Sinemada iklim

14 Aralık 2008

Nuri Bilge Ceylan’ın “İklimler” filminin DVD’si piyasada satılıyor... 2006’da Cannes’da ödüllendirilen filmi sinemada görmedi iseniz evinizde DVD oynatıcısı ya da bilgisayarınızda izleyebilirsiniz... Filme ek bir CD daha veriliyor kutunun içinde. Bunda da Nuri Bilge Ceylan’la yapılmış iki uzun röportaj, kamera arkası çalışmaları ve Cannes Film Festivali’ndeki görüntüler yer alıyor... Cannes’da sinema dünyasının kaymak tabakası filmi gala gecesinde izliyor... Film bitiyor... Salon ayağa kalkıyor.. Ve Nuri Bilge Ceylan ile film ekibi en az 10 belki 15 dakika ayakta alkışlanıyor...
Bir Türk sanatçısının böylesine alkışlandığı bir başka görüntü hatırlamıyoruz...
Bilge Ceylan bu yıl da “Üç Maymun” ile Cannes’da en iyi yönetmen ödülü aldı... Clint Eastwood, Soderberg, Atom Egoyan gibi ünlü yönetmenleri geride bıraktı...
Üç Maymun’un gala gecesinde aynı şekilde alkışlandı... Ayakta ve dakikalarca...
Gelin görün ki, Türk seyircisi dört hafta önce vizyona çıkan filmi merak etmedi. Film ikinci hafta vizyondan indi.
Yalancı medya tarafından pompalanan ve film diye gösterilen kimi şaklabanlıklar ise 1 milyon seyirciyi geçmiş durumda...
Demek ki halkımız dünya çapında bir festivalde, bir

Yazının Devamı

“Seçim iyi geçer”

13 Aralık 2008

Kadıköy Caferağa Mahallesi mütevazı bir Avrupa kenti büyüklüğündedir... Muhtar Oğuz Sarıcaoğlu da bu dev mahallenin 25 yıllık muhtarı... Önümüzdeki seçimleri ve seçmen kütükleriyle ilgili tartışmaları konuştuk dün muhtarımızla... Önce 6 milyon yeni seçmen konusunu ele aldık... Sarıcaoğlu dedi ki:
- Bu fazlalıkta anormal bir şey yok... Bundan önceki seçimde seçmen sayısı düşük kalmıştı. Çünkü TC kimlik numarası bilgisine ulaşılamayan kişiler seçmen listelerinden silinmişti... Bu defa o sayı tamamlandı...
Muhtar haklıydı... CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in bu sütuna da yansıyan eleştirilerini anımsayacaksınız... Geçen seçimin yaklaşık 5 milyon eksik seçmenle yapıldığı ortaya çıkmıştı. Aksaklık gelecek seçimde değil, geçen seçimdeydi.
Peki önümüzdeki seçimde hile olabilir mi?
Bir kişi birden fazla yerde oy kullanır mı?
Muhtar Sarıcaoğlu:
- Kütükler TC kimlik numarası esasına dayandığı için ve oylar kimlik gösterilerek kullanılacağı için sahtekarlık olacağını sanmıyorum...

Yazının Devamı

Teslimat vakti...

12 Aralık 2008

AB dışişleri bakanlarının son bildirisinde... Türkiye’nin üyeliğinden artık söz edilmiyor... “Katılım” lafından da kaçınmışlar...
Amma...Üzerine basa basa...
Limanları açın, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’ni tanıyın, diyorlar...
AB üyeliği artık tam hayaldir...
Kıbrıs'ı karşılıksız olarak teslim etmek ise boynumuzun borcu...
Neden mi?
Çünkü Tayyip Erdoğan - Abdullah Gül ikilisi 17 Aralık 2004 tarihinde Brüksel'de AB'ye tam üyelik sözü almadıkları halde Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'ni tanımaya söz verdiler. Eziklikten, "Adada önce çözüm sağlansın sonra tanıyalım" bile diyemediler. Brüksel'e saz heyeti niyetine götürülen malum yazarlar "Oldu da bitti maşallah, tam üye olacağız inşallah" diye tempo tutarak halkı yanılttılar. Erdoğan ve Gül'ün dönüşünde Ankara'da havai fişekler atıldı. Hezimet zafer gibi takdim edildi.

Yazının Devamı

Ayıplı belediye

11 Aralık 2008

İstanbul Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Levent’teki İETT arazisi hakkında “İETT arazisini satıştaki hesabımız tutmadı. Çünkü birileri çomak soktu” diyor. Böylece arazinin satışına ilişkin dava açan odaları suçluyor. Kendi yaptığı yolsuzluğu bu şekilde gizliyor.
Levent’teki İETT arazisi 21 Mart 2007 tarihinde Şeyh Maktum’un büyük ortak olduğu Sama Dubai şirketine 1.156 milyar YTL’ye satıldı... Aradan 21 ay geçti... Sama Dubai aldığı arazinin parasını hâlâ ödemedi. İstanbul Anakent Belediyesi’nin 34.5 milyon YTL’lik pey akçesini yakıp yeniden ihaleye çıkması gerekiyor. Ama Anakent Belediyesi bunu yapmıyor... Sadece bekliyor...
CHP’li Belediye Meclisi üyesi Hüseyin Sağ, geçenlerde bu bekleyişin sebebini sordu...
Gelen yanıta göre...
Sama Dubai süren davalar nedeniyle ihalenin ayıplı olduğunu iddia etmiş, Anakent Belediyesi de bu bahaneyi kabul etmiş! Oysa arazi üzerinde ihaleye çıkılırken de dava vardı. İhaleyi alan şirket bunu biliyordu. Şimdi çamura yatıyor. Zorlu Holding’in aldığı Karayolları arazisi aynı durumdaydı. Ama Zorlu o arazi bedelini hiç bekletmeden ödedi.
Zarar hukukun işlemesinden değil, Anakent Belediyesi’nin ihaleyi iptal edip yenisini yapmamasından

Yazının Devamı

Zaman durdu

10 Aralık 2008

Atatürk döneminin yakın tanıklarından Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 1973 yılında, Cumhuriyet’in 50. yılı nedeniyle düzenlenen seminerde Osmanlı’nın son demlerini anlatıyor:
- Kâh İngiltere’ye meylederiz, kâh Fransa’ya meylederiz, kâh Almanya’ya meylederiz. Bu suretle onlar da “Aman Türkiye’yi elimizden kaçırmayalım” derlerdi. Çünkü Türkiye onlar için daimi bir açık pazardı. Şimdi de ... bizi üye olarak kabul buyurmaları, bizi el altında bulundurmak içindir...
Yakup Kadri, bugünleri 35 yıl önce görmüş... Nasıl mı? Geçmiş deneyimlere bakarak...
Karaosmanoğlu, mütareke devrinden söz ediyor:
- O devrin bir kısım muhalefeti, gazeteleri, Ermeni katliamından falan bahsetmeye başladılar...
Hatta bugünkü gibi hatırlıyorum, onlar kaybolanların miktarına bir milyon diyorlarmış, bizim gazetecilerden birkaçı, o zamanın Dahiliye nezaretinde bulunan bir şahıs... bir milyondan fazladır diye iddia ederlerdi... Bu ne içinmiş? Efendim, “Türkiye’de demek ki doğruyu söyleyen, itiraf edenler var, o halde Türkler adam olabilir” diyeceklermiş de Türkiye’ye ellerini uzatacaklarmış*...
* * *

Yazının Devamı

Tuzağa düştüler!

9 Aralık 2008

Seçmen kütükleri karmakarışık. Askı süresi kısa tutuldu. Parmak boyası yok. Bu seçim her türlü hileye açık.. Peki muhalefet neden sessiz?
Adana Barosu eski başkanlarından Ziya Yergök gönderdiği mektupta diyor ki:
“Anayasa’nın 79. maddesi uyarınca seçmen kütüğünü Yüksek Seçim Kurulu’nun oluşturması gerekir. Ancak son yasal düzenlemeyle bu iş tarafsız yargı denetiminden çıkarılmış ve yürütme organına bırakılmıştır. Bu durum açıkca Anayasa’ya aykırıdır.
Pek çok konuda haklı olarak Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açan CHP ise 5749 sayılı yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürmemiştir.Çünkü bu yasayı CHP de desteklemiştir. Yasanın görüşüldüğü TBMM’nin 12 Mart 2008 günlü 76. birleşiminde yasanın tümü hakkında CHP Grubu adına konuşan CHP Antalya Milletvekili Sayın Atilla Emek “Yasayı olumlu bulduklarını, desteklediklerini ve olumlu oy vereceklerini” belirtmiştir. CHP, olumlu bulduğu, desteklediği ve oy verdiği için de yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürme gereği duymamıştır
Keza, diğer muhalefet partisi MHP de yasayı desteklemiştir. Tasarı CHP ve MHP’nin desteği ile yasalaşmıştır.
Her iki muhalefet partisi de AKP’nin tuzağına düşmüş ve denetim görevlerini ıskalıyarak milleti de

Yazının Devamı

Ne seçim ama...

7 Aralık 2008

Anayasa’nın, “Seçimler yargı denetiminde yapılır” hükmüne rağmen yargı (YSK) neredeyse tamamen devre dışı bırakıldı... Tek işlevi nüfus müdürlüklerinin hazırladığı seçmen listelerini askıya çıkarmak oldu... Seçmen kütüklerinin askıda kalma süresi hep iki hafta iken ne hikmetse 10 güne indirildi... Eskiden listelerde adını göremeyen vatandaş itirazını muhtarlıklara yapabilir, başkaca hiçbir zahmete girmeden seçmen kartını alabilirken bundan vazgeçildi... İtiraz için nüfus müdürlüklerine gitme zorunluluğu getirildi... Parmak boyama uygulamasından - yine her ne hikmetse - vazgeçildi... Bütün bunlar yetmezmiş gibi... Ve de bütün bunların üzerine tüy dikercesine... TÜİK’in 20 Kasım günü yayınladığı genelge ile 60 günlük süre doldu gerekçesiyle seçmen kütüklerinin dayanağı olan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi belgelerinin imha edilmesini istediği... Ve belgelerin çoğunun apar topar imha edildiği ortaya çıktı.
Baştan sona hukuka aykırı... Baştan sona kafalarda binbir soru işareti oluşturan bir seçim olur mu? Eğer TBMM kamuoyunda oluşan itirazları, kuşkuları... Muhalefet partilerinin uyarılarını, isyanlarını dikkate almaz da, olaya derhal koymazsa... Seçimin hemen ertesi günü büyük

Yazının Devamı

Ata’nın köylüsü

6 Aralık 2008

Çetin Yetkin’in, “Ben de Bir İnsanım” adlı kitabından... Yıl 1933; mevsim kış... Yer, Ankara tren istasyonu. Akşam üstü. Gazi, yurt gezisine çıkacak, gar onu uğurlamaya gelenlerle dolup taşıyor. Gazi trene bineceği sırada bir köylü kalabalığı yararak koşa koşa yanına ulaşmayı başarıyor. Ayaklarına kapanıyor. Yaverleri, ilgililer köylüyü çekip götürmek istiyorlar.
- Bırakın!...
Kendisi eğilip kaldırıyor köylüyü.
- Nasılsın yurttaşım?
- İyiyim Paşam, iyiyim...
- Senin iyiliğine memnun oldum. Benden ne istiyorsun?
- Hayır Paşam, bir şey istemiyorum.

Yazının Devamı