FEER hesabıyla dolar 1.32 YTL

11 Ağustos 2008

Mülkiyeli büyüğüm Cahit Kayra, “Dolar fiyatı 1.15’lerde nasıl tutunuyor? Bunu birileri anlatsa da bilsek“ dedi. Sonra da bir beyit okudu: “Halletmediler bu lugazın (bilmecenin) sırrını kimse / Çok kafile geçti fudaladan (akıllı yazarlardan), ulemadan.”
Büyüğümüzün emrini vazife bilerek konuyu incelemeye başladım.
Önce “fudala” takımınden eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel’in “anlatım”ını buldum.
Gazi Erçel, geçen hafta IMF İcra Direktörleri Kurulu toplantısına sunulan bir çalışmaya dayalı olarak şunları söylüyor:
(1) ABD doları 2002 yılından bu yana yüzde 25 değer yitirmiştir.
(2) Orta dönemde doların değeri daha fazla düşmeyecektir.
(3) Euro değer yitirecektir.

Yazının Devamı

Erkek kol saati 290 bin YTL

10 Ağustos 2008

290 bin YTL’ye satılan Dewitt marka kol saatini ellime alarak evire çevire baktım. Kalın, irice bir saat. Üstelik kayışı deri değil de kauçuk. Altın ile siyah bir maden karışımından yapılmış. Bilen ne mal olduğunu bilir, bilen alırmış...
Saat satıcısına “Çok pahalı” dedim... “Pek o kadar pahalı değil... Daha pahalı modellerimiz var” dedi. O modellere el sürmeye cesaret edemedim. Sadece fiyatlarını öğrendim. Vacheron Constantin firmasının el yapımı Tourbillon saati 500 bin YTL’ye satılıyormuş.
Bunlar öyle herkesin alabileceği saatlerden değilmiş. Vacheron Constantin, Patek Philippe ya da Audemars Piguet gibi ünlü firmaların ürettiği sıradan (!) saatlerin fiyatı bile günümüzde bir ithal otomobil fiyatınaymış.
Satıcıya “Otomobil fiyatına satılan, bu ‘sıradan’ saatleri kimler alıyor?” diye sorma gafletinde bulundum. Yüzüme dik dik baktı. “Sokakta dolaşan o arabaları kimler alıyorsa, bu saatleri de onlar alıyor. Otomobil alacak parayı bulan, bu saatlere de para bulur” dedi.

Saatle hava atılıyor
İyi de... Ben hangi saatin kaç

Yazının Devamı

İthalat arttıkça cari açık (döviz açığı) büyüyor

9 Ağustos 2008

2008 yılının ilk 6 ayında cari açık (döviz açığı) 27.3 milyar dolara ulaştı. Geçmiş 12 aylık dönem itibariyle ise açık 45.7 milyar dolar. 2008 yılının ilk yarısında 27.3 milyar dolar açığa karşılık, ülkeye 28.9 milyar dolar döviz girdi. Giren dövizin 21.4 milyar doları döviz kredisi.
2007 yılının ilk yarısında cari açık 19.2 milyar dolardı. Aynı dönemde sermaye hareketiyle ülkeye 24.6 milyar dolar girmişti.
Geçen yıl 6 ayda ülkeye giren dövizde döviz kredilerinin payı yüzde 30’du. Bu yıl aynı dönemde bu oran yüzde 75’e yükseldi.
Açık anlatımla, döviz açığını dövizle borçlanarak kapatıyoruz. Döviz borçlanmasında da özel sektör önde koşuyor. Bu yıl ilk 6 ayda özel bankalar 1.6 milyar dolar, özel sektör  21.3 milyar dolar net kredi kullandı.
Cari açık nedir? Cari açık, belli bir dönemde ülkenin olağan döviz giderleri ile olağan döviz gelirleri arasındaki farktır. Ülkenin olağan döviz giderleri ithalattır. Faiz

Yazının Devamı

IMF’yi beklemeden programı hazırlayalım

8 Ağustos 2008

IMF (Uluslararası Para Fonu) İcra Direktörleri Kurulu Türkiye’nin durumunu değerlendirdi. Geçen on yıllık süre boyunca IMF’nin belirlediği bir program uygulandı. On yılda 3 stand-by anlaşmasıyla eklemeler, düzenlemeler yapıldı.
IMF’nin görevlileri bu on yıl boyunca Türkiye’ye geldi, programa ve direktiflerine uyulup uyulmadığını denetledi. Ek tedbirler istedi. Onlar da uygulandı. Uygulamalar  IMF İcra Direktörleri Kurulu’nca onaylandı. Açık anlatımıyla (ufak tefek sapmalar ve gecikmeler bir yana), Türkiye IMF ne istediyse yaptı. İyi de... On yıl sonra Türkiye ne durumda?
Tabii ki on yıl önceye göre çok şey daha iyi durumda. Ekonomi daha iyi, halkın durumu daha iyi... Ama iyilik, “göreceli” bir değer yargısıdır. Biz neye göre iyiyiz? On yıl önceye göre iyiyiz... Acaba başkalarına göre, başka ülkelere göre, başka ülkelerin insanlarına göre nasılız? On yıl önce bizimle aynı durumda olanlar bizim önümüzde koşuyorsa iyilik konusunda bir sorun var demektir...
IMF İcra Direktörleri Kurulu da

Yazının Devamı

Fındığı göçmen işçiler toplar

7 Ağustos 2008

Çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelerek Karadeniz’de fındık toplayan göçmen işçilerin hikâyesini anlatacağım.
Karadeniz’de fındık toplamaya ağustos ayında başlanır. Fındık 30 günde, en fazla 45 günde toplanır. Şimdilerde fındık tarlası sahiplerinin fındık toplamaları mümkün değil. İşçi ihtiyaçları var. Ama Karadeniz’de işçi yok. Karadeniz dışarıya göç veriyor. Bir ay süreyle fındık toplamak için ihtiyaç duyulan çok sayıdaki işçi ancak başka yerden gelecek.
Artık gelenek haline gelmiş. Fındık toplama işçileri Doğu ve Güneydoğu’dan geliyor. Onları “Elçi-Dayı Başı” denilen kişiler organize ediyor. Her Elçi-Dayı Başı 1000-2000 işçi getiriyor. Onları 25-30 kişilik gruplar halinde fındıklıklara dağıtıyor.
(Buraya kadar anlatılanları not ediniz: (1) Göçmen işçi olmadan fındık toplanamaz. (2) Göçmen işçi sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelir. (3) Bu nedenle Karadenizlinin Doğu ve Güneydoğulu göçmen işçileri

Yazının Devamı

Maliyetler tırmanışa geçti fiyat artışları devam edecek

6 Ağustos 2008

Kötü bir haber ama... Çare yok... Tüketici fiyatları bir süre artmaya devam edecek.
Bu bir “kehanet” değil. Dün Milliyet Ekonomi’de yayımlanan, bugün bu yazının altında tekrar verilen tablo bunu gösteriyor.
Tabloya bakınız. Mavi çizgiler ÜFE (Üretici Fiyatları Endeksi) artışını gösteriyor. Kırmızı çizgi TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) artışıdır.
ÜFE fiyatları kabaca “toptancı” fiyatıdır. TÜFE fiyatı kabaca “perakendeci” fiyatıdır.
Tüketicinin (kabaca halkın) eli bollaşınca (geliri artınca veya kolaylıkla borçlanma imkânı doğunca) kolaylıkla para harcar. Eğer piyasadaki mal ve hizmetin miktarı, tüketicinin coşkusunu yakalayamazsa (arz talebi karşılayamazsa), tüketici fiyatları (perakendeci fiyatları) koşmaya başlar. TÜFE yükselir. ÜFE’nin (üretici fiyatının/toptan fiyatın) önüne geçer. Buna “talep enflasyonu” denir.
Talep yoksa (tüketicinin mal ve hizmet satın alacak parası veya coşkusu yoksa) üretici durup dururken toptan fiyatları

Yazının Devamı

Elektrik ve doğalgaz zamları TÜFE ve ÜFE’nin önünde koşuyor

5 Ağustos 2008

Temmuz ayında TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) yüzde 0.58 oranında, ÜFE (Üretici Fiyatları Endeksi) yüzde 1.25 oranında arttı. TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) bu rakamlarına bakarak değerleme yapanlar, temmuz ayında enflasyonun, hem tüketici hem üretici için “korkulan” ölçüde artmamış olduğunu söyleyecektir.
Geliniz görünüz ki, tüketici TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına bakarak sevinemiyor. Tüketici ve üretici, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki zamma bakarak üzülüyor. Tüpgaz, dolmuş, otobüs zamları bekleniyor. Çünkü bu zamlar tüketicinin yaşamını güçleştiriyor, üreticinin maliyetlerini altüst ediyor.
1 Temmuz’da elektriğe yüzde 21 oranında zam yapıldı. Elektrik fiyatları 6 ayda yüzde 45 oranında arttı.
Doğalgaz fiyatlarına bu ay konutlarda yüzde 16.8, sanayide yüzde 18.7 oranında zam geldi. Doğalgaz fiyatları yılbaşında konutlarda yüzde 7.4, sanayide yüzde 6.5 oranında, haziran başında konutlarda yüzde 7.4,

Yazının Devamı

500 büyüğün 14’ü isimlerini açıklamıyor

4 Ağustos 2008

İstanbul Sanayi Odası (İSO) her yıl Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşunu açıklıyor. 2007 yılı sıralamasına giren 14 büyük şirket isminin ve şirket bilgilerinin listede yer almamasını istedi. Bunların 6’sı yabancı sermayeli büyük sanayi şirketi.
İsminin açıklanmasını istemeyen yabancı sermayeli şirketlerden 83’üncü sırada yer alan şirketin 1967 yılından beri Türkiye’de üretim yapan bir şirket olduğu, bu şirketin bir yeni yatırımı nedeniyle öğrenilebildi.
Geçtiğimiz günlerde Fransız Areva T&D Enerji Endüstri A.Ş.’nin (Areva), Kocaeli’nin Çayırova ilçesindeki Taşıt Araçları Yan Sanayi Organize Sanayi Bölgesi’nde “enerji dağıtım transformatörleri” üretmek amacıyla yapacağı 66 milyon euro’luk (125 milyon YTL) yatırım için bir tören yapıldı.
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, törende yaptığı konuşmada, 1.5 yıl önce faaliyete geçen bir tanıtım ajansı olarak ilk yatırımın sonuçlanmasından mutluluk duyduklarını ifade

Yazının Devamı