nın altını çiziyor:
- Sayın Cumhurbaşkanı, başka bazı partileri kastediyorsa, bilemem. Ama, bizim ordumuzla bir meselemiz yok. Ordu, milletin ordusudur. Bugüne kadar ordumuzla ilgili en küçük bir tenkit yapmadık.
"Bu sözlerin muhatabı biz değiliz" diye vurguladıktan sonra devam ediyor:
- Biz, ortamı gerecek söz ve davranışlardan özenle kaçınıyoruz. Ama Sayın Cumhurbaşkanı'nın üslubu geriyor.

Yazının Devamı

Askerle kavga...

10 Şubat 1999


CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel, seçimler öncesindeki "uyarılar"ını sıklaştırdı.
Demirel'in siyasilere, "askerlerle kavga" konusundaki uyarısını da Ürdün Kralı Hüseyin'in cenaze törenine giderken yaptığını öğreniyoruz.
Amman yolculuğunda Cumhurbaşkanı'na eşlik eden Turkish Daily News gazetesinin sahibi ve editörü İlnur Çevik, dünkü sohbetimizde, Demirel'in askerlerle ilişkiler konusundaki mesajlarına dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki sözleri şöyle:
"1971 Muhtırası'ndan sonra 1973'te askerlerle kavga yaptım ve oy kaybettim. 1977 ve 1979'da bu hatadan döndük. Askerlerle kavga, yapılacak son iştir. İnsanlar ordusunu çok seviyor. Orduya karşı kampanya oy getirmez. Ama birkaç çılgını memnun eder. Ordu, milletin ordusu. Bir yerden sonra, orduyu devlet koruyamazsa, ordu kendi kendini korur. O da muhtıra olur."
* * *

Yazının Devamı

Faiz işini kaybedebilir mi?

9 Şubat 1999


TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu ve heyeti, Ankara'da birinci tur temaslarını tamamladı.
TÜSİAD yöneticileri, iktidar ve muhalefet liderlerine Türk ekonomisinin sorunlarına ilişkin saptamalarını ve önerilerini ilettiler.
Yücaoğlu, Milliyet'in Ankara bürosunu ziyaretinde gündemlerini üç ana başlık altında topladı:
1- Ekonomi,
2- Sosyal sorunlar,
3- Siyasal konular.

Yazının Devamı

Demirel'in yanıtı

8 Şubat 1999


FAZİLET Partisi lideri Recai Kutan'ın, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in son açıklamalarına "alındığını", "kırıldığını" dün bu köşeden duyurmuştuk.
Kutan şöyle demişti:
- Sayın Demirel'in açıklamalarını bir süreden beri yadırgıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı, Fazilet Partisi'ni kastederek `bir görünen yüzleri var, bir de görünmeyen yüzleri var' demeye getirdi. Eski bir dostu olarak buna kırıldım, alındım.
Cumhurbaşkanı Demirel'e dün sorduk:
- Sayın Kutan'ın kırgınlığını nasıl karşılıyorsunuz?
- Benim kimseyle meselem yoktur. Ben siyasi partilerin üzerindeyim. Parti siyasetinin de üzerindeyim. Kimseye şahsi eleştirim de yoktur.

Yazının Devamı

Kutan kırgın

7 Şubat 1999


"ESKİ bir dostu olarak" diyor, Fazilet Partisi Lideri Recai Kutan, "Cumhurbaşkanı'na kırgınım."- Neden kırgınsınız?- Sayın Demirel'in açıklamalarını bir süreden beri zaten yadırgıyordum. Son açıklamalarında ise Fazilet Partisi'ni kastederek, `bir görünen yüzleri var, bir de görünmeyen yüzleri var' demeye getirdi. Buna kırıldım, alındım.Kutan, Cumhurbaşkanı Demirel'in, 18 Nisan sonrasına dönük uyarılarına da "üzüldüklerini" vurgulayarak şöyle devam ediyor:- Türkiye'nin 28 Şubat sonrasında adım adım normalleşmeye gittiğini düşünüyorduk. Bu yönde elimizden gelen katkıyı, uyumlu çalışmayı yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da güven ve ümit vermesi gerekirken, aksine açıklamalar yapması yadırgatıcı bir durum. Türkiye'nin umutlarını kırıyor.Kutan, "Demokrasiyi istemeyen kim" diye soruyor ve yanıtlıyor:- Bir avuç insan. Toplumu yönlendirdiğini veya yönlendirebileceğini sanan, bir avuç insan. Oysa normal vatandaş demokrasi istiyor.Kutan'a soruyoruz :- Fazilet Partisi'nin Refah Partisi'nin devamı olduğu, aynı politikayı izleyip, aynı işlevi göreceğine dair bir izlenim

Yazının Devamı

Faili belliler

6 Şubat 1999


DOKUZ yaşlı ve felçli insanın çığlıklar içinde cayır cayır yanarak can vermeleri, nasıl izah edilir acaba?
"Yangındır, olur" denebilir mi?
"Facia işte" denip, geçilebilir mi?
"Kaza bu, geliyorum demez ki" diye savsaklanabilir mi?
"Kader, alın yazısı neyse, o oluyor" diye avunulabilir mi?
"Felçliler birinci katta olsaydı, kurtarırdık" diye savunma yapılabilir mi?

Yazının Devamı

Muhammed'in babası

5 Şubat 1999


HERKES çocukluğundan bilir "baba"nın ne demek olduğunu.
Eğer çocuksanız...
En büyük baba, sizin babanızdır.
Sizin babanız, herkesin babasını döver.
Kimsenin babası sizin babanızı dövemez.
Sizin babanız, herkesin babasından güçlüdür.

Yazının Devamı

Ecevit'le sohbet

4 Şubat 1999

       TRT'de Nurzen Amuran'ın hazırlayıp sunduğu, "Dosya" programına katıldığımız Başbakan Bülent Ecevit'le iç ve dış politika üzerinde sohbet olanağı bulduk.
       Ecevit, "iki turlu"dan hala umutlu mu?
      "Hayır" diyor Başbakan, "artık çok zor. Sayın Çiller'i ikna edemedik."      Ecevit'e, "Çiller'in neden endişe ettiğini" soruyoruz:
       - Sanıyorum Sayın Çiller, bu halde seçimlerin iptal edileceğinden endişe ediyor. Fazilet Partisi'nden etkileniyor olabilir.
      - Siz ne düşünüyorsunuz?
       - Bence endişe yersiz. Anayasa Mahkemesi'nin seçimleri iptal edeceğini düşünmüyorum. İptal etse bile sadece iki turluyla ilgili maddeyi iptal edebilirdi, ama seçim sonuçlarını değil. Seçim yapılmış olurdu.
      - Sayın Çiller'le bu konuyu konuştunuz mu?

Yazının Devamı