Köpeğinin gölgesi olmak

6 Ekim 2002


<#comment>Hitler bile köpek tutkunuydu. Ne yazık ki... Blondi adlı köpeğini ve onun yavrularını beraberinde ölüme sürekleyecek kadar...
Kendi, sevgilisi ve köpekleri...
Hadi ilk ikisi belki ölümden de beter bir yazgıyı paylaşacaklardı. Birlikte intiharı yeğlediler.
Peki o masumları niye ölüme sürüklediler.
Hasta bir ruhun vatan sevgisi işgale, ulus sevgisi esarete, kadın sevgisi intihara, köpek sevgisi onları ölüme sürüklemeye varıyor.
Bir başka ruh hastası daha...

Yazının Devamı

Kurbansız demokrasi

5 Ekim 2002

Yoksa...Ekonomik program yürüyemez. Çünkü, böyle bir açık öngörülerek hazırlanmış değil."Ya Kuzey Irakta Kürt devleti oluşumu halinde müdahale zorunluğu?O zaman ekonomi çok daha fazla sıkıntıya girer. Üstelik, Iraka olası ABD müdahalesi en fazla 6 ay sürecek gibi görünmekte.Oysa Kuzey Iraka Türkiyenin askeri müdahalesinin süresi belirsiz.Uzun da sürebilir. Kemal Dervişle dobra dobra... Dervişe göre "Olası bir ABD müdahalesi Ramazandan hemen sonra gerçekleşir. 2003 turizm sezonu büyük yara alır. İstanbul dışında turizm adeta durur. İhracatta birkaç milyar dolarlık düşme olur. Türkiye, toplam 8 milyar dolar dolaylarında bir kayıpla karşı karşıya bulur kendini. O halde ABD ve bu harekât yandaşları Türkiyeye 8 milyar katkıda bulunmalı. Keşke Cemle olsaydı Dervişle aynı masanın etrafında, açık yürekle bir söyleşiydi bu. 38 yıllık arkadaşım Mustafa Özkanın her 3 Ekimde verdiği davetlerden biriydi. Baykal da konuktu. Çoğu her yıl bir araya gelen dostlarlaydık.Derviş gene "siyasi belirsizlik değil, siyasi istikrar" söylemini vurguluyordu.Sordum: "Daha ortada seçim lafı hiç yokken siyasi belirsizlikten söz etmeye başladınız... Neden?"İlginç bir cevap geldi:"Hüsamettin Özkan hükümet

Yazının Devamı

Kurbansız demokrasi

5 Ekim 2002


<#comment>Kemal Derviş’le dobra dobra... Derviş’e göre "Olası bir ABD müdahalesi Ramazan’dan hemen sonra gerçekleşir. 2003 turizm sezonu büyük yara alır. İstanbul dışında turizm adeta durur. İhracatta birkaç milyar dolarlık düşme olur. Türkiye, toplam 8 milyar dolar dolaylarında bir kayıpla karşı karşıya bulur kendini. O halde ABD ve bu harekât yandaşları Türkiye’ye 8 milyar katkıda bulunmalı.
Yoksa...
Ekonomik program yürüyemez. Çünkü, böyle bir açık öngörülerek hazırlanmış değil."
Ya Kuzey Irak’ta Kürt devleti oluşumu halinde müdahale zorunluğu?
O zaman ekonomi çok daha fazla sıkıntıya girer. Üstelik, Irak’a olası ABD müdahalesi en fazla 6 ay sürecek gibi görünmekte.
Oysa Kuzey Irak’a Türkiye’nin askeri müdahalesinin süresi belirsiz.

Yazının Devamı

Yakın tehlike

4 Ekim 2002

Barzani, o sözleri söylediğinde, ertesi gün Erbile gideceğimi... Talabani ile konuşmak için randevum olduğunu biliyordu. Barzani ile Seladdin kentindeki sarayında konuşuyorduk. Talabaniye olan olumsuz duygularını ve kişiliğine duyduğu kuşkuları anlatmıştı: Türkiyeye ihanet etmem. Talabaniyi babam Kürt hareketinin içine almıştı. Ona güvenmişti. Yükseltmişti. Ancak babama ihanet etti. Bizden koptu... Kendi partisini kurdu. Karşımıza geçti. Hareket bölündüğü için Bağdat yönetimlerine karşı zayıfladık. Babam onu hiç affetmedi. Ben de affetmem, güvenmem." Savaşın içine düşmek Çünkü, Talabani, Erbilde yoktu...Kaçmıştı.Barzaninin gizlice anlaştığı Saddam, Körfez Savaşı sonrasında ilk kez kuvvetlerini kuzeyde kendisine yasak olan bölgeye doğru harekete geçirmişti. Erbile varmak üzereydiler.Talabani kuvvetleri dağılmıştı. Talabaninin kendisi de Kalçolana doğru uzaklaşıyordu.Bir gün önce saatlerce konuştuğum Barzani hiç renk vermemişti. Sanki tatildeymiş gibi sakindi.Oysa gerçekten tehlikenin tam göbeğine düşmüştük.Olay sırasında Erbilde bulunan ve bir gün önce Barzani ile konuşan tek Batılı gazeteci ben ve ekibimdeki arkadaşlarımdı.Bunun keyfi, atlatılan tehlikenin çok üstündeydi. 1996

Yazının Devamı

Yakın tehlike

4 Ekim 2002


<#comment>Barzani ile Seladdin kentindeki sarayında konuşuyorduk. Talabani’ye olan olumsuz duygularını ve kişiliğine duyduğu kuşkuları anlatmıştı: Türkiye’ye ihanet etmem. Talabani’yi babam Kürt hareketinin içine almıştı. Ona güvenmişti. Yükseltmişti. Ancak babama ihanet etti. Bizden koptu... Kendi partisini kurdu. Karşımıza geçti. Hareket bölündüğü için Bağdat yönetimlerine karşı zayıfladık. Babam onu hiç affetmedi. Ben de affetmem, güvenmem."
Barzani, o sözleri söylediğinde, ertesi gün Erbil’e gideceğimi... Talabani ile konuşmak için randevum olduğunu biliyordu.

1996 Ağustos’unun sonuydu... Erbil’e geçtik. Milliyet’ten ve Kanal D’den arkadaşlarımla tarihe tanık olacaktık.
Çünkü, Talabani, Erbil’de yoktu...
Kaçmıştı.

Yazının Devamı

CHP ve ibadet

3 Ekim 2002

Söyle ki gündüz geceTanrı tek Tanrı yüceO doğmaz ve doğurmazKimse Ona denk olamaz...Yüreklerinizi ısıtan, içinizi aydınlatan Kuran sureleri bunlar.Ya ALAK Suresi!.."Candan seslen, Rabbin yanında hazırTemiz tut gönlünü koy secdeye baş."Gerçekten...En sıkıştığımız anlarımızda "Allahım sen yardım et" çağrımızı ne de güzel sözcüklerle örmüş. Yaşar Nuri Öztürk hocaya saldırıların karşısına Behçet Kemal Çağlardan Türkçe İbadet surelerini yansıtıyorum. Önce İHLAS Sûresi. Gösteriş namazı İşte Çağlardan MAUN Suresi:"Yazık gösteriş için namaz kılanaYoksula yardımdan uzak kalanaÖksüzü hor görüp azarlayanaÖdünç vermeyi de ayıp sayanaOnun nasibi yok imandan yana"Kimileri Türkçe ibadete yoksa "gösteriş için namaz" foyaları ortaya çıkacak diye mi karşılar?"Arapça değil mi uydur uydur söyle... Uydur uydur, yuttur" tezgâhını kuramayacaklar diye mi? Böyle bir Türkçe ibadet sevilmez mi? İnsanlığını anlamak için Şu güzelim ifadelere nasıl tavır konulur ki!İşte LEYL Suresi:"Bir kul ki yardım sever, bir kul ki hakkı tanır,Yüreği bu sayede arınır, aydınlanır.Karşılık beklemeden iyilik yapar her sabah.İşte böyle kulundan razıdır elbet Allah."Ve FATİHA ..."Hamd, evrenler sahibi yüce Allah içindir.Allah ki

Yazının Devamı

CHP ve ibadet

3 Ekim 2002


<#comment>Yaşar Nuri Öztürk hocaya saldırıların karşısına Behçet Kemal Çağlar’dan Türkçe İbadet surelerini yansıtıyorum. Önce İHLAS Sûresi.
‘Söyle ki gündüz gece
Tanrı tek Tanrı yüce
O doğmaz ve doğurmaz
Kimse O’na denk olamaz...’
Yüreklerinizi ısıtan, içinizi aydınlatan Kur’an sureleri bunlar.

Yazının Devamı

Efkâr dağıtmak

2 Ekim 2002

Tabloda, Kemal Derviş, önünde beyaz önlükle içki servisi yapan barmen. Tezgâhın arkasındaki akşamcılar ise Bülent Ecevit, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz... Elinde alameti farikası gibi ağızlıklı sigarasıyla Mesut Yılmaz kafayı bulmuş. Efkârlı... Arkalarında fona dikkat edilince Rahşan Ecevit görünüyor.Baba Demirel de onlara bakarak eğleniyor."Beni bir kez daha Cumhurbaşkanı yapmadınız... Bakın ne hallere düştünüz" der gibi. İstanbulda Conaisseurs Barın duvarına asılı 2.5m X 3m ebadında "tuval üzerine yağlıboya tablo" sanki bugün için yapılmış. Derviş görmüş Derviş, öyle bir sarhoş etti ki; bakınız Ecevit ve Yılmazın başları dönmüş. Yüzde 10 barajı aşacak halleri yok.Tarhan Erdemin araştırmasına göre Çillerin DYPsi de barajın kıyısında.Onların başlarını döndürürken, Derviş, DSPyi bölerek gitmeyi kafasına - çoktan beri - koyduğu CHPyi, AKP karşısında seçeneğe dönüştürmüş.Bir şey daha...Kemal Derviş o bara gitmiş. Bir kadeh içmiş. Tabloyu görmüş.Gülmüş.Ya Türkiyenin hali?Türkiyenin tablosu? Gerçekten... l Ekim TBMM oylamasından sonra ortaya çıkan siyaset manzarası Seyfi Aldemirin fırçasından çıkan bardaki tabloyu doğruluyor gibi. İyi oldu Parlamento, sözünün ve kararının arkasında

Yazının Devamı