TV ekranlarında siyaset programlarının başrollerini “kamuoyu araştırma şirket yöneticileri/uzmanları” oluşturuyor.
Tahminleri ve analizleri “siyaset farkındalığı” katkısıyla çok önemli.
Partilerin 1 Kasım’da alacakları oy oranları için öngörüleri “verilere” dayalı olmanın yanı sıra “nedenleri” de ortaya koyuyor.
İzleyenleri düşünmeye, irdelemeye çağrı gibi...
Türkiye’de seçmen genellikle hatta büyük çoğunlukla “duygularıyla” tercih yapar.
İnanç, etnisite, sosyal ve ekonomik statüsüne öfke, oy sandıklarına yönelen akımlardır.
Bir lidere “hayranlık” ya da “nefret” gibi uçlara savrulmuş, kutuplaşmış seçmen demokrasinin zeminini bir fay hattı gibi ortadan böler.
Oysa...
Günün “duyarlı” tartışması...
“Cizre’nin 3 mahallesinde oy sandıklarının kurulmayacağı, o mahalle sakinlerinin daha güvenli başka mahallede oy kullana-cakları...”
Henüz “kesinleşmiş” değil.
Ama...
Süreç başlamış durumda.
Son kararı “Yüksek Seçim Kurulu (YSK)” verecek.
Değiştirmek için başvuracak daha üst bir hukuk yolu yok.
Ancak...
Seçim Hükümeti’nde“2 HDP’li bakan” anlamlıydı.
Türkiye’de Kürt siyaseti için“parlamenter yolun” açık olduğunun kanıtıydı.
“Silahlı”mücadele yani “dağ yolu” yerine meşru siyaset zemininde seçme ve seçilme kanallarının geçerliğini “vitrine” taşıyordu.
Gerçi Türkiye siyasetinde Kürt kökenli yurttaşlarımız milletvekili bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olmuşlardır ve bu doğaldı ama HDP’li iki bakan “ilk”ti.
Kürt siyasetini programında açıklayarak ve özüyle bu siyaseti uygulayan bir parti“resmen” ilk kez hükümette bakan düzeyinde temsil edildi.
Bu bir “anlaşmalı, protokollü, ortak müşterekleri olan”bir koalisyon hükümeti değildi.
Anayasa öngördüğü ve parlamentodaki her partinin milletvekili sayısı oranında temsil edildiği -zorunlu- “seçim hükümetiydi.”
HDP sistemden
1 Kasım seçimlerinin belirleyicisi 82 bin 792 oy olabilir mi?
Kâğıt üzerinde, belirli seçim bölgelerine, kurmaylarının istediği sayılarda dağılırsa bu 82 bin 792 oyla AK Parti 19 milletvekili çıkarıyor, tek başına iktidarı sürdürebiliyor.
Yani...
7 Haziran’ın AK Parti’ye göre“19 zayıf halkasına” istenildiği gibi dağılırsa ihtiyacı 82 bin 792’den 19 oy fazlası.
Zincirin gücü en zayıf halkasının direnci kadardır.
Anlatayım...
.......................
AK Parti seçim karargâhında
2 kitap okumaktayım.Mehmet Yılmaz’ın “Aşktan Sonra Hayat Var mı...”
Azra Kohen’in üçlemesinin daha şimdiden 150 bin satışı yakalayan son kitabı “Pİ...”
Kitap tercihlerimde bir önemli unsur da “yeni şeyler” öğrenebilmektir.
Yılmaz’ın da, Kohen’in de kitaplarında bu özelliği sık sık buldum.
Mehmet “aşk yazılarını” toplamış.
Bilimsel araştırmalarla yakınlaşmalarımıza yön veren bilinmezleri anlatıyor.
Örneğin...
Yakın arkadaşların genleri incelenmiş.
Siyaset “sonuç almak” sanatıdır.
“Çözüm süreci” de işte bu tanım ışığında irdelenmeli.
“Sürecin, iyi yönetilmediği” yolunda eleştiriler var.
Bunlar çok da somut olmadığı için “sonuç” açısından yeterince anlamlı değil.
Ama...
“Sonuç” için siyasette en önemli, en belirleyici unsurun “momentum (zamanlama)” olduğunu söyleyebiliriz.
Burada bir “artı” bir de “eksi”ye işaret etmeliyim.
Çözüm süreci tam da toplum psikolojisinin hazır olduğu bir zaman kesitinde başlatılmıştır.
DÜN Ankara’da “PKK terörüne karşı yürüyüş” demokratik tavır alıştır.
Olumludur.
Hiçbir parti sembolünün gösterilmediği sadece Türk bayraklarının dalgalandığı bu yürüyüş “etnisite, din, mezhep” farkı olmaksızın milletin “ortak akılda” omuz omuza bütünleştiğinin mesajıdır.
Keşke HDP de destekçilerine “katılın” çağrısı yapmış olabilseydi.
Gerçi yürüyüşte “Kürt kökenli” ya da yalın ifadeyle “Kürt yurttaşlarımızın” bulunmadığı söylenemez, onların sayılarının fazla olduğunu düşünüyorum ama “bütünlüğü” HDP de sahiplenebilirdi.
Diliyorum ki PKK karargâhı Kandil ve uzantıları milletin “Teröre hayır, barışa evet” mesajını almış olsunlar.
.......................
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan “PKK’nın kullandığı ağır silahların dışarıdan verildiğini” söyledi.
Çeyrek yüzyıla yakın bir gerçektir bu.
Daha önce de yazdığım bir olayı hatırlatayım.
......................
Birinci Körfez Savaşı sırasında Suudi Arabistan’daydım.
Bizim büyükelçi, ABD’nin büyükelçisine rica etti.
Amerikan kuvvetlerinin komutanlığından “bilgilendirme”randevusu aldı.
Amerikalılar büyük bir oteli