Faizi yükselten "risk primi"

9 Temmuz 2001

Fiyat bir malın "kıtlığını" yansıtır. Bir mal kıt ise fiyatı artar. Para bol ise faiz iner. Az ise çıkar. Döviz çok ise fiyatı ucuzlar. Azalınca fiyatı yükselir.Küçük piyasalarda faiz fiyatı ile döviz fiyatı arasında ilişki, yatırımcıların tercihinden kaynaklanır. Yatırımcı parasını (1) enflasyona karşı korumak ister, (2) enflasyonun üzerinde reel bir getiri bekler, (3) bütün bunlara ek olarak güven arar. Parasını istediğinde geri alabileceğine emin olmak ister.Uygulanmakta olan IMF destekli programın ilk hedefi iç borcu çevirebilmektir. İç borcu çevirebilmek demek, anapara ve faiz ödemelerini aksatmadan iç borcu küçültmek demektir. Bunun için yeni borçlanmaların giderek daha düşük faiz ile yapılması gerekir.Uygulanmakta olan IMF destekli program ile döviz fiyatı serbest bırakıldı. Beklenen, insanların devamlı yükselen döviz fiyatını "pahalı" bularak dövizden kaçmaları idi. Para dövize gitmeyince, piyasada Türk lirası bollaşacak, Türk lirası bollaşınca da faiz aşağıya inecekti. Ucuzlayacaktı.Ama beklenen olmadı. Döviz fiyatı pahalılandığı halde faiz ucuzlamıyor. Hazine yüksek faiz ile borçlanmak zorunda kalıyor.Ne dedik? Faiz paranın fiyatıdır. Ne dedik, "normal"de parasını

Yazının Devamı

Faizi yükselten "risk primi"

9 Temmuz 2001


<#comment>IMF Başkanı Bay Köhler, Sayın Ecevit’e gönderdiği mektupta, "Bu faiz ile borçlanmaya Hazineniz dört ay dayanabilir. Faizi indirin. Hazineniz ucuz faiz ile borçlansın" demiş. İyi de... Faiz "emir ve kumanda ile" inmiyor ki... Faizi nasıl indireceğiz? Faiz paranın fiyatıdır.
Fiyat bir malın "kıtlığını" yansıtır. Bir mal kıt ise fiyatı artar. Para bol ise faiz iner. Az ise çıkar. Döviz çok ise fiyatı ucuzlar. Azalınca fiyatı yükselir.
Küçük piyasalarda faiz fiyatı ile döviz fiyatı arasında ilişki, yatırımcıların tercihinden kaynaklanır. Yatırımcı parasını (1) enflasyona karşı korumak ister, (2) enflasyonun üzerinde reel bir getiri bekler, (3) bütün bunlara ek olarak güven arar. Parasını istediğinde geri alabileceğine emin olmak ister.
Uygulanmakta olan IMF destekli programın ilk hedefi iç borcu çevirebilmektir. İç borcu çevirebilmek demek, anapara ve faiz ödemelerini aksatmadan iç borcu küçültmek demektir. Bunun için yeni borçlanmaların giderek daha düşük faiz ile yapılması gerekir.
Uygulanmakta olan IMF destekli program ile döviz fiyatı serbest bırakıldı. Beklenen, insanların devamlı yükselen döviz fiyatını "pahalı" bularak dövizden kaçmaları idi.

Yazının Devamı

Ecevit gene de... farklı

8 Temmuz 2001

- Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay "biz kitaba bakarız", kitaba göre "amel eyleriz", eylemimizin zamanlaması ve şekli sosyal, ekonomik, politik sarsıntı yaratacakmış, buna bakmayız diyor.- Ecevitin koalisyon ortakları ile muhalif partiler, gelecek seçimden başka şeyi düşünmüyor.- Kurtarıcı olarak gelen Kemal Derviş, her istediği yapılmaz, her gün göklere çıkarılmaz ise küsüyor. Ben olmazsam Türkiye batar diyor.- Medya bütünü ile (ben de bir medya mensubuyum) felaketten heyecan duyar hale geldi. İşler biraz daha karışsa, çıngar çıksa da haber olsa diyerek, felaket rüzgarları estiriliyor.- Türkiyeden üfürülen rüzgarlar, yurtdışından fırtına olarak geri dönüyor. Türkiye kaynaklı haberler "Türkiyeye güvenlerini yitirmiş yabancıların ekmeğine yağ sürüyor..." Türkiye battı batıyor diyerek göbek attırıyor.Böyle bir tabloda, Türk halkı iyilik değil kötülük bekleyişine itilmiş durumda:- Ecevitin sağlığı bozuk. Bu işi götüremez. Zaten götürmek istese bile koalisyondaki üç ortak arasında çıngar çıkar. Bu hükümet devam edemez. Üç güne kadar seçim kararı alınır. IMF ile ilişkiler kopar. Üçüncü kriz çıkar.- Kemal Dervişin pili bitti. Ya istifa eder. Ya hükümetten atılır. O zaman her

Yazının Devamı

Ecevit ‘gene de...’ farklı

8 Temmuz 2001


<#comment>Şimdilerde Büyük Türk Büyükleri farklı rolleri üstlenmiş ve farklı oyunlara soyunmuş durumda.
- Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay "biz kitaba bakarız", kitaba göre "amel eyleriz", eylemimizin zamanlaması ve şekli sosyal, ekonomik, politik sarsıntı yaratacakmış, buna bakmayız diyor.
- Ecevit’in koalisyon ortakları ile muhalif partiler, gelecek seçimden başka şeyi düşünmüyor.
- Kurtarıcı olarak gelen Kemal Derviş, her istediği yapılmaz, her gün göklere çıkarılmaz ise küsüyor. Ben olmazsam Türkiye batar diyor.
- Medya bütünü ile (ben de bir medya mensubuyum) felaketten heyecan duyar hale geldi. İşler biraz daha karışsa, çıngar çıksa da haber olsa diyerek, felaket rüzgarları estiriliyor.
- Türkiye’den üfürülen rüzgarlar, yurtdışından fırtına olarak geri dönüyor. Türkiye kaynaklı haberler "Türkiye’ye güvenlerini yitirmiş yabancıların ekmeğine yağ sürüyor..." Türkiye battı batıyor diyerek göbek attırıyor.

Yazının Devamı

D"viz sorunu yok güven sorunu var

7 Temmuz 2001

Dolar biter. Halk dolara hücum eder. šlkeye mal getirecekler dolar bulamaz. Onun için dolar fiyatı artar... Ama yok b"yle bir şey... Dolar var. ™demeler dengesi (d"viz bilançosu) açık vermiyor. Fazla veriyor. İthalat durdu. İhracat az da olsa artıyor. Turizm d"vizi girişi başladı. Merkez Bankası'nda eskisi kadar olmasa da "nemli miktarda d"viz rezervi var. Bankaların d"viz açıkları "d"vize bağlı takas işlemi" ile kapatıldı. Bankalar d"vize saldırmıyor.İyi de cuma günü ne oldu da doların fiyatı birden arttı? Cuma günü Tüpraş'ın ithal ettiği ham petrol nedeniyle yurtdışına 30 milyon dolarlık "demesi vardı. 30 milyon dolar d"viz piyasası için "fındık fıstık parası"dır. Küçük bir paradır ama... Geliniz g"rünüz ki, bizim piyasamızın sinirleri gergin. Kimse elindeki d"vizi satmak istemiyor. Herkes d"viz fiyatı artacak diye bekliyor.Tüpraş için 30 milyon dolar piyasadan toplanmaya başlayınca, bu talep, piyasayı sinirlendirdi. Tahtakale satıcıları da bankalar da dolar satmak istemedi. Onlar nazlandıkça alıcı fiyatı yükseltti. Çünkü fiyatı ne olur ise olsun alıcı 30 milyon doları bularak Tüpraş adına yurtdışına g"ndermek mecburiyetinde. Doların fiyatı 1 milyon 295 bin liraya çıkınca, bir

Yazının Devamı

Döviz sorunu yok güven sorunu var

7 Temmuz 2001


<#comment>Bir bardak suda fırtına koptu derler ya... İşte aynen o biçim. Dün durup dururken 50 milyon dolarlık bir dolar alışverişinde, doların fiyatı 1 milyon 325 bin liraya çıktı.
Dolar biter. Halk dolara hücum eder. Ülkeye mal getirecekler dolar bulamaz. Onun için dolar fiyatı artar... Ama yok böyle bir şey... Dolar var. Ödemeler dengesi (döviz bilançosu) açık vermiyor. Fazla veriyor. İthalat durdu. İhracat az da olsa artıyor. Turizm dövizi girişi başladı. Merkez Bankası'nda eskisi kadar olmasa da önemli miktarda döviz rezervi var. Bankaların döviz açıkları "dövize bağlı takas işlemi" ile kapatıldı. Bankalar dövize saldırmıyor.
İyi de cuma günü ne oldu da doların fiyatı birden arttı? Cuma günü Tüpraş'ın ithal ettiği ham petrol nedeniyle yurtdışına 30 milyon dolarlık ödemesi vardı. 30 milyon dolar döviz piyasası için "fındık fıstık parası"dır. Küçük bir paradır ama... Geliniz görünüz ki, bizim piyasamızın sinirleri gergin. Kimse elindeki dövizi satmak istemiyor. Herkes döviz fiyatı artacak diye bekliyor.
Tüpraş için 30 milyon dolar piyasadan toplanmaya başlayınca, bu talep, piyasayı sinirlendirdi. Tahtakale satıcıları da bankalar da dolar satmak istemedi. Onlar

Yazının Devamı

Ayşe Hanım Teyzem'in TL'leri eriyor

6 Temmuz 2001

(1) İnsanlar "yarın" endişesi ile tasarruf eder. (Ekonomi ç"ker. İşsiz kalırım. Hasta olursam kim bakar? ™lürsem çoluk çocuk sokakta kalmasın. Der.)(2) İnsanlar "daha büyük bir harcamaya hazırlık için" tasarruf yapar. (Para biriktireyim de ev alayım. Para biriksin otomobil sahibi olayım. Der)(3) İnsanlar paraya "denen kiranın (faizin) cazibesine kapılır tasarruf yapar. (Parayı harcayacak yerde bir süre fazi ile geçinirim. Faiz, gelirime destek olur. Der.)(4) Bazı insanlar hemen tüketemeyecekleri kadar gelir imkanına sahiptir. Gelirin bir b"lümünü tüketemez. Mecburen tasarruf eder.Tasarruf yapan kişi, tasarruf ettiği parayı:(1) Ya yastık altında, küpte saklar. Bu durumda paranın Türk lirası, d"viz, altın olup olmaması mühim değildir. Bu şekilde parasını saklayan paranın kirasını (faizini) düşünmez. Bu şekilde tasarruf "ekonomi dışına kayan, kaybolan bir kaynaktır." Buna eski dilde "iddihar" yeni anlatımı ile "saklama" denilir.(2) Tasarruf, Türk lirası, d"viz, hisse senedi, kıymetli maden gibi yatırım araçlarına d"nüştürülerek, ekonomi içinde bırakılır. Ekonomiye kaynak yaratır. Bu tür tasarruflarda, tasarrufun getirisi, paranın kirası, faiz oranı "nemlidir. Bu tür tasarruf

Yazının Devamı

IMFsiz de olmaz tek başına IMF ile de

5 Temmuz 2001

IMF sadece bunlar için yardımcı olur. Yatırımın, üretimin, istihdamın artırılması, kalkınmanın hızlandırılması IMFnin işi değildir. Bu nedenle "Türkiye bu durumdan kurtulmak için IMFye muhtaç. Ama unutmayınız, IMF sadece ve sadece parasal dengeleri kuracak, mali sistemi işletecek... İşte o kadar... IMF kendi işini yaparken, IMF kendi işini bitirdikten sonra "yatırımın, üretimin, istihdamın" nasıl ayağa kaldırılacağını, nasıl canlandırılacağını, nasıl artırılacağını düşünmek bizim işimiz. Demek ki;(1) Bu duruma düştükten sonra, yani yerlerde sürünür hale geldikten sonra, "IMF de kim oluyormuş? Vururuz kıçına tekmeyi, biz işimize bakarız. Bize kimse laf söyleyemez" şeklinde atıp tutmak "yalancı pehlivanlık" yapmaktır. Bu duruma düşenler IMFsiz bellerini doğrultamaz. IMF ellerinden tutmazsa tuvalete bile gidemez.(2) IMFnin dediklerini yapalım. Yatırım, üretim, istihdam kendiliğinden artar. Böyle şeyleri şimdiden tartışmaya gerek yok diyenler "üretim" olmadan hiçbir şeyin olamayacağını bilemeyenlerdir.Türkiye neden bu duruma düştü? Biz gelirimizin üzerinde harcama yaptık. Türk lirası gelirin üzerinde Türk lirası, döviz gelirin üzerinde döviz harcadık. Türk lirası ve döviz bütçelerimiz

Yazının Devamı