Askerin şarkısı

15 Ekim 2002


<#comment>Harp Akademileri’nde, doruktaki bir komutan "Kuzey Irak’ı vurmak mı? Neden" diye sordu... Ardından "onlar bizim dolaylı akrabalarımız" diye tamamladı.
Öyle ya Kuzey Irak Kürtlerinin, Türkiye yurttaşı Kürt kökenlilerimiz ile kan bağı var.
Kuzey Irak Kürt devleti söylemleri ve Irak sorununda hayrettir... Siviller "şahin", askerler ise - elbette "güvercin" değil ama - "akılcı... Yoksa "savaş askere bırakılamayacak kadar ciddidir" söylemi "savaş, - seçim kampanyaları sürecinde - sivillere bırakılamayacak kadar ciddidir" diye değişti mi?
Komutan’la söyleşimizden alıntılar bu değişimi vurguluyor.
Örneğin...
"Kuzey Irak’ta Kerkük’ün başkent olacağı iddiaları yanlış. Çünkü mümkün değil... Kerkük Bağdat’ın ve askeri güçlerinin yönetimi altında. Bunu verir mi? Vermez tabii..."

Yazının Devamı

Guru Collina

13 Ekim 2002

Top etrafında dönen gezegenin - neredeyse - hepimiz, birer "futbol yurttaşıyız."Aramızda renk, dil, din, ırk, ülke, ulus, coğrafya farkı yok. Üst kimliğimiz, "futbol yurttaşlığı." O gezegenin gurularından biri Collina konuğumuz...En son Dünya Kupası finalini yönetti.1996 Atlanta Olimpiyatlarında, Fransadaki 1998 Dünya Kupasında, Hollanda ve Belçikada yapılan 2000 yılı Avrupa Şampiyonasında düdük çaldı. Avrupa Şampiyonlar Liginin ve özellikle finallerinin hakemidir.Ülkesi İtalyada futbolcuların oylarıyla verilmeye başlanan "Oscar Del Calcio"yu da 1997, 1998 ve 2000de kazandı.Uluslararası Futbol Tarih ve İstatistik Federasyonuna göre de Collina 1998, 1999 ve 2000de "dünyanın" en iyi hakemi.O otoritesini zarafeti ve sevecenliğiyle bütünleştirdiği için adeta bir sanatçı.Bir GS maçında Hagi oyundan çıkarken koşarak onun yanına gidişi ve elini sıkarak kenar çizgisine gönderişi unutulmaz bir anı.Hakem tanımına ve hakeme bakış tarzına yepyeni bir imaj ve içerik kazandırmıştır. Güneşin yerine futbol topu ve onun etrafında dönen dünya... Bu karikatürü Turhan Selçuk çizmişti. Kurbanlık hakem "Futbolda adalet yoktur. Hakem vardır. Diktatördür. Ona itiraz edemezsiniz. Ağzında düdüğü, elinde

Yazının Devamı

Guru Collina

13 Ekim 2002


<#comment>Güneşin yerine futbol topu ve onun etrafında dönen dünya... Bu karikatürü Turhan Selçuk çizmişti.
Top etrafında dönen gezegenin - neredeyse - hepimiz, birer "futbol yurttaşıyız."
Aramızda renk, dil, din, ırk, ülke, ulus, coğrafya farkı yok. Üst kimliğimiz, "futbol yurttaşlığı." O gezegenin gurularından biri Collina konuğumuz...
En son Dünya Kupası finalini yönetti.
1996 Atlanta Olimpiyatları’nda, Fransa’daki 1998 Dünya Kupası’nda, Hollanda ve Belçika’da yapılan 2000 yılı Avrupa Şampiyonası’nda düdük çaldı. Avrupa Şampiyonlar Ligi’nin ve özellikle finallerinin hakemidir.
Ülkesi İtalya’da futbolcuların oylarıyla verilmeye başlanan "Oscar Del Calcio"yu da 1997, 1998 ve 2000’de kazandı.

Yazının Devamı

Şeytan Ayetleri 2 mi?

12 Ekim 2002

ABD etkisiyle IMF, batmakta olan Arjantini yazgısıyla baş başa bırakmış, mali kaynaklarını Türkiyeye çevirmişti.Ancak...Tam tersine AB açısından 11 Eylül, Türkiyeye karşı rüzgarları sertleştirdi."Hıristiyanlar Kulubü" kuşkuları veren AB ülkelerinde, "İslam kaygılarını" derinleştirdi. Türkiyenin tam üyeliği için toplumda psikolojik tepki duvarlarını yükseltti. El Kaidenin 11 Eylül saldırısı - tüm üzücülüğüne karşın gene de - Türkiyeye yaramıştı. Afganistana müdahale nedeniyle Türkiyenin stratejik değeri yükselmişti. İslamofobi "İslamofobi" yani "İslam fobisi" deyimi yaygınlaşmış bulunuyor.Böyle bir ortamda Türkiyenin tam üyeliği o önyargılı psikolojik engellere çarpmakta.İslam ekseninde yayınlar yeni bir kazanım kaynağı oldu.Kitapçı vitrinlerinde 11 Eylülden bu yana başta Kuranın tercümeleri olmak üzere İslamı büyüteç altına alan kitapların parseli gittikçe genişliyor.Şimdilerde bir adım daha ileri gidildi. "İslamofobi" rüzgârlarını arkasına alan İslam karşıtı yayınlar da vitrinleri kaplıyor. Gerçekten 11 Eylülden bu yana ABDde ve Avrupada "İslam karşıtlığı" giderek yoğunlaşmakta. Fareler gibi çoğalanlar Ünlü İtalyan yazar Oriana Fallaci bir kitap yazdı;"Öfke ve Gurur...""İslam"

Yazının Devamı

Şeytan Ayetleri 2 mi?

12 Ekim 2002


<#comment>El Kaide’nin 11 Eylül saldırısı - tüm üzücülüğüne karşın gene de - Türkiye’ye yaramıştı. Afganistan’a müdahale nedeniyle Türkiye’nin stratejik değeri yükselmişti.
ABD etkisiyle IMF, batmakta olan Arjantin’i yazgısıyla baş başa bırakmış, mali kaynaklarını Türkiye’ye çevirmişti.
Ancak...
Tam tersine AB açısından 11 Eylül, Türkiye’ye karşı rüzgarları sertleştirdi.
"Hıristiyanlar Kulubü" kuşkuları veren AB ülkelerinde, "İslam kaygılarını" derinleştirdi. Türkiye’nin tam üyeliği için toplumda psikolojik tepki duvarlarını yükseltti.

Yazının Devamı

AB ve eşitlik

11 Ekim 2002

Geçen aralık ayında AB Laeken Zirvesi bildirisinde "Türkiye ile tam üyelik görüşmeleri yaklaşıyor" denilmişti. Önceki gün açıklanan İlerleme Raporunda ise "görüşmelerden" söz edilmiyor. Geri adım mı?O zamandan bu yana l yıla yakın süre geçti.Türkiye idam cezasını kaldırmak, anadilde öğrenim ve TV yayını gibi çok duyarlı alanlar başta olmak üzere önemli konularda uyum yasaları çıkardı. Bunların uygulanması için yönetmelikler devreye girdi...Ama Türkiye ileri adımlar atarken, İlerleme Raporunda "tam üyelik görüşmelerine hiçbir gönderme yapmayan" AB bir adım geri çekilmiş görünüyor.Beklenti ya da umut "İlerleme Raporunun teknik değerlendirme olduğu, Kopenhag doruğunda ise siyasi karar verileceği..." Geçen Aralıktaki Laeken Zirvesinde "Türkiye ile tam üyelik görüşmeleri yaklaşıyor" diyen AB, yeni raporunda ise "görüşmelerden" söz etmiyor. Raporu hazırlayanlar Fransa, İngiltere ve Almanyadan etkilenmiş. 3 Kasım seçimlerini bekliyor. 3 Kasım kaygısı İlerleme Raporu AB bürokratları tarafında hazırlanmakla beraber üye ülkelerden özellikle Fransa, İngiltere ve Almanya rüzgârlarıyla etkilenmiş bulunmakta.Türkiyenin 3 Kasım seçimleri bekleniyor?Genel Seçimler Türkiyeye nasıl bir hükümet

Yazının Devamı

AB ve eşitlik

11 Ekim 2002


<#comment>Geçen Aralık’taki Laeken Zirvesi’nde "Türkiye ile tam üyelik görüşmeleri yaklaşıyor" diyen AB, yeni raporunda ise "görüşmelerden" söz etmiyor. Raporu hazırlayanlar Fransa, İngiltere ve Almanya’dan etkilenmiş. 3 Kasım seçimlerini bekliyor.
Geçen aralık ayında AB Laeken Zirvesi bildirisinde "Türkiye ile tam üyelik görüşmeleri yaklaşıyor" denilmişti. Önceki gün açıklanan İlerleme Raporu’nda ise "görüşmelerden" söz edilmiyor. Geri adım mı?
O zamandan bu yana l yıla yakın süre geçti.
Türkiye idam cezasını kaldırmak, anadilde öğrenim ve TV yayını gibi çok duyarlı alanlar başta olmak üzere önemli konularda uyum yasaları çıkardı. Bunların uygulanması için yönetmelikler devreye girdi...
Ama Türkiye ileri adımlar atarken, İlerleme Raporu’nda "tam üyelik görüşmelerine hiçbir gönderme yapmayan" AB bir adım geri çekilmiş görünüyor.
Beklenti ya da umut "İlerleme Raporu’nun teknik değerlendirme olduğu, Kopenhag doruğunda ise siyasi karar verileceği..."

Yazının Devamı

İstanbul buluşmaları

10 Ekim 2002

Önce birincisi...Sosyal demokratların işadamlarıyla...Birlikte olmaktan kaçınmak gibi bir garip "sol bağnazlıkları" vardı.Örneğin Ecevitin yıldızının parladığı 1974 seçimlerinde, Tarabyada TÜSİAD Genel Kurulu toplanmıştı.Onur konuğu Bülent Ecevitti... Ecevit "geleceğim" sözünü verdiği halde saatlerce beklettikten sonra gelmemişti.Dönemin TÜSİAD Başkanı Feyyaz Berker kürsüye çıkmış ve şöyle demişti:"Bülent Ecevit, Robert Kolejden sınıf arkadaşımdır.Gelseydi... Kendisine yakın hissedeceği kolejden eski arkadaşlarından birkaçını da görecekti. Anlayamadığım bir nedenle işadamlarıyla birlikte görülmek istemedi."Ecevitin bu tavrı kuşku yaratmıştı. Merhum Vehbi Koçun o gün özlü ve net üslubuyla şu söylemi hala belleğimde:"Biz üretiyoruz. Milyonlarca insanımıza iş alanı sağlıyoruz. Vergimizi veriyoruz. Alnımız açık. Sayın Ecevit Bey neden gelmedi?Sormak isterim. Bizi yaşatacak mısın?"Ecevit, Türkiyede yatırımları durdurtan, girişimcileri bekleyişe sokan olumsuz etki yapmıştı.Belki de Ecevit dönemlerinin dövizsiz, petrolsüz, yağsız, elektriksiz...Traktörlerin, kamyonların kızağa çekildiği karanlık yıllar için, o gün düğmeye basılmıştı.Bir ülkede siyasal güven yitirildiğinde

Yazının Devamı