Eski kuşak bir girişimci öldü

21 Ağustos 2005

Bu yarışmaların amacı, "yoktan var eden örnek girişimcileri" yüreklendirmektir. Gönüllü olarak başvurular arasından önce örnek 5 girişimci belirlenmekte, daha sonra bu 5 girişimcinin biri, Türkiye'yi temsil etmek için her yıl Monte Carlo'da yapılan "Dünya Yılın Girişimcisi Yarışması"na katılmakta, değişik ülkelerin girişimcileri yanında yaptıklarını, başarılarını anlatmaktadır.Bu yıl başında toplanan "Yılın Girişimci Yarışması" jürisi, başvuruları değerlendirirken bir "eski kuşak girişimci"sinin, Ömer Duruk'un "başarı öyküsü"nden etkilendi. Ve de bu "eski kuşak girişimci"ye yarışma dışında "Yaşam Boyu Girişimcilik Özel Ödülü" verilmesini uygun gördü. Milliyet Ekonomi Bölümü tarafından hazırlanan "Milliyet Business"in yayımlandığı 105 haftalık zaman dilimi içinde, uluslararası bir kuruluş olan "Ernst and Young" grubu ile birlikte iki yıl üst üste "Yılın Girişimcisi Yarışması" düzenlendi. Çünkü bu girişimcinin başarı öyküsü, Türkiye'de eski kuşağın ne şartlarda yatırım ve üretim yaptıklarını, nasıl kazandıklarını, kazandıklarını bu ülke insanı için nasıl harcadıklarını ortaya koyuyordu.Yaşam Boyu Girişimcilik Özel Ödülü ile onurlandırılan 86 yaşındaki Ömer Duruk geçen hafta

Yazının Devamı

Ayşe Hanım, "dolar fiyatı nasıl artar" diye soruyor

20 Ağustos 2005

"Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim, "Merkez Bankası'nın piyasadan dolar satın almasıyla dolar fiyatı artmaz. Merkez Bankası'nın dolar fiyatını artırmak için yapacağı başka şeyler vardır. Merkez Bankası, dolar fiyatını kontrollü olarak artırmanın zamanının geldiğini kabul ederek görevini yapmaz ise, dolar fiyatı kontrolsüz olarak artışa geçer. Merkez Bankası'nın kontrolü elden kaçırması, ekonomide hazmedilemeyecek dolar fiyatı artışına, krize yol açar."Ayşe Hanım Teyzem, "Kriz, kriz diye insanları korkutup duruyorsunuz... Nedir bu kontrolsüz döviz fiyatı artışı?" diye sordu.Anlattım, "Döviz fiyatının ucuz olmasının ana sebebi Türk lirasına ödenen faizlerin yüksekliğidir. Dövizine fazla getiri arayışında olan yabancı ve yerli yatırımcı, dolarını bozdurarak Türk Lirası'na geçiyor. Türk Lirası'nı bonoya ve tahvile yatırıyor. Döviz fiyatları biraz yükselişe geçer ise Merkez Bankası'nın ucuz ucuz döviz satacağına, fiyat artışından zarar görmeyeceğine inanıyor. Bu yüzden dolar arzı bol, dolara talep az... Ayşe Hanım Teyzem soruyor: "Diyorsunuz ki, dolar fiyatı ucuz. Bu ucuz dolar içeride yatırımı, üretimi köstekliyor, ihracatın büyümesini sınırlıyor, buna karşılık ithalatı coşturuyor. Sonunda

Yazının Devamı

Ayşe Hanım 'ucuz döviz, yüksek faiz'i soruyor

19 Ağustos 2005

"Ucuz doların kime ne zararı var? Bankalar mevduata verdikleri faizi üç kuruşa, beş kuruşa düşürdü. Faiz oranı insin, dolar fiyatı binsin diyenlerin derdi ne?" diye sordu.Ben de anlattım. "Dünyada faiz oranları çok aşağılara indi. Parası olanlar en fazla geliri sağlayacakları ülkede dövizlerini değerlendirmek istiyor. Türkiye'de Hazine bonosu faizi yüksek. Döviz fiyatı değişmiyor. Yurtdışından Türkiye'ye döviz göndererek Türk Lirası'na çevirmek, Türk Lirası ile bono satın almak, yüksek faiz getirisi elde etmek, sonra tekrar Türk Lirası ile ucuz döviz satın alarak dışarıya çıkarmak, yüksek getiri peşinde olan döviz sahiplerine "gel, gel" yapıyor.Bu şekilde gelen döviz o kadar bol ki, bir bölümü bizim bu yıl 20 milyar doları aşacak olan döviz açığımızı kapatıyor. Bir bölümü artıyor. Piyasaya dökülüyor. Piyasaya dökülen döviz de dolar fiyatının artmasını önlüyor. Hatta döviz fiyatı bazı dönemlerde ucuzlar gibi oluyor! Ayşe Hanım Teyzem'in bu günlerde en büyük merakı, "dolar fiyatının ne olacağı". Bunun için devamlı beni sorguluyor. "Ucuz döviz, yüksek faiz politikasının ne olduğu"nu öğrenmek istiyor. Ayşe Hanım Teyzem, "Anladım" dedi. "Dolar bolluğu ve ucuzluğunu sen faizin

Yazının Devamı

Ayşe Hanım dolarda kazanan kim, kaybeden kim onu soruyor

18 Ağustos 2005

Ayşe Hanım Teyzem'e anlattım. Dedim ki: "Dünyada şu anda dolardan bol, fiyatı (faizi) dolardan ucuz bir şey yok. Hazinemiz, bankalarımız, şirketlerimiz bunun için dolar ile borçlanıyor. Diyelim ki 1 dolar 1.3 YTL iken 100 dolar borçlandınız. Vadesi geldiğinde ödeyeceğiniz doların karşılığı 130 YTL'dir. Dolar fiyatı 1.3 YTL'den 2.0 YTL'ye yükselir ise vadesi geldiğinde ödeyeceğiniz doları satın almak için 200 YTL bulmanız gerekir.Hazine'nin, bankalarımızın, şirketlerimizin çok yüksek dolar borçları var. Dolar fiyatının yükselmesi, kısa sürede büyük oranda yükselmesi Hazine'yi de, bankaları da, şirketleri de zor duruma düşürür."Ayşe Hanım Teyzem atıldı: "Sadece Hazine'nin, bankaların, şirketlerin değil, halkın da döviz borcu yok mu? Döviz ile otomobil, eşya, konut kredisi kullananlar yok mu? Demek ki, onlar da döviz fiyatının yükselmesini istemez. Demek ki, döviz fiyatı artar ise onlar da güç duruma düşer..." Ayşe Hanım Teyzem soruyor: "Dolar çok ucuza satılıyor deniliyor. Dolar fiyatı yükselmeye başlayınca da, kriz çıkıyor diye bağıranlar oluyor... Ucuz doları isteyen kim? Dolar fiyatının artmasını isteyen kim?" "Daha başkaları da var Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim. "İthalatçılar,

Yazının Devamı

Ayşe Hanım doların ne olacağını soruyor

17 Ağustos 2005

Ben de Ayşe Hanım Teyzeme anlatmaya çalıştım: "Ayşe Hanım Teyzeciğim, ucuz dolar (1) Ekonomiyi rezil ediyor. (2) Dış borcu büyütüyor. Ekonomi politikalarının hedefi halkın refahını artırmaktır. Halkın refahı yatırım, üretim, istihdam ile artar. Yatırım, üretim ve istihdam denilen şeyler talebe bağlıdır. Birileri mal ve hizmet talep edecek ki, birileri de yatırım, üretim, istihdam için yola çıksın.Talep (1) Yurtiçinden (2) Yurtdışından gelir. Bizim yurtiçi talebin bir atımlık barutu var. İşte görüyorsunuz. Önce ertelenmiş talep nedeniyle piyasa biraz hareketlendi. O bitti. Halk kredi kartı ile borçlandı. Şimdi onun da limiti doldu. Demek ki iç talebe güvenilerek yatırım üretim yapma, daha çok adam çalıştırma şansı yok. O halde dış talebi hedef alacağız. Dış talep ise ihracattır. Dış talep çok büyük bir taleptir. Ayşe Hanım Teyzemin aklı karışmış. "Kimileri dolar fiyatı yıllardır kıpırdamıyor diye dertleniyor. Dolar fiyatı biraz yukarıya çıkar gibi olduğunda kimileri yandık, battık diye paniğe kapılıyor. Nedir bu işin aslı? Dolar fiyatının ucuz olmasının kime yararı, kime zararı var? Dolar fiyatı artar mı? Anlat bakalım" dedi. Ucuz dolar yerli malın fiyat cazibesini yok ediyor. Her

Yazının Devamı

Dövizde fiyatı yerli talebi belirleyecek

16 Ağustos 2005

Şimdilerde değişik nedenlerle piyasada bol miktarda döviz var. Bankalar, şirketler, insanlar döviz satın almak istemiyor. Tam tersine ellerindeki dövizi satmaya çalışıyor. Bu nedenle döviz fiyatı olması gereken rakamın altında seyrediyor.Eğer dövize talep artar ise, döviz fiyatı da artar. Döviz talebi yavaş yavaş artar ise sorun çıkmaz. Döviz fiyatı da yavaş yavaş, hazmedilebilir ölçüde artar.Ama döviz talebi beklenmedik bir şekilde "patlar" ise o zaman fiyat artışı da hızlı olur. Bu tür hızlı artışlar kısa sürede hazmedilemediğinden bunlara ekonomik kriz adı verilir. Patatesin, domatesin fiyatı nasıl arz ve talebe göre belirleniyor ise döviz fiyatının oluşmasında da arz ve talebin rolü vardır. Piyasaya çıkan patates, domates miktarı bol, alıcı az ise fiyatlar düşer. Tersi olur, piyasaya çok az patates, domates çıkar, buna karşılık insanlar daha çok patates, domates satın almak ister ise fiyatlar yükselir. Dövize talep patlaması iki nedenle ortaya çıkar: (1) Piyasaya döviz girişinin (arzının) duraklayacağından, duracağından korkanlar piyasadan döviz satın almaya (döviz toplamaya) başlar. Bir an önce ellerindeki Türk liraları ile döviz satın almaya başlar. (2) Piyasada döviz

Yazının Devamı

Sıcak paranın çıkışı değil, yerlinin paniği deprem yaratır

15 Ağustos 2005

Devamlı korku içindeyiz. "Sıcak para sahipleri, Türkiye'den çıkmanın zamanı geldiğini düşünecek. Satın aldıkları bonoları, hisse senetlerini satacak. Türk lirasından dövize geçmek için piyasadan döviz toplamaya başlayacak. Döviz fiyatları yükselecek. Merkez Bankası'nın döviz rezervi eriyecek. Kriz çıkacak. Hem döviz fiyatları, hem faiz hızlı bir şekilde yükselecek..."İşte bu korku nedeniyledir ki, geçen cuma günü bazı İngiliz yatırım bankalarının Türk lirasından dövize dönmek için piyasadan 1 milyar dolar toplamaları ve dolar fiyatının 1.350 YTL'ye kadar yükselmesi endişe yarattı. "Sıcak para Türkiye'den çıkmaya mı başlıyor?" diyerek korkanlar oldu.Çıkmasından korkulan ve "sıcak para" diye adlandırılan yabancılara ait paraların toplamı haziran ayı sonu itibariyle 40 milyar dolar dolayında. Milliyet Ekonomi'de dün Ankara Ticaret Odası tarafından hazırlatılan bir rapor hakkında bilgi veriliyordu. Raporda "sıcak paranın ani çıkışının deprem yaratacağı" uyarısı yapılıyordu. Acaba yabancılar Türkiye'den kaçmaya karar verince bu 40 milyar doları üç beş gün içinde alıp gidebilirler mi? Merkez Bankası'nın 40 milyar dolarlık döviz rezervi de böylece üç beş gün içinde eriyip bitebilir

Yazının Devamı

Cumanın siniri pazartesi ya geçer ya geçmez (!)

14 Ağustos 2005

Ne idi başkanın söyledikleri? (1) Türk Lirası ani değer kaybedebilir. Geçen 4 yılda 7 defa ani değer kaybı oldu. Bu devalüasyon değildir. (2) Türk lirasında ani değer kaybı olur ise, Türk Lirası'ndan dövize geçmek isteyenler Merkez Bankası'na güvenmesin. Bundan böyle Merkez Bankası'nın döviz rezervinden ucuz döviz satışı yapmak mümkün olamayacak. (3) 2006 Yılından itibaren menkul sermaye iratlarından kaynakta yüzde 15 vergi kesintisi yapılacak. Bu vergi uygulaması ertelenmeyecek. Merkez Bankası Başkanı'nın bunları söylediği gün, ekonomi ile ilgili bazı olumsuz gelişmeler de kamuoyuna yansıdı. (1) 2005 Yılında cari işlemler (döviz) açığının 23-25 milyar dolara ulaşacağı, bunun da 2005 yılında 330 milyar dolar olarak gerçekleşmesi beklenen Milli gelir rakamının yüzde 7,5'unu oluşturacağı tahminleri medyada yer aldı. Milli Gelir'in yüzde 4'ünü aşan orandaki açık "kriz" sinyali olarak kabul edildiğinden bu tahmin sinirleri gerdi. (2) İsviçre yatırım bankası CSFB, yatırımcılara "Türk tahvillerinin ağırlığının genel portföy içindeki payının yüzde 3'ün altına düşürülmesini tavsiye etti." Cuma günü sıcak para sahipleri sinirli idiler. Döviz aldılar. Bono ve hisse senedi sattılar. Onları

Yazının Devamı