‘İşler iyi’ diyene dayak atıyorlar

25 Kasım 2001


<#comment>İşadamları ekonominin durumunu tartışmak için bir toplantı düzenlemiş bizi de davet etmişler. Biz üç hoca kürsüye dizildik. İyimser arkadaşım, "işlerin iyi gittiğini anlatmaya başlayınca" salondaki işadamlarının bazıları bir sinirlendi, bir sinirlendi... Anlatamam... Dayak yemekten arkadaşım da biz de zor kurtulduk...
Bu olayı, şehir ve konuşmacı ismi vermeden sayın okuyucularıma hikaye etmek istiyorum. Önce bir giriş yapayım.
Efendim, ben Ankara’dan İstanbul’a 1974 yılında göç ettim. O zamanlar halkımız ekonominin ıcığını cıcığını henüz bellememiş, üniversite hocaları saygınlıklarını yitirmemiş. İnsanlar olup biteni hocalardan öğrenmeye meraklı. Biz hocalardan oluşan bir takım kurduk. Bir toplantı düzenleyenler bizi çağırıyor... Biz de koşa koşa gidiyoruz. Ben bizim takıma "Mevlidhanlar Takımı" adını verdim. Mevlidlan’lar nasıl aralarında iş bölümü yapar, biri Kuran, öbürü mevlit okur, bir başka hoca dua ile mevlidi bağlar ise, biz de o biçim "icra - i sanat" eyliyoruz. Bir arkadaşım pembe gözlük ile iyimser şeyler anlatıyor. Ben kara gözlüklerimi takarak felaket tellallığı yapıyorum. Bir hoca topu ortalıyor. Bir hoca da dinleyicilerin nabzına göre şerbet

Yazının Devamı

IMF sayesinde herkes milyoner

24 Kasım 2001


<#comment>Ercan Kumcu ile Şevket Pamuk, Hürriyet gazetesinin 50 yıllık arşivini tarayıp, büyük boy 302 sayfalık bir kitap meydana getirdiler. Kitabın ismi "Artık Herkes Milyoner". Herkes milyoner olduğu için de kitabın satış fiyatı 45 milyon lira...
Bu kitapta 1948 yılından bu yana ekonomide olan bitenler sıra ile veriliyor.
Ben merak ile sayfaları çevirdim. Notlar aldım... Arayışım, bugünlerde içinde bulunduğumuza benzer güç durumlara ne sıklıkta düştüğümüz ve bu durumlardan nasıl kurtulduğumuz ile ilgili haberler idi...
Sayfaları çevirdikçe tüylerim diken diken oldu... Bizim hayatımız ıstırap içinde geçmiş... Ekonomideki başarısızlıklar birbirini kovalamış... Türkiye geçen elli yılda bir "oh" diyememiş
İşte son elli yılın olayları:
1948 Ekim: Türkiye 30 milyon dolar borç arıyor.1949 Eylül: Kriz büyüdü. Esnaf satış yapamıyor.

Yazının Devamı

Hayırperver çok yol gösteren yok

23 Kasım 2001


<#comment>Bu Ramazan bizim Yeniköy’ün "Hayırperver Takımı" kaptanlarının derdi büyük. Hayır için para bulamamaktan değil, hayır yapmak isteyenlerin tamamını cevaplandıracak düzenlemeleri yapmaya zaman bulamamaktan dertliler.
Bizim Yeniköy Hayırperver Takımı’nın kaptanları Gülengül Giray (telefon 212 - 262 11 42) ile Dölen Eker hanımların geçen yıllar başlattıkları Ramazan ayındaki yemek yardım programı o kadar başarılı oldu ki, şimdi bizim kaptanlar Ramazan ayı dışında da yardım etkinliklerini sürdürüyor.
Ramazan ayı boyunca Pamuk Hazır Yemek Fabrikası ile anlaşma yaptılar (Telefon: 212 - 280 49 63). Her gün bir hayırperver 100 milyon lira ödüyor. Bu para ile 50 kişilik yemek ücreti karşılanıyor. Yemeği hazır yemek fabrikasının görevlileri saat 14.30’da Yeniköy Camii’ne getiriyor. Camiin altındaki bölmede yardım tezgahı kuruluyor. Gülengül Giray Hanım ile o günkü yemeğin parasını ödeyen hayırperver kişi masanın başına geçiyor. Önlerinde ihtiyaç sahiplerinin listesi. Fabrikanın beyazlar giymiş, ağzına maske takmış aşçısı Ömer Durmuş kaplarıyla gelen ihtiyaç sahiplerine, aile üyelerinin sayısına göre günlük yemeklerini dağıtıyor. Dünkü dağıtımda "şehriye çorbası, yoğurtlu

Yazının Devamı

Piyasa için bayram ve yılbaşı fırsatı

22 Kasım 2001


<#comment>Talep duraklamasından sızlanan iç piyasanın önünde önemli bir fırsat var. Aralık ayı hem bayram, hem yılbaşı alışverişlerinin yapılacağı ay.
Bayram Müslümanların olağan ihtiyaçları dışında para harcama alışkanlığı edindikleri bir aydır.
Yılbaşında ise Hıristiyanlar olağan harcamalarına ek harcama yaparlar.
Müslümanların bayramlardaki harcama süresi kısıtlıdır ama Hıristiyanlar için yılbaşındaki harcama süresi daha uzundur.
Hıristiyanlar Christmas’tan önceki bir aylık döneme "Tatil Mevsimi" (Holiday Season) derler. ABD’de mağazaların bir yılda yaptıkları toplam cironun üçte birini "Tatil Mevsimi" denilen ve Christmas öncesi dönemi kapsayan, yılın son bir ayında yaptıkları söylenir.
Vakko müesseselerinin kurucusu Vitali Hakko da, Türkiye’de yılbaşı öncesi dönemde yapılan satışların yıllık toplam satışların dörtte biri dolayında olduğundan söz eder.

Yazının Devamı

Önemli olan gelecek kasım

21 Kasım 2001


<#comment>GEÇEN kasım ayından bu yana bir yıl geçti. Türkiye bugüne geçen kasım ayında bulunduğu çizginin gerisinde. Ne oldu, neden oldu tartışması ile günler geçiyor.
Halkımız için önemli olan gelecek bir yılda nelerin olacağı?
Acaba 2002 yılı Kasım ayında neleri tartışacağız? Nasıl bir Türkiye'de yaşayacağız?
Türkiye'de neler değişecek ki, halkımız biraz ferahlasın?
Halkın ferahlaması gelirinin artmasına bağlı.
Halkın gelirinin artması üretimin artmasına bağlı. Üretimin artması talebe bağlı. Talep, iç ve dış piyasanın canlanmasına bağlı.

Yazının Devamı

IMF ile 3 yıl daha

20 Kasım 2001


<#comment>Bir sevinç, bir neşe... Uluslararası Para Fonu’ndan beklenen 10 milyar dolarlık ek kaynakla birlikte 2004 yılı sonuna kadar sürecek yeni bir 3 yıllık stand - by anlaşmasının yürürlüğe girmesine kesin gözüyle bakılıyor!
(1) Türkiye, geçen 3 yılda IMF’nin sözünden çıkmadı. IMF ne dedi ise yaptı. Bu arada 2 krizin darbesini yedi. Ekonomi 3 yıl önceki çizginin gerisinde. Ülke 3 yıl öncekinden daha fakir.
(2) Türkiye 3 yılda IMF’den 18.1 milyar dolar, Dünya Bankası’ndan 6.8 milyar dolar, toplam 24.9 milyar dolar kredi imkanına kavuştu. Bu paraların kredi olduğunu unutanlar, para geldikçe bayram etti. Ama ortada para yok.
(3) Türkiye IMF’ye üç yıl daha teslim olur ise, 2002 yılında 11.1 milyar dolar daha kredi alacak ve de 5 milyar dolarlık ödemesi ertelenecek diyerek şimdilerde hükümet sevinçten uçuyor... Böylece 2002 yılında IMF ve Dünya Bankası’ndan sağlanan imkanlar 41 milyar dolara ulaşacak... İyi de... Bu paralar bu ülkeye ne iyilik getirdi?.. Kimin cebine girdi, girecek? Bu paraları bu halk daha sonra nasıl ödeyecek?
Hatırlayınız, ortalıkta fol yok, yumurta yok iken, Türkiye kendi isteği ile kafese girdi "dünyaya örnek olmak iddiası ile" döviz

Yazının Devamı

Derviş haber almış: Yabancılar dönüyor

19 Kasım 2001


<#comment>Devlet Bakanı Kemal Derviş, İstanbul’da Türk - Alman İşbirliği Konseyi toplantısına katılanlara yaptığı konuşmada, Türkiye’de yatırım ve ortaklık planlarını erteleyen yabancı yatırımcıların harekete geçtiğini belirterek, "haber aldım, önümüzdeki 10 gün içinde dönecekler" dedi.
On günlük süre geçen perşembe başladı. Demek ki, önümüzdeki pazar gününe kadar yabancılar Türkiye’ye dönüyor...
Türkiye’ye dönecek olan yabancılar kimler?
• Yaklaşık altı milyar Hazine bonolarını satarak "sıcak paralarını" Türkiye’den çeken ve krizin ateşini yakan yabancılar mı?
Vergiden kurtulmak için dışarıda fon kurup İstanbul’daki borsada oynayan, işler karışınca 10 milyar dolarlarını dışarıya aktaran "Kara Bıyıklı Yabancı"lar mı?
Piyasa yağlı ballı görüntü içinde iken yap - işlet modelindeki enerji projelerini kapışan, işler karışınca "tahkime gideriz" diyerek "çamura yatan" yabancılar mı?

Yazının Devamı

Ordu insanın aklını karıştırıyor

18 Kasım 2001


<#comment>Geçen çarşamba günü Ordu’ya gittim. Kahvelerde halk ile, salonlarda yöneticilerle, işadamlarıyla sohbet ettim. Ordu’nun durumunu anlamaya çalıştım... Doğrusunu isterseniz "bir şey anlayamadım..." Bana anlatılanları size nakledeyim... Bakalım siz sayın okuyucularım anlayabilecek misiniz?

Beyim, bu fındık politikası var ya... Halkı tembel makinesi yaptı. Ordu halkına daha iyi gelir sağlamak için buralarda soya üretimi başlatıldı. Soyanın hem talebi var. Hem fiyatı yüksek. Ordu’da yetişecek soyayı yağa dönüştürmek için bir de soya yağı fabrikası kuruldu. Ama soya yetiştirmek emek istiyor. Halbuki fındık yetiştiren 11 ay ense yapıyor. Soyalar söküldü. Soya tarlaları fındık tarlası oldu.
Soya yağı fabrikası yağ yapacak soya bulamadı. Fabrikanın hisselerinin çoğu şimdi Fiskobirlik’e ait. Fiskobirlik bu fabrikada satamadığı fındıkları ezip yağını çıkarıyor.
Ama bu iş dostlar alışverişte görsün işi... 4 kilo iç fındıktan 1 kilo yağ çıkarılıyor. 4 kilo iç fındık 6 milyon 200 bin lira. 1 kilo fındık yağı 2 milyon 500 bin lira. Fabrikanın masrafı, işçi parası bir yana 1 kilo yağda zarar 3 milyon 700 bin lira.
Buralarda 17 litrelik tenekelerde fındık

Yazının Devamı