IMF’siz de olmaz tek başına IMF ile de

5 Temmuz 2001


<#comment>Türkiye durumuna düşen bir ülke, IMF’nin desteği olmadan "iflasötan kurtulamaz. IMF ülkenin "iflas"ını önlemek için yardımcı olur. İflası önlemenin yolu, Türk lirası ve döviz giderini gelire göre azaltmak, Türk lirası ve döviz bütçesini "gelire" göre denkleştirmektir. Borç ana para ve faiz yükünden tıkanan mali sistemi işletecek ölçüde para bulmaktır.
IMF sadece bunlar için yardımcı olur. Yatırımın, üretimin, istihdamın artırılması, kalkınmanın hızlandırılması IMF’nin işi değildir. Bu nedenle "Türkiye bu durumdan kurtulmak için IMF’ye muhtaç. Ama unutmayınız, IMF sadece ve sadece parasal dengeleri kuracak, mali sistemi işletecek... İşte o kadar... IMF kendi işini yaparken, IMF kendi işini bitirdikten sonra "yatırımın, üretimin, istihdamın" nasıl ayağa kaldırılacağını, nasıl canlandırılacağını, nasıl artırılacağını düşünmek bizim işimiz. Demek ki;
(1) Bu duruma düştükten sonra, yani yerlerde sürünür hale geldikten sonra, "IMF de kim oluyormuş? Vururuz kıçına tekmeyi, biz işimize bakarız. Bize kimse laf söyleyemez" şeklinde atıp tutmak "yalancı pehlivanlık" yapmaktır. Bu duruma düşenler IMF’siz bellerini doğrultamaz. IMF ellerinden tutmazsa tuvalete bile gidemez.

Yazının Devamı

K"şeye sıkışmış durumdayız

4 Temmuz 2001

İçeriğinden, anlaşma ile IMF'ye ne s"zler verildiğinden saf ve bakir Türk halkının işte ondan sonra haberi oldu.Halk adına verilen s"zlerin neler olduğunu halka kimse anlatmadı. Bu zahmete girmedi.Derken efendim, mektuba imza atanlar ile imza atanların yakınları "nce içeride kavgaya başladı. Sonra içerideki kavgayı dışarıya taşıyıp, IMF g"revlileri ile kavgaya tutuştu.- Mektubun içeriğini ve halk adına verilen s"zleri, her şey olup bittikten sonra "ğrenen saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak, (hiçbir işe yaramayacağını bilsem de) yaygara koparmak benim hakkım. ™rneğin, "Tütün Kanunu"na karşı çıkmak, bunun getireceği k"tülükleri anlatmak benim hakkım.- Amma ve lakin, IMF ile masaya oturup mektup yazanlar, yapılacak işlerin listesini hazırlayanlar, "Tütün Kanunu" mayıs ayı sonuna kadar çıkarılacak diyerek listeye bir madde koymuşlar. Listenin altına da imzayı basmışlar.Bu durumda halkın feryadı değil, halk adına s"z veren Ankara'daki kadronun imzası "nemli.Bizim temsilcilerimiz bizi, "halkı", k"şeye sıkıştırmış durumda... Biz dertlensek de, bağırsak da, yazsak da işe yaramıyor. Yaramayacak...Gelelim mektuba imzayı basan Ankara'daki kadronun durumuna... Onların bir kısmının aklı

Yazının Devamı

Köşeye sıkışmış durumdayız

4 Temmuz 2001


<#comment>Türkiye'yi yöneten Ankara'daki kadro, IMF ile bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma yapılırken bizim (saf ve bakir Türk halkı olarak bizim) anlaşmanın içeriğinden haberimiz yok idi. Ankara'daki kadro anlaşmayı imzaladı. Ecevit, Bahçeli, Yılmaz imzayı bastı. İmzalanan anlaşma IMF tarafından onaylandı.
İçeriğinden, anlaşma ile IMF'ye ne sözler verildiğinden saf ve bakir Türk halkının işte ondan sonra haberi oldu.
Halk adına verilen sözlerin neler olduğunu halka kimse anlatmadı. Bu zahmete girmedi.
Derken efendim, mektuba imza atanlar ile imza atanların yakınları önce içeride kavgaya başladı. Sonra içerideki kavgayı dışarıya taşıyıp, IMF görevlileri ile kavgaya tutuştu.
- Mektubun içeriğini ve halk adına verilen sözleri, her şey olup bittikten sonra öğrenen saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak, (hiçbir işe yaramayacağını bilsem de) yaygara koparmak benim hakkım. Örneğin, "Tütün Kanunu"na karşı çıkmak, bunun getireceği kötülükleri anlatmak benim hakkım.
- Amma ve lakin, IMF ile masaya oturup mektup yazanlar, yapılacak işlerin listesini hazırlayanlar, "Tütün Kanunu" mayıs ayı sonuna kadar çıkarılacak diyerek listeye bir madde koymuşlar. Listenin altına

Yazının Devamı

Siyasal avantacılığı dünya yutmuyor

3 Temmuz 2001

Dünya ne diyor? (1) Türk halkının kendi siyasetçileri tarafından soyulmasının önlenmesi için siyasetçinin elinin bankalardan çekilmesi şart. (2) Siyasetçilerin içini boşalttıkları kamu bankalarının yönetiminin siyasetçilerin elinden alınması şart. (3) Yemlik haline getirilen KİTlerin siyasetçilerin elinden alınması şart. (4) Özelleştirilmesine karar verilen, bir türlü satılamayan KİTlerin yönetimindeki siyasetçi kuklaların aralardan alınması, KİTlerin konusunun uzmanları tarafından yönetilmesi şart.Bizim siyasetçilerimiz ne yapıyor? Köylünün buğday ekmesini, pancar ekmesini, tütün ekmesini, çay ekmesini yasaklarken, bunun millete ne fatura getireceğini umursamayan siyasetçilerimiz yemlikler ellerinden alınmaya kalktığında ve milleti soymalarını önleyecek düzenlemeler gündeme geldiğinde "aslan" kesiliyor, "milliyetçilik" hatırlarına geliyor. Yemlikleri hortumlamayı, yemliklere kendi yandaşlarını oturtmayı "milli dava" olarak halka "yutturmaya" kalkıyor.Milliyetçilik, üretim için halkın önünü açmaktır. Halkın iş ve aş sahibi olmasına yardımcı olmaktır. Milliyetçilik, halkın kendi siyasetçileri tarafından soyulmasına mani olmaktır. Milliyetçilik, Türkiyeye IMF tarafından azarlanacak

Yazının Devamı

Siyasal avantacılığı dünya yutmuyor

3 Temmuz 2001


<#comment>Dünya, Türk halkının kendi siyasetçileri tarafından soyulmasını önlemeye çalışıyor... Şu günlerdeki mücadeleyi Mehmet Altan böyle özetliyor.
Dünya ne diyor? (1) Türk halkının kendi siyasetçileri tarafından soyulmasının önlenmesi için siyasetçinin elinin bankalardan çekilmesi şart. (2) Siyasetçilerin içini boşalttıkları kamu bankalarının yönetiminin siyasetçilerin elinden alınması şart. (3) Yemlik haline getirilen KİT’lerin siyasetçilerin elinden alınması şart. (4) Özelleştirilmesine karar verilen, bir türlü satılamayan KİT’lerin yönetimindeki siyasetçi kuklaların aralardan alınması, KİT’lerin konusunun uzmanları tarafından yönetilmesi şart.
Bizim siyasetçilerimiz ne yapıyor? Köylünün buğday ekmesini, pancar ekmesini, tütün ekmesini, çay ekmesini yasaklarken, bunun millete ne fatura getireceğini umursamayan siyasetçilerimiz yemlikler ellerinden alınmaya kalktığında ve milleti soymalarını önleyecek düzenlemeler gündeme geldiğinde "aslan" kesiliyor, "milliyetçilik" hatırlarına geliyor. Yemlikleri hortumlamayı, yemliklere kendi yandaşlarını oturtmayı "milli dava" olarak halka "yutturmaya" kalkıyor.
Milliyetçilik, üretim için halkın önünü açmaktır. Halkın iş

Yazının Devamı

İşteki CHP hisseleri için satış formülü

2 Temmuz 2001

İş Bankasının CHP üzerine kayıtlı yüzde 28 hissesi, Atatürkün hissesi. Atatürk kendine ait yüzde 28 hissenin yönetim hakkını CHPye, hisselerin gelirini Türk Dil ve Tarih Kurumuna bırakmıştı. CHPnin bu hisselerden yararı 4 partilinin yönetim kurulu üyesi olarak ücret alması. İşte o kadar. Dil Tarih kurumlarının yararı, yıllık temettü (kar payı) geliri. İş Bankasının sermayesinin yüzde 45i banka çalışanlarının yardım sandığına ait. Yüzde 27si halka satıldı. Borsada işlem görüyor. Yüzde 28i CHPnin üzerine kayıtlı. İş Bankasını genel kurulun seçtiği 10 üye ile genel müdürden oluşan 11 kişilik yönetim kurulu yönetiyor. Genel kurulda oy çokluğu, banka çalışanlarının yardım sandığı temsilcilerinde. Onlar 6 üye seçiyor. CHP 4 üye seçiyor. Açık anlatımıyla İş Bankasında yönetim yetki ve sorumluğu banka çalışanlarının sandığında. Sandık yönetimi kimlerde ise, bankayı da onlar yönetiyor. Sermayesi büyüdü Atatürkün ölümünde İş Bankası sermayesi küçüktü. Ve de Atatürk bu küçük sermayenin yüzde 28ine sahipti. Ama 1938 yılından bu yana 63 yıl geçti. İş Bankasının sermayesi büyüdü. Sermaye artışlarına ne CHP, ne Dil Tarih Kurumu katıldı. Atatürkün payını sabit tutmak için sermaye artış payını

Yazının Devamı

İş’teki CHP hisseleri için satış formülü

2 Temmuz 2001


<#comment>İş Bankası’nın sermayesinin yüzde 45’i banka çalışanlarının yardım sandığına ait. Yüzde 27’si halka satıldı. Borsada işlem görüyor. Yüzde 28’i CHP’nin üzerine kayıtlı. İş Bankası’nı genel kurulun seçtiği 10 üye ile genel müdürden oluşan 11 kişilik yönetim kurulu yönetiyor. Genel kurulda oy çokluğu, banka çalışanlarının yardım sandığı temsilcilerinde. Onlar 6 üye seçiyor. CHP 4 üye seçiyor. Açık anlatımıyla İş Bankası’nda yönetim yetki ve sorumluğu banka çalışanlarının sandığında. Sandık yönetimi kimlerde ise, bankayı da onlar yönetiyor.
İş Bankası’nın CHP üzerine kayıtlı yüzde 28 hissesi, Atatürk’ün hissesi. Atatürk kendine ait yüzde 28 hissenin yönetim hakkını CHP’ye, hisselerin gelirini Türk Dil ve Tarih Kurumu’na bırakmıştı. CHP’nin bu hisselerden yararı 4 partilinin yönetim kurulu üyesi olarak ücret alması. İşte o kadar. Dil Tarih kurumlarının yararı, yıllık temettü (kar payı) geliri.

Atatürk’ün ölümünde İş Bankası sermayesi küçüktü. Ve de Atatürk bu küçük sermayenin yüzde 28’ine sahipti. Ama 1938 yılından bu yana 63 yıl geçti. İş Bankası’nın sermayesi büyüdü. Sermaye artışlarına ne CHP, ne Dil Tarih Kurumu katıldı. Atatürk’ün payını sabit tutmak

Yazının Devamı

Telekom güveni yok etti

1 Temmuz 2001

Telekom krizi bitti diyerek sevinenlere kanmayınız. Telekom yeni krizler yaratacaktır. Telekom yönetim kuruluna atanacak isimler ile "IMFnin ne ilgisi var?" "Türkiyeye kredi verecekler, yatırım yapacaklar bununla neden ilgileniyor?" "Kemal Derviş bu konuda neden ısrarcı?" Sayın okuyucularıma anlatayım...(1) Üretimin 4 faktörü vardır. Bu faktörler üretime katkıları oranında üretimden pay alır. Doğa üretime katılır, kira, rant alır. Emek üretime katılır, ücret alır. Sermaye üretime katılır, faiz alır. Müteşebbis üretime katılır, kar alır.Müteşebbis, Nasrettin Hocanın hikayesindeki "helva yapan adam"dır. Unu, yağı, şekeri bir araya getirip helva yapar.(2) Eskiden müteşebbis bir kişi idi. Vehbi Koç idi. Her şeyi o yapardı. Günümüzde müteşebbis "Koç şirketlerinin yönetim kurulu." Şirketi batıran da, çıkaran da o yönetim kurulundaki 6 kişi ile onlarla birlikte çalışan genel müdür.(3) Türkiyede para yok ama, dünyada para çok... Dünyadaki para, bu parayı kiralayacak ve de üretime yönlendirecek "müteşebbis peşinde koşuyor." Dünyadaki para hareketlerine yön verenler bu paraları kredi olarak veya sermaye olarak üretime yönlendirecek müteşebbis arıyor.(4) Aranan müteşebbis, talebi olan bir

Yazının Devamı