Boğaziçi'nde balık kültürü

24 Aralık 2000


<#comment>Geçenlerde, "en sevdiğiniz restaurant neresi?" diye sordular.
Cevabım: "Yeniköy'de, takadan bozma yüzer lokantalar" oldu.
Birinin adı "Balıkçı"... Diğerininki ise, Türk insanının mizah yeteneğinin çok güzel bir örneği olan "Takanik..."Takadan bozma bu güzel restaurantlarda, balığın en tazesi yenir.
Muhabbet, kıvamındadır.
Ucuz olduğu için gençler de pek rağbet ederler.
Hele tabağınızı alıp rıhtıma çıkarsanız, orada olta balıkçılığı yapanların çay bardağında sundukları rakıyı da yudumlama olanağı vardır.

Yazının Devamı

"Atari" değil "insani"

22 Aralık 2000


<#comment>Hapishaneler operasyonuna bir başka mercekten bakış...
"Postmodern Savaş" adlı kitapta anlatılır.
Bağdat'a ateşlenen füzelerin, atılan bombaların burunlarında kameralar vardır.
Bombaların gözlerinden köprülerin, kaçış yollarının, binaların saniye saniye yaklaşan infilak anı, dünya TV ekranlarına yansıtılıyordu.
Milyarlarca insan, televizyon ekranlarında üstün teknolojinin atari oyununu izler gibiydi.
Ses ve ışık efektleri ile siber teknolojinin görkemli gösterisi, dünyayı büyülemişti.

Yazının Devamı

Amaç ve araç

21 Aralık 2000


<#comment>"Ölüm, serin bir gece... Hayat, güneşli bir gün. H.Heine" Türkiye'nin 20 hapishanesine birden baskın.
Ölüme koşanlar, ölüme itilenler, öldürülenler, şehit olanlar, yaralananlar...
Böyle bir Türkiye'de hava, kurşun gibi ağır çöküyor yüreklerimize...
Bu bir gerçek.
Bir diğer görüntüyü daha düşünüyoruz.
200'ün üzerinde genç insanın ölüme yattığı, yatırıldığı ve haftalardır kimsenin birşey yapamadığı hapishaneler...

Yazının Devamı

Zorunluydu

20 Aralık 2000

Zorunluydu
<#comment>Devlet, 1991'den bu yana Bayrampaşa'da örgütlerin koğuşuna neden giremiyordu da şimdi girdi?
Bazı eski İçişleri ve Adalet Bakanları, zaman zaman Başbakanları'na "dün gerçekleştirilen türden operasyonları" birkaç kez önermişlerdi.
Ancak... Müdahale kararı aldıramamışlardı.
Gerekçe: "Çok kan döküleceği"ydi. İşin aslı, "başına dert çıkartmamak"tı.
10 yıl, bu siyasi irade yoksunluğu nedeniyle beklenmiştir.

Yazının Devamı

Hukukun kum saati

19 Aralık 2000

Hukukun kum saati
<#comment>Şu günlerden itibaren artık Af Tasarısı'na "kanunlaşmış" gözüyle bakılabilir.
Çünkü... Bu tasarı, bir siyasi afet olmadıkça Meclis'te aynen kabul edilecek gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanı'nın "aynı metin olarak önüne gelmiş bir yasayı ikinci kez veto etme yetkisi" yok.
İmzalamak zorunda.
O gün, resmi gazete mükerrer baskı yapar.
Zaten... Adalet Bakanlığı, bir genelgeyle "hangi durumda olanların bu yasadan yararlanacaklarını" cezaevlerine bildirmiş bulunacak.

Yazının Devamı

Oynatmaya az kaldı

17 Aralık 2000

Oynatmaya az kaldı
<#comment>"Prozac Toplumu" bir kitap adıdır.
Özellikle ABD'de ruhsal çöküntü içindeki insan yığınlarının çok kullandıkları antidepresif bir ilaçtan esinlenen, sosyal bir kimlik simgesi.
Sürekli gerilim, yaşam sorunları, şiddet ve güvensizlik içinde bunalan, depresyonun eşiğindeki Türkiye insanları da Prozac toplumu olma yolunda.
Kimyasal ilaçların yan etkileri nedeniyle binlerce yıllık deneyimden süzülmüş şifalı bitkilerin kullanımı dünyada giderek yaygınlaşmakta...
Bazı basit sorunlarda bile hemen ağır ilaçlara sarılmaktansa, doğanın sunduğu şifalı otlardan oluşan alternatif tıp, bugün, sağlığına özen gösterenlerin sıkça başvurduğu bir yöntem.
"Oynatmaya az kaldı, doktorum nerde?" demektense...

Yazının Devamı

Veto ve ötesi

16 Aralık 2000

Veto ve ötesi
<#comment>Hapishanelerde valizler hazırlanmışmıştı.
Aileler çifte bayrama hazırlanıyorlardı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in affı vetosuyla, çiçek açmakta olan umut tomurcukları dondu.
Hapishanelerdeki psikolojiyi mahkum ailelerinde ki kederi hissediyoruz.
Başbakan Ecevit, vetoyu öğrendikten sonra "üzgünüm" derken, o insan manzaralarına olan içten duyarlığını yansıtıyordu.
Ama... Cumhurbaşkanı Sezer haksız mı?

Yazının Devamı

Kırılma noktası

15 Aralık 2000

Kırılma noktası
<#comment>Türkiye senaryolarında kritik sayfalar var.
Bunlardan biri "FP'nin kapatılması halinde şu zorlu süreçte Türkiye'nin seçimlere gitmek zorunda kalması..."Anayasa Mahkemesi'nin Siyasi Partiler Yasası'nda "parti kapatmayı zorlaştıran hükmü iptal etmesi"... Ve ardından aynı hükmün Anayasa değişikliği haline gelmesi beklenirken, Anayasa Mahkemesi'nin de"çalışmalarını Anayasa Mahkemesi kararı açıklanıncaya kadar ertelemesi"kuşkuları yoğunlaştırdı.
FP, topun ağzında mı?
"Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçesini uzatması halinde Anayasa değişikliği de bekleyecek... Bu arada Anayasa Mahkemesi FP'yi kapatma kararı verebilir" gibi yorumlar yapılmakta.
Edindiğimiz izlenimlere göre; Anayasa Mahkemesi, büyük olasılıkla en geç önümüzdeki haftanın ortalarına kadar, "parti kapatmayı zorlaştıran hükmün iptal gerekçesini"açıklayacak.
Anayasa Komisyonu da bu gerekçenin ışığında, parti kapatmayı zorlaştıran Anayasa değişikliği hükmünü yeniden düzenleyecek.

Yazının Devamı