<#comment>#comment> The Times'a göre Arap dünyasının nabız atışları...
1- Saddam'dan kurtuldukları için nihayet rahat nefes alanlar. Bunlar Irak'ta gevşek dokulu bir İslami demokrasi kurulursa kendilerini daha da güvende hissedecekler. Bunlar Irak çoğunluğu.
2- Ancak bu oluşumla rahat nefes alanların yanı sıra kaygılılar da var... "Ya Irak'tan sonra sıra bize gelirse" kuşkusunu yaşıyorlar.
Öyle ya...
Diğerleri de birer otoriter rejim... Ilımlı İslam demokrasileri kurmaya Irak'la başlanırsa, domino oyunundaki gibi taşların art arda yitirileceği kaygısındalar. 11 Eylül saldırısına katılan teröristlerden çoğunun Suudi Arabistanlı olması, değişim rüzgarından bu ülkenin de payını alacağının işareti gibi görülmekte. Ardından Körfez şeyhlikleri ve Suriye... Hatta Mısır bile "kuşkulular listesinde"...
Dün Rumsfeld ve diğer ABD şahinleri Suriye, İran ve Kuzey Kore'yi almaya başladılar bile.
Ama açık konuşalım asıl neden petrol değil mi?Musul - Kerkük petrollerinden Kuzey Irak Kürtlerinin, özellikle Barzani'nin vazgeçmesi çok zor. Çünkü yıllardır, bu petrol kuyularından besleniyorlardı.. Dış görünüşte kanlı bıçaklı olsalardı da, Barzani'lerle, Saddam Hüseyin ailesi arasında üstü yarı kapalı bir ticari ortaklık vardı.Önce Saddam'ın oğlu Uday, onun bir suikast girişimi sonrası sakat kalması üzerine etkinliği artan diğer oğul Kusay ile Nerçivan Barzani arasında emme basma tulumba düzeni yakın zamanlara kadar işlemiştir. Habur kapısından Türkiye'ye petrol girişlerinin kaynağı, Kusay'ın kontrolündeki Kuzey Irak petrolleriydi. Bu petrol Irak yönetiminden, Barzani'lerin egemen oldukları bölgeye, oradan da gene Barzaniler'in denetimindeki Habur sınır kapısına ulaşıyordu. Sınır değiştiren yaklaşık 8 milyon litre dizel yakıtı için günlük ticaret 960 bin dolar dolaylarında gerçekleşiyordu. Gelirin yüzde 40'ı Saddam ailesinin İsviçre özel hesabına geçiyordu. Türkiye'deki yaklaşık 44 bin kamyonu kapsayan bu dizel yakıt ticaretinden KDP de yılda 350 milyon dolar kazanıyordu. Irak'a doğrudan girişi sağlayan ikinci sınır kapısı boşuna gündeme getirilmiş değildi. Peşmergelerin
<#comment>#comment> Peşmergelerin Kerkük’e girmesi sürpriz değil, petrolün peşindeler. Irak savaşında eli kanlı bir despot daha tarihe gömülmüştür.
Ama açık konuşalım asıl neden petrol değil mi?
Musul - Kerkük petrollerinden Kuzey Irak Kürtlerinin, özellikle Barzani’nin vazgeçmesi çok zor. Çünkü yıllardır, bu petrol kuyularından besleniyorlardı..
Dış görünüşte kanlı bıçaklı olsalardı da, Barzani’lerle, Saddam Hüseyin ailesi arasında üstü yarı kapalı bir ticari ortaklık vardı.
Önce Saddam’ın oğlu Uday, onun bir suikast girişimi sonrası sakat kalması üzerine etkinliği artan diğer oğul Kusay ile Nerçivan Barzani arasında emme basma tulumba düzeni yakın zamanlara kadar işlemiştir.
Habur kapısından Türkiye’ye petrol girişlerinin kaynağı, Kusay’ın kontrolündeki Kuzey Irak petrolleriydi. Bu petrol Irak yönetiminden, Barzani’lerin egemen oldukları bölgeye, oradan da gene Barzaniler’in denetimindeki Habur sınır kapısına ulaşıyordu.
Bağdat 21 günde düştü.Ya Musul ve Kerkük?Türkiye için esmer günler mi?ABDnin itibarlı gazetelerinden Wall Strret Jornalda Cherly Bernardın satırlarından bazılarını yansıtayım:"Peşmergeler her zaman dur denilen yerde durmaz. Kürtler pekala Kerkükü ele geçirebilir."....."ABD ordusuyla birlikte omuz omuza çarpışan Kürtler, ABDnin önemli bir müttefikinin (Türkiyenin) saldırı hedefi haline gelirse, buna seyirci kalmamız imkansız olacaktır."....."ABD, diplomatik çabalarla Türkiyeden iki ödün koparmayı başarmıştı.1- Koalisyon birliklerine mühimmat (lojistik) yolunu açmak.2- En azından şimdilik Türkiye ordusunu Kuzey Iraktan uzak tutmak.Fakat, gene de Türklerin, Kürtlere karşı harekete geçme olasılığı ortadan kalkmış değil."..... Saddamın heykelleri bile Saddamdan daha çok mu direndi? Felaket senaryosu "Kürt müttefiklerimizle, NATO üyesi Türkiye arasında silahlı çatışma çıkabileceği yolunda kaygılarımız var."....."Iraklı Kürtler son yıllarda ilerleme kaydetti. Türkiye tarafından tehdit olarak görülen bu başarılar, kendi olanaklarıyla yaşayabilir bağımsız bir Kürt devleti vizyonunu besliyor.Kurtuluştan sonra Kürtlerin durumu büyük olasılıkla daha iyi olacak."....."ABD, büyük özveriler
<#comment>#comment> Saddam’ın heykelleri bile Saddam’dan daha çok mu direndi?
Bağdat 21 günde düştü.
Ya Musul ve Kerkük?
Türkiye için esmer günler mi?
ABD’nin itibarlı gazetelerinden Wall Strret Jornal’da Cherly Bernard’ın satırlarından bazılarını yansıtayım:
"Peşmergeler her zaman ‘dur’ denilen yerde durmaz. Kürtler pekala Kerkük’ü ele geçirebilir."
Koç grubu kriz dönemlerini yara almadan aşmış.Dışa açılmada başarılı olması önemli neden.Örneğin, buzdolabı gibi beyaz, TV gibi gri dayanıklı tüketim malları üretiminin yarısı ihraç edilmekte.Otomotivde ise bu oran çok daha yüksek. Yüzde 80.Pazar alanı Avrupa Birliği ülkeleri.Koçun ortağı büyük Avrupa şirketleri Türkiyeyi bazı modeller ve seriler için araştırma - geliştirme ve üretim üssü seçmişler.Mustafa Koç yıllardır hem holdingde yetişti... Hem TÜSİADda başkan vekilliğine kadar gelerek ülke sorunları genelinde deneyim edindi. Siyasetle, medyayla, sivil toplum örgütleriyle, sınırların dışıyla çok yönlü diyalog oluşturdu.Vehbi Beyin "vatanım varsa ben de varım" ilkesi doğrultusunda bir kariyer çizgisi. Başarı diliyorum. Koç Grubunda bayrağı babası Rahmi Koçtan devralan Mustafa Koçun dün öğle yemeğinde konuğu olduk. Bir grup gazeteci ve TVciydik. Vehbi Bey faktörü Sorunun cevabındaki temel taş Vehbi Koç.Daha, 1960lı yıllarda, o zamanki adı Ortak Pazar olan Avrupa Birliği için bir araştırma grubu kurmuş.Koç Grubunun Avrupa Birliği gerçeği karşısında üretim, alan seçimi, araştırma - geliştirme çalışmaları, grubun kurumlaşması, finansman kanalları ve kurumları, ortak tercihleri,
<#comment>#comment> Koç Grubu’nda bayrağı babası Rahmi Koç’tan devralan Mustafa Koç’un dün öğle yemeğinde konuğu olduk. Bir grup gazeteci ve TV’ciydik.
Koç grubu kriz dönemlerini yara almadan aşmış.
Dışa açılmada başarılı olması önemli neden.
Örneğin, buzdolabı gibi beyaz, TV gibi gri dayanıklı tüketim malları üretiminin yarısı ihraç edilmekte.
Otomotivde ise bu oran çok daha yüksek. Yüzde 80.
Pazar alanı Avrupa Birliği ülkeleri.
1- Irak savaşının sonucu hakkında kuşkuları yoktu.Saddamın güçlerine "sıfır" şans veriyorlardı. 2- Savaşın sonlarına yaklaşıldığı inancındaydılar.Neden?İşte yanıt:"En iyileri diye baktıkları Cumhuriyet Muhafızları ne ki?Hangi eğitimi almışlar, kimlerden almışlar?Bunlar çağın savaş teorilerinden, pratiğinden ve donanımından yoksunlar.Hantal ve yavaşlar. Cumartesi gecesi çok sayıda üst düzey generalin bulunduğu bir davetin konukları arasındaydım. Bizim özel timler Bunlar parayla tutulan, şımartılan "korumalar." İçeride darbe girişimlerini önlemek için hazırlanmışlar.Küresel savaş yetenekleri yok.Patronun onları artık besleyemeyeceklerini anladıklarında, çözülürler.ABDnin özel savaş eğitimi almış her biri "rambo" gibi özel birlikleri karşısında tutunamazlar.Peki neden hala Bağdat ve Saddam henüz ele geçmedi?Komutanlara göre, ABD mümkün olduğunca az sayıda kayıpla defteri dürmek çabasında.Komutanlar, bizim jandarma komandolarının, özel birliklerin de Cumhuriyet Muhafızlarıyla kıyas edilemeyecek üstünlüklerini vurguluyorlar.Ve soruyorlar:"Tek bir savaş uçağı bile kaldıramayan devlet için hala savaşıyor denebilir mi?"Enformasyon bakanına yabancı gazetecilerin kaldıkları ve o