11 Eylü zaten Müslümanlara karşı “önyargıların” daha da altının çizildiği olayın yıldönümüdür.
“İslamofobi” diye de anılan “Müslümanlık fobisi” küllerinden kıvılcımlar çıkartmak için bu yıldönümünde gene karşıt rüzgarlar esti.
İşte böyle bir duyarlı günün ertesinde İslam adına hareket etmek iddiasında olanlar bu kez de Libya’daki ABD Büyükelçisi ve 3 Amerikalı görevliyi öldürdüler.
ABD’nin Kahire Büyükelçiliği de basıldı ama sadece bayrak indirmekle yetinildi.
Uluslararası hukukun temel kuralıdır.
Her büyükelçilik bulunduğu ülkede olsa da kendi ülkesinin toprağı sayılır.
Fakat...
GENELKURMAY Başkanlığı açıkladı. “7 ayda 373 PKK’lı etkisiz hale getirilmiş... Bunların 330’u ölü ele geçirilmiş.”
Buna karşılık 88 şehit verilmiş.
Şemdinli’de bir keskin nişancı PKK’lının kurşunuyla şehit düşen Uzman Çavuş Güner Erdem geçen ay twitter’da “öldürmekten yorulduk” diye yazmış.
Bunu yazarken 1 ay sonrası için kendisine nasıl bir kader çizilmiş olduğunu bilmiyordu elbette.
Ona ve diğer yitirdiğimiz şehitlere rahmet diliyorum.
Güner Erdem’in twitter hesabındaki nota bir de ilave yapalım.
Türkiye insanı da ölümlerden, patlamalardan, kandan, cenazelerden “yorgun...”
ELİF ŞAFAK’IN SATIRLARIYLA
BİR genç kadın erkeklerin oturduğu kahveye yorgun adımlarla yaklaşıyor.
Elinde hala kan sızdırmakta olan bir torba vardır.
Torbanın içinde ise bir erkeğin kesik başı...
Kadın kahvenin önüne geldiğinde torbayı iskambil, okey oyunlarını yarıda kesip ona bakmakta olan erkeklerin önüne atar.
Torbadan fırlayan kesik erkek başı toprakta yuvarlanır.
Kadın onlara acı yüklü sesiyle haykırır:
Örümcek Adam, şeytanın tepesine binmiş insanlığın kurtarıcısı pozisyonunda.
NEW York’ta “Örümcek Adam (Spider -Man)” müzikalini izledik.
Süpermen, kurt adam, örümcek adam, vampir adam...
Bu tür tüm adamlarla hiç işim olmaz...
Ancak...
GAZETE içinde Hasan Pulur’a “hoca” deriz. Hoca yazmıştı.
Osmanlı paşası olayda ölen, yaralanan askerlerden önce dönemin cephane ve erzak taşıyıcısı katırların durumlarıyla ilgilenmiş.
“Katırlar ölü mü sağ mı?
İşe yarar haldeler mi?”
Afyonkarahisar’daki cephane patlamasında ölen ve yaralanan askerlerimiz için “patlama sebebi kaza mı, yoksa terör eylemi mi” tartışmasının öne çıkması bu yazıyı hatırlattı.
25 can yitirmişiz.
Nefesler tutulmuş patlama sebebinin açıklanması bekleniyor.
BAZEN gökte bir yıldızın hilal şeklindeki Ay’ın ortasına konumlandığı gecelere tanık oluruz.
Bu görüntü TV ekranlarına, gazetelerin kapak sayfalarına yansır.
Sanki bize belki de zaman zaman kıymeti yeterince bilinmeyen temel değeri hatırlatan bir mesajdır.
.......................
Afyon’daki patlama sonrası görüntülerde de böyle bir mesaj vardı.
Bu cennet vatanı bağımsızlığa kavuşturan büyük taarruz arifesindeki Atatürk fotoğrafını hatırlatan bir mesaj...
Bizim gazetede sütun komşum Hasan Cemal’in dünkü yazısı şöyle bitiyordu:
“Türkiye’yi güzel günler bekliyor diyemiyorum...”
......................
Hürriyet’te Taha Akyol’dan satırlar daha da kaygı yüklü.
Kum tepelerinde yer değiştirebilen çöl rüzgarları gibi bir türbülansın da Ortadoğu haritasını değiştirme potansiyeline işaret ediyor.
Akyol’dan satırlar şöyle:
Suriye konusunda Türkiye’nin Batılı müttefiklerle beraber ve Esad’a karşı tavır alması elbette doğrudur.
DOĞU için kaygı verici haberlerin ötesinde endişe yüklü iddialar da var.
Dün Saygı Öztürk bakın ne yazmıştı:
Terör örgütünün adam kaçırmasına gerek yok. Onlar haber gönderiyor, istedikleri yerine getiriliyor. Hakkari’nin AKP İl Başkanı Mecit Tarhan’a terör örgütünden “Bize 50 bin dolar getir, yoksa öldürülürsün” mesajı ulaştırıldı.
Ancak, Tarhan istenilen parayı ilk anda bulamadı.
Örgütten, kendisine bir süre tanındı ve o zamana kadar parayı bulması istendi.
Para bulundu.
İl başkanı, teröristlerin bulunduğu bilinen Kazan bölgesine otomobiliyle gitti.