Başbakan'ın intiharı

15 Ekim 1999


      Pakistan'ın devrik Başbakanı Navaz Şerif ile Şubat 1997'de çalışma odasında konuşuyorduk.
      Benazir Butto'nun ordu tarafından - dolaylı - devrilişini onaylar havadaydı.
      "Her şey hukuka uygun oldu" diyordu.
      Kanal D televizyonunda ve Milliyet'te yayınlanan söyleminin bu bölümünü özetle yansıtayım:
      "Cumhurbaşkanı gerekli gördüğü zaman Başbakan'ı görevden alır.
       Meclis'i fesh eder.

Yazının Devamı

AB'nin bekleme odası

14 Ekim 1999


       Komisyonun bu son raporu ışığında, temel soru:
      Türkiye, Avrupa Kulübü üyeliğinin hangi aşamasında?
       Cevap:
      "Türkiye'ye, Avrupa Birliği bekleme odasının kapısı aralanmıştır.
       Yılın sonunda Helsinki Toplantısı'nda eğer bu rapor benimsenirse, Türkiye, bekleme odasına alınacaktır."
       Peki kulübün diğer üyeleri gibi salona ne zaman girebiliriz?

Yazının Devamı

CNN öyküsü

13 Ekim 1999


       Bundan 20 yıl kadar önce Ted Turner, tüm yer yuvarlağını kapsayacak ve 24 saat yayın yapacak bir haber televizyonu kuracağını açıkladı.
       Herkes güldü.
       Kanalın merkezinin Atlanta olduğunu açıklayınca, daha çok güldüler.
      Atlanta, ABD İç Savaşı sırasında Kuzeyliler tarafından bir güç gösterisi olarak baştan başa yıkılmıştı.
       Kötü bir şehirleşme ve - o sıralarda - cılız bir ekonominin beşinci sınıf kentiydi.
       Ama...

Yazının Devamı

2011

12 Ekim 1999


      Yunanistan'ın en çok dinlenen radyo kanalı Flash, cuma günü bir program yayınlıyor.
       Gazeteci Aris Tolyos'un eski komünist milletvekili Nikonis Andulakis ile bir konuşması...
      Andulakis, Alman Şansölyesi Schröder, İngiltere Başbakanı Blair ve Fransa Başbakanı Jospin arasında gizli bir antlaşmanın yapıldığını iddia ediyor.
      "Non - paper" yani "kağıda dökülmemiş" ya da "imzalanmamış" bu antlaşma ile ilgili bir belgenin elinde olduğundan söz ediyor.
       Elindeki dokümandan satırlar okuyor.
       Buna göre...

Yazının Devamı

Hayatımız karikatür

10 Ekim 1999


       Saray giysileri içinde dünyalar güzeli bir genç kız, yere diz çökmüş.
       Yanında yakışıklı bir delikanlı var.
       Altında şair Nedim'den şu beyit:
      "Benimle bir gececik came haba (yatağa) girme misin?
       Beni günaha sokup, sen sevaba girme misin?"
       İmza, Münif Fehim.       Çizgi, nükte, kültür bir karikatürde ancak böyle harmanlanabilirdi.       Günümüzde de hala geçerli olan bir büyük gerçeklik bu.       Kadın isterse, günahı bile sevap haline getirebilir.       Ponza Adası'nda güzel sözleri seramik tabletler halinde satıyorlardı.       Bir tanesi bu karikatürle bütünleşiyor.       "Ve Tanrı kadını yarattı.       Sonra ne erkekler rahat yüzü gördü ne de

Yazının Devamı

Sorunun parçası

9 Ekim 1999


      "İnsan ya çözümün ya da sorunun parçasıdır."       Önemli olan çözümün parçası olunamasa da, sorunların altında ezilmemek ve sorunlarla birlikte yaşama uyum gösterebilmektir.       Bu uyumda yetersiz kalanlar, uçta tepkiler verebiliyorlar.       İzmir'de 3 kişiyi rehin alan ve saatlerce süren konuşmalardan sonra teslim olan Mustafa Burhan, sorunların altında kalan "nevrotik insan" örneğiydi. Bir kez daha belirteyim...       1- Ekonomik yaşam, tam bir bozulma sürecinde.       Mahkemelerdeki dosyaların üçte ikisi karşılıksız çek ve dolandırıcılık.       Ekonomideki bu bozulma, toplumsal yapıda çürümeye neden oldu.       Önce intiharlar... Sonra çek - senet tahsilat çeteleri ve nihayet Mustafa Burhan'ın buhranı.       Bataklık kurutulmadıkça, böyle örnekler görülecektir.Örnek       2- İletişim çağında canlı

Yazının Devamı

Öncü deprem

8 Ekim 1999


      Kanal D Yurt Haberleri Şefi Adnan Bulut'a telefondaki genç kız şöyle diyor:
      "Şu anda Mustafa Burhan'ın silahı kafama dayanmış durumda.
       Odada iki rehin daha var."
       Bu genç kız Yasemin Tezelman'dı.
      Ege TV'de çalışıyordu.
       Kafasına silah dayalıyken, elindeki cep telefonundan Adnan Bulut'a heyecan ve korkuyla, kesik kesik kelimelerle, şunları söyledi:

Yazının Devamı

Sancı

7 Ekim 1999


      DYP'den manzaralara bakınca, şu söz nasıl da geçerli:
      "Bir düşman çok, yüzlerce dost azdır."
       Büyük kongreye "Genel Başkanlık sorunuyla" gitmekte olan DYP'de grubun çoğunluğu, bugünkü Genel Başkan'dan yana görünüyor.
       Kongrelerin de gene Genel Başkan'ın doğrultusunda sonuçlar verdiği izlenimlerini alıyoruz.
       Yani...
       Yukarıdaki söylemdeki gibi "yüzlerce dostun varlığı" DYP zirvesinin aktifinde yer almakta.

Yazının Devamı