Hukuk ve adalet

21 Aralık 1999


       Dün de, meslektaşımız Hıncal Uluç'u yaralamaya azmettirmek iddiasıyla açılan davanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi, Alaattin Çakıcı tartışmalarını daha da alevlendirdi.
       Konuya önce salt hukuk açısından yaklaşalım...
      Hıncal Uluç'u yaralamaya azmettirmek suçundan açılan dava, 3 Mart 1994'de açılmıştı.
      5 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş bulunmakta.
      Ceza Hukuku açısından yapılacak bir şey yok.
       Dava, suçun işlendiği tarihte açılmış.

Yazının Devamı

Basının genleri

19 Aralık 1999


      ABD'nin unutulmaz Başkanı Kennedy'nin basın sorumlusu Pierre Sallinger şöyle yazmış:
      "Washington'da önde gelen politikacılardan hiç biri, New York Times'ı okumadan güne başlamaz...
       Washington Post'un önemi ise, her gün Başkan'dan başlayarak, Washington'daki yetkililerin tümü tarafından okunmasıdır."
       İşte "etkili gazete" olmanın büyüsü...       Dünya siyasetinin nabzı da bir seçkin gazeteler demetinde atar.       Fransa'dan Le Monde, İngiltere'den The Times, Almanya'dan Die Welt, İspanya'dan El Pais, İtalya'dan Corriere della Sera, Japonya'dan Asahi Şimbun...       Elbette başka etkin ve yüksek tirajlı gazeteler de var.       Ama bu saydıklarım, dünya politikasının omurgasıdır.       Eskiden, listede, Sovyetler Birliği'nin Pravda'sı, Mısır'ın Muhammed Heykel yönetimindeki El Ahram'ı da yer

Yazının Devamı

Mumcu - TBMM - medya

18 Aralık 1999


      Turizm Bakanı Erkan Mumcu, "6 ay içinde bakanlığını lağvetmeyi ve işlevlerini sivil sektör kurumlarına, devlet bakanlığında bir müsteşarlığa devretmeyi düşündüğünü" söylemiş.
      "Benim bakanlıkta gözüm yok. Kendime bir iş bulurum" demiş.
      Mumcu'nun başında bulunduğu bakanlığı lağvetmek düşüncesi, artı ve eksileriyle ayrıca tartışılır.
       Ama...
       Çoğu siyasetçinin, ne ödünler pahasına sımsıkı yapıştığı bakanlık koltuğunu Mumcu'nun umursamayışı bir politika dersidir.
       Bugün TBMM'de görüşülecek olan "Kıyak Emeklilik Kanun Teklifi'ni" Mumcu'nun verdiği ders ışığında tartışmak daha anlamlı olabilir.

Yazının Devamı

Genel müdürün şoförü

17 Aralık 1999


      Maliye Bakanı Sümer Oral anlatıyor:
      "Sabahın erken saatlerinde genel müdürlüğün nöbetçi şoförlerinden biri, bir servis aracı alır.
       Genel müdürün şoförünün şehir dışında olan evine gider.
       30 - 40 kilometre gidiş...
       Onu alır, genel müdürlüğe getirir.
       30 - 40 kilometre de dönüş...

Yazının Devamı

Söylem kaosu

16 Aralık 1999


      California, hemen hemen Türkiye büyüklüğünde bir ABD eyaleti.
       Bir deprem bölgesi...
      California Valisi'nin deprem uzmanlarından oluşan özel bir danışma kurulu var.
       Onların görüşlerinden süzülen bilgileri kamuoyu ile paylaşıyor.
       Önlemleri, felaket yönetimi planlarını bu süreçten geçirerek uygulamaya koydurtuyor.
       Bir süredir Türkiye'de deprem konusunda "söylem kaosu" yaşanmakta.

Yazının Devamı

FB'yi harcıyorlar

15 Aralık 1999


       Tarih 29 Haziran 1923.
       General Harrington, İstanbul'daki işgal kuvvetlerinin İngiliz komutanı.
      Harrington, İngiliz işgal kuvvetleri takımı ile oynamak üzere Türk futbol takımlarına meydan okumuştu.
       Bu çağrıya Fenerbahçe karşılık verdi.
       Gerçi Harrington, "Türkler isterlerse karma bir takım oluşturabilirler" demişti.
       Ama...

Yazının Devamı

Depremi göğüslemek

14 Aralık 1999


       Dün sabahki yazı işleri toplantısında konuğumuz, bu kez Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'dı.
       Söyleşinin omurgası ise İstanbul'da deprem.
      "Saçma sapan ve asılsız söylentilerle, İstanbullular dehşet içinde.
       Kimileri, arsa bulup prefabrik konut kooperatifleri kurmaktalar.
       Marmara sahilleri boşalırken, Boğaz sırtları, Etiler - Levent, Zincirlikuyu, Kurtuluş... Daha ötelerde Belgrad Ormanları ve Karadeniz'e yakın yerlerdeki evler prim yapıyor.
       Kiralar arttı ama bekleme kuyrukları da oluştu."

Yazının Devamı

Profesörün kulağı

12 Aralık 1999


      Yıl 1969. Bir cumartesi sabahı.
       Yer Strasbourg Üniversitesi'nin Esplanade'daki bir sınıfı.
       İlk derste profesör, odadaki doktora öğrencilerine - hangi ülkelerden olduklarını - soruyor.
       Çoğunluk Alsace kökenli Fransız.      Sıra Türk öğrencilerine geliyor.
      "Neredensiniz?"
       "Türkiye'den?"

Yazının Devamı