<#comment>#comment>Geçenlerde, "en sevdiğiniz restaurant neresi?" diye sordular.
Cevabım: "Yeniköy'de, takadan bozma yüzer lokantalar" oldu.
Birinin adı "Balıkçı"... Diğerininki ise, Türk insanının mizah yeteneğinin çok güzel bir örneği olan "Takanik..."Takadan bozma bu güzel restaurantlarda, balığın en tazesi yenir.
Muhabbet, kıvamındadır.
Ucuz olduğu için gençler de pek rağbet ederler.
Hele tabağınızı alıp rıhtıma çıkarsanız, orada olta balıkçılığı yapanların çay bardağında sundukları rakıyı da yudumlama olanağı vardır.
<#comment>#comment>Hapishaneler operasyonuna bir başka mercekten bakış...
"Postmodern Savaş" adlı kitapta anlatılır.
Bağdat'a ateşlenen füzelerin, atılan bombaların burunlarında kameralar vardır.
Bombaların gözlerinden köprülerin, kaçış yollarının, binaların saniye saniye yaklaşan infilak anı, dünya TV ekranlarına yansıtılıyordu.
Milyarlarca insan, televizyon ekranlarında üstün teknolojinin atari oyununu izler gibiydi.
Ses ve ışık efektleri ile siber teknolojinin görkemli gösterisi, dünyayı büyülemişti.
<#comment>#comment>"Ölüm, serin bir gece... Hayat, güneşli bir gün. H.Heine" Türkiye'nin 20 hapishanesine birden baskın.
Ölüme koşanlar, ölüme itilenler, öldürülenler, şehit olanlar, yaralananlar...
Böyle bir Türkiye'de hava, kurşun gibi ağır çöküyor yüreklerimize...
Bu bir gerçek.
Bir diğer görüntüyü daha düşünüyoruz.
200'ün üzerinde genç insanın ölüme yattığı, yatırıldığı ve haftalardır kimsenin birşey yapamadığı hapishaneler...