1980 - 1990 en fazla barajın başlayıp, bittiği yıllar

22 Eylül 2000


       DSİ'nin "Türkiye'deki Barajlar ve Hidroelektrik Santrallar 1999" isimli yayınından öğrendiğimize göre bugüne kadar inşa edilen barajların suyu ile üretim yapan santrallar yılda 37 milyon kwh. dolayında elektrik üretiyor. Bu da Türkiye'deki toplam üretimin yaklaşık yüzde 40'ı dolayında bir üretim
       Kurulu barajlar ve bu barajlardaki su ile çalışan santralların Türkiye'nin toplam su potansiyelinin yüzde 30'unu kullanıyor.
       DSİ tarafından inşa edilen ve işletmede olan barajların sayısı 55 ve bunların yıllık ortalama üretimi 36.9 milyon kwh.
       Sayın okuyucularım için DSİ'nin yukarıda adı geçen yayınında yer alan ve belli büyüklüğün üzerinde üretim yapan 32 hidroelektrik santralını başlama ve bitiş tarihlerine göre sıraladım. Sonra bunların hangi hükümetler zamanında başlayıp, hangi hükümetler zamanında bittiğini araştırdım.
       Bugün toplam 35.3 milyon kwh. üretim gerçekleştiren 32 hidroelektrik santralının, üretim güçlerine göre (toplam kwh.'a göre) başlangıç ve bitiş tarihleri itibariyle

Yazının Devamı

Bankaların döviz borcu artıyor

21 Eylül 2000


       Bankalar Birliği, bankalarımızın 2000 yılı haziran ayı sonu rakamlarını toplayıp yayımladı. Bu rakamlara göre bankalarımızın döviz yükümlülükleri ile varlıkları arasındaki fark, açık anlatım ile döviz açığı 19.1 milyar dolara ulaştı.
       Geçen yılın haziran ayı sonunda bankalarımızın döviz açığı 10.0 milyar dolardı.
       Demek ki hazirandan hazirana açık 12.0 milyar büyümüş. Bankalarımız 9.0 milyar daha döviz yükü altına girmiş.
       Önce bu rakamların ne anlama geldiğini özetleyeyim. Sonra tehlikesi nedir onu anlatayım.
       Bankalarımız döviz alıp satıyor. Döviz ile para topluyor. Türk lirası ile kredi veriyor. Bu nedenle her bankanın döviz giriş çıkışı var. Bankalar döviz işlemleri karşılığı alacakları verecekleri dövizi her zaman dolar - mark gibi yabancı para olarak kasalarında saklamıyor. Dolar - mark karşılığı Türk lirası topluyor. Veya dolar - mark karşılığı Türk lirası kredi veriyor. Bu nedenle döviz hesaplarının karşılığında kasalarında, hesaplarında döviz bulunması gibi bir zorunluluk

Yazının Devamı

Barajları kuruttular (Laf ile elektrik üretilmiyor)

20 Eylül 2000


       Bugünkü sanayi ile, bugünkü aydınlatma ile yılda brüt 120 milyar kilowatsaat (kwh) elektrik kullanıyoruz.
       Bunun yüzde 20'si Fırat üzerindeki üç barajdan Keban, Karakaya ve Atatürk Barajı'ndan geliyor.
       Bu barajları zorlaya zorlaya / göre göre kuruttuk...
       Baraj kurutmak "Allah'ın işi değil", kulun hatasıdır. Çünkü bugün meteorolojiye dayalı istatistik verilerle hangi yıl hangi baraja ne kadar su geleceği çok iyi hesaplanabilmektedir.
       Fırat'ın böyle dönemsel bir kuraklıktan etkileneceği daha önceden biliniyordu. Fırat bu yıl kurumadı. Su azalması 1998 yılında başladı. 1997 yılında Fırat'a çok iyi su geldi. 1998 yılında su azalmaya başladı. 1999 yılında iyice azaldı. Buna rağmen "günü geçirme arayışındaki politikacılar", Fırat sularını 1997 yılındaki bol su ölçüsünde kullanmayı sürdürdü.
       Fırat'ın suyu azalırken, su aynı miktarda kullanılınca, barajların su seviyesi çok çok çok aşağılara indi.

Yazının Devamı

Halkımızın 80 milyar doları bankada 15 milyar doları borsada

19 Eylül 2000


       Halkımız tasarruflarını acaba nasıl değerlendiriyor? Parasını nereye yatırıyor?
       Parasını nereye yatırıyor sorusunun cevabı "türlü - çeşitli"dir. İsteyen yurtdışına çıkarır, isteyen yurtiçinde tutar... İsteyen tahvil alır, isteyen hisse senedi... İsteyen altına yatırır, isteyen bankaya...
       Geliniz, biz sadece bankaya yatan ve de borsaya giden tasarruflar üzerinde duralım. Diğerlerini şimdilik unutalım...
       Önce borsadan başlayalım... Acaba halkımızın borsada ne kadar parası var? Boyuna duyuyoruz... İnsanlar borsaya giriyor... Borsaya para akıyor. İnsanlar borsadan çıkıyor... Borsadan para kaçıyor... Giren para nedir? Çıkan para nedir? Borsaya giren para bankadan mı çıkıyor? Borsadan çıkan para bankaya mı giriyor?
       İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senetleri işlem gören şirketlerin piyasa değeri 81 milyar dolar dolayında. Bu şirketlerin borsada işlem gören hisse senetlerini satın alanlar acaba borsaya ne kadar para akıttı? Borsa Başkanı Osman Birsen'e göre, borsaya bugüne

Yazının Devamı

Önce tüpgaza sonra benzine zam gelecek

18 Eylül 2000


       Halkımızın "tüpgaz" adını verdiği LPG (likit gazın) litresi benzin istasyonlarından taksicilere (ve de özel otomobil sahiplerine) 200 bin liradan satılıyor. Benzinin litresi ise 600 bin lira. (Rakamları anlatım kolaylığı için yuvarlayarak kullanıyorum.) Bir litre tüpgaz benzin istasyonunda yaklaşık 200 bin liraya satılırken bunun içinde yüzde 40 KDV var. KDV litrede yaklaşık 60 lira ediyor. İstasyon işletmecisi de litre başına 16 bin lira pay (masraf ve kar) alıyor. Bir litre benzin yaklaşık 600 bin liraya satılırken, bunun içinde yüzde 17 KDV var. KDV litrede yaklaşık 90 bin lira ediyor. İstasyon işletmecisi de litre başına 30 bin lira pay (masraf ve kar) alıyor.
       Bu ticaret devlet babayı çok mu çok üzülüyor. Çünkü:
       (1) Dünyada petrol fiyatları hızla artarken devlet baba petrol ve tüpgaz fiyatını artırmamak için vergiyi azaltıyor. Halbuki devlet babanın en önemli vergi kaynağı petrol ve petrol ürünleri üzerindeki "Akaryakıt Tüketim Vergisi".
       (2) Akaryakıt Tüketim Vergisi yanında bir başka vergi kaynağı da akaryakıttan

Yazının Devamı

Mitoloji kahramanlarının çoğu Anadolu'da yaşadı

17 Eylül 2000


       Tanrıların tanrısı Zeus, İnakhos'un mavi gözlü kızı İo'ya aşık oldu. Onunla buluşmak için Olympos'tan aşağı iniyordu. Karısı Hera ondan şüphelenip peşine düşünce İo'yu beyaz bir ineğe çevirdi. Hera bu beyaz sevimli ineği görünce şüphesi büsbütün arttı. İneği Zeus'tan istedi. Zeus ineği karısı Hera'ya hediye etti. Hera ineğin başına çoban olarak Argus'u dikti. Argus, kafasının çepeçevre her yanında yüz gözü olan bir yaratıktı. Zeus oğlu Hermes'i çağırarak İo'yu Hera'nın elinden kurtarmasını emretti. Hermes ayaklarına kanatlar takarak Argus'a ulaştı. Onu uyutup, kafasını uçurdu. İo kurtulmuştu. Fakat Hera, onun peşini bırakmıyordu. Büyük bir sığır sineği göndererek böğrünü ısırttı. Canı yanan hayvan, durup dinlenmeden koşmaya başladı. Yunanistan'ın batısından denize indi. Bu denize İonienne ismi verildi. Trakya'dan Asya'ya geçerken boğazı atladı. Boğaza sığır geçidi Bosphoros adı verildi. Finike üzerinden Mısır'a geçti. Mısır'da Zeus, İo'nun yardımına koştu. Sığır sineğini öldürdü. Onu, sığırdan mavi gözlü bir kıza döndürdü.
      Zeus ile İo'nun kızının deniz tanrısı Poseidon'dan olan oğlu Byzas'ın , Bosp

Yazının Devamı

M.Ü. Mühendislik Fakültesi "Avrupa Kalite Ödülü" için yarışıyor

16 Eylül 2000


       Avrupa'da ilk defa bir üniversite, "Avrupa Kalite Ödülü" için yarışıyor. Bu üniversite Marmara Üniversitesi ve yarışa giren Mühendislik Fakültesi.
       Avrupa Kalite Ödülleri, her yıl tekrarlanan bir yarış ile dağıtılıyor. Bu yarışı düzenleyen bir vakıf: "European Foundation for Quality Management" (EFQM) Avrupa Kalite Yönetim Vakfı.
       Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Yetiş, "Toplam Kalite Yönetimi" çalışmalarına 1993 yılında başladıklarını, bu çalışmaların sonucu bu yıl "finale kaldıklarını" söylüyor.
       115 yıl önce kurulan Yüksek Ticaret Okulu'nun uzantısı olan Marmara Üniversitesi 1982 yılından bu yana 14 fakülte, 8 yüksekokul ve 11 enstitüde eğitim veriyor. Elli bine yaklaşan öğrenci sayısı ile İstanbul ve Ankara üniversitelerinden sonra Türkiye'nin üçüncü büyük üniversitesi.
       Marmara Üniversitesi'nin bir özelliği yabancı dil ile eğitim programlarının yaygınlığı. Diş Hekimliği Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin "iktisat, işletme ve

Yazının Devamı

Kamuda ücret artıyor, verim düşüyor. Özelde ücret düşüyor, verim artıyor

15 Eylül 2000


       İstikrar paketinin amacı sadece faizi aşağıya çekmek, enflasyonu düşürmek değildir. Hedef ekonomiyi verimli hale getirmektir. Türk ekonomisini, dünya rekabetine hazırlamaktır. Verimlilikle ilgili en ciddi göstergeler, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 3000 büyük ölçekli imalat sanayii işyerlerinden derleyerek yayımladığı çalışan kişi başına ve çalışılan saat başına verimlilik endeksi ile üretimde çalışan kişi, çalışılan saat ve kazanç endeksidir.
       Üçer aylık dönemlerle düzenlenen bu endeksler, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde değişimi gösterir.
       DİE, geçtiğimiz günlerde 2000 yılının ikinci üç aylık dönemine ait endeksleri yayımladı. 2000 yılının ikinci üç ayında reel saat ücretler ve saat başına üretkenlik geçen yıla göre şöyle bir değişim göstermiştir:

       Bu tablo kısaca şunu ortaya koymaktadır: Devlette saat ücreti artarken verimlilik düşüyor. Özel sektörde saat ücreti düşerken verimlilik artıyor.
       Önemli olan devlet veya özel sektör ayırımı değil, Türk ekonomisidir.

Yazının Devamı