MÜMTAZ Soysal'ın Beşiktaş taraftarlığı gibi istisnalar vardır.
Ama asıl kural, Galatasaray Lisesi'ni bitirenlerin, Cim bom'lu olmalarıdır.
İmam Hatip ortaokul ve liselerine gelince...
Genel kural... Bu okulları bitirenlerin RP'yi desteklemeleridir.
Ender olarak Anavatan'lı, DYP'li, MHP'li ve BBP'li olanları da var.
Fakat...
Bu partilerin İslami siyaset yapan kanatlarına mensupturlar.
YUNANİSTAN'ın Ulusal Günü bağlamında verilen kokteyle, Genelkurmay Başkanı Org. Karadayı'nın katılmış olması, bir "jest" oldu.
Ama...
Hükümetten, ne Başbakan, ne de bir bakan vardı.
Dışişleri Bakanı da katılmadı.
Hükümeti, sadece, Yunanistan'dan Sorumlu Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İnal Batu'nun temsil etmesi uygun görüldü.
Nedeni...
"Karşılıklılık" ilkesi.
SİYASET bilgesi Osman Bölükbaşı, 85'ini aştı.
Ama...
Sohbeti hep aynı tatlı kıvamında.
"Allah her tarafıma vurdu... Kafama dokunmadı çok şükür" diyor.
Doğru...
Beyni işlek...
Dili kıvrak...
MGK kararları ardından, Erbakan ve Çiller'in tavırlarını, "EVET... AMA..." politikası diye açıklamıştım.
Fırtına kuvvetli eserken, "EVET" diye baş eğmek, binlerce yıllık "rüzgar ve kamışlar" felsefesinin gereğiydi.
Refahyol Hükümeti, MGK kararları bildirimini hiç görüşmeden, yarım saat içinde "hepsine evet" dedi.
Şimdi...
Rüzgar hafiflemekte...
O nedenle, "AMA..." aşaması başlamıştır.
KANAL D'nin Türkiye Güzeli yarışmasının jüri masasındayız.
Sağımda MUM KOKULU KADINLAR filminden tanıdığınız başarılı oyuncu Hande Ataizi...Solumda, 1993 Türkiye ve Avrupa Güzeli Arzum Onan.Onu da, banka reklamlarında gözlerinin içi gülerek, sağduyulu(!) nişanlı rolündeki Uğur Yücel'e "Ömeeeeer... Yine n'aptın" sevecen seslenişiyle tanıyorsunuz.
Dördüncü... Üçüncü... İkinci güzellerin adları açıklanmıştı.
Birinci de açıklanmak üzereydi ve gözler, seçilmesi beklenen favori 1 numaralı yarışmacı Çağla Şıkel'deydi.
Bir numara, sonuçların açıklanmasını profesyonel balerin olarak heykel gibi kımıldamadan bekliyordu. Uzun boynu üzerinde başı, mağrur ve dikti. Kendinden emindi.
Arzum Onan fısıldadı:
"Bir numaranın gözünden yaşlar boşanmak üzere. Adı açıklanırsa, o an, göz yaşlarını tutamayacak."Onan'ın bu sözleri henüz bitmişti ki...
FRANKLIN Roosevelt, tekerlekli iskemlesinde ABD'yi 2. Dünya Savaşı'nın en zor yıllarında yönetmiş ve zafere taşımış olan Başkan'dır.
Siyaset bilgeliği, fiziki handikapını çok gerilerde bırakan değeriydi.
Aydın Menderes'in, bunalım döneminden geçmekte olan Türkiye siyasetine tekerlekli iskemlesi üzerinde yaptığı katkılar da, böyle yorumlanmalı.
Aydın Menderes de, siyaset yelpazesinde sağ renkleri taşıyan kesimin bilge ismi haline geldi.
Demokrasinin korunmasında ve kritik kavşaklarda sağduyu yolunun seçilmesinde, RP üzerinde ciddi ağırlığı var.
AYDIN Menderes, uzun yıllar siyasetin dışında kaldı.
Aydın'daki Çakırbeyli çiftliğinde, binlerce cilt kitap devirdi.
GAZETE ve televizyonlarda yer alan "doktorun cinsel tacizi" iddiaları bağlamında, Avrupa Birliği, Gazeteciler Ödev ve Haklarına ilişkin bildiriden bazı satırlar yansıtayım.
"Bir bilgi elde etmek için, kamu yararı olmadıkça, olmayan bir ünvanı ya da niteliği öne sürmez. Hileli yollara başvurmaz. Ya da, herhangi bir kimsenin iyi niyetini kötüye kullanmaz.Bilgi, fotoğraf ve belge toplamak için, hileli yöntemler kullanmaz."........BİZİM Basın Meslek İlkeleri konuyu - doğrudan - düzenleyen hükümler getirmediği için, Avrupa Birliği Gazeteciler Ödev ve Haklarına ilişkin bildiri ve batıda bu alandaki düzenlemeler, yorumlarımıza ışık tutabilir.
Örneğin...
Dünyanın itibarlı gazetesi Washington Post'un iç anayasası diyebileceğimiz yayın ilkelerinde, şu hüküm yer alıyor:
"Hile, yalnızca kamu yararı sözkonusu olduğu zaman ve malzemenin başka yollarla elde edilmesi mümkün olmadığı hallerde yapılabilir."Gene aynı gazetenin yayın ilkeleri arasında yer alan şu iki hüküm de önemlidir:
"Kamu yararına olmadığı takdirde, evraklar veya fotoğraflar, yalnızca sahibinin açık izniyle yayınlanabilir.Kamu yararı ya da ilgililerin izni olmadan suçlu şahsın ailesi ve yakınları medyada teşhir edilemez.""KAMU
TEMEL eğitimin 8 yıla çıkarılmasının yumuşak karnı, hükümeti düşündürüyor.
Sorun...
"Diyanet İşleri'nin ilkokul sonrası düzenlediği 2 yıllık Kuran kursları...Bunlar ne olacak?"Eğer - kesintisiz - 8 yıllık temel eğitim uygulanırsa, Kuran kurslarına 13 - 14, hatta 15 yaşından sonra gidilebilecek.
Doğrusu...
Bu mantığı anlamak mümkün değil.
Devlet Bakanı Nevzat Ercan'ın koordinasyonu altında konuya çözüm aranıyor.